Felsefi Akıl Yürütmenin Temelleri Nedir?
|Felseİnsanı diğer canlılardan ayıran akıl nedir? Felsefi düşüncede nasıl akıl yürütür, varsayımlarda bulunur ve savlar geliştiririz? Sağlıklı bir tartışma ortamı için tümdengelimi nasıl kullanırız? Tümdengelim yönteminin sınırları nedir? Felsefeye giriş yazı dizimizin bu ikinci bölümünde akılcı düşünme ve mantık yürütmenin temellerini göreceğiz.
Felsefi bakış ve gündelik bakış
Aristoteles insan akıllı bir hayvandır demiştir. Aslında erkekler akıllı hayvanlardır dedi ama biz yaşadığımız modern çağda cinsiyet ayrımcılığı yapmak zorunda değiliz. Oysa çevrenizle politik ve dinsel tartışmalara girdiğinizde insanların sanıldığı kadar akılcı olmadığını görürsünüz. Hele bazıları kaba ve inatçıdır. Şu yaşadığımız gerçek sonrası dönemde, okudukları ve dinledikleri haberlerin gerçek olup olmadığına pek aldırmazlar. Haber kaynaklarını kontrol etmeye üşenir ve hatta bunu istemezler.
Genellikle de doğruyu yanlıştan ayıracak bilgiden, daha kötüsü eğitimden yoksundurlar. Bunun yerine hoşuna giden ve işine gelen haberlere inanırlar. Hatta savundukları görüşün yanlış yanlarını dile getirdiğinizde o görüşe daha sıkı sarılırlar. Wittgenstein’ın dil oyunları, Lyotard’ın meta anlatıları, özetle insanların tercihleri nesnel gerçeklerin önüne geçer. Toplumda genellikle kavramların içini boşaltır ve onları algı yönetimiyle propagandaya indirgerler. Reklam imajı olaylar ve olguların yerini alır.
Bir yandan reklamlar hedef kitleye anı yaşa diyor. Öte yandan kimse anda kalamıyor ve kimse anın farkında olmuyor. Geçmişten gelen pişmanlıklar ve gelecek kaygıları şimdi zamanı çalıyor. Öyle olunca da insanlar şimdiki zamana hapsoluyor. Geleceğe dair plan yapmayan, aldırışsız, yılgın ve gönüllü tüketim kölelerine dönüşüyor. Kendi görüşünü çürüten kanıtlara değil de, kendi görüşünü savunan savlara inanıyor. Kısacası sabit fikirli oluyor. Üstelik bunun asıl sebebi bilgisizlik değil, beynimizin böyle evrim geçirmiş olmasıdır. Peki akıl nedir ve akıl yürütme bizi bu eksilikten nasıl kurtarır?
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Felsefi planlama ve tarih bilinci
Zeka kısa vadeli problem çözme yeteneğidir. Bir karasinek bile elinizle kovduğunuzda havada 8 çizip defalarca geri gelerek sofraya konabilir. Böylece beslenmeyle ilgili kısa süreli sorununu çözer. Karasinekler bile az da olsa zekidir. İnsanların ise hem zeki hem akıllı olduğunu umarız. Akıl, bir kişinin kariyerini planlaması gibi uzun vadeli sorun çözme yeteneğidir. Dünyadaki yaşamı kurtarmak için gelecek 50 yılı kapsayan bir temiz enerjiyle büyüme planıyla küresel ısınmayı azaltmak da böyledir. Ülkeleri yöneten liderlerden bunu akıl etmelerini bekleriz. 😉
Gerçekten de insanları hayvanlardan ayıran şey akıldır. Akıl günlük kaygıların ötesine geçerek geleceği planlamamızı sağlar. Örneğin köpeğinize yarını ve önceki günü öğretmeyi denesinize! Asla öğrenemeyecektir. Bütün hayvanlar şimdiki zamanda yaşar. Sadece insanın geçmiş ve gelecek algısı, kaygısı vardır. Bu da özgür irade var mı ve bilinç bilinçsiz beyinden nasıl çıkar yazılarında ele aldığım gibi aklın zekadan türeyen bir üst özellik olduğunu gösterir. Oysa günlük hayatta reklamlar var.
Reklamlar da hedef kitleye anı yaşa mesajı veriyor. Buna karşın anın farkında ve bilincinde olmadan bunun hiçbir anlamı yok. Salt anı yaşayanlar sosyal ağlardaki fotoğraflardan ibaret gönüllü tüketim kölelerine dönüşüyor. Geniş kesimlerin yoksullaştırarak yeterli eğitim almalarını engelleyen egemenler bunu bilerek yapıyor. Haklı olarak günlük ekmek kaygısıyla çırpınan avamın vizyonsuzluk ve duyarsızlığını çok iyi kullanıyor. Sonuç olarak her ne kadar anı yaşa ve farkında ol desek de insan geçmişle gelecek bilinci olmadan var olamaz.
Aristoteles’in aklı
Bunu günümüz bilgileriyle söylüyoruz. Oysa Aristoteles 2350 yıl önce insan akıllı bir hayvandır derken sezgileriyle bunu kastediyordu. Özetle dinsel, politik ve ideolojik konularda insanlar sabrınızı taşırabilir. Oysa iş sözel veya fiziksel şiddete dökülmedikçe anlaşmanın yolu vardır. Akıl sağlığı yerinde ve biraz eğitim görmüş olan insanları konuşarak ikna edebilirsiniz. En azından görüşünüzü paylaşabilirsiniz.
Diğer yandan insanlar görüşlerini savlarla ifade ederek argümanlarını ortaya koyar. Hem savlamak filozoflar ve savcılara özgü değildir. Günlük hayatta da bunu yaparız. Sofra muhabbeti sırasında bile savlarınızı ortaya koyarsınız. Aradaki fark, filozofların önermelerini daha kurallı, tutarlı, biçimsel ve sistematik bir şekilde ortaya koymasıdır. Biz de buraya dek aklın ne ve akıl yürütmenin neden önemli olduğunu gördük. Şimdi de tümdengelimle mantık yürütmeyi görelim.
İlgili yazı: Gerçek Adem: ilk insan ne zaman yaşadı?
Felsefi mantık yürütme
Mantıksız hayat düşünemeyiz… Ne zaman birine ne yapması veya neye inanması gerektiğini söylesek ya da bir şeye neden inandığımız veya neden öyle yaptığımızı açıklasak “savlarsınız”, yani bir argüman geliştirirsiniz. Sorun şu ki insanlar savlamakta pek iyi değildirler. Genellikle kurnazca ters karşılık vermeyi, laf sokmayı, birini arkadaşlarının yanında bozmayı ya da sesini yükselterek konuşmayı iyi tartışmakla karıştırırlar. Nitekim Türkiye’de tartışmaktan daha çok kavga etmeyi anlarız. Bizde tartışma kültürü olmadığı için bu eylem dilimizde olumsuz algılanır.
Ayrıca tribünlere oynamak yerine düşüncelerinizi üstüne çok düşündükten sonra ifade etmek zordur. İnsanlar buna üşenir ve günlük hayatın telaşında vakit bulmak da zor olur. Yine de mantıklı olmak o kadar zor değildir. Sadece belirli bir düşünce disiplini gerektirir ve düşünürleri diğerlerinden ayıran nokta da budur. Özetle düşüncelerinizi akıllı ve mantıklı bir şekilde anlatmak sizi sadece bir filozof kılmakla kalmaz. Aynı zamanda ikna becerinizi artırarak insanların sözünüzü dinlemesini sağlar.
Ayrıca dünyayı küresel ısınma ve savaş gibi sorunlardan kurtarmak için akılcı olmalıyız. Öyle ki günümüzde bilim insanı, teknisyen, mühendis, teknikler, işletmeci, yazılımcı, satış ve pazarlamacı olmak yetmez. Hangi mesleği yaparsanız yapın etik değerlere uygun olarak yapmak, fikriniz ve vicdanınız hür olarak yaşamak için akıl yürütmeyi öğrenmeniz gerekir.
Aksi takdirde
Bilim uğruna atom bombası yapmak ve Bikini atollerindeki yerlileri radyasyondan zehirlenme denekleri olarak kullanmak mümkündür. Tarih Tuskegee deneyleri gibi ahlaksız bilim örnekleri ve ahlaksız politikacılarla doludur. Bu vicdansız insanlar rant uğruna orman yakıp dere yatağına inşaat izni vererek sel baskınlarıyla ölümlere yol açabilirler. Hepsini yaşıyor ve biliyoruz. Buna ragmen akılcı olup mantık yürütmeyi öğrenmek istiyorsanız 2400 yıl öncesinden başlayabilirsiniz.
İlgili yazı: Dünyadaki En Ölümcül 5 Toksin Nedir?
Felsefi benliğin üç yönü
O yıllarda Antik Yunan uygarlığında Platon akılcı düşünmenin kurallarını koymaya başlıyordu. Platon insan benliğini üçe ayırmıştı. Öncelikle akılcı ve mantıksal yanımız vardı. Bu da soğukkanlı düşünmeye karşılık geliyordu. İnsanların bu yanı gerçeği arıyor ve tutarlı savlarla ikna olup fikir değiştirebiliyordu. Örneğin Burger King menülerini çok sevmenize karşın günde iki kez 4’lü evde kal menü yememenizi söyleyen budur. Sürekli hızlı yiyeceklerle beslenmek hem sağlıksız hem zevksiz hem de pahalıdır.
Ayrıca tinsel yanımız da var. Buna duygusal yanımız da diyebiliriz ama tam anlamı vermiyor. Tartışmaya kendimizi kaptırmak, ateşli bir tartışmaya girmek gibi tutkularımız, arzularımız ve hatta vicdanımız da bunun içine giriyor. Adaletsizliğe isyan etmek, ihtiyacı olanlara yardım etmek, gözünüzün önünde ezilen ve haksızlığa uğrayan bir insanı korumak, sevecen ve onurlu olmak… Tinsel yanımız budur. Örneğin Şarlot’un Sevgi Ağı kitabını okuyup vegan olmaya karar verdiğiniz için hamburgerden vazgeçer ve üstüne de sınıftaki yeni çocuğa aşık olursanız tinsel yanınız egemendir.
Arabası var güzel mi güzel, bastı mı gaza gider mi gider, maalesef ruhu yok nakaratında kastedilen yanımız da budur. Yalnız tin ve ruh arasındaki önemli bir fark vardır. Ruhu günlük hayatta fiziksel bedene can veren şey olarak düşünürüz. Felsefede ise vicdan, ahlak, dönemin ruhu, duygularına kapılarak düşünmek gibi anlamlara gelir. Hayvanlarla ortak yanımıza gelince:
İlgili yazı: Okyanuslar Hakkında Yanıtını Bilmediğimiz 7 Soru
Felsefi düşünce ve tensel arzular
Son olarak iştah yanı vardır. Yemek yeme iştahı, cinsel ilişkiye girme arzusu, kösnü, hayatta kalma ve kendini koruma dürtüsü gibi isteklerimiz bu kapsama girer. Platona göre insanlarla hayvanların ortak yanı iştahlarıdır. Acıktığınız için gecenin köründe evde kal menü söyleyip kıtlıktan çıkmış gibi yemenizin veya stresiniz yeme bozukluğunu tetiklediği için hamburgere sarılmanızın sebebi iştahlarınızdır. Platon ise en iyi insanlarda aklın tine ve iştahlara galip geldiğini düşünüyordu. Tinsel yanı ve iştahlarının güdümünde olan insanları tam insan saymıyordu.
Günümüzde insan benliğinin üçe bölündüğü ve akılcı insanların her zaman diğer insanlardan üstün olduğuna inanmıyoruz. 2400 yıllık düşün tarihinde az çok olgunlaştık. Buna karşın insanları fiziksel arzular, duygusal dürtüler ve mantıklı fikirlerin harekete geçirdiğini biliyoruz. Öyle ki filozoflar aklımızı sürücü koltuğuna tek başına oturtmanın yeterli olmadığı konusunda Platon’la tartışmaya devam ediyor. Peki akıl yürütmede ne kadar iyisiniz? Mantıklı düşünme performansınızı nasıl ölçersiniz?
İlgili yazı: 5 Soruda Paralel Evrenler
Felsefi akıl yürütme
Öncelikle düşünürler adı üstünde düşünmeye bayılır. Özellikle de cevapsız sorulara yanıt bulmaya çalışır. Biz de tartışma becerilerimizi geliştirelim. Felsefede bir sav öne sürmek, kim daha yüksek sesle konuşacak yarışı değildir. Düşünürler inançların arkasında her zaman mantıklı sebepler yatmasını ister. Bunlara önerme deriz. Düşüncelerimizi önermelerle üretiriz. İnançlarımızı çıkarsamalardan türetiriz. Düşünceleri önermelerden üretiriz çünkü bunlar argümanların yapısını, yani düşünce dizinizi oluşturur. Önermelerden yaptığınız çıkarsamalarla vardığınız sonuçlar ise inançlarınızın gerekçesidir. Varmak istediğiniz sonucu desteklediği sürece istediğiniz kadar önerme kullanabilirsiniz. Yalnız, önermelerden sonuç çıkarmalısınız. Önermeleri varmak istediğiniz sonuçlara göre seçmek ise tarafsız olmayı engelleyebilir. Felsefede sonuçlardan neden çıkarmaya teleoloji deriz ama biz burada sonuçlara neden uydurmayı kastediyoruz. Nedenler ve gerekçeler uydurmak sağlıklı akıl yürütmeyi engeller.
Bunu söylememin sebebini Platon’un aktardığı Sokrates diyaloglarında görürsünüz. Sokrates genellikle kavramlar hakkında mantıklı ve çok basit sorular sorarak başlar. Sonra bunlardan önermeler üretir, ardından önermelerden tutarlı çıkarsamalar yaparak bir sonuca varır. Hatta çoğu zaman başlangıçta söylemek istediğinin tam tersi olan bir sonuca ulaşır. Yine felsefenin özü tutarlı düşünmektir. Hoşunuza gitsin gitmesin, düşüncelerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz. Farklı fikirler ortaya koyan Hume, Locke ve Kant’ı da bu şekilde okumak gerekir. Fikir ayrılıkları keyfi değil mantıksaldı. Biz de tartışma sürecinin anatomisini tümdengelimle çıkaralım:
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Felsefi önermelerin dizilişi ve gerektirim
Konuya felsefenin insan bilinci, düşüncesi, uygarlığı ve hayatındaki rolüyle girdik. Aklın ve akıl yürütmenin tanımını yaparak akıl yürütmenin neden önemli olduğuna değindik. Önermeler ve çıkarsamaların ardından sıra akıl yürütme türlerine geldi. Bu yazıda tümdengelimle düşünmeyi anlatacağız. Tümevarım gibi diğer çıkarsama yöntemlerine diğer yazılarda göz atacağız.
Tümdengelimin ana kuralı önermeleriniz doğruysa vardığınız sonucun da doğru olacağıdır. Dikkat edecek olursanız başından bari akıl yürütmeyi bu şekilde anlattık. Aslına bakacak olursanız bir şeyin doğru olduğunu bilmek çok nadir bir durumdur. Dolayısıyla bunu kanıtlamak da harikadır! Temel mantıktan çok basit örnekler verelim.
- Önerme: Tüm insanlar ölümlüdür.
- Önerme: Sokrates insandır.
Çıkarım/sonuç: Öyleyse Sokrates ölümlüdür.
Bir olgunun diğerini sırayla izlediği bu düşünme sürecine gerektirimli düşünme deriz. Peki bunun neresi tümdengelim derseniz tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz. Bu genel önermeden tekil Sokrates önermesine geçiyoruz. Tümdengelimin avantajı budur. Önermeleriniz doğru olduğu sürece yanlış sonuç çıkaramazsınız. Şimdi de aşağıdaki önermelere bakın:
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Felsefi düşünce ve tümdengelim
- Tüm insanlar ölümlüdür.
- Sokrates ölümlüdür.
- Öyleyse Sokrates, Platon’un öğretmenidir.
Burada sonuç satırı doğrudur! Sokrates gerçekten Platon’un öğretmenidir. Öte yandan eldeki önermelerden bu sonuca varmayız. Neden derseniz… Platon’un öğretmeni olan birkaç kişi var. Oysa tüm insanlar ölümlü olmasına rağmen tümü Platon’un öğretmeni değildir. Buradaki hata, tümdengelim gerektirimlerine göre eldeki önerilerden Sokrates’in Platon’un öğretmeni olduğu sonucunun çıkmamasıdır. Peki bu bize ne öğretiyor?
Tutarlılıkla geçerlilik ve geçerlilikle gerçek aynı şey değildir. Bu örnek için geçerli değil ama bu çok önemli bir ders. Öyle ki son derece tutarlı ve doğru bir şekilde mantık yürütseniz bile gerçek olmayan bir sonuca ulaşabilirsiniz. Bilim ve felsefe arasındaki fark da burada yatar. Bilim tutarlılıkla değil, teorilerin gerçek olup olmadığıyla ilgilenir. Bu yüzden de boş inançları ancak bilimsel yöntem açığa çıkarabilir. Böylece amacı olmasa da dinsel görüşlere; hatta sanat, edebiyat ve felsefeye yardımcı olur. Nasıl derseniz:
İlgili yazı: Zamanda Yolculuk Etmenin 9 Sıra Dışı Yolu
Önermelerin akışı ve mantığı
Bilimsel yöntem ya gerçeği söyler ya da diğer düşünce disiplinlerinin kendi gerçeğini bulmasına yardım eder. Bilimsel yöntemin diğer düşünce türlerine uygulanmış haline ampirik eleştirel düşünce deriz. Peki bu felsefe ve mantığın tutarlılıkla ilgilendiği için gereksiz olduğu anlamına mı geliyor? Kesinlikle hayır. Bu disiplinler doğru akıl yürütmeyi öğretiyor. Aksi takdirde önermelerden doğru sonuca varmadığınızda aşağıdaki gibi saçmalayabilirsiniz:
- Tüm kediler memelidir.
- Ben memeliyim.
- Öyleyse ben kediyim.
Tüm kediler ve tüm insanlar memelidir ama bu tüm insanların kedi olmasını gerektirmez (gerektirim). Özetin özeti felsefede gerçek olmayan doğru bir sonucu da varabilirsiniz. Tabii önermeleriniz yanlış olduğu zaman da yanlış sonuca varacaksınız.
- Tüm insanların kuyruğu vardır.
- Kardeşim Kaner insandır.
- Kaner’in kuyruğu vardır.
Felsefi söylemde sonsöz
Bu örnekte çıkarsama doğru ama önermeler yanlıştır. Toparlayacak olursak düşünürler tümdengelimi sever; çünkü doğru kullanıldığında size kesinlik sağlayacak tek düşünme biçimi budur. Gerçi kuantum fiziği evrende kesinlik olmadığını göstermiş ve gerçekliği yeniden tanımlamıştır. Oysa bu sağlıklı düşünmek için tümdengelim ve tümevarımı kullanmaya engel değildir. Tümdengelimin problemi ise genellikle bize yeni bir şey söylememesidir. Kedilerin kuyruğu vardır gibi bariz önermelerde bulunursunuz. Buna karşın tümdengelim sağlıklı akıl yürümenizi sağlar. Bununla gerçeği aramak ise eleştirel ve bilimsel yöntemi kullanarak size kalmıştır.
Siz de felsefe nedir diye şimdi sorabilir ve fizikte ince ayar kavramını sorgulayabilirsiniz. İnsanların dinle siyasette neden anlaşamadığı ve kuantum parçacıkların titreşimlerine bakabilirsiniz. Gödel eksiklik teorisi ile Pi sayısını araştırıp matematiğin evrensel olup olmadığına göz atabilirsiniz. Kara deliklerdeki tekillikler ile kuantum fiziğinde karmaşık sayıları araştırarak sonsuzluğun gerçek olup olmadığını da inceleyebilirsiniz. Hızınızı alamayarak kuantum mekaniğinin nasıl keşfedildiği ile kuantum çoklu dünyaları da ele alabilirsiniz. Bilimle ve sağlıcakla kalın.
Aristoteles’ten 7 hayat dersi
1Teaching natural deduction in the right order with Natural Deduction Planner
2Aristotle and Gautama on Logic and Physics
3Gödel on Deduction
Üniversitedeyken sıra dışı insan tutkunu bir arkadaşımız günün birinde beni bıktırdı. Şöyle dedim:
“İnsan dediğin sonuçta memeli bir hayvandır. Hem de hayvanların en yeteneklisi olduğu için hayvan oğlu hayvandır.”
Çocuk çok çırpındı, ama diğer arkadaşlar böyle bir boncuğu ziyan eder mi hiç? Hepsi benden yana çıktı.
Sonuçta arkadaşımız işlek bir zihne sahipti, tam 6 ay boyunca beni “merhaba insan” diyerek selamladı.