Las Vegas’ta Ultron Çağı >> CES 2016 Fuarında Öne Çıkan 5 Yeni Teknoloji Trendi

CES 2016

Las Vegas’taki CES 2016 Tüketici Elektroniği Fuarı’nda Android bilgisayarlı otomobiller günün yıldızı oldu. Ardından Hololens dokunmatik hologramlar, havadan 4K çekim yapan uçan kamera dronları ve LG’nin yeni 8K TV’si geldi. CES 2016’nın en öne çıkan 5 teknoloji trendini bu yazıda okuyabilirsiniz.

1. Sanal gerçeklik

2015 yılı Oculus Rift, Hololens ve diğer gözlük ekranlarla sanal gerçeklik yılı oldu, ama daha çok teknoloji demosu havasında geçti. Bu yıl ise sanal gerçeklik vizörleri pratik uygulamalarla günlük hayata giriyor.

Bunu CES 2016’da görebiliyoruz, çünkü sanal gerçeklik ürünlerini tanıtan şirket stantlarında yüzde 77 artış var. CES 2016’da 40 şirket yeni ürünlerini gururla sergiliyor. Peki sanal gerçeklik nedir, ne işe yarar?

 

CES 2016

 

Hololens

Microsoft Hololens sanal gerçeklik vizörü, Kinect hareket algılama teknolojiyle çalışıyor ve bu vizörü taktığınız zaman gözünüzün önünde beliren dokunmatik hologramları el-kol hareketleriyle kullanarak Azınlık Raporu’nda Tom Cruise’un yaptığı gibi oynatabiliyorsunuz.

Dokunmatik hologramlar yazısında anlattığım gibi, sanal gerçeklik son iki yıldır Elon Musk ve Bill Gates tarafından 3B grafik tasarımda gelecek nesil olarak tasarlanıyor ve önümüzdeki iki yıl içinde akıllı evler de Hololens tarzı dokunmatik hologram vizörleriyle kontrol edilecek.

 

CES 2016

 

Sanal oto galeri

Öte yandan, 2015 yılında Volvo Microsoft’la anlaşarak sanal gerçekliği otomobil tasarım masasıyla sınırlı olmaktan çıkarıp tüketiciye taşıdı.

Artık müşteriler sanal galerilerde Hololens’i takarak Volvo otomobilleri kat kat soyabilecek; bir yandan teknik özelliklerine bakarken diğer yandan da şasi, motor ve koltuk düzeni gibi iç tasarımlarını inceleyebilecek.

Microsoft bunun için akıllı otomobil sistemleri geliştiren Nissan, Harman ve IAV ile anlaştı. Dolayısıyla sanal oto galerilerini başka markalarda da görebiliriz. Sonuçta otomobil müşterisi her zaman dış görünüşe meraklıdır ve Hololens de 2016’daki sıkı rekabet ortamında otomobil satışlarını artırmak için kullanılacak.

Hololens ve Volvo

 

2. Androıd arabalar

Dünyanın ilk Kara Şimşek arabasını Isaac Asimov 1953 tarihli Sally adlı kısa öyküsünde anlatmıştı. Pozitronik beyinli otomobillere dair bu hümanist öykü ne zaman gerçek olur bilemeyiz, ama IAV’ın internete giren arabalar için şimdiden Windows 10 entegrasyonuna başladığını söyleyebiliriz.

Bunu da Windows 10’un hem mobil cihazlar hem de PC’lerde çalışmasını sağlayan Continuum özelliğiyle yapıyor. Ancak, 2016’da tüketici yeni akıllı arabasını nasıl kullanacak derseniz Cortana yardımıyla derim.

 

CES 2016

 

Akıllı otoda dijital asistan devri

Geçen yıl Google Now, Siri, Facebook M ve Cortana üzerinden dijital asistanlar yükselişe geçti. 2016’da bu trend otomotiv sektörünü dönüştürecek. Örneğin Windows 10 destekli arabalarda Cortana’ya ek olarak Skype for Business, Takvim, Outlook ve Groove Music uygulamasından yararlanacağız. Ayrıca Windows 10 otolar kendi kendine park edecek.

Peki ya Androıd araba?

Android araba esprili bir terim ve ilk bakışta bize Michael Knight’la konuşan sevecen Kara Şimşek K.I.T.T. gibi geliyor, fakat o aşamaya gelmemize daha var. Bu yıl sürücüsüz arabaların ilk modelleri satışa çıkacak, ancak CES 2016’da gördüğümüz kadarıyla önce kendi kendine park eden otomobiller yaygınlaşacak.

Elbette kendi kendine park etmenin İstanbul trafiğinde zor olduğunu biliyorsunuz ve otomotiv üreticileri de bunun farkında. Nitekim Microsoft ile IAV akıllı araba yazılımları geliştirirken trafik kurallarına uymayan sürücüleri de hesaba katıyor. Nasıl derseniz:

CES 2016
Nissan LEAF

 

Otomobil sürücüye yardım edecek

Üreticiler park yerindeki iki arabanın sürücünün veri gizliliğini koruyarak birbiriyle konuşmasını sağlayan bir sistem geliştirdiler. Böylece, örneğin biri arkanıza araba park etmişse aracınızı çıkarmak için adamı aramayacaksınız. Bizzat arabanız arkadaki araca “Çekil de çıkayım” diyecek.

Bu tür otomobiller Microsoft ve IAV’nin Azure IoT (nesnelerin interneti) paketini Cortana Analytics’le birlikte kullanacak; yani yayalar ve taşıtlardan gelen trafik verisini gerçek zamanlı olarak analiz edecek (buna akıllı trafik kameraları, trafik ışığı ve yol kenarı sensörleri dahil).

Böylece akıllı arabalar sürücüyü aniden yola çıkan yayalar gibi beklenmedik kaza risklerine karşı uyaracak. Hatta bazı modeller sürücüden önce frene basacak.

İlgili yazı: 2016’da dijital pazarlama ve iş dünyasını değiştirecek 25 teknoloji

CES 2016
Infiniti

 

Uzaktan kumanda

Akıllı araba sektöründe atağa kalkan Nissan ve Microsoft, geçenlerde yaptıkları açıklamada, tüm LEAF ve Infiniti modellerinin Microsoft Azure destekli Connect Telematics Systems özelliğiyle donatılacağını duyurdular.

Bu akıllı otomobil uzak bağlantı sistemi, elektrikli otomobil sürücülerinin araçlarına internetten bağlanmasını ve arabaları uzaktan yönetmesini sağlıyor. Örneğin eşinizin araçta unuttuğu poşeti alması için ofisten parka inmenize gerek kalmadan, arabanızın kilidini uzak bağlantıyla açabileceksiniz.

CES 2016
Faraday Future’ın konsept otomobili.

 

Faraday Future

Elon Musk’ın Tesla elektrikli otomobil şirketine rakip Faraday Future firmasının da aylarca süren spekülasyonun ardından nihayet ortaya çıktığını ve gerçekten yeni bir elektrikli otomobil üreteceğini duyurduğunu hatırlatalım.

Ancak bu aracı şimdilik gizli tutuyor ve sadece 2017’den sonra piyasaya çıkacağını söylemekle yetiniyorlar. Bununla birlikte boş oturmadıklarını göstermek için CES 2016’da bir güzellik yaptılar ve güneş enerjili ilk yarış otomobili Immortus’a benzeyen yeni bir elektrikli konsept yarış otomobilini basına tanıttılar.

Önümüzdeki yıllarda akıllı arabalarda kullanıma girecek teknolojileri tanıtan bu otomobili size ayrıca anlatacağım, ama kısa sürede kullanılmaya başlayacağını düşündüğüm en ilginç özelliğini hemen söylemek istiyorum: Direksiyonda akıllı telefon yuvası.

CES 2016
Akıllı telefon direksiyon göbeğinde yuvaya takılınca kokpit bilgisayarına dönüşüyor.

 

Oto teyp gibi sök ve götür

Akıllı arabaların en pahalı yanı kokpit bilgisayarlarıdır. Peki oto hırsızlarının tur attığı memlekette kokpit bilgisayarını arabada tutmaya ne gerek var? Faraday Future bu sorunu çözmek için direksiyon göbeğine akıllı telefon yuvası koymuş.

Büyük ekranlı iPhone veya Android telefonu bu yuvaya takıyorsunuz ve araba ancak telefonu direksiyon göbeğine yerleştirdiğiniz zaman çalışıyor. Böylece akıllı telefon dokunmatik ekranlı bir kokpit bilgisayarına dönüşüyor.

Bu sayede telefonu direksiyon göbeğine ve tableti de konsola koyabilir, arabadan inerken çalınmasını önlemek için bütün mobil cihazlarınızı yanınızda götürebilirsiniz (zaten tabletinizi arabada bırakmıyorsunuz değil mi?). Tek sorun siz yokken otomobilinizin aptallaşacak olması. Örneğin güzel bir bayana jest yapmak için park yerinde arabasına yer açamayacak. 😀

İlgili yazı: Kara Şimşekler geliyor

CES 2016
Aynalar da tıpkı taksimetre dikiz aynaları gibi ekranlara dönüşecek.

 

Android’le çalışan arabalar

Akıllı telefon ekranlarını araçlara taşıyan Google Android Auto ve Apple CarPlay, CES 2016’da otomotiv üreticilerinin gözdesi oldu. Gerçekten de akıllı arabanızda sadece Windows 10 kullanmak zorunda değilsiniz. Dilerseniz Android de kullanabilirsiniz.

Ford 2017 yılında, Fiat ise 2016’da Android Auto ve Apple CarPlay platformlarına uygun modelleri satışa sunacak. Ford 2016’da satılan tüm araçların yazılım sürümünü Android uyumlu olacak şekilde güncelleyecek. Kısacası taahhütlü Samsung Galaxy S6’ya yeni Android sürümü geç geldi derdini otomobillerde de yaşayacağız. :p

 

CES 2016

 

3. Akıllı evler ve akıllı şehirler

Aslında her şey akıllanıyor dersek daha doğru olur. Nesnelerin interneti son iki yılda karşımıza fitness bilezikleri gibi akıllı takılar ve Q-Lights gibi akıllı lambalarla çıktı. Ancak geleneksel ticaretin e-ticaret dönüşmesi gibi nesnelerin interneti de her şeyin internetine dönüşüyor; çünkü insan vücudu dahil her şeyin internete gireceği bir dönem geliyor.

Bu trendin öncüsü Altec Lansing, Freedom True Wireless Bluetooth adlı yeni bir kulak içi kulaklık geliştirdi. Suya dayanıklı bu kulaklığın bir de akıllı telefonlardaki gibi GPS konum bildirme sistemi var; yani evde koltuk arasına kaçtığı ve kaybolduğu zaman “Beni burada unuttun!” diyor. Siz de telefonun GPS özelliğiyle kulaklığı nereye bıraktığınızı buluyorsunuz.

 

CES 2016

 

Çok marifetli

150 dolara satılan akıllı kulaklığın yapabildikleri bununla sınırlı değil. Yağmura dayanıklı olması zaten başlı başına marifet, ama bunun dışında aktif gürültü sıfırlama özelliğine sahip bulunuyor.

Siz de bu özelliği kullanarak kalabalık bir Starbucks’ta gürültüden rahatsız olmadan müzik dinleyebilir ve laptop başında çalışabilirsiniz. Tıpkı en sevdiğim Starbucks dükkanının bilgisayar masasında hafta sonları yaptığım gibi! 🙂

Ayrıca bu tümüyle kablosuz bir kulaklık: Örneğin, kulaklığın birini kız arkadaşınıza verip ikiniz de FM radyoda mono müzik dinleyebilirsiniz. 30 metre menzilli cihaz Android ve iOS uyumlu.

İlgili yazı: Sporcunun yılbaşı alışveriş rehberi

CES 2016

 

4. Uçan kameralar

CES 2016’nın diğer yıldızı, DJI’ın geliştirdiği ve havadan 4K çekim yapan Phantom 3 uçan kamera dronu oldu. Bunun basit versiyonu olan PhoneDrone ise kendi telefonunuzu uçurup havadan çekim yapmanızı sağlıyor.

İleri teknoloji ürünü Phantom 3 uçan kamera özelliğiyle Hollywood filmlerinde devrim yapacak ve IMAX sinemalara uygun ultra HD çekim yapan bu tür dronlar sayesinde platoda vinç kamera kullanmaya gerek kalmayacak. Çekim mekanı keşif sürecinin hızlanmasıyla birlikte, aksiyon filmlerindeki hareketli sahneleri çekmek oldukça kolaylaşacak.

 

CES 2016

 

Düğünleri havadan çekin

Aslında Phantom 3’ün mini 4K kamerası da kundağı motorlu bir sistem; yani dron havada manevra yaparken kamerayı döndürerek mükemmel çekim açıları yakalayabilirsiniz.

1,2 km menzilli Wi-Fi uzaktan kumandaya sahip Phantom 3 kullanıcıya büyük esneklik sağlıyor. Böylece İstanbul’daki yaz partilerinde dans ederken ve Antalya sahilinde sörf yaparken kendinizi havadan kameraya alma imkanınız oluyor.

Ancak havadan 4K canlı yayın için bant genişliği sınırlı olan bu model yerine, Phantom 3’ün daha gelişmiş bir kamera taşıyan profesyonel sürümünü de satın alabilir ve bant genişliğini artırabilirsiniz.

 

5. 8K TV yarışı kızışıyor

Ev sineması savaşlarını 4K televizyonlar mı, içbükey Curved 4K televizyonlar mı, yoksa onlardan iki kat yüksek çözünürlüğe sahip olan 8K TV’ler mi kazanacak sorusunu Sharp’tan Araba Fiyatına 8K TV yazımda ele almıştım.

Ancak sektörde bu tartışmalar sürerken, 4K TV savaşlarında kendine güvenen LG markası, fuarda tanıttığı yeni 250 ekran 8K televizyonla CES 2016’ya damgasını vurdu. Yine de 8K’nın yaygınlaşmasına uzun bir zaman var. Çünkü klasik TV yayınlarının sona ereceği internet televizyon çağında 8K için 5G internet gerekiyor ve biz 4G’ye daha yeni geçtik.

Neyse ki bugün 150-200 bin dolara satılan 8K televizyonların ilk müşterisi son kullanıcı değil, her zaman dev bilgi ekranlarına ihtiyacı olan havalimanları, AVM’ler ve stadyumlar. Kısacası 8K’nın geleceği önce kapalı devre sistemlerde yatıyor.

 

LG’den esnek ekran

Organik LED’lerden (OLED) üretilen esnek ekranlar 12 yıldır test ediliyor ve bu konuda Türkiye’deki ilk haberlerden birini 2004 yılında Focus dergisinde yazmıştım. O zamandan beri esnek ekranların yaygınlaşmamış olmasına da çok kızıyorum. Mevcut satış kanallarından 50 kiloluk TV’ler satmayı daha kârlı bulan şirketler bu alana yeterince yatırım yapmıyor.

Oysa OLED’ler polimerlerden üretildiği için kâğıt gibi katlanabiliyor ve bu da cebinizdeki kağıt mendil ve elinizdeki gazete kadar kullanışlı olmaları demek (Telefon ekranını katlayıp cebinize koymak ve laptop ekranını masada çarşaf gibi açmak istemez misiniz?).

CES 2016
LG’nin 8K TV’si.

 

Ölü pikseller sorunu

LG bu konuda önemli bir adım attı ve 45 ekran renkli HD ready ekran geliştirdi. Gerçi asıl hedefinin 106 ekran esnek monitörler üretmek olduğunu söylüyor ama buna daha yol var. Şu anda 1200 x 810 çözünürlükle sınırlıyız ve aşmamız gereken önemli teknik zorluklar bulunuyor.

Örneğin LG’nin esnek ekranını kağıt gibi katlayamıyorsunuz, katlayınca bozuluyor. İşin komiği gazete kağıdı gibi açıp masaya da yayamıyorsunuz; yine bozuluyor. Üstelik bir iki kez katlayıp açtıktan sonra ekranda ölü pikseller çıkıyor.

Yine de CES 2016’da 10 yıldır hayalini kurduğumuz teknolojilerin nihayet markette satılacak olan ürünlere dönüştüğünü gördük. Tek sorun bu teknolojilerin şimdilik hızlı yaygınlaşamayacak kadar pahalı olması.

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir