Küresel Isınma Sebebi Metan 10 Kat Arttı

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz

Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz seviyesi hızla yükseldiği için 2050’de İstanbul sahilleri 2 metre su altında kalabilir. Paris İklim Anlaşması verilerine göre 2100’de Dünya’da ortalama sıcaklık 2 derece artacak ve denizler 3 m yükselecek. Oysa küresel ısınmayı hızlandıran metan gazı 10 yılda 10 kat arttı ve bu yüzden 2100’de hava 3 derece ısınarak denizler 6 m yükselebilir.

O zaman da 2045’te Haliç gibi sığ darboğazlar 6-10 metre su altında kalabilir. Paris anlaşması metanı hesaba katmıyor; ama küresel ısınma önümüzdeki 50 yılda tümüyle kontrolden çıkar ve bu sebeple Güney Kutbu ile Grönland’daki bütün buzullar 100 yıl içinde erirse denizler 60 metre yükselecektir. Oysa suların sadece 3 m yükselmesi 60 yılda 192 milyon insanın evsiz kalması iklim mültecisi olması demek ve bu yüzden acil önlem almamız gerekiyor.

Bırakın depremi, İstanbul sele hazır mı?

Küresel Isınmada Paris Yalanı yazımda belirttiğim gibi, atmosferde küresel ısınmaya yol açan karbondioksit ve metan gazını son 30 yılda azaltmadığımız için 2050’ye dek ortalama Dünya sıcaklığı en az bir 1 derece artacak.

2100 yılında ise ortalama 2 derecelik artış ve denizlerin en az 3 metre yükselmesi kaçınılmaz görünüyor; çünkü temiz güneş enerjisi maliyeti artık petrol varil fiyatlarından ucuza gelse de 2040’a kadar yüzde 70 oranında fosil yakıt kullanmaya devam edeceğiz. Sonuçta kaya gazını çıkarırken atmosfere salınan metan küresel ısınmayı ve buzulların erimesini hızlandırıyor.

Kısacası bilim insanları 100 yılda deniz seviyesinde 3 m artış öngörseler de ortalama artış 6 metreyi bulabilir. Metan karbondioksitten 30 kat etkili bir sera gazı ve küresel ısınma senaryolarında metanın etkisi dikkate alınmıyor. Ancak deniz seviyesinin ortalama 6 metre yükselmesi haliç ağızlarında 12-20 metre yükselmeye karşılık gelebilir.

İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz

 

Peki ne olacak?

Dünya çölleşerek ısınmaya devam edecek. Ne de olsa benzin, dizel ve doğal gaz yaktıkça atmosferi ısıtan sera gazları da artırıyor. Cosmos belgeselinde astrofizikçi Neil DeGrasse Tyson’ın belirttiği üzere, insanlık fabrika bacaları ve egzoz dumanıyla havaya yılda 30 milyar ton karbondioksit gazı salıyor.

Karbondioksit (CO2) güneş ısısının uzaya kaçmasını önleyerek atmosferi yorgan gibi ısıtıyor ve bunu kontrol etmezsek Dünya’nın 300 yıl içinde Venüs’e dönüşmesi mümkün görünüyor. Sıcaklık arttıkça kuzey kutup dairesindeki Grönland buzları ve güney kutbundaki Antarktika kıtası buzulları hızla eriyor.

İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz

 

Deniz seviyesi yer yer 20 m yükselecek

Deniz seviyesinin yükselmesinin birkaç sebebi var: En barizi buzulların erimesi ve açığa çıkan suyun denize karışması. İkinci sebep ısınan suyun genleşmesi ve bu sebeple sahil şeridinde deniz seviyesinin yükselmesi.

Üçüncü ve en sinsi neden ise okyanusların atmosfere saldığımız karbondioksit gazının yüzde 90’ınını emmesi! İlk bakışta bu iyi bir şey: Aksi takdirde Dünya çoktan yüzey sıcaklığı 462 derece olan Venüs’e dönerdi.

İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz

 

Felaketler zinciri

Gerçi okyanuslar karbondioksitin büyük kısmını soğurarak bizi ölümcül küresel ısınmadan şimdilik koruyor; ama bunun ağır bir bedeli var: Okyanus suyu Van gölü gibi sodalı oluyor. Bu da başta atmosferdeki oksijenin yüzde 70’ini üreten planktonları öldürecek.

Elbette insanlığın temel besin kaynaklarından olan balıkları ve mercan resiflerindeki paha biçilemez süngerleri de öldürecek.

Okyanusların karbondioksit emme kapasitesi dolduğu zaman ve su sıcaklığı kritik eşiği aştığında, okyanus tabanındaki 100 milyon yıllık kalker tortullarında bulunan karbondioksit gazı da eriyip suya karışacak. Bu süreç okyanusların aniden gaz çıkarmasına ve atmosferi ısıtmasına yol açacak.

İlgili yazı: Yakıtsız Çalışan Roket EM Drive

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Çinli kömür işçileri bile Soma’daki madencilerimizden daha iyi şartlarda çalışıyor.

 

Metan krizi yaklaşıyor

Buraya kadar anlattığım senaryo NASA ve NOAA’daki iklimbilimciler tarafından çok ciddiye alınıyor. Ancak, bu senaryonun gerçekleşmesine en az 100 yıl var ve ne yazık ki en kötü durum senaryosu bu değil. Asıl metan gazının (CH4) tetiklenmesi tüm yazdıklarımızın 60-80 yılda gerçekleşmesine yol açabilir!

Nedenine gelince: Su buharı karbondioksitten yüzde 60 daha etkili bir sera gazı ve normalde bu sorun değil. Okyanus suyu buharlaşır, havada bulut olur ve yağmur halinde yere iner. Kısacası doğal su döngüsü atmosferde aşırı su buharı birikmesini önler.

Oysa küresel ısınma sebebiyle okyanuslar her yıl daha hızlı buharlaşıyor. Öyle ki son 100 yılda ortalama Dünya sıcaklığı 1 derece arttı, son 24 yılda ise deniz seviyesi 7 cm yükseldi ve atmosferdeki karbondioksit oranı milyonda 440 moleküle ulaştı.

İlgili yazı: VPN Engelleme Başladı

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Çin, Şanşi’de kömür üretimi.

 

Kömürün kökeni

Dünya’da karbondioksit son kez bu kadar arttığı zaman 354 milyon önceki karbonifer çağındaydık. O zaman atmosferde oksijen oranı ve rutubet o kadar yüksekti ki nefes almak için akciğerlere bile gerek yoktu.

Bu nedenle yeryüzünde sadece kabuktan solunum yapan 2 metre boyunda çıyanlar ve dev böcekler dolaşıyordu. Zaten bu döneme karbonifer devri dememizin sebebi de bu:

Dünya’daki kömür rezervleri; hani şu termik santrallerde yaktığımız ve küresel ısınmaya yol açan kömür yatakları var ya, işte onlar karbonifer devrinde gezegeni kaplayan yağmur ormanlarının zamanla çürüyüp taşlamasıyla oluştu.

İlgili yazı: Renk Körlüğünü Düzelten Gözlük

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Köylümüz Kültür Devriminden kalma Çinli köylülere benzer şekilde giyiniyor.

 

Bitkiler zehirleniyor

Avatar filminden anımsayın: Atmosferde karbondioksit oranı yüzde 6’ya çıkarsa hepimiz boğuluruz. Şimdilik karbondioksit oranı binde 44 ama hızla artıyor. Sera gazları arttıkça su buharı artıyor ve ikisi birleşip dünyayı daha çok ısıtıyor.

Biz de böylece deniz seviyesinin 2050’de en az 20 metre yükselecek olmasının en sinsi sebebine geri dönmüş oluyoruz: Deniz suyu sadece ısındığı için genleşmiyor. Aynı zamanda karbondioksit emdiği için gazlı su olup genleşiyor.

NASA bu nedenle 2015’te yaptığı açıklamada, önümüzdeki 30 yılda deniz seviyesindeki artışı yanlış hesapladığını söyledi. Deniz seviyesi öngörülen sıcaklık artışına göre 2 kata kadar daha yüksek olacak. Şimdi buna metan artışını ekleyelim: Küresel ısınmada metan gazının payı artıyor ve son araştırmalar, kaya gazı çıkarırken atmosfere karışan metan oranının tahminlerden hızlı arttığını gösteriyor.

Ayrıca hava ısındıkça Alaska ve Sibirya’daki donmuş tundra toprağı ile deniz çamuru da çözülüyor ve içindeki metan cepleri hızla boşalıyor. Kısacası metan cepleri havaya büyük gaz kabarcıkları halinde metan salıyor. İşte bu yüzden küresel ısınma daha da hızlanabilir ve deniz seviyesi tahminlerden hızlı yükselebilir.

İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Büyütmek için tıklayın.

 

Çare güneş enerjisi

Bu noktada enerji ve tarım şirketlerinin açgözlülüğü ile karşılaşıyoruz. Daha önce Twitter hesabımda paylaştığım infografikte göreceğiniz gibi, bugün Portekiz büyüklüğünde bir alanı güneş paneliyle kaplasak Dünya’nın yıllık enerji ihtiyacını küresel ısınma ve çevre kirliliğine yol açmadan karşılarız.

Üstelik bu sadece gün ışığını elektriğe çeviren güneş panelleri yüzde 20 verimlilikle çalıştığı zaman ortaya çıkan ihtiyaç. Elon Musk’ın SolarCity şirketi ise şimdiden yüzde 40 verimlilikle çalışan güneş panelleri üretiyor ve sadece 10 yılda ticari ürünlerde bu oran yüzde 70 olacak.

Kısacası 20 yıl sonra Dünya’nın enerji ihtiyacını karşılamak için sadece Kıbrıs büyüklüğündeki bir alanı güneş panelleriyle kaplamak yetecek. Daha net söyleyelim: Bugün Konya Ovası’nda Tuz Gölü büyüklüğündeki bir alanı güneş paneliyle kaplasak Türkiye’nin enerji gereksinimini karşılarız.

Elbette bu çok pahalıya gelir ve tarım alanlarının üzerini güneş paneliyle kaplamak istemeyiz. Ancak, daha küçük bir alanı güneş paneliyle kaplamak bile yeterli. Böylece termik santrallerinde çevreyi kirleten pis kömür yakmamıza veya Şanghay Beşlisi’nden kömür almamıza gerek kalmaz. Ne de olsa kömür parayla ama güneş enerjisi bedava.

İlgili yazı: Kontrollü Güç >> Telefon pil ömrünü uzatmak için en çarpıcı 5 yöntem

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Çin’in en gelişmiş kentlerinden Şangay’ı da su basacak.

 

Çayda çıra, Çin’de kömür

Bugün tek başına global enerjinin yüzde 18’ini tüketen Amerika, termik santral sayısı yüksek olan Çin’i küresel ısınma ile suçluyor.4 Oysa küresel ısınmaya yol açan en büyük ikinci ülke olan; ama toplamda Avrupa Birliği’nin gerisinden gelen Çin, aynı zamanda güneş enerjisine en çok yatırım yapan ülke.

Kısacası Çin kömürle enerji üretmenin küresel ısınmaya yol açtığının farkında. Öte yandan kamuoyu zoruyla Paris anlaşmasını nihayet imzalayan Amerika enerjisinin yüzde 73’ünü fosil yakıtlardan, yüzde 20’sini kirli nükleer enerjiden ve sadece binde 6’sını güneş enerjisinden karşılıyor.

Tesla ve California hayranları kusura bakmasın ama kaynak 2015 yılına ait. Ben de bu yüzden tüm Tesla yazılarımda temiz güneş enerjisini savunan Elon Musk’ı desteklememiz gerektiğini söylüyorum.

İlgili yazı: 10 Adımda kara deliğe düşen astronota ne olur?

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Küresel ısınma nedeniyle Venedik şimdiden sular altında.

 

Metan gazı bağlantısı

Su buharı karbondioksitten yüzde 60 daha etkili bir sera gazı olabilir; ama metan gazı tam 28-30 kat daha etkili bir sera gazı ve Amerika enerjisinin üçte birini doğal gazdan karşılıyor. Bunu da klasik doğal gaz kuyularıyla değil, 2011 yılından beri Alaska’da hızla yaygınlaşan kaya gazı madenciliğiyle yapıyor.

Kaya gazına topraktaki kayaları kırarak çıkarılan metan gazı diyebiliriz. Bataklık gazı olarak da adlandırılan metan gazı, doğal gazın ana bileşeni. Dünya’da petrol azaldığı ve derinlerdeki yeni petrol kaynakları çok pahalı olduğu için iki ülke kaya gazı çıkarmayı başladı.

Bunlar Rusya ve Amerika. Kaya gazı çıkarma faaliyetinde kullanılan kimyasal maddelerin Amerika’da yeraltı suyunu ve dolayısıyla tarlaları zehirlediğini belirtmemize gerek yok sanırım. Ancak, Amerika bu konuda yalnız değil. Rusya da Doğu Sibirya kıyılarından kaya gazı çıkarıyor.

İlgili yazı: Küresel Isınmayı Önlemek için Klima Özellikli Antirefle Güneş Paneli

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Deniz seviyesi 60 metre yükselirse Türkiye’nin hali. Bu arada Hollanda ve Danimarka batmış. İngiltere’nin yarısı sular altında. Venedik gitmiş, Tuna Nehri haliç olmuş. Kırım yarımadası neredeyse tümden gitmiş. Hazar Denizi büyümüş ve Karadenizle birleşmiş. Sel felaketlerinin haddi hesabı yok. Bugünkü tahminlere göre buna 300 yıl var; ama metan yüzünden 200 yılda gerçekleşebilir. Hem deniz seviyesi global olarak ortalama 6 metre yükselirse ırmak ağızlarında (haliçlerde) lokal olarak 12-20 metre yükselebilir. Nasıl ki bugün Dünya’nın ortalama sıcaklığı 15 derece olmasına rağmen kutuplarda -60 dereceyi ve çöllerde 50 dereceyi görüyoruz, dar sahil şeritlerinde deniz seviyesinin 20 metre yükseldiğini de görebiliriz.

 

Sorun ne?

Siz kuzey kutup dairesindeki donmuş tundra toprağında bulunan kayaları kırıp metan gazı çıkarırsanız metan gazının önemli bir kısmı, petrol şirketlerinin borularına girmek yerine, kontrolsüz şekilde havaya karışır.

Metan gazının karbondioksitten 28 kat etkili olduğu için atmosferi hızla ısıttığını hatırlayalım. Bu sebeple de kutup dairesinde su altında kalan kıta sahanlığındaki donmuş toprağı çözüyor ve denize daha fazla metan karışmasına yol açıyor. İşte bu nedenle Dünya önümüzdeki 50 yılda 1 derece yerine 1,5-2 derece ısınabilir. Aynı sebeple global ölçekte deniz seviyesi 1,5 metre yerine 3 metre yükselebilir! Ortalama 3 metre artış Haliç’in ağzında 6-10 metreye karşılık gelebilir.

Oysa petrol şirketleri enerjiyi kendileri satmak istedikleri için vatandaşın kendi evinin çatısında kimseye tek kuruş para ödemeden elektrik üretmesini istemiyor. Bu sebeple petrol bitti, bari güneş enerjisine geçelim demiyorlar. Bunun yerine hidrojen satabilecekleri yakıt hücrelerini tercih ediyorlar. Sonuçta hidrojen ile metan gazı gibi kimyasal yakıtlara odaklanıyorlar.

Yazının başından beri vurguladığım metan felaketi bu faktörlerden kaynaklanacak ve durum hiç açıcı değil. Kıta sahanlığı bir yana, asıl okyanus tabanındaki metan suya karışırsa biteriz. Nereden mi biliyoruz?

İlgili yazı: Dünya’da Eksen Kayması >> Buzların erimesiyle gezegenin eksenini 12 metre kaydırdık

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Okyanuslarda bakteriler zaten metan üretiyor. Bir de biz kaya gazıyla metan üretince metan gazı hızla artıyor. Büyütmek için tıklayın.

 

Gördük de ondan!

Kartopu Dünya teorisine göre, bundan 650 milyon yıl önce Dünya okyanuslar dahil 1,5 km kalınlığında global buz tabakasıyla kaplıydı. Star Wars oyunlarındaki Belsavis gezegeni veya Jüpiter’in uydusu Europa gibi bir kartopu dünyasıydı.

O yıllarda metan solunumu yapan bakteriler ile buz altındaki yanardağlar atmosfere büyük miktarda metan gazı verdi. Böylece buzullar eridi ve deniz seviyesi yükseldi, Dünya ısındı ve 520 milyon yıl önceki Kambriyen Patlaması ile gezegenimizde ilk kara hayvanları ortaya çıktı.

Kısacası ders kitaplarındaki ünlü denizden karaya çıkan balığı metana borçluyuz. Oysa şimdi Dünya zaten sıcak ve biz atmosferdeki metan gazını artırıyoruz.

İlgili yazı: 100 km’de 0 Litre Yakan Araba >> Dünyanın ilk güneş enerjili spor otomobili Immortus

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Şu güzel sahil su altında kalacak.

 

Paris’te küresel ısınma yalanı 2

Atmosferdeki metan gazı 10 yılda 10 kat arttı. Bu nedenle 2015 yılında 196 ülke tarafından imzalanan ve geçen yıl Amerika’nın da nihayet imza attığı Paris protokolünün, 2100 yılında küresel ısınmayı 2 derece artışla sınırlama hedefini gerçekleştirmek şimdiden imkansız oldu.

Burada en az 3 derecelik artış ve deniz seviyesinde en az 3 metre yükselmeden söz ediyoruz. Resimde ise 2050 yılında İstanbul’u görüyorsunuz. Dünya’da deniz seviyesi 2050’de 1,5 metre yükselirse Haliç gibi darboğazlarda (lokal olarak) deniz seviyesi 6 metre yükselebilir. Öte yandan, metan yüzünden 2100’de ortalama deniz seviyesi 6 metre yükselirse Haliç’te 20 metre yükselebilir.

Denizlerin resimdeki gibi sadece 20 metre yükseldiğini edersek Haliç, Sirkeci-Zeytinburnu sahil şeridi, Üsküdar, Kadıköy, Fenerbahçe burnu ve Caddebostan sahilinin sular altında kaldığını görüyoruz. Deniz neredeyse Bağdat Caddesine geliyor. Bunu önlemenin yolu sahil şeridine Hollanda’da olduğu gibi set çekmek. Anlaşılan bu işten yine inşaatçılar kârlı çıkacak.

Deniz seviyesi nasıl yükselecek?

 

Kentsel dönüşüm riskleri

Rantsal dönüşüm adına İstanbul’un mazbut semtlerini müteahhit çıkarlarına teslim eden emekli ev sahipleri ve yerel yönetimlere kötü bir haberim var: İstanbul’da 30 yılda 7,2 şiddetinde yeni bir deprem olmasa bile (17 Ağustos gibi bir deprem olmasını asla istemeyiz) sahil şeridi az da olsa su altında kalacak.

Haritada, okyanusların karbondioksit emerek aşırı dolu mide gibi şişmesinin, İstanbul gibi dar kıyılarda deniz seviyesinin hızla yükselebileceği bir şehri nasıl Venedik’ten beter edeceğini görebilirsiniz.

İlgili yazı: Gerçek Ölüm Yıldızı Süpernovalar

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
İstanbul sahil şeridinin bazı kesimleri 2040’ta 4-6 metre su altında kalabilir. Büyütmek için tıklayın. 2050’den sonra Haliç 12 metre ve 2100 olmadan 20 metre su altında kalabilir.

 

Bunu ben söylemiyorum

Çevresel Araştırma Makaleleri hakemli dergisinde yer alan en yeni bilimsel makalelerden biri yazıyor. Bu makale Paris anlaşmasında görüş bildiren 81 bilim insanının bulgularını özetliyor.1 Yazının ana mesajı da şu: “Metan yayılmasını ölçmek ve azaltmak için acilen özel dikkat gerekiyor.”

Raporda Haliç 2050’de 20 metre su altında kalacak diye bir veri yok. Ancak, 2050’de resmi olarak öngörülen 1,5 metrelik global artış dar ve sığ sahil kesimlerinde kendini 6 metre olarak gösterebilir. Üstelik metan yüzünden global artış iki katına çıkarsa Haliç’te su seviyesi 12-20 metre yükselebilir.

Nitekim raporda 2014-2015 yılında sebebi bilinmeyen ani yükseliş de yer alıyor. Büyük olasılıkla metan gazı oranının son üç yılda hızla artmasının nedeni Amerika ve Rusya’nın kaya gazı çıkarma faaliyetleri.6

İlgili yazı:  Yeni Mars Belgeseli Ne Kadar Gerçekçi?

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
İstanbul’un Dünya ortalama sıcaklığı sadece 2 derece artınca nasıl sular altında kalacağını gösteren harita. Tabii kıyılara sel baskınlarını önlemek için taşkın setleri çekeceğiz. Böylece kendimizi beton ormanlarından oluşan ve şiddet olaylarının gittikçe arttığı bir tür tımarhaneye, hayvanat bahçesi veya açık hava hapishanesine kapatmış gibi olacağız.

 

Küresel ısınmanın asıl sorumlusu

Bugüne kadar insan sebepli küresel ısınmanın ana sebebi yüzde 70 ile karbondioksitti. Bu arada insan sebepli olduğunu bilmiyoruz diyen Trump yandaşlarına da inanmayın. Biliyoruz; çünkü atmosferdeki karbondioksit gazının izotoplarını ölçüyoruz ve bu da bize gazın insan kaynaklı olduğunu gösteriyor.

Ancak, son 10 yılda küresel ısınmanın yüzde 20’si metan gazından kaynaklanıyor ve bu oran hızla artırıyor. Bu bilgi de Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nden alınma.3 Panel raporuna göre atmosferdeki metan artışının yüzde 60’ı insanlardan kaynaklanıyor.

İnsan sebepli metan artışının üçte biri kaya gazı ve kömür endüstrisine ait. Şimdi diyeceksiniz ki kömür de nereden çıktı hocam? Maalesef yapacak bir şey yok: Çin gibi kömür odaklı ülkeler kömür yataklarından metan gazı çıkarıyor.

Versailles Saint Quentin Üniversitesi Doçenti Marielle Saunois’e göre, Çin hızla güneş enerjisine geçse de nüfusu hızlı arttığı için kömür kullanımı da artıyor. Metan gazı artışının ikinci ana bileşeni ise hayvancılık (tezek, yem vb.).

İlgili yazı: Ay’a Gitmedik Komplo Teorilerini Çürüten 10 Kanıt

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Atmosferdeki karbondioksit arttıkça bitkilerin besin değeri düşüyor. Yüzde 15 fazla yerseniz kilo alırsınız ve bu bitkileri daha fazla yemek sadece kilo aldıracak; ama sizi beslemeyecek (gizli açlık).

 

Tarımın yüzde 60’ı hayvanlar için

Şimdi size et yemenin ağır bedelinden söz edeceğim: Bugün Dünya nüfusu 7 milyar 450 milyon ve gezegenimizin birçok bölgesinde açlık var. Elbette küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ile tarlalar erozyonla çölleşiyor ve atmosferdeki karbondioksit artışı bitkilerin besin değerinin azalmasına yol açıyor.

Buna rağmen örneğin Amerika’daki mısır tarlalarının yüzde 60’ı insanlara değil, besi hayvanlarına çalışıyor! Ben de bu yüzden veganların izinden giderek doğal etten vazgeçmek gerektiğini söylüyorum: En iyisi kök hücre yoluyla sığır ve tavuk kas hücresi klonlayıp bunları biyoprinterda basmak.

Böylece herkes ucuza sağlıklı et buluruz ve hayvancılığa gerek kalmaz (Elbette canlı doku baskı teknolojisine şimdi yatırım yapsak bu en az 40 yıllık bir geçiş süreci gerekir. Tarım işçileri ve hayvan çiftliği sahiplerinin işsiz kalmasını istemiyorsak tabii). Öte yandan balık eti, balık unu, bakliyat ve tahıl basan biyoprinterlar da geliştirebiliriz.

Her ne kadar bilim insanları kuzey kutbunda donmuş toprağa hapsolmuş metan gazının henüz tam olarak erimediğini söylese de küresel ısınmaya bu felaketi eklersek önümüzdeki 20 yılda acı bir sürpriz yaşayabileceğimizi görüyoruz.

İlgili yazı: Paradoxal Süpersonik Jetle Londra 40 dk

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Sibirya’da donmuş tundra toprağı atmosferdeki metan gazının artmasıyla ısınıyor. Donmuş toprak ısındıkça içindeki metan cepleri açığa çıkıp atmosfere daha fazla metan veriyor.

 

Beklenmedik tehlike: Doğal metan

Dünya ekonomisi gittikçe metana bağlı hale geliyor. Bu nedenle Elon Musk’ın SpaceX şirketi de 2030’dan itibaren Mars’a her seferinde 100 insan götürecek hayali uzay gemisinin roketlerini metan gazı yakacak şekilde tasarladı.

Ancak bu konuda beklenmedik bir tehlike ile karşılaşıyoruz: Denizlerde yaşayan ve fotosentez yoluyla doğrudan güneş ışığından enerji üreten bakterilerin bir kısmı bu süreçte uzun zincirli polisakkarit molekülleri üretiyor ve bunları okyanus suyuna veriyor.

Ardından denizdeki diğer bakteriler okyanusun ışık gören ve dolayısıyla fotosenteze izin veren üst suyuna karışan polisakkarit moleküllerini parçalıyor ve karbonla fosfor açığa çıkarıyor. Bu da suda fosfat ve etilene dönüşüyor. Denizlerdeki diğer bakteriler bunları kullanınca atmosfere metan karışıyor.

Kısacası insan yapımı metan gazı arttığı zaman sadece donmuş topraktaki doğal metan çözülmüyor. Bunun diğer doğal metan kaynaklarına karışma riski var: Metan artışı denizdeki üretim yüzünden hızla kritik eşiği aşabilir ve atmosferdeki metan oranı hızla artarak denizlerin 50 yılda 60 metre yükselmesine yol açabilir (metan yüzünden önümüzdeki 300 yılda değil, 100-150 yılda bütün kutup ve Grönland buzulları erirse deniz seviyesi ortalama 60 metre artacaktır. Dar ve sığ sahillerde deniz daha fazla yükselecektir).

İlgili yazı: Japon Balıkçı Uzay Çöpçüsü Oldu

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Batı Antarktika buzulları nasıl eriyor? Sadece bunlar deniz seviyesini 20 metre yükseltebilir. Büyütmek için tıklayın.

 

Buzulların erimesi

Küresel ısınma nedeniyle dünyada ortalama sıcaklığın artması kuzey ve güney kutbundaki buzulların erimesine yol açıyor. Örneğin 2040 yılından itibaren Kuzey Okyanusu kışın buz tutmayacak.

Bunun nedeni, kuzey kutbundaki yüksek basınç nedeniyle bölgede ısınmanın iki kat hızlı gerçekleşmesi. Aynı nedenle kutup ayılarının sayısı 2040’da yarı yarıya azalmış olacak. Ancak, asıl sorun Grönland ve güney kutbunda; çünkü Antarktika ile Grönland Adası dünyanın en büyük buzullarıyla kaplı.

Eğer buzullar sadece hava ısındığı için eriseydi sorun yoktu: Erime yavaş gerçekleşecekti; ama şekilde gördüğünüz gibi, Dünya ısındıkça okyanuslar da ısınıyor ve Antarktika’yı saran sıcak su akıntısı denizin dibine çöküyor.

Sıcak dip suyu buzulların altını oyarak onları su altındaki kıta sahanlığından koparıyor. Böylece Batı Antarktika’daki dev buzullar denizin üstünde yüzmeye başlıyor ve buzdağları halinde parçalanarak eriyor.

İlgili yazı: Parlak Süpernova Yıldız Yutan Kara Delik Çıktı

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Küresel ısınma nedeniyle 2040’ta kutup ayılarının sayısı yarı yarıya azalacak.

 

Güç birliği

Aynı şey Dünya’nın ikinci büyük buz takkesine sahip olan Grönland için de geçerli. California Üniversitesi, Irvine’de araştırmaları sürdüren buzulbilimci Eric Rignot, Grönland’daki dev Jakobshavn buzulunun 12 kilometrekarelik kısmının 2015’te aniden eridiğini söylüyor.

Rignot’a göre bu erimenin bir kısmı kalıcı ve 2016 kışında asla tekrar donmayacak. Ancak asıl bomba şimdi geliyor: Rignot’a göre sadece Jakobshavn buzulu tümüyle erirse denizler 50 metre yükselecek. Buna Grönland, güney kutbu, Alaska ve Sibirya’yı da eklersek; yani Dünya’daki tüm buzulların eridiğini hesaba katarsak denizlerin 65 metre yükseleceğini görüyoruz.

Üstelik bu değerler karbondioksit emen deniz suyunun şişmesi dikkati alınmadan hesaplanan değerler. Dolayısıyla 2100’den sonra denizler 6-7 metre kadar yükselebilir. 2045’te 1-1,5 metrelik bir artış bekleyebiliriz.

İlgili yazı: Yenilik Ürün Ticarileştirme Değil

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
Denizler yükselince kıyıları su basacak ve 3 metrelik ilk etapta 192 milyon insan evsiz kalacak. İklim mültecilerinin yanında Suriyeliler hiç kalacak. Büyütmek için tıklayın.

 

Peki ne olacak?

Her şeyden önce umuyoruz ki Türkiye ve dünya ülkeleri kıyılardaki şehirleri korumak için bugün Hollanda’nın yaptığı gibi dev su setleri inşa edecekler. Bunlar 1-20 metre yüksekliğinde duvarlar olacak ve kentleri su basmasını önleyecek. Ancak biz de Caddebostan’da denizi ancak surlara çıkarak görebileceğiz.

İkinci olarak deniz seti inşaatı dünyada dev bir ekonomi olacak ve tüm ülkelerin ekonomik harcamalarını artıracak. Üçüncüsü her yere set çekemeyeceğiz. Dünyanın birçok kıyı şehri su altında kalacak ve 40 yılda en az 192 milyon evsiz kalmış iklim mültecisi yeni göçler ve savaşlar başlatacak (3 milyon Suriyeli göçmen sizi endişelendiriyorsa bunun devede kulak kalacağını belirtelim).

En kötüsü ise Hindistan’daki İndüs deltası gibi en verimli tarım alanlarının su altında kalacak olması. Kısacası 50 yılda inanılmaz bir savaş ve açlık çağına girebiliriz. Bütün bunları bizzat NASA, Birleşmiş Milletler ve Paris kaynaklarından derlemeseydim abartılı haberler derdim. Oysa tersine az bile söylemiş olabiliriz.

İlgili yazı: GDO’lu Retrovirüsler Kanseri Tedavi Edecek

metan_gazı-metan-küresel_ısınma-istanbul-deniz
2015’te yayınlanmaya başlayan Expanse bilimkurgu dizisi günümüzden 250-300 yıl sonra geçiyor. Resimde sadece 20 metrelik deniz yükselmesinde bile Özgürlük Heykeli’nin nasıl sular altında kaldığını ve su setleriyle korunduğunu görüyoruz.

 

Ne yapabiliriz?

Öncelikle küresel ısınma ve çevre kirliliğine yol açmayan güneş enerjisine odaklanmalıyız. Ancak dünya nüfusu hızla artıyor. Bu nedenle güneş paneli verimliliği artsa bile her yıl Dünya’yı daha büyük güneş paneli tarlalarıyla kaplamamız gerekecek.

Her ne kadar güneş panelleri ısının büyük kısmını uzaya yansıtarak Dünya’nın soğumasına katkıda bulunacak olsa da hem tarım alanlarını güneş paneline ayıramayacağımız için hem de emlak bedeli artacağı için yüzde 100 güneş enerjisi kullanmak sürdürülebilir değil.

Dolayısıyla mevcut güneş enerjisini gerçek güneş enerjisiyle desteklememiz lazım; yani nükleer füzyonla. Üstelik Ay’dan helyum 3 çıkarak hiç radyasyona yol açmayan nükleer santraller de kurabiliriz.

Nükleer füzyonun ana atık maddesi su buharı olduğu için bu enerji üretimi yöntemini güneş panelleriyle birlikte kullanarak çevreyi kirletmeyen hakiki, has temiz enerjiye geçebiliriz. Torunlarımızın geleceğini kurtarmak için temiz enerji kullanmak zorundayız. Yoksa insan türünün soyu büyük olasılıkla 2200’e kadar tükenmiş olacak.

1 dakikada 10 yıllık küresel ısınma

Batı Antarktika buzulları nasıl eriyor?

1Inaugural global methane budget published in ESSD
2‘The moment we finally decided to save our planet’: US and China ratify Paris climate deal
3https://www.whoi.edu/news-release/mysterious-methane-in-the-ocean
4https://www.eia.gov/tools/faqs/faq.cfm?id=87&t=1
5https://www.eia.gov/tools/faqs/faq.cfm?id=427&t=3

Yorumlar

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir