NASA Türkiye’de Deprem Tahmin Merkezi Açmadı

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos17 Ağustos depreminden sonra harekete geçen ve depremleri 30 gün önceden haber vereceğini öne süren Ronald Karel ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Silivri’de ilk deprem tahmin merkezini açtı; ama bu tesisi NASA açmadı. Peki depremleri öngörmek mümkün mü?

Her şey Gölcük depremiyle başladı

Bugün 17 Ağustos 1999, Gölcük depreminin 18. yıldönümü. On sekiz yıl önce sabaha karşı saat 03.02’de meydana gelen ve 45 saniye süren 7,4 şiddetindeki depremde 17 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybetti.

Bizim de ailecek sokağa fırladığımız o korkunç gecenin ardından, Türk ve Avrupalı yerbilimciler Ege ile Marmara denizini sensör ağlarıyla donattılar.

Bilim insanları yerkabuğunu sismik ölçerlerle donatarak büyük veri toplamayı ve böylece depremleri öngörmeyi planlıyor. Ancak, bugüne dek kimse depremleri günler veya saatler önceden haber vermeyi başaramadı.

Öte yandan, aralarında Ronald Karel’in de bulunduğu girişimcilerden oluşan ve Dr. Friedmann Freund yönetimindeki GeoCosmo araştırma merkezi, dünyadaki depremleri önceden bilebileceğimizi öne sürüyor. Bu amaçla Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) ve Dokuz Eylül Üniversitesi’yle işbirliği yapan GeoCosmo, İzmir ile Silivri’de deprem tahmin merkezleri açtı.

İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos
GeoCosmo ekibi NASA’da; ama GeoCosmo NASA kuruluşu değil. Sağda Karel.

 

Başarılı olacaklar mı?

Çanakkale depremini 6 saat önceden bildiğini öne süren Ronald Karel1, yersarsıntılarını kaydeden sismik sensörler kullanmaya gerek kalmadan depremleri tahmin edebileceğimizi iddia ediyor (!). Bunun için de arkadaşlarıyla birlikte GeoCosmo araştırma merkezini kurmuş bulunuyor.

Fransız asıllı Türk vatandaşı ve Bodrum yerleşiği Karel’e göre, fay hatlarını oluşturan kayalar birbirine sürtünürken statik elektrik üretiyor. Bu da havadaki bulutları iyonize ederek depremin gelişini önceden haber veriyor.

İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos

 

Nasıl haber veriyor?

Bilimsel olmayan teoriye göre, depremden önce fay hattı üzerindeki kayaların altında pozitif elektrik akımları birikiyor. Pozitif delik denilen bu akımlar saniyede 200 metre hızla yüzeye çıkarak havada iyonize bulutlar oluşturuyor ve bunlara bakarak depremi 3 ay önceden bilmek mümkün oluyor.

Gerçi Karel bu yöntemi kullanarak hiçbir depremi 3 ay veya 1 gün önceden öngörmeyi başaramadı; ama depremleri sismograf kullanmadan tahmin edebileceğini öne sürüyor!

Nasıl ki bugün hava durumu programları yayınlanıyor, Karel’e göre gelecekte de deprem tahminleri yapılacak. GeoCosmo bunun için NASA’nın Terra ve Aqua uydularından gelen verileri toplayacak. Ardından bunları bilgisayarla analiz ederek depremleri önceden haber verecek.

İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos
Silivri Deprem Tahmin Merkezi.

 

Oysa ticari bir kuruluş

Her ne kadar GeCosmo başkanı Dr. Friedmann Freund topladıkları verileri NASA ve 34 ülkeyle paylaşacaklarını söylese de GeoCosmoTM adını ticari marka olarak tescil etmiş durumda. Bu da kuruluşun deprem tahmin hizmetlerini gelecekte ücretli olarak sunabileceğini gösteriyor.

Ayrıca bilimsel kuruluş değil

Türk basınında çıkan haberlerde NASA’nın Türkiye’de deprem tahmin merkezi kurduğu yazılsa bu bu haberler gerçeği yansıtmıyor: GeoCosmo bir NASA kuruluşu değil. NASA Araştırma Parkı üyesi olan kâr amaçlı bir kuruluş (Bu yüzden sadece NASA teknoloji transferi programından yararlanabilir).

Peki bilimsel dayanağı olmayan bir şirket gerçekten depremleri öngörebilir mi? Doğrusu bekleyip görmek gerekiyor. Gerçi topraklarının yüzde 96’sı deprem bölgesi olan Türkiye’nin deprem araştırma merkezleri kurması son derece doğru bir adım.

Ancak, en doğrusu depremleri tahmin etmek için bilimsel araştırmalar yapmak: Yoksa Karel’in sözünü ettiği kızılötesi ışın verilerini NASA uyduları da topluyor; ama buna rağmen depremleri öngöremiyor; çünkü depremleri tahmin etmek için bilimsel bir teori geliştirip bunu ispat etmek gerekiyor.

İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos

 

Sismograf işe yaramaz mı?

İlk bakışta Türkiye’ye 1 milyon sismograf yerleştirerek bütün depremleri öngörebileceğimizi düşünebilirsiniz; ama yüzeydeki sensörler yerin derinliklerini göremediği ve sadece dolaylı ölçümler yapabildiği için bu mümkün olmuyor.

Bu yüzden Silivri ve İzmir’deki deprem tahmin merkezlerinin ne kadar başaralı olacağını zaman gösterecek. Ancak sismik sensör kullanmadan depremleri tahmin etmek zor görünüyor.

İlgili yazı: HAARP Depreme Yol Açar mı?

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos
Depremi uydularla havadan tahmin etmek şimdilik mümkün değil.

 

Peki neden deprem oluyor?

Dünya’da neden deprem olduğunu önceki yazıda anlattım; ama Türkiye’de neden deprem olduğunu şöyle özetleyebiliriz: Yerkabuğu tıpkı kafatası kemikleri gibi çok sayıda parçadan oluşuyor ve bu parçalar kıtaların kaymasıyla hareket ederek birbirine sürtündüğü zaman deprem oluyor.

Kuzey Afrika plakası Asya’ya doğru kayarken Anadolu plakasını sıkıştırıyor. Ayrıca Ege deniz tabanı çöküyor ve Anadolu yılda 2,5-3 cm hızla Batıya kayıyor. Bütün bunlar yurtta yatay ve dikey atımlı fay hatları oluşturuyor.

İlgili yazı: Telefon pil ömrünü uzatmak için en iyi 5 yöntem

deprem_tahmin-deprem-geocosmo-ronald_karel-17_ağustos
Karel’in bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış olan teorisine göre bulutlar depremin gelişini üç ay önceden haber verebiliyor. Oysa üç bunun için önce üç aydan uzun ömürlü bulut formasyonları gerekir.

 

Sonuçta depremler birbirini tetikliyor

Eskiden depremlerin başka depremleri tetiklemediğini sanıyorduk. Ancak, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra bazı depremlerin başka yerlerdeki fay hatlarını da etkileyebildiğini gördük.3

Örneğin Düzce bir artçı deprem değildi; yani Gölcük depreminde boşalan fayın küçük parçalar halinde tekrar kırılmasıyla meydana gelmemişti. Bunun yerine Gölcük depremi doğrudan kendi fayı üzerinde yer almayan, ama Düzce’den geçen başka bir fayın kırılmasını tetikledi.4 Ardından Türkiye ve Yunanistan’da görülen depremler yer sarsıntılarının birbirini tetikleyebildiğini gösterdi.

Her durumda depremleri tahmin etmenin yolu bilimsel yöntemlerden geçiyor. Aksi takdirde, Amerika depreme sebep olan HAARP silahı yaptı gibi asılsız iddialara inanır ve deprem araştırmalarına ayrılan bütçeyi sonuç vermeyen projelere harcarız. Karel’in teorisi ispat edilene kadar bekleyin ve bilimle güvende kalın.

Deprem tahmin merkezleri işe yaracak mı?


1İlgili tweet
2NASA Research Park
3Prof. Dr. Celal Şengör’ün ilgili açıklaması
4Gölcük ve Düzce Depremleri

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir