Kök Hücreyle Lösemi ve Diyabet Tedavisi
|Doktorlar lösemi ile diyabet hastalığını kök hücre kullanarak tedavi ediyor ve bunun için de çocukların sütdişiyle bebek kordonundan kök hücre alıyor. Sırada menenjit ile Alzheimer’e bağlı beyin hasarını gidermek ve hastaları bitkisel hayattan çıkarmak var. Tıp dünyasında devrim yapan 5 kök hücre tedavisini birlikte görelim.
Lösemi ve diyabet için kesin tedavi
On yıl öncesine dek gen makası olarak adlandırılan CRISPR teknolojisi yoktu. Oysa bugün insan vücudundan kök hücre alıyor ve bunları karaciğer hücresi ile alyuvarlar gibi istediğimiz hücrelere dönüştürmek üzere programlıyoruz.
Sonuçta ensülin üreten pankreas hücreleri dahil olmak üzere bütün hücreler kök hücrelerden türüyor. Kök hücre genlerini CRISPR gen makası ile kesip yapıştırarak yeniden düzenliyoruz ve hekimler de genetiği bu şekilde değiştirilen hücreleri kullanarak kanseri iyileştirebiliyor.
Yakın gelecekte ise kök hücre tedavisi ile yaşlıların gençleşmesi, organ yetmezliğinin iyileştirilmesi, Alzheimer’a bağlı hafıza kaybının giderilmesi ve bitkisel hayata giren hastaların komadan çıkması mümkün olacak.
Ancak, her hastalık için ayrı tedavi geliştiriliyor ve henüz klinik deney aşamasında olan bu tedavilerin Türkiye’deki hastanelerde yaygın olarak uygulanmasına daha zaman var. Öyleyse kanser hastalarına umut kaynağı olan 5 kök hücre tedavisinin gerçekte ne kadar başarılı olduğuna bakalım.
İlgili yazı: Evrenin En Bol 3. Elementi Lityum Değil
1. Sütdişinden kök hücre alma
Çocukların sütdişi dökmesi aileler için büyük neşe kaynağı; ama günümüzde sütdişlerini özel bir çözeltiyle koruyup hızla dondurarak bunlardan kök hücre elde etmek mümkün. Hekimlerin amacı ise sütdişinden alınan kök hücreleri kanser ve beyin hasarı tedavisinde kullanmak.
Elbette yetişkinler de yirmi yaş dişini çektirerek fedakarlıkta bulunabilirler; ama insan DNA’sında yaşlanmayla birlikte artan genetik hasarın kök hücre etkisini azaltma riski bulunuyor. Bu yüzden öncelikle bebek kordonundan alınan kan örnekleri ile sütdişinden alınan dişözündeki hücreler tercih ediliyor.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Lösemi için
Amerika’nın Illinois eyaletindeki Naperville’de bulunan bir yazılım şirketinin satış müdürü olan Bayan Basetto, kansere yakalanan eşinin ömrünü kök hücre tedavisiyle kısmen uzattıklarını söylüyor:
“2011 yılında eşim James’e akut miyeloid lösemi teşhisi koyuldu ve 2012’de kemik iliğini iyileştirerek kanını yenilemek için kök hücre nakli yaptık. Altı kardeşten biri olduğu için çok şanslıydı ve kardeşiyle kemik iliği uyuştu. Oysa 23 yaşındaki kızım Madeline ve 19 yaşındaki oğlum Alex’te ileride sağlık sorunları çıkarsa o kadar şanslı olmayacaklar; çünkü kardeşlerin kemik iliği uyuşma şansı sadece yüzde 25.”
Üstelik Basetto’nun eşi James’e yapılan kök hücre nakli başarılı olmadı. Her ne kadar kardeşiyle arasında genetik eşleşme olsa da vücudu nakledilen hücreleri reddetti ve James kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Bununla birlikte kök hücre tedavisinin lösemiye direnci artırdığı kanıtlanmış oldu.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Tıpta sihirli tedavi yok
Kök hücre tedavisi gerçekten de ileride birçok tehlikeli hastalığın tedavi edilmesini sağlayacak; ama şu anda sadece kısmen başarı sağlıyor.
Ayrıca Birmingham Üniversitesi’nde hücre biyolojisi üzerine uzmanlaşan Ben Scheven’in belirttiği gibi, bu tür yeni yöntemler Avrupa ve Amerika’daki farklı hastanelerde klinik deney aşamasında bulunuyor. Dolayısıyla kök hücre tedavisi için Türkiye’deki doktorların yardımıyla yerli ve yabancı hastanelere başvurmak gerekiyor.
İlgili yazı: Kök Hücre ile Kalp Kası Tedavisi
Dişözü gençlik iksiri mi?
Bek kordonundan alınan kan örneklerini dondurmak yerine çocukların sütdişinden kök hücre elde etmenin en büyük avantajı potansiyel hastalıklara karşı ikinci bir şans yakalamak.
Nitekim Türkiye’de bebekler için kordon kanı bankasını kullanmak istenilen ölçüde yaygın bir uygulama değil; ama yaklaşık 2700 TL harcayıp ayda 8,3 avro saklama ücreti ödeyerek sütdişinden alınan kök hücreleri gelecekteki hastalıklara karşı saklamak mümkün. Kordon dokusunu korumak da ayrı bir seçenek.
İlgili yazı: Kuantum Bilinç: İnsan Beyni Kuantum Bilgisayar mı?
Peki nasıl çalışıyor?
ABD Ulusal Diş ve Yüz-Kafa Kemiği Araştırma Enstitüsü yüz kemiği ve iskelet hastalıkları direktörü Dr. Pamela Robey ekibiyle birlikte geliştirdikleri yeni tedaviyi şöyle açıklıyor:
“İnsan dişi çürüklere karşı tedbir almak için dişteki küçük boşlukları kapatma kabiliyeti olan dentin maddesini üretiyor. Dentin diş minesinin altında yer alan sert bir katman ve içinde sinir hücreleriyle kan damarlarını içeren dişözü bulunuyor. Dişözü kanser tedavisi için gereken kök hücreleri içeriyor.”
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Kemik erimesini önlemek için
Hekimler sütdişinden alınan kök hücreleri kemik erimesine karşı kullanmayı da planlıyor. Bu bağlamda Robey ve ekibi, sütdişlerinde dentin üreten hücrelere ek olarak SHED hücreleri de bulunduğunu tespit etti:
“SHED hücreleri hem dentin hem de kemiğe benzeyen bir doku üretiyor. Biz de bundan yola çıkarak sütdişinden alınan kök hücreleri yıllar boyunca saklayabiliriz ve ardından ihtiyarlığa bağlı kemik erimesini (osteoporoz) kök hücrelerle tedavi edebiliriz. Bunun için tek yapmamız gereken şey kök hücrelerin yeni kemik dokusu üretmesini, yani kemikleri gençleştirmesini sağlamak.”
Her durumda bunun kordon kanından kök hücre elde etmekten önemli bir farkı var: “Sonuçta kordon kanından alınan hücrelerin alyuvar ürettiğini biliyoruz. Ancak, sütdişi ve yirmi yaş dişinden gelen hücreleri bugüne dek hiçbir hastalığın kesin tedavisinde kullanmadık.”
Evet, 20-30 yıl içinde kök hücreleri genetik müdahale ile istediğimiz hücreye dönüştürebilir ve bunlarla birçok hastalığı iyileştirebiliriz; ama henüz elimizde böyle bir imkan bulunmuyor. Hastaların da mevcut çarelere başvururken bu durumu göz önüne alması gerekiyor.
İlgili yazı: Kök Hücrelerle Kesin Körlük Tedavisi
2. Bebeklere lösemi tedavisi
Kök hücreler kemik iliğinde bulunuyor ve lösemi de (kan kanseri) kemik iliğinde ortaya çıktığı için genetik tedavinin hedefinde bulunuyor. Geleneksel lösemi tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi genellikle bir arada kullanılıyor; ama bilim insanları bunu kök hücre tedavisiyle desteklemek istiyor.
Örneğin, Londra Great Ormond Street Hastanesi’ndeki hekimler 11 ve 16 aylık iki bebeği kök hücre tedavisiyle tümüyle iyileştirdiklerini duyurdular. Bunun için başka birinden kök hücre örnekleri aldılar ve bunları insan vücudunu mikroplardan koruyan bağışıklık hücrelerine (T hücreleri) dönüştürdüler.
Ardından T hücrelerini hastalara naklettiler ve bu hücreler kanserli hücrelere saldırarak bebeklerin iyileşmesini sağladı. Bebeklerin zaten hızla gelişen genç ve dinamik bir vücuda sahip olması başarı şansını artırdı.
Ancak, Philadelphia çocuk hastanesinden Stephan Grupp bu tedavinin başarıya ulaştığından emin değil: “Bebeklerde hem kemoterapi hem de kök hücre tedavisi kullandılar. Belki de bebekler sadece kemoterapiyle iyileşti. Bunu bilemeyiz ve bu yüzden daha fazla araştırma yapmak lazım.”
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
3. Tip 1 diyabet tedavisi
Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Harvard Üniversitesi araştırmacıları, 2016 yılında yapılan bir klinik deneyde, tip 1 diyabet hastalarının derisinden aldıkları kök hücreleri ensülin salgılayan pankreas hücrelerine dönüştürdüler.
Tip 1 diyabet hastalarında bağışıklık sistemi bozuluyor ve antikorlar hastalık yapıcı mikroplar yerine kandaki şeker seviyesini düzenlemek için ensülin hormonunu salgılayan beta hücrelerine saldırıyor. Beta hücrelerini kaybeden hastaların düzenli olarak ensülin iğnesi kullanması gerekiyor.
Öte yandan, hastaların kök hücre yoluyla yeni beta hücreleri üretmesini sağlarsak tip 1 diyabeti iyileştirmek mümkün. Washington Üniversitesi’nden Dr. Jeffery R. Millman ve ekibi 20 yıllık bir fikir olan bu tedaviyi ilk kez uygulayarak tip 1 diyabeti kısmen iyileştirmeyi başardılar.
İlgili yazı: Gen Makası CRISPR ile Kök Hücre Tedavisi
Diyabeti iyileştirmek kolay değil
Millman öncelikle tıp dünyasındaki önyargıyı kırmaları gerektiğini söylüyor: “Birçok bilim insanı diyabet hastalarından alınan kök hücrelerin de hastalıklı olacağını ve genetik hatalar yüzünden beta hücrelerine dönüşemeyeceğini düşünüyordu. Oysa biz yanıldıklarını kanıtladık.”
“Aslında sağlıklı insanlardan alınan beta hücrelerini tip 1 diyabet hastalarına nakletmek mümkün; ama hem bağış sırasını beklemek gerekiyor hem de vücudun bağışıklık sisteminin nakledilen hücreleri reddetme riski bulunuyor.”
Buna rağmen Millman’ın kök hücreleri beta hücresi yerine yanlışlıkla kanser hücresine dönüştürmemek için dikkatli olması gerekiyor. Farelerde yapılan deneylerde bu görülmedi; ama insanlar için kanser ciddi bir risk. Diğer sorun ise diyabet hastalarının bağışıklık sistemini de tedavi etmek gerekmesi. Aksi takdirde vücut yeni beta hücrelerini öldürebilir.
İlgili yazı: Renk Körlüğünü Düzelten Gözlük
4. Ölüyü diriltmek
Hindistan merkezli Bioquark ve Revita Life Science şirketleri çeşitli sebeplerle beyin ölümü gerçekleşen 20 hastayı kök hücrelerden üretilen beyin hücreleriyle (nöronlar) hayata döndürmeyi planlıyor. Reanima adlı proje başarıya ulaşırsa ölüleri diriltmek mümkün olacak.
Ancak, bu nörologların pek ciddiye almadığı büyük bir iddia ve biz de konuyu sadece kök hücre tedavisinin teorik sınırlarını araştırmak açısından ele alıyoruz. Özellikle de hastaları sözde bilim haberleri ile zombi filmlerinin yaydığı uyduruk hikayelere karşı bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz.
İlgili yazı: Sağlıklı Bebek Doğurmanın Yeni Yolu Poligenetik
Beyin ölümü ile bitkisel hayat farklı şeyler
Birçoğumuz bitkisel hayata girmekle beyin ölümünü birbirine karıştırıyor. Oysa beyin ölümü hastanın kesinlikle ölmesi demek. Bitkisel hayata girenlerin ise yıllar sonra sapasağlam uyanması veya dışarıdan bakınca komada görünmesine rağmen aslında çevresinin farkında olması mümkün.
Buna rağmen iki şirketin ölüleri diriltmeyi başardığını varsaysak bile karşımıza büyük sorunlar çıkacak: Öncelikle insan beyni yüz milyarlarca sinir hücresinden oluşan çok karmaşık bir organ. Bu nedenle kök hücre tedavisiyle beyni yenilemek ölülerin anılarını silip sıfırdan beyin yaratmak anlamına geliyor.
Nörologlar bu yöntemle kişilik ölümünün geri çevrilemeyeceğini; bunun yerine sadece yepyeni ve bomboş bir beyin yaratılacağını söylüyor ve ölü beden yeniden nefes almaya başlasa bile bitkisel hayattan çıkamayacağını belirtiyor.
İlgili yazı: 18 Ayda Nasıl 24 Kilo Verdim?
Gerçeği hayalden ayırmak
Elbette bilimkurguya kayarsak gelecekte ölümsüzlüğü yakalamak için bilgisayara yüklenen insan zihinlerini bu tür boş beyinlere kopyalayarak eski insanları hayata döndürebileceğimizi söyleyebiliriz. Ancak, bu durumda beyin ölümü gerçekleşen kişiler değil, onların vücudunu asalak olarak kullanan sanal zihinler hayata dönmüş olacak ve bu da ciddi etik sorunlara yol açacak.
Kaldı ki bunun için dondurulmuş insanları çözüp yetişkin vücutlarını kullanmak yerine; zihnini bilgisayara yükleyenlerden alınan kök hücrelerle onlara genç bedenler klonlamak daha mantıklı. Böylece uzak gelecekte herkes kendi vücudunu defalarca klonlayarak ölümsüz olabilir.
İlgili yazı: Gerçek Jurassic Park: Mamut ve Dinozorlar Klonlanacak
5. Beyin topları ile Alzheimer tedavisi
Buna karşın beyin hücresi klonlamayı ölüleri diriltmekten çok daha gerçekçi tedavilerde kullanılabiliriz. Örneğin, Arlotta Laboratuarı’ndan genç araştırmacılar kök hücreleri nöronlara dönüştürüp bunların birkaçını bilgisayar devresi gibi birbirine bağlamayı başardılar.
Öte yandan, Stanford Üniversitesi Pasca Laboratuarı’ndaki öğrenciler de “beyin topu” denilen ve kök hücrelerden türetilen tekil nöron gruplarının birkaçını birbirine bağlayarak organik network zekası ürettiler.
İşte bu şimdiye kadar duyduğumuz en devrimsel kök hücre tedavisi; çünkü sadece insan vücudunu hastalıklardan korumakla kalmayacak. Aynı zamanda beyin ölümünü ve Alzheimer ile demansa bağlı bunamayı önleyerek beynin hep genç kalmasını sağlayacak.
Sonuçta insan düşüncesinin ortaya çıktığı beyin kabuğu, düşünmek ve hissetmek için doğuştan hazır gelen 100 nöronluk desen tanıma birimlerini kullanıyor. İnsan beyni hayatta yaşadığımız tecrübeleri ve anıları kaydetmek için bunları birbirine sinir ağlarıyla bağlıyor. Böylece benlik ve kişiliğimiz ortaya çıkıyor. Yine de işimiz zor; çünkü daha beynin nasıl çalıştığını bilmiyoruz, nerede kaldı anıları onarmak?
İlgili yazı: 10 Adımda kara deliğe düşen astronota ne olur?
Gerçeğe çağrı
Stanford araştırmacıları bu konuda başarıya ulaşırsa ve gelecekte beyin hasarını giderebilirsek yaşlıların en az gençler kadar keskin bir hafızaya sahip olmasını sağlayabileceğiz.
Elbette bu teknolojiyi Gerçeğe Çağrı filminde olduğu gibi beyindeki kötü anıları silip yerine güzel anılar ekmekte, sosyopatlara empati yeteneği kazandırmakta ve kronik depresyonu iyileştirmekte kullanmak da mümkün. Sonuçta burada insan beynini kısmen yenilemekten söz ediyoruz.
İlgili yazı: AIDS’e Kesin Çare >> Amerikalı doktorlar HIV virüsünü insan DNA’sından sildi
İnsan gibi düşünen bilgisayarlar
Bugün IBM ve diğer şirketler nöronları taklit eden elektronik devrelerle insan gibi düşünme yeteneğine sahip bilgisayarlar geliştiriyor. Bütün bunlar Elon Musk’ın Neuralink şirketiyle yapmak isteği gibi, insan beynini doğrudan bilgisayara bağlayarak insanları süper zekaya dönüştürmek amacıyla da kullanılacak.
Ancak, araştırmacılar bu kadar iddialı olmadan önce çok daha basit hedefleri gerçekleştirmek istiyor. Bunlar arasında kök hücre yoluyla nöronları yenileyerek menenjite bağlı beyin hasarını gidermek, Down sendromunu tedavi etmek ve Zika virüsünün yol açtığı sakatlıkları iyileştirmek var.
Özetle diyabet, lösemi, demans, kemik erimesi ve bitkisel hayat gibi 5 temel kategoride geliştirilen beş yeni kök hücre tedavisi insanlık için büyük umut vaat ediyor. Ben de hastalarımıza en doğru bilgileri vermek ve söylentileri önlemek için Mayıs ayında bu tedavileri 5 ayrı yazıda anlatacağım.
Bu arada siz de kök hücrelerin CRISPR enzimi ile nasıl programlandığını okuyabilir, görme kaybının kök hücre tedavisiyle nasıl iyileştirildiğine bakabilir ve özellikle de üstün güçlere sahip olan aşkın insanın önümüzdeki 40 yılda nasıl ortaya çıkacağını inceleyebilirsiniz. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Kök hücre nedir?
1Current overview on dental stem cells applications in regenerative dentistry
2Molecular remission of infant B-ALL after infusion of universal TALEN gene-edited CAR T cells
3Generation of stem cell-derived β-cells from patients with type 1 diabetes
4https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT02742857?term=bioquark&rank=1
5Regaining consciousness for prolonged comatose patients with right median nerve stimulation.
6Assembly of functionally integrated human forebrain spheroids