Telepatik İnternet >> İnsanlar arası düşünce transferine hazır mısınız?

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklikBu yıl düşünce gücüyle oyun oynamaya hazır mısınız? Kablosuz telepatiyle çalışan ilk beyin kontrollü dron yarışları başladı ve yeni bilgisayar oyunları piyasaya çıktı. İnsan beynini kablosuz telepatiyle PC’ye bağlayan araştırmacılar, Fransa ile Hindistan’da bulunan kullanıcılar arasında internet üzerinden düşünce transferi yaptı.

Merhaba dünya

Bilim insanları beyne ameliyatla takılan bir kontrol çipi kullanmaya gerek kalmadan, ilk kez insanlar arasında düşünce bağlantısı kurdu. Fransa ve Hindistan’da çalışmalarını sürdüren nörologlar, beyin-bilgisayar arayüzleri kullanarak birbirinden 8000 km uzaktaki kişiler arasında düşünce transferi gerçekleştirdi.

Doğrudan düşünce transferi gerçek telepatide en önemli adım olarak kabul ediliyor, çünkü telepatinin tanımına uygun olarak insan beyinleri arasında duygu ve düşüncelerin aktarılmasına izin veriyor.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Telepati bir gün bu kadar sade ve kolay olacak.

 

5 yıldır test ediliyor

Gerçi kontrol çipleri veya EEG başlıklarıyla deney hayvanlarının beyinlerini birbirine bağlamak ve farklı bedenlerdeki sinir hücrelerinin iletişim kurmasını sağlamak yeni bir uygulama değil. Bu tür deneyler 2011’den beri sürüyor, ama insanlar arasında uzun menzilli düşünce aktarımı, yepyeni bir alan olan telepatik internet sektörünün önünü açtı.

Örneğin, Emotiv şirketinin geliştirdiği elektrotlu şapka (EEG) özellikli Epoc ve Insight ürünleri bilgisayarlar ve video oyunlarının düşünce komutlarıyla kontrol edilmesini sağlıyor.

Kafa derisine temas ederek beyin kabuğundaki elektrik sinyallerini algılayan Epoc ve Emotiv, bu sinyalleri bilgisayar diline çevirerek insan beyninin bilgisayarları uzaktan kumanda gibi kontrol etmesine izin veriyor.

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Depresyonu tedavi ediyor iddiası

Emotiv’in kafa bantları aynı zamanda kullanıcının beynine düşük güçlü elektrik veriyor. Şirkete göre bu “elektroşok tedavisi” çalışanların iş yerinde günlük motivasyonunu artırarak depresyondan çıkmasını ve kendini iyi hissetmesini sağlıyor.

1930’ların korkulu rüyası elektroşok teknolojisi gerçekten de birkaç yıl önce klinik tedaviye geri döndü ve hastaneye yatan kronik depresyon hastalarının bunalımdan çıkmasını kolaylaştırıyor.

Ancak, Emotiv gibi firmaların sattığı ürünlerin bunu başardığı henüz kanıtlanmadı. Tersine zararlı etkileri olabileceğinden endişe edenler var. Yine de bu teknolojiyle kumar oynadığımızı söyleyemeyiz. Her zaman olduğu gibi araştırmacılar önce hayvanları riske attılar ve telepatik internete insanlardan önce fareler girdi.

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

İnternete giren fareler

2013 yılında Duke Üniversitesi’nden nörobiyolog Miguel Nicolelis ile ekibi, laboratuardaki iki farenin kafatasına tel çekerek, farelerin beynini doğrudan kablo bağlantısıyla birbirine bağladı. Böylece dünyanın ilk organik bilgisayar sistemini kuran araştırmacılar, farelerin beyin sinyalleriyle iletişim kurmasını sağladı.

Ardından, Washington Üniversitesi’nin duyurduğu devrim niteliğindeki haber geldi: Üniversitenin geliştirdiği özel elektrot şapkası ile internete bağlanan Profesör Rajesh Rao, başka bir laboratuardaki öğrencisi Andrea Stocco’nun elini düşünce komutlarıyla yöneterek parmaklarının kontrolünü ele geçirdi ve genç adamın önündeki klavyenin boşluk tuşuna basmasını sağladı.

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Telepatik pazarlama

Bu arada, Keio Üniversitesi’nden Doçent Mitsukura ile ekibinin geliştirdiği telepatik kamera Neurocam Japonya’da düzenlenen Human Sensing 2013 konferansında tanıtıldı. Ponpon kulaklık gibi başa takılan nörokamera beyin dalgalarını tarıyor ve insanların duygusal tepkilerini okuyarak güzel hatıraları kameraya alıyor.

Nörokamera, bir kadının alışveriş merkezinde hangi ayakkabıya baktığını ve hangi ürünü beğendiğini anlıyor. Ardından, kişinin beğendiği ürünün fotoğrafını çekiyor ya da ilginç bulduğu manzarayı Instagram benzeri kısa videolarla kaydederek Facebook’ta paylaşıyor.

Üstelik bunun için sadece kamerası prizma aparatı ile modifiye edilmiş olan bir iPhone, elektrotlu bir kafa bandı ve özel bir mobil uygulama kullanıyor. Nörokamera, nöropazarlamanın telepatik pazarlamaya dönüşeceğini ve insanlara düşüncelerini okuyarak satış yapılacağını gösteriyor.

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Engellilerin hayatını kolaylaştırıyor

Ameliyatla beyin kabuğuna takılan kontrol çiplerinden oluşan ilk beyin-bilgisayar arayüzleri engellilerin tekerlekli sandalyeleri düşünce komutlarıyla sürmesi için geliştirildi.

Ardından kazada kolunu kaybedenlerin elektrik motorlu protezleri kullanmasını sağlayan, hatta kişilerin televizyonu veya odanın kapısını koltuğundan kalkmadan, salt düşünce komutlarıyla açıp kapamasına imkan veren deneysel sistemler geldi.

Brown Üniversitesi ise kablosuz ağ bağlantısı destekleyen telepatik iletişim sistemleri üzerinde çalışmaya başladı.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Stephen Hawking tekerlekli sandalyesini yıllardır düşünceleriyle ve göz hareketleriyle kontrol ediyor.

 

Telepatik internetin doğuşu

Bugüne kadar bütün bu çözümler ya kişinin beyin kabuğuna bir kontrol çipi takmayı ya da elektrotlu EEG şapkası kullanmayı gerektiriyordu. Oysa bir profesörün öğrencisinin parmağını kendi beyninden yolladığı sinir sistemi komutlarıyla kontrol etmesi gerçek telepati anlamına gelmiyor.

Sonuçta profesörün motor komut sinyallerini algılayan bir bilgisayar, bu sinyalleri başka odadaki öğrencinin beynine elektrik sinyalleri olarak iletiyor; ama bu durum öğrencinin profesörün aklından geçenleri okumasına imkan vermiyor. Daha doğrusu bugüne kadar izin vermiyordu.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
İnsanlara telepatik kabiliyet kazandıran ilk kontrol çipleri doğrudan kafatasına takılan hantal sistemlerdi. Bugün bu sistem engellilere hareket kabiliyeti kazandırmakta kullanılıyor. Su koymak için robot kolu düşünceleriyle kontrol etmek gibi.

 

Telepatik telgraf

Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi bu konuda bir ilke imza atarak 2014 yılında iki insan beyni arasında kontrol çipi kullanmadan doğrudan düşünce transferi gerçekleştirdi.

Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi Berenson-Allen Ameliyatsız Beyin Simülasyon Merkezi Direktörü ve Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Profesörü Alvaro Pascual-Leone ile arkadaşları, aralarında 8000 km olan iki kişiyi birbirine bağlayan telepatik internet teknolojisiyle bunu başardı.

Her ne kadar biri Fransa’da ve diğeri Hindistan’da olan iki gönüllü doğrudan birbirinin aklından geçenleri okuyamasa da beyinlerini internet üzerinden bağlayarak bir tür ışıklı Mors alfabesi yoluyla anlaşmayı başardılar.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Oysa beyin kontrolü sağlayan ve çok daha havalı bir tasarıma sahip olan yeni kafa bantlarını beyne monte etmeye gerek yok.

 

İnsan düşüncesini koda dökmek

Pascual-Leone ile ekibi önce 80’li yılların Atari video oyunlarını andıran basit bir interaktif bilgisayar arayüzü geliştirdi ve bu oyunu Hindistan’daki katılımcıya izletti.

Dizüstü bilgisayardaki ilkel oyuna bakan katılımcının şekilleri hareket ettirmekle ilgili düşünceleri; yani beyninde bu düşüncelere karşılık gelen elektrik sinyalleri, kablosuz yerel ağ bağlantısı kullanan özel bir elektrotlu şapka üzerinden yakındaki bilgisayara kaydedildi.

Bu basit egzersiz sırasında kişinin beynini tarayan bilgisayar, katılımcının elini veya ayağını oynatmak gibi motor komutlara karşılık gelen beyin sinyallerini nasıl yorumlayacağını öğrendi. Bu sistem düşünce okumanın ilk kaba formu olarak tanıtıldı.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
İnsanlar arasında internetten düşünce transferi sağlayan ilk beyin-bilgisayar arayüzü. Görmek için resmi tıklayın.

 

Yeni bir dil doğuyor: Telepati dili

Bilgisayarın katılımcının beyin dilini öğrenerek düşüncelerini yazılım koduna dökmesinin ardından daha karmaşık olan ikinci aşamaya geçildi: Bu aşamada bilgisayar kişinin aklından geçirdiği kısa ve basit kelimeleri algılamayı öğrendi.

Daha sonra nörologlar Türkçede selam anlamına gelen “hola” ve “ciao” kelimelerini seçip bilgisayara kişinin beynini tarayarak bu kelimeleri okumayı öğrettiler.

Beyin-bilgisayar arayüzünden yararlanan bilgisayar, katılımcının aklından geçirdiği iki kelimeyi anlayarak bunları ikili sayı düzeninde yazılan yazılım kodlarına dönüştürdü. Daha sonra bilim insanları kişinin beyninden okunan ve PC’ye kodlanan kelimeleri e-posta yoluyla Fransa’daki alıcılara gönderdiler.

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Mors alfabesiyle düşünce transferi

Deneyin alıcı ayağında 28 ile 50 yaş aralığında olan üç katılımcı bulunuyordu. Katılımcılar sırayla deney koltuğuna oturdu ve robotbilimcilerin tasarladığı robot kolun ucuna takılı mıknatıslardan yararlanan ikinci bilgisayar devreye girdi. Bu bilgisayar güçlü manyetik alanlar oluşturarak katılımcıların beynine elektromanyetik sinyaller göndermeye başladı.

Söz konusu sinyaller “hola” ve “ciao” kelimelerini kodlayan bir tür görsel Mors alfabesiyle gönderildi: Deneye katılanların artkafa bölgesindeki görsel beyin kabuğunu etkileyen manyetik alanlar, koltuğa oturan üç kişinin gözlerinin önünde sanki parıltılı disko topuna bakar gibi ışık çakmaları oluşmasına neden oldu.

Deneye katılanlar Hindistan’daki arkadaşlarının aklından geçen her şeyi okuyamadılar, ama en azından bilgisayar tarafından doğrudan beyinlerine yollanan sinyallerin yol açtığı düzenli ışık çakmalarını Mors alfabesi gibi deşifre ederek “hola” ve “ciao” kelimelerini deşifre edebildiler.

İlgili yazı: Yapay Zeka ve Çevirmenin Geleceği >> Yapay zeka video oyunu çevirisi yapar mı?

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
İşte beyniyle bilgisayar oynayan adam.

 

Telepati dili okullarda öğretilecek

Pascual-Leone bu iletişim yönteminin insanların gözlerini ovuşturmasından pek de farklı olmadığını söylüyor. Gözlerini ovuşturan insanların görüş alanında ışık parıltıları, örneğin tül perde motiflerini andıran şekiller ve siyah noktacıklar beliriyor. Kişilerin gözlerini ovuşturdukları sırada kan basıncının değişmesi bu tür algılara yol açıyor.

Araştırmacıların geliştirdiği telepatik bilgisayar da Fransa’daki alıcıların gözlerinin önünde pırıltılı noktalar oluşmasını sağladı. Bu sayede Hindistan’daki katılımcının selamını dolaylı yollardan (Mors alfabesi arayüzüyle) alıcı deneklerin beynine aktardı.

Göz sinirlerini lazer ışınlarıyla uyararak insan beynindeki anıları silen veya iyi anıların kötü hatırlanmasını sağlayan optogenetik tekniğine benzeyen bu yöntem sayesinde, katılımcılar ışık sinyallerini yorumlayarak karşı tarafın ne demek istediğini anlamış oldular.

Optogenetik ileride hastaları bunalıma sokan kötü anıları silmekte ve Gerçeğe Çağrı filminde olduğu gibi kişinin beynine hayali güzel anılar ekmekte kullanılacak. Bunun insanın kişiliğini nasıl değiştireceği ise ayrı bir merak konusu. Sonuçta hepimiz hatıralarımızdan ve bu hatırlara verdiğimiz duygusal tepkilerden oluşuyoruz.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
5 yıl önce geliştirilen yazılım sağ üst köşede kişinin gördüğü resmi beyninden okumak için beyin dalgalarını tarıyor, bilgisayar diline çeviriyor ve Youtube’dan bulduğu videolarla karşılaştırıyor. Bunun için yüz tanıma teknolojisinden yararlanan sistem gerçek hayatta gördüğünüz resme benzeyen video karelerini üst üste birleştirerek beyninizdeki düşünceleri bir nevi kameraya alıyor ve internette paylaşıyor. Aslında Youtube resimlerine bakıp bunları şekil ve renklerde referans alarak beyindeki görüntüyü yorumluyor ve monitörde beyinde gördüğü şeyi çiziyor.

 

Düşünce okumak henüz mümkün değil

Barcelona Starlab’den Carles Grau, henüz sokaktan geçen insanların düşüncelerini telepatiyle uzaktan algılamanın mümkün olmadığını söylüyor.

Ancak, yaptıkları deneyin gerçek telepati konusunda önemli bir adım olduğunu da ekliyor. Grau’nun çalışma arkadaşı Giulio Ruffini ise insanlık tarihinde ilk kez iki insan beyninin birbirinin aklından geçenleri anlaması için ortak bir telepati dili geliştirdiklerini vurguluyor:

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Nasıl çalışıyor?

“Bir insanın beyin dilini başka bir insanın beyin diline çeviren özel bir Mors alfabesi; yani profesyonel çevirmen gibi çalışan bir beyin-bilgisayar arayüzü geliştirdik. Her beynin farklı sinir ağlarından kaynaklanan kendine özgü bir düşünce dili var. İnsanlar sinir ağları farklı olduğu için farklı şekilde düşünüyor. Bu yüzden herkesin huyu suyu farklı.”

“Bilgisayarlar kişilerin beyin dilini tek tek öğrenerek şahsi düşüncelerini ışık pırıltıları yoluyla herkesin anlayabileceği evrensel bir alfabeye, deyim yerindeyse bir tür görsel Mors alfabesine dönüştürüyor. Belki de geleceğin ilk telepati dili bu görsel kodlama sistemi olacak ve bu dil tıpkı İngilizce gibi çocuklara okulda öğretilecek.”

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Telepatik internet. Solda verici, sağda başına elektromıknatıs takılı alıcı. Işık çakmalarını algılaması için gözünü kapatmışlar. Mesafe 8000 km.

 

Evrensel çeviri cihazı

“Her durumda bu deneyden çıkarılacak önemli bir sonuç var. Gelecekte telepatik internet yoluyla birbirine bağlanan insanlar da yabancı dil öğrenmeye gerek kalmadan, sadece ana dilini konuşarak anlaşacaklar. İnsan dili ortadan kalkmıyor, yalnızca insanlar aklından geçen düşünceleri artık sesli kelimelere dökmeden de ifade edebilecekler.”

Bilimkurguda bu teknolojinin öncüsü Uzay Yolu: Gelecek Kuşak dizisi. Dizide kaptanın göğsüne taktığı “iletişim rozeti”, insanların ilk kez karşılaştığı uzaylıların dilini bile İngilizceye çevirebilen bir evrensel çeviri cihazı olarak çalışıyor.

Tek sorun telepatinin yabancı dil öğrenme ihtiyacını ortadan kaldıracak olması. Oysa bir dil bir insan ve iki dil iki insan demek; çünkü her dilin mantığı farklı. Yabancı dil bilen insanlar başka toplumların gözüyle düşünmeyi ve dünyaya farklı açılardan bakmayı öğreniyor. Peki, tek bir evrensel dil baskıcı rejimler kuran diktatörlerin hayal ettiği gibi tek tip insan yaratabilir mi?

İlgili yazı: Yapay Zekada Yılın Sorusu >> İnsanlar mı robot oluyor, robotlar mı insana dönüşüyor?

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Beyin-bilgisayar arayüzleri

Bence endişe etmek için şimdilik vakit erken. Ne de olsa henüz evrensel telepati dili geliştirmedik ve şimdiden bu soruları sorduğumuza göre o gün geldiğinde tedbir almış olacağız. Ayrıca evrensel dil, İngilizce öğrenmek yerine, 7 milyar 300 milyon insan beynini tek tek anlayarak ufkumuzu genişletmemizi sağlayabilir. 😮

Pascual-Leone de kendini teknik bir dille ifade etmesine karşın aynı heyecanı taşıyor: “Bir kişinin beyin aktivitesini okuyup ikinci kişinin beynine enjekte ederek iki insan arasında doğrudan iletişim kurup kuramayacağımızı görmek istedik.”

“Özellikle de mevcut uzun menzilli iletişim yöntemlerini kullanarak. Bu yöntemlerden biri elbette ki internetti ve bu aşamada Skype gibi sesli sohbet ve video sohbet programları kullanmadan, hatta klavyede yazı yazmadan, doğrudan beyin bağlantısıyla iletişim kurup kuramayacağımızı merak ettik. Telepatik internetin tarihteki ilk örneği olarak Hindistan ve Fransa’yı seçtik.”

İlgili yazı: Gerçek Fütürizm – 2 >> 9 maddede teknolojik tekillik hayatımızı nasıl değiştirecek?

Beyin kontrolü ile dron yarışları başladı

 

Bilgisayarlar ve robotbilim

Her ne kadar yazımızda işlediğimiz derin mevzuları gündeme getirse de kablosuz telepati nispeten basit bir teknoloji kullanıyor.

Bilim insanları deneyin verici işlevini üstlenen Hindistan ayağında yer alan kullanıcının başına kablosuz yerel ağ bağlantısı destekleyen bir elektroensefalogram (EEG) başlığı taktılar. Ancak, Fransa ayağındaki kullanıcıların beynini internete bağlamak için robot kola takılı bir transkranyal manyetik uyarım (TMS) cihazı kullandılar.

Buna robot kola takılı elektromıknatıs da diyebilirsiniz ve tek işi beyin kabuğundaki elektrik sinyallerini algılamak. Mıknatıslar aynı zamanda Fransa’daki katılımcıların beynine elektrik sinyalleri gönderdi ve gözlerinde ışık çalışmaları oluşmasını sağladı. Böylece Hindistan’daki beyinden gelen ve Mors alfabesine kodlanmış olan mesajı okuyabildiler.

Gözün görüş alanının hemen kenarında algılanan bu ışık çakmaları bilim dünyasında görsel fosfen olarak adlandırılıyor. Fosfen tabanlı Mors alfabesi evrensel telepati dilinin ilk formunu oluşturuyor.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Hem gördüklerinizi hem düşüncelerinizi filme alan Nörokamera (aparat takılı ve özel yazılım kurulu eski bir iPhone).

 

Nöroteknoloji ve nörokamera

Pascual-Leone bu noktada deneyin beklenenden daha başarılı geçtiğini söylüyor: “Düşünce aktarmadaki hata payı vericinin beyin aktivitesini bilgisayar koduna dönüştürdüğümüz çeviri aşamasında yüzde 5 ve alıcıya aktarma aşamasında yüzde 11’di.  Böylece toplam hata oranı yüzde 16 ile sınırlı kaldı.”

“Kablosuz EEG ve robot kol destekli TMS gibi gelişmiş yüksek çözünürlüklü nöro-teknolojiler kullanarak ameliyatla beyne çip takma ihtiyacını ortadan kaldırdık ve bir insandan diğerine doğrudan düşünce transferi gerçekleştirdik.”

“Tek başına bu bile önemli bir gelişme, ancak bunu binlerce kilometre uzaktan başarmış olmamız telepatik internet için önemli bir kavramsal kanıt oluşturuyor. İnsanların başkalarıyla doğrudan beyin iletişimi kurması jest ve mimikler, konuşma ve yazı yazma gibi geleneksel iletişim yöntemlerini gelecekte tamamlayan bir teknik olacak veya bir gün tümüyle bunların yerini alacaktır.”

 

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Felçliler için telepatik iletişim

Telepatik internetten ilk yararlanacak insanlar arasında felçli hastalar ve engelliler bulunuyor. Bu konudaki ilk aşama insan beyninin dijital haritasını çıkarmak.

Popular Science Türkiye adına Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde düzenlenen bilim paneline ve Acıbadem Üniversitesi Gelecekhane Yaşam 2.0 etkinliğine katıldığım zaman, değerli hocalarımızla bu teknolojiyi konuşma fırsatı buldum ve Türkiye’de kablosuz telepati çalışmalarının başlamış olduğunu sevinçle duyurabilirim. 🙂

Elbette dergide ve blogda konuyla ilgili birer yazı yazacağım. Ancak en azından şunu söyleyebilirim: Telepatide en büyük sıkıntı her beynin kendine özgü dijital haritasını çıkarmak.

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
X-Men’de engelli Profesör Xavier telepatik güçlerini artırmak için kafasına Emotiv’e benzeyen bir cihaz takıyordu.

 

Türkiye bu kez çağı yakaladı

Örneğin felçli hasta su içmesi için şişeyi ağzına taşıyan robot kolu dudaklarına kadar getiriyor, ama şişeyi gerektiği kadar devirip su içmeyi başaramıyor. Telepatik bilgisayar henüz hastanın düşüncelerini o kadar hassas okuyamıyor.

Araştırmacılar bunu telafi etmek için otomatik yazılımlar geliştirdiler. Bunlar hastanın hata yaptığı yerde robot kolu yöneterek suyun masaya dökülmesi gibi aksilikleri önlüyor. Türkiye telepatik internette en büyük fikri mülkiyet olan bu tür yazılımlar geliştiriyor.

İlgili yazı: Avegant Glyph >> Görme bozukluğunu düzelten sanal gerçeklik vizörü

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik

 

Telepatik oyun çağı başladı

Mattel’in Mindflex Duel adlı telepatik oyuncağı duydunuz mu? Koşun! Amazon’da sadece bir tane kalmış. Mindflex Duel iki çocuğun beyin gücüyle mücadele etmesini sağlıyor. İki oyuncu karşı karşıya oturarak başlarına hafif kafa bantları takıyorlar.

Ardından konsantre olup göz hareketlerini ve düşüncülerini kullanarak oyun tablasındaki köpük topu havalandırıyorlar. Amaç topu rakibin sahasına atarak maçı kazanmak. Topu en uzun süre havada tutmak gibi beş ayrı oyun moduna sahip bu oyuncak aslında dünyanın ilk telepatik oyunlarından biri.

Ancak, Matrix filmindeki kaşık bükme sahnesiyle karıştırmayın. Topu havalandıran cihazı düşünce komutlarıyla kontrol ediyorlar. Yoksa topu düşünceleriyle havaya kaldırmıyorlar!

İlgili yazı: Kulaklıkla Müzik Dinlemeyi Unutun >> Bu kafa bandı doğrudan beyninizi titretiyor

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Bu da okuduğumuz kelimeleri beynimizde görüp gösteren bilgisayar yazılımı. Düşünce okumaya o kadar uzak değiliz.

 

Sanal gerçeklik ve Hololens

Microsoft’un Hololens teknolojisi, Facebook’un Oculus rift vizörüyle bir sanal gerçeklik ve dijital avatar ağı olma hayali, vTime sanal gerçeklik sosyal ağı ve Samsung Gear VR gibi teknolojiler aslında telepatik internetin önünü açacak.

Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve nihayet 2020’de gelecek olan karma gerçeklik ile telepatik internetin ilk dili olan gözde ışık çakmasına dayalı Mors alfabesini gerçek bilgisayar grafiklerine dönüştüreceğiz. Üstelik Hololens ile türevlerini kafa bandı ve gözlük gibi takacağız. Bu da Hololens’in gelecekte beyin dalgalarını okumasını sağlayacak.

Ben de bu alana yatırım yapacak tüm girişimcilere artırılmış gerçeklikle telepatik interneti bir arada düşünmelerini tavsiye ediyorum. Aksi taktirde rekabette geri kalacaklar.

İlgili yazı: Dokunmatik Hologramlar >> Bu ekranı yanağından çekebilirsiniz

Telepatik-telepati-telepatik_internet-kablosuz_telepati-sanal_gerçeklik
Sevgilinizi aldatmak zor olacak.

 

Telepatik beyin yıkama

Telepatik internetin gelecekte insanların düşüncelerini gözetleme, beyin yıkama ve online reklamların uzantısı olarak telepatik reklam gösterme amacıyla kullanılması ihtimali de bulunuyor.

Örneğin Hollanda Radboud Üniversitesi araştırmacıları, insanların kitapta hangi satırları okuduğunu anlayan bir telepatik yazılım geliştirdi ve bunu seçim kampanyalarından reklam afişlerine kadar pazarlamanın hemen her alanında kullanmayı planlıyor.

Bu haber Nörokamerayla birlikte düşünüldüğünde karşımıza kapsamlı bir algı yönetimi çıkıyor. Her zaman olduğu gibi bu buluşun da nasıl kullanılacağına insanlar karar verecek. Ancak dikkatli olmazsak hepimizi Pavlov’un köpeği şartlayıp istedikleri ürünü satabilir ve istedikleri politikacıyı seçtirebilirler.

Mıchıo Kaku telepatiyi anlatıyor

One Comment

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir