SpaceEngine Gerçek Uzay Simülasyon Oyunu
|Uzayı evinizde ücretsiz keşfetmeye ne dersiniz? Rus gökbilimci Vladimir Romanyuk gerçek evrende geçen Space Engine adlı bir uzay simülasyon oyunu geliştirdi. Bu ay satışa çıkan No Man’s Sky oyununa alternatif olan SpaceEngine, 10 trilyon hayali galaksiye ek olarak tam 10 bin gerçek galaksi ve 130 bin gerçek gökcismi içeriyor.
Masa başında uzayı keşfedin
Astronot olup uzaya çıkmayı, teleskop kullanmayı, amatör astronomiyi ve gece göğünü gösteren planetaryumları gezmeyi saymazsanız uzayı ancak bilgisayar oyunlarıyla keşfedebilirsiniz.
9 Ağustosta satışa sunulan No Man’s Sky oyunu, dinamik gezegen üretme sistemi sayesinde 18 milyon trilyon dünyayı otomatik olarak yaratan eğlenceli bir simülasyon olarak tanıtıldı. Ancak, fizik kurallarına aykırı gezegenleriyle oyuncuları hayal kırıklığına uğrattı. Oyundaki konu eksikliği de bazı oyuncuların ürünü iade etmesine neden oldu.
Oysa gerçek dünyaya odaklanan Rus gökbilimci Vladimir Romanyuk, ta 2005 yılında astronomi kataloglarından yararlanarak Evren’in en gerçekçi simülasyon oyununu geliştirmeye başlamıştı.
Astronomiyle bilgisayar oyunlarını birleştiren SpaceEngine simülasyonunda, bugün 10 bin gerçek galaksi yer alıyor ve bu galaksilerde Jüpiter’den Samanyolu merkezindeki Sagittarius A adlı süper kütleli kara deliğe kadar 130 bin gerçek gökcismi bulunuyor.
İlgili yazı: Paniklemeyin Ama Evren Küçüldü
Çocuklar, gençler ve genç kalanlar için
Bilgisayarlı öğrenme ve sanal gerçeklik bugün modern eğitimin temel unsurlarından biri oldu. Uzmanlar bunu eğlenerek öğrenme olarak nitelendiriyor.
Ancak, insanlar sulandırılmış popüler bilim içeriğine değil, Evren’in sırlarını öğrenmeyi sağlayacak kaliteli ve eğlenceli içeriğe erişmek istiyor. Astronominden bilgisayar oyunlarına geçiş yapan Romanyuk geliştirdiği SpaceEngine ile kullanıcıya bu imkanı sunuyor.
İlgili yazı: Ücretsiz Özgür İnternet Meshnet
Yüz milyardan fazla galaksi
Astronomlar Evren’de 100 milyar ile 200 milyar galaksi olduğunu söylüyor. Bunlara galaksimizin yörüngesinde dönen Küçük ve Büyük Macellan bulutları gibi cüce galaksilerle yeni keşfedilen karanlık madde galaksilerini eklerseniz Evren’deki galaksi sayısı 3 katına çıkabilir.
Dev boyutlu yarı açık dünya tasarımını kullanan ve tüm detaylarıyla bitirmesi 200 saati bulan Witcher 3, en az 330 saat süren Skyrim ve 400 saati aşan online ESO oyunlarındaki muazzam haritalara bakarsanız bir oyuna elle 10 bin galaksi eklemenin yıllar alacağını tahmin edebilirsiniz.
Romanyuk da SpaceEngine ile öyle yaptı: 2005 ile 2016 arasında oyuna 10 bin gerçek galaksi ve 130 bin gökcismi ekledi.
İlgili yazı: Karanlık Maddeden Oluşan Galaksi Dragonfly 44
60 dolar değil, bedava
Ancak, No Man’s Sky oyununda 18 milyon trilyon gezegen var demiştik değil mi? Dünya’daki 7 milyar 300 milyon insan işi gücü bırakıp 3000 yıl sırf bu oyunu oynasalar bile 18 kentrilyon gezegeni tek tek ziyaret edemezler.
Peki No Man’s Sky’a bu kadar gezegeni kim koydu? Kimse! Geliştiriciler bilgisayarın otomatik gezegen üretmesini ve her dünyaya farklı kıtalar çizmesini sağlayan bir algoritma yazdılar. Kısacası bu gezegenleri gelişmiş bir yapay zeka yazılımı kendiliğinden çiziyor.
Romanyuk da öyle yaptı ve Evren’deki 100-200 milyar galaksiyi tek tek giremeyeceği için SpaceEngine oyununa bir algoritma yazarak bilgisayarın yüz milyarlarca galaksi üretmesini sağladı; ama bütün bunlara gerçek galaksileri de ekleyerek dünyanın en kapsamlı simülasyonlarından birini üretti.
İlgili yazı: İnternetinizi uçuracak en iyi 10 modem
Her bilgisayarda çalışıyor
Tıpkı World of Warcraft oyununda olduğu gibi, SpaceEngine’i de 10 yıllık bir bilgisayarda bile çalıştırabilirsiniz. Üstelik 60 dolara satılan No Man’s Sky yerine şimdilik ücretsiz olarak.
Bilgisayarda az yer kaplaması için veri sıkıştırma rekoru kıran No Man’s Sky bile sistemde 6 GB yer tutarken SpaceEngine sadece 960 MB depolama alanı istiyor. Ancak, bütün bunları oyun incelemesi yapmak için söylemiyorum. Amacım simülasyon oyunlarının eğitim-öğretime katkısını vurgulamak.
Türkiye’nin dört bir yanındaki yurttaşlarımızın gerçek Evren’i kendi gözleriyle keşfetmeleri için SpaceEngine’i denemelerini öneriyorum. Böylece 60 yaşında bile olsanız Evren’i görür ve 10 yaşındaki torununuza da öğretirsiniz. Bunun için sıradan bir laptop açmanız yeterli.
Blog okurlarımın büyük kısmını oluşturan lise ve üniversite öğrencilerinin ise hiç bahanesi yok. Sizi de uzayı keşfetmeniz için SpaceEngine’e davet ediyorum. 🙂
İlgili yazı: Beşinci Element ve Karanlık Foton
Hipparcos yıldız kataloğu
Türkiye’deki en büyük engel, herkesin anlayacağı ve bilmeyenlerin öğreneceği şekilde üretilen bilimsel kaynaklara erişim sorunu. Popüler bilim tadında kaliteli içerik o kadar az ki! Popular Science Türkiye’de özellikle bunun için yazıyoruz; ekip olarak herkesin bilimle tanışmasını istiyoruz.
Romanyuk tam bu noktada devreye giriyor ve SpaceEngine’i nasıl tasarladığını anlatıyor: “Evren’deki sayısız yıldızı tek tek çizemeyeceğim için bilgisayara önceden belirlenen parametreler ve algoritmalar yükledim, böylece yeni gökcisimlerini otomatik olarak çizmesini sağladım.”
“Nitekim sadece Samanyolu’nda bugün en güçlü teleskoplarla bile keşfedemeyeceğimiz 100 milyar gezegen var. Bilgisayarın hayal gücü olmaz, ama algoritmalar bilgisayarların gerçekçi gezegenler çizmesini sağlayabilir.”
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Bu neden önemli?
Doğru bilgiye erişmek ve bilimi tanımak için elbette! Örneğin No Man’s Sky oyununda Jüpiter gibi gaz devleri yok. Bütün gezegenler Dünya benzeri kayalık oluşumlar ve bu da astronomiyi bilmeyen oyuncuların Evren hakkında yanlış fikir edinmesine yol açabilir.
No Man’s Sky’da görsel efektlerin dikkat çekici olması için atmosfer tabakasını bile gerçekçi tasarlamamışlar. Uzay gemisiyle yükselirken hava inceleceğine kalınlaşıyor. Buna karşın, Romanyuk gerçekçi Evren simülasyonları geliştirmekte çok şanslı olduğumuzu söylüyor ve oyunlardaki bir-iki detaya takılmazsak Evren simülasyonu yapmanın prensipte basit olduğunu belirtiyor.
“Uzayda sayısız gökcismi var ama bunlar elle sayabileceğimiz birkaç basit kategoriye giriyor. Hatta hemen sıralayabilirim: Galaksiler, bulutsular, yıldız kümeleri, yıldızlar (normal yıldızlar, devler, beyaz cüceler, nötron yıldızları ve kara delikler), gezegenimsi cisimler (gezegenler, cüce gezegenler, uydular, asteroitler ve kuyrukluyıldızlar).
İlgili yazı: En Yakın Yıldızda Dünya Benzeri Gezegen
SpaceEngine nasıl tasarladı?
Gerçekçi olalım: Hiçbir bilgisayar tek başına evren yaratamaz. Romanyuk da bu yüzden uzay teleskoplarıyla çıkarılan gerçek Evren haritalarına baktı ve Evren’in genel şeklini elle çizdi. Evren’de bildiğimiz her şeyi olduğu yere koydu.
Geri kalanı için de bir algoritma yazdı ve bunu bilgisayara yükleyerek SpaceEngine’in Evren’de keşfetmediğimiz boşlukları hayali galaksilerle doldurmasını sağladı.
İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi >> Twıtter ve Facebook engellenirse nasıl girersin?
Neden FRP oynuyorum?
Bugün kurumlara “Önümüzdeki 3, 5, 10 yıl içinde teknolojiyle nasıl para kazanacaksınız?” temasıyla dijital dönüşüm eğitimleri veriyorum; çünkü bugün para kazanmak güzel, parayı çarçur etmeden biriktirmek de güzel. Ancak gelecekte nasıl para kazanacağınızı planlamak daha güzel.
İnsan beyni bu bağlamda gelişti zaten: Para kazanmak için değil, ama uzun vadeli zeka geliştirmek için. Nitekim zekayı geleceğe yönelik konular için kullanarak uzun vadeli sorunları çözme becerisine akıl diyoruz. Bu sebeple en zeki insan bile bazen aptalca davranabiliyor; yani kısa vadeli düşünüyor.
Oysa uzun vadeli düşünmek milyonlarca yıl önce Doğu Afrika’nın Olduvai Vadisi’nde evrim geçiren atalarımız için çok önemliydi. Primat atalarımızın o gün loş orman tabanına düşen olgun meyveyi çürük meyveden ayırmaları, hatta bunu yaparken leoparların yırtıcı atalarından kaçmaları yeterli değildi.
Yarın da ormanda nerede meyve bulacaklarını ve leoparların atalarından nasıl kaçacaklarını bilmeleri gerekiyordu. Tabii ki bilemezlerdi! Bu sorunu çözmek için de tahmin yürütmeyi, plan yapmayı; yani insan beyninin gelişmesiyle birlikte evren simülasyonları yapmayı öğrendiler. İşte buna akıl diyoruz.
İlgili yazı: Güneş Sistemi dışındaki en sıra dışı 10 gezegen
Evren simülasyon mu?
Bunu simülasyon yazısında detaylıca anlattım ve burada konumuz açısından sadece iki kısa noktaya değineceğim. 1) Evren bir simülasyon olmayabilir; ama biz insanlar her şeyi simülasyon yoluyla öğreniyoruz. Öyle ki özgür irade diye bir şey olmasına rağmen insan bilinci bir yanılsama. Bu sebeple Evren’i de simülasyon olarak düşünmeye meyilli olabiliriz.
2) Madem ki her şeyi simülasyon yaparak öğreniyoruz, öyleyse oturduğumuz yerden Evren’i keşfetmenin en etkili yollarından biri de Romanyuk’un geliştirdiği SpaceEngine yazılımı gibi uzay simülasyon oyunları oynamak.
Kısacası çocukların kamyonlar ve bebeklerle oynaması ne kadar sağlıklıysa bilgisayar oynaması da o kadar sağlıklıdır. Aşırıya kaçmamak kaydıyla çocuklarınızı bu imkandan mahrum etmeyin. Bugün size anlattığım konuları öğrenmeyi iki ana şeye borçluyum: Son 30 yılda okuduğum kitaplar ve oynadığım bilgisayar oyunları ki İngilizce ve İtalyancayı da bu sayede geliştirdim.
İlgili yazı: Çin’den Kuantum İnternet Uydusu
Günah keçisi FRP
Türkiye’de yıllar önce bazı acı haberleri, intihar eden gençleri gazetelerde okuduk. Hemen ardından FRP oynadıkları, yani bilgisayarda veya masaüstünde Fantezi Rol Yapma oyunlarıyla ilgilendikleri için intihar ettikleri söylendi.
Acılı aileler çocuklarını kaybetmeye bir anlam vermeye çalışıyordu ve odalarında buldukları FRP oyunlarını suçladılar. Gerçek şu ki o çocuklar başka bir sebeple de canına kıyabilirdi; çünkü psikolojileri bozulmuştu ve yardıma ihtiyaçları vardı. O gün odalarında FRP kitapları bulundu ve FRP suçlandı. Peki bunu neden anlattım?
İlgili yazı: 12 Adımda Evren Nasıl Oluştu
FRP oyunları en etkili simülasyon
Bugün ister uzay belgeseli izleyin, ister planetaryuma gidin, ister Star Wars filmlerini seyredin, gördüğünüz bütün özel efekt ve simülasyonların kökeni FRP oyunlarına uzanıyor.
1970’lerin sonundaki bilgisayarlı FRP oyunları yeraltındaki 3B dehlizler, tüneller ve zindanları otomatik olarak çizmek için dünyanın eğlenceye yönelik ilk algoritmalarını kullanıyordu. Resimde gördüğünüz basit çerçeveler de 3B grafik tasarımcılar tarafından değil, algoritmalar tarafından çizilmişti.
FRP oyunlarının en büyük özelliği nedir biliyor musunuz? Hem uzay ve ortam simülasyonu yaparsınız hem de kendi tasarladığınız oyunda aktör gibi rol yaparak zaman ve hayat simülasyonu yaparsınız. SpaceEngine bu ikisini birleştirerek uzay-zamanı keşfetmenizi sağlıyor. Özellikle de yeni sürümlerinde aktif rol yapma imkanı sağlayarak.
İlgili yazı: Satürn ve uydularının en güzel 17 fotoğrafı
Warp hızına geçin!
Uzayda ışıktan hızlı gitmek imkansız; ama Star Trek’teki warp sürüşünde olduğu gibi ışıktan hızlı yolculuk etmeniz teorik olarak mümkün. SpaceEngine oyunu da uzak galaksilere birkaç saniye içinde gitmeniz için warp sürüşü kullanıyor.
Böylece simülasyondaki 10 trilyon galakside yer alan 6 milyar trilyon yıldıza birkaç saniye içinde erişebiliyorsunuz. Elbette bütün yıldızlara ve yörüngedeki bütün gezegenlere gitmeye ömrünüz yetmez. Bütün insanlık 4 milyar yıl oyun oynasa yine yetmez.
İlgili yazı: Kara Deliklerin Tersi Ak Delikler ve Sırları
İşbirliği simülasyonu
Ancak, büyüklük açısından Eve Online’a benzeyen SpaceEngine oyununun başka bir avantajı var. Aynı zamanda bir MMORPG olarak geliştiriliyor; yani çok sayıda oyuncu içeren online rol yapma oyunu.
Böylece pek yakında uzayı sadece siz keşfetmeyeceksiniz. Arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte uzay keşif seansları düzenleyebileceksiniz. Kısacası WoW oynarken diğer oyuncularla sohbet eder gibi sosyal ilişkiler simülasyonu da yapabileceksiniz.
Öyleyse keşif başlasın!
Boğa takımyıldızındaki Ülker açık yıldız kümesine (Pleiades) gitmek mi istiyorsunuz? SpaceEngine uzay geminizin roketlerini ateşleyerek hiper hıza çıkın ve saatte yüz binlerce km süratle Jüpiter’in yanından şimşek gibi geçin. Ardından warp sürüşü başlatıp birkaç saniyede sizden 440 ışık yılı uzaktaki Ülker kümesine ulaşın.
Herkese kolay
Romanyuk diyor ki “Sıradan bir kullanıcının kullanabileceği şekilde rahat bir oyun tasarladım. SpaceEngine sadece astronomların kullanacağı bir simülasyon değil. Bu oyun herkes için”. Peki sadece bu kadar mı? Hayır, çok daha fazlası var:
SpaceEngine ile resimdeki gibi yabancı dünyaları ziyaret edebilir, fotosentez yapan bakterilerle dolu derin krater göllerindeki yeşil sulara dalabilir veya bir kara deliğin yörüngesine girerek yakınlarda patlayan süpernovayı izleyebilirsiniz.
İlgili yazı: Işıktan Yaratılan Kara Delik Kugelblitz
Hakikat bilimkurgudan daha ilginç
Carl Sagan’ın ünlü Kozmos belgeselinde yaptığı konuşmada belirttiği üzere gerçekler bilimkurgudan çok daha ilginçtir. Örneğin, uzaydaki soluk mavi nokta Dünyamıza Venüs’ten bakınca Evren’de eşi benzeri olmayan küçük ve kırılgan bir evde yaşadığımızı anlıyoruz.
Uluslararası Uzay İstasyonu’na çıkıp uzaydan bakınca savaşan devletler arasındaki sınırlar görünmüyor ve bu da bize egomuzu bir kenara bırakarak alçakgönüllü olmayı öğretiyor. Evet, gelecek kuşakların İstanbul’dan Ankara’ya uçar gibi uzaya sıçraması zor.
Ancak, SpaceEngine ile genç kuşaklara uzayın muazzam büyüklüğünü ve alçakgönüllü olmayı öğretebiliriz. Sonuçta küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinden kaynaklanan açlık insan türü ile diğer bütün canlıları tehdit ediyor. Bu sorunları çözmek için olgun ve aklı başında kuşaklar yetişmesi gerekiyor. Simülasyon teknikleri oyun teorisiyle birlikte eğitim ve iş dünyasında bunu sağlıyor.
İlgili yazı: Karanlık Madde Kara Delik mi?
SpaceEngine geleceği
2060 yılında 1 metreküplük hacimdeki bütün atomlar, protonlar, elektronlar ve diğer temel parçacıkların simülasyonunu yapabileceğiz. O zamana kadar elimizde organik süper bilgisayara dönüşmüş insan beyinleri, telepatik internet ve kuantum bilgisayarlar olacak.
Oysa bugün sadece doğal beynimiz ve laptoplarımız var. Şansımıza SpaceEngine sıradan laptoplarla çalışabiliyor. Romanyuk da Dünya’da hayatın nasıl ortaya çıktığına dair son bilgilerimizden yararlanarak yakın gelecekte uzaylı simülasyonları yapmayı planlıyor.
Sadece yıldızları, gezegen ve galaksilerin simülasyonunu yapmak yerine gezegenlerdeki uzaylı bakteriler, ağaçlar ve hayvanların simülasyonunu yapmak mümkün olacak mı? Romanyuk gerçek bir Matrix dünyasından uzak olduğumuzu biliyor, ama Matrix’in o kadar uzak olmadığı kanısında.
Gelecekteki hedefi de oyuncuları hayal kırıklığına uğratan No Man’s Sky’dan daha gelişmiş uzaylı simülasyonları yapmak; fakat cin lambadan çıktı bir kere ve bir daha yerine girmez.
Küresel ısınma
İnsanlık olarak Matrix tarzı kapsamlı bir simülasyonda yaşamaya yaklaşıyoruz. O zamana kadar SpaceEngine gibi simülasyonlar bu dönüşüme öncülük edecek. Öyle ki bilim insanları küresel ısınma yüzünden önümüzdeki 40 yılda birçok insanın gündüz sokağa çıkamayacağını söylüyor ve bunu telafi etmek için sera kentlere (arkoloji) ek olarak sanal gerçeklik matrisleri yaratılacağını ekliyorlar.
İlgili yazı: Uber Robot Taksi Hizmeti Başlatıyor
Ruslardan uluslararası işbirliği
Girişimcilik dünyasının en temel kavramlarından biri işbirliği; ama biz bunu binlerce yıldır Anadolu tarlalarından biliyoruz: Adı imece usulü çalışmak ve SpaceEngine de uluslararası işbirliğinin ürünü:
Galaksi modellerinin, gezegen desenlerinin, uzay gemilerinin tasarımına ek olarak müzik listesi ve 20 dile çeviri için Romanyuk’a önce bir avuç gönüllü yardım etti. Ancak şimdi herkes oyuna kendi “mod”unu ekleyebiliyor.
İlgili yazı: Kuyrukluyıldız Dünya’ya Nasıl Hayat Taşıdı?
Kitle kaynak finansman
Başlangıçta oyunu satar ve para kazanırım diye yazılım kodunu açık kaynağa aktarmayan Romanyuk, sonunda pes ederek orta yol buldu ve oyunu geliştirmek için kitle kaynak finansmandan (crowdsourcing) yararlanmaya karar verdi.
Şimdiden 45 bin dolar para toplayan SpaceEngine oyununu yüz binlerce kişi indirdi ama yetmiyor: Simülasyona daha fazla programcı lazım.
Oyun şimdilik sadece Windows işletim sisteminde çalışıyor; ama gelecekte Linux ve OSX desteği gelecek. Bütçe 80 bin dolara çıktığında SpaceEngine’deki pasif uzay gezileri No Man’s Sky tarzı aktif araştırmaya dönüşecek. 120 bin dolarda online keşif ve 250 bin dolara ulaşılınca da tam kapsamlı MMORPG gelecek. İşte o zaman SpaceEngine, No Man’s Sky’dan daha gelişmiş bir simülasyon olacak.
Romanyuk oyunu Steam üzerinden ücretli sunmaya hazırlanıyor. Bunun ücretsiz eski sürüme göre daha sık güncelleme alan, daha çok harita içeren ve sanal gerçeklik destekleyen gelişmiş bir sürüm olacağını söylüyor.
İlgili yazı: 5 Soruda Paralel Evrenler
Hani bedavaydı?
Oyunun şimdiki sürümü gerçekten ücretsiz ve Steam sürümüne kadar ücretsiz olmaya devam edecek. Ancak Steam sürümünde bile bütün özelliklere ücretli erişmek zorunda değilsiniz. Oyunun hayran kitlesi şimdiden çok sayıda mod üreterek SpaceEngine evrenini genişletiyor.
Romanyuk ücretli temel sürüme hazırlanırken kitle kaynak gönüllü işbirliğiyle çalışan hayranlar da SpaceEngine’e çok sayıda ücretsiz özellik ekliyor. Öyle ki yaptıklarına Romanyuk da şaşırıyor: “İnanmıyorum! Bugün de Dyson Küresi eklemişler!” diyor.
Özetle Oyunun sayfası Steam’de satılan basit bir oyun kadar ucuz olacak ve bütçe dostu fiyatıyla öğrencilerin ve yetişkinlerin Evren’i keşfetmesi için en iyi uzay simülasyonu yazılımını sunacak. Türkiye’de bazı sitelerin engellemesi nedeniyle oyunun sayfasını açamazsanız VPN kullanmayı deneyin.