Andromeda ve Samanyolu Nasıl Çarpışacak?
|Andromeda Galaksisi ve Samanyolu 4 milyar yıl sonra çarpışarak dev boyutlarda yeni bir eliptik galaksi oluşturacak. Samanyolu bu çarpışma ile yok olacak. Peki çarpışma Güneş Sistemi’ni de yok edecek mi? İnsanlık toplam 1,2 trilyon yıldızın katılacağı bu en büyük uzay kazasından sağ çıkacak mı? Birlikte görelim.
En büyük uzay kazası
Andromeda ve Samanyolu’ndaki toplam 1,2 trilyon yıldızla sayısız gezegeni alıp bunları birbirine hemen hiç değmeden nasıl çarpıştırırsınız? Bu yazıda size galaksileri çarpıştırma sanatını anlatacağım; çünkü galaksilerin büyümesini, evrim geçirmesini ve bu sayede evrene hayat veren yepyeni yıldızlar oluşturmasını bu tür kozmik çarpışmalara borçluyuz.
Nitekim şehir ışıklarından uzaklaşarak Samanyolu diskini net görebileceğiniz bir dağ başına çıkarsanız galaksi diskinin hemen solunda, Andromeda takımyıldızının ortasında soluk bir bulutsu göreceksiniz. Teleskopla daha net göreceğiniz bu cisim aslında bulutsu değil, bizden yaklaşık 2,2 milyon ışık yılı uzakta bulunan Andromeda galaksisidir ya da diğer adıyla M31.
Üstelik nasıl ki Samanyolu’nun tahminlerden 2 kat büyük olduğunu öğrendik (Buruşuk Galaksi), Andromeda’nın da sanılandan küçük olduğunu tespit ettik. Dahası her ikisinin de yaklaşık aynı boyda olduğu ortaya çıktı (Samanyolu diski 200 bin ışık yılı ve Andromeda 220 bin ışık yılı çapında).
Her durumda bu galaksiler 4 milyar yıl içinde çarpışmaya başlayacak. Ancak, göstere göstere gelen bu muazzam kaza tam 8 milyar sonra tamamlanacak.
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Galaksiler nasıl çarpışıyor?
Sindire sindire: Örneğin, Andromeda’yla aramızda 2,2 milyon ışık yılı var ve kütlesi Samanyolu’ndan 1,76 kat büyük olan bu galaksinin, içerdiği 1 trilyon yıldızla birlikte bizimle çarpışmaya başlaması 4 milyar yıl alacak. Gerisi ise o güne dek göreceğimiz en muhteşem gösteri olacak.
Bu aynı zamanda en büyük kara delik çarpışmalarından biri olacak: Samanyolu’nun merkezinde 4,4 milyon Güneş kütlesinde olan ve Sagittarius A* olarak adlandırılan bir süper kütleli kara delik bulunuyor. Andromeda’nın merkezindeki kara delik ise 100 milyon Güneş kütlesinde. Bu yüzden bizden daha büyük ve ağır olan Andromeda’nın Samanyolu’nu hap gibi yutacağını söyleyebiliriz.
İlgili yazı: Gerçek Adem: İlk insan ne zaman yaşadı?
Saniyede 110 km
Evren karanlık enerji yüzünden son 5 milyar yılda hızlanarak genişliyor. Ancak, Andromeda karanlık enerjinin yerçekimini asla yenemeyeceği kadar bize yakın. Bu sebeple iki galaksinin çarpışmasını hiçbir doğa kuvveti engelleyemez. Andromeda saniyede 110 km hızla üstümüze geliyor; yani Dünya’nın Güneş çevresinde devinme hızından yaklaşık 4 kat hızlı yol alıyor.
Andromeda önümüzdeki iki milyar yılda gökte yüzde 50 ve üç milyar yıl içinde yüzde 75 daha büyük olacak. Böylece bize en yakın büyük galaksi olan sevgili komşumuz, gökyüzünün yarısını dolduracak ve siz de ışıklı gecelerde bile Andromeda’yı çıplak gözle seçerek romantik akşam sefasına dalacaksınız.
Ancak, olaya ne kadar şiirsel anlam katmaya çalışsak da Andromeda 4 milyarda Samanyolu ile çarpışacak ve bunun sonucunda her iki galaksi de parçalanacak!
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Bundan eminiz
Ancak, Kaptan Swing çizgi romanlarındaki Gamlı Baykuş gibi felaket çanları çalmadan ve Güneş Sistemi yok olacak diye dizimizi dövmeye başlamadan önce; Andromeda’nın yaklaşma açısıyla hızına bakmamız, bunun için de az soluklanıp astronomi tarihine kısaca göz atmamız gerekiyor.
Her şeyden önce Andromeda’nın gönlümüzde özel bir yeri var. Edwin Hubble 1920’lerde gökyüzünü Palomar teleskopuyla incelerken, evrenin sadece Samanyolu gökadasından oluşmadığını Andromeda ve diğer komşu galaksiler sayesinde buldu.
Andromeda evrende en az 10 trilyon galaksi olduğuna işaret etti ve evrenin genişlediğini gösterdi. Öyle ki büyük patlama teorisini geliştirmemize yardım etti. Oysa 80 yıl öncesine dek, Andromeda’nın galaksimizin içindeki bir gaz bulutu olduğunu sanıyorduk; çünkü teleskoplarımız ilkeldi.
Büyük bir galaksi olmasına karşın 2,2 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda, 2 metre çaplı dev Palomar teleskopunda bile bulanık bir leke halinde görünüyordu. Bunu yukarıdaki resimde görebilir ve hatta, Star Wars: İmparator filmin son sahnesindeki galaksinin de Andoremada’ya bakarak çizildiğine dikkat edebilirsiniz.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Her şey filozof Kant’la başladı
Dünyanın en büyük filozoflarından biri olan Immanuel Kant’ın ta 1750’lerde Andromeda’nın binlerce yıldızdan oluşan dev bir evren adası olduğunu düşündüğünü biliyor musunuz? Galaksi sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak kullanılan gökada ve yıldız ada terimleri de buradan geliyor.
Her durumda, günümüzden 1 milyar yıl sonra yaşacak olan Samanyolu filozofları, Andromeda’nın bir galaksi olduğundan asla kuşku duymayacaklar; çünkü gökyüzünde çıplak gözle net görülecek kadar büyük olacak. Bu konudaki ilk net adımı yine Edwin Hubble’a borçluyuz.
İlgili yazı: Herkes Nerede? Uzaylılar ve Fermi Paradoksu
Sefeit değişkenleri
Hubble, Andromeda’nın uzaklığını Palomar teleskopuyla ölçtü. Bunun için de galaksinin içinde nabız gibi atan titrek yıldızları kullandı. Sefeit değişkenleri olarak adlandırılan bu yıldızların parlaklığı düzenli aralıklarla artarak azalıyordu ve bu süreç doğrudan yıldızın ürettiği enerji miktarına bağlıydı.
Hubble titrek yıldız ışığının göz kırpma ritmini ölçtü ve Sefeitlerin gerçek parlaklığını belirledi. Ardından, yıldız parlaklığının uzaklığa bağlı olarak ne kadar azaldığına baktı ve uzayın engin boşluğunda dev Andromeda galaksisinin Samanyolu’na uzaklığını tespit etti.
İlgili yazı: Uzay Milleti Asgardia Kuruldu ve Başkanını Seçti
Kozmik çarpışmayı nasıl öğrendik?
Maviye kayma sayesinde, ama Hubble sayesinde değil: Her ne kadar Hubble galaksilerin bizden uzaklaşmakta olduğuna dair ek gözlemler yapmış olsa da kırmızıya kayma olgusuyla birlikte evrenin genişlediğini gösteren ve büyük patlamanın temellerini atan kişi, ondan önce gelen Vesto Slipher’dır.
Amerikalı astronom Vesto Slipher, galaksilerin ışığındaki kırmızıya kaymaya bakarak bizden 50 milyon ışık yılından daha uzak olan bütün galaksilerin Dünya’dan uzaklaşmakta olduğunu ve ne kadar uzaksa o kadar hızlı uzaklaştığını 1917 yılında anlamıştı.
Sonuçta bizden uzaklaşan galaksilerin ışığı evrenin genişlemesi, yani uzayın genleşmesi yüzünden kırmızıya kayıyor. Genişleyen uzayın gerilmesi uzak galaksilerin ışığının dalga boyunu da uzatıyor. Öte yandan, bize yaklaşan galaksilerin ışığı da Doppler etkisi nedeniyle maviye kayıyor:
Galaksiler bize yaklaşırken sürekli daha yakından ışık saçıyor ve art arda gelerek sıkışan ışık dalgalarında beliren frekans artışı da bize yaklaşan galaksilerin ışığının maviye kaymasına sebep oluyor.
Peki Andromeda bize çarpacak mı?
Sanılanın aksine, Andromeda’nın bizimle çarpışacağını ancak 8 yıl önce öğrendik; çünkü bir galaksinin Samanyolu’na yaklaşıyor olmasıyla hızını alamayıp bize kafadan çarpacak olması iki ayrı şey. Bundan emin olmak için de önce Andromeda’nın çapraz hızını ölçmemiz gerekiyor.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehber
Bu da bizi Gamlı Baykuş’a getiriyor
Sonuç olarak ışığın maviye kayması sadece Andromeda’nın bize yaklaşmakta olduğunu gösteriyor. Oysa uzay üç boyutlu olduğu için Andromeda’nın çapraz hızı yeterince yüksekse hiç çarpmadan galaksimizin yanından, altından veya üstünden geçip gidebilir.
Çarpmasa bile yeterince yakın geçerse Samanyolu’nun sarmal kollarını kendine çekebilir veya bizden birkaç milyar yıldız çalabilir. Oysa bizler çok uzun bir süre boyunca Andromeda’nın çapraz hızını ölçemedik; çünkü bu çok zordu.
Andromeda bize o kadar uzak ki galaksiyi üç boyutlu, yani derinlikli olarak görmemiz neredeyse imkansız. Özellikle de arka planda kalan daha uzak galaksilere göre nasıl hareket ettiğini belirlememiz çok zor.
Öyle ki Andromeda’nın çapraz hızı Samanyolu’na yaklaşma hızına (110 km/saniye) eşit olsa bile; açısal kayma derecesi, Hubble teleskopu fotoğraflarındaki en küçük pikselden daha küçük olacaktı!
İlgili yazı: Yoksa Kara Delikler Yok mu? İşte Size 5 Çılgın Alternatif
Öyleyse bulmacayı nasıl çözdük?
Kurnazlık yaparak: Hubble uzay teleskopunu uzun yıllar boyunca kullanarak Andromeda’nın gökyüzünde yeterince kaymasını bekledik ve ancak 8 yıl sonra gerçekten ne kadar kaydığını, yani net açı saniyesini ölçebildik.
Bilim insanları 2002-2010 arasında yapılan gözlemlerde Andromeda’yla aramızdaki yıldızları resimden çıkardılar, Andromeda’nın kendi çevresinde dönmesinden kaynaklanan etkiyi sildiler ve Samanyolu merkezi çevresinde dönen Güneşimizden kaynaklanan kaymayı elimine ettiler.
Sonuçta Andromeda’nın çapraz hızı saniyede 17 km ve yaklaşma hızı da saniyede 110 km çıktı. Aramızdaki uzaklığı dikkate aldığımız zaman, bu fark Andromeda’nın 4 milyar yıl sonra Samanyolu’na çarpacağını gösteriyor.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Peki Dünya kurtulacak mı?
Astrofizikçiler milyonlarca noktayı hesaplayan gelişmiş bir bilgisayar simülasyonu kullanarak ve galaksileri saran karanlık maddeyi de hesaba katarak Andromeda çarpışmasının sonuçlarını analiz ettiler (nitekim evrendeki karanlık madde vücudumuzu oluşturan normal maddeden 5 kat fazladır).
Özetle bilgisayarda küçük bir Andromeda ile Samanyolu oluşturup bunları çarpıştırdılar ve Dünya gezegeninin yok olup olmayacağına baktılar. Hatta bugün 2,7 milyon ışık yılı uzakta yol alan ve Andromeda’dan sonra Samanyolu’na en yakın galaksi olan Üçgen gökadasını da hesaba kattılar.
İlgili yazı: Vücudunuzun Yarısı Başka Galaksiden Geliyor
Üçgen partiye geç katılıyor
Öyleyse biz de bilgisayar simülasyonunu Dünya Kupası maçı gibi anlatalım: 4 milyar yıl sonra Andromeda ve Samanyolu iki su damlası gibi çarpışıyor. Şekilleri bozulan galaksiler hızını alamayıp önce birbirinin içinden geçiyor. Ardından tekrar tekrar çarpışarak yumurta şekilli dev bir eliptik galaksiye dönüşüyor (tıpkı Karga takımyıldızı yönündeki Anten galaksilerinin birleşmesi gibi).
Bu süreçte Andromeda ve Samanyolu’nun merkezindeki süper kütleli kara delikler de dinamik sürtünme etkisiyle hız kaybedip sarmallar çizerek birbirine yaklaşıyor ve nihayet birleşerek yeni bir süper kütleli kara delik oluşturuyor.
Bu süreçte kara delikler yakındaki yıldızları yutmak yerine uzaya savurarak momentum kaybediyor. Bu bağlamda momentum dönme enerjisi ile açısal hıza karşılık geliyor ve kara deliklerin diğer cisimleri mancınık gibi uzaya savurarak enerji kaybetmesi dinamik sürtünme olarak adlandırılıyor.
Nitekim Jüpiter de gençliğinde dinamik sürtünmeyle enerji kaybedip Güneş’in içine düşmeye başlamış; ancak yeni oluşan Satürn gezegeni, Jüpiter’i güçlü yerçekimiyle son anda geri çekerek yok olmaktan kurtarmıştı.
İlgili yazı: Cüce Gezegen Plüton ve Muhtemel 9. Gezegen Nasıl Oluştu?
Çarpışan kara delikler
Her durumda süper kütleli kara delikler, yakındaki yıldızları galaksi merkezinden daha uzak yörüngelere yerleştirerek veya tümüyle galaksiden dışarı savurarak birbirine yaklaşmaya devam ediyor. Kara delikler arasındaki uzaklık 1 ışık yıla indiğinde ise müthiş bir olay başlıyor:
Kara delikler uzay-zamanı dalgalandıran süper güçlü kütleçekim dalgaları yayıyor ve civardaki son yıldızları da gelgit etkisiyle parçalayıp yok ettikten sonra iki siyah su damlası gibi birleşerek daha küçük bir kara delik üretiyor. Evet, yazıyı doğru okuyorsunuz: Andromeda ve Samanyolu’nun çarpışması sırasında daha büyük değil, daha küçük bir kara delik oluşuyor.
Kara delikler çarpışmadan önce kütle çekim dalgaları yayarak enerji kaybediyor ve enerjinin kütleye denk olması sebebiyle sahip olduğu kütlenin de yaklaşık üçte birini kaybediyor. Kütleçekim dalgalarından sonra geriye kalan birleşik kara deliğin kütlesi sadece 80-90 milyon Güneş kütlesine eşit oluyor.
Yeni oluşan kara delik, belki de yakındaki gaz ve toz bulutları kendine çekerek bir kısmını yutuyor ve bir kısmını da kutuplarından ışık hızının yüzde 90’ı ile uzaya püskürtüyor. Böylece yeni galaksideki yıldızların en az üçte birindeki olası hayatı ve uygarlıkları tehdit eden ölümcül gama ışınları yayıyor!
İlgili yazı: Süpernova 1987A Patlamasının 3B Haritasını Çıkardık
Dünya’nın kaderi
Yazının başında Andromeda ve Samanyolu çarpışmasına 1,2 trilyon yıldız katılacak dedim. Ancak korkmayın: Uzay o kadar büyük ki Dünya ve Güneş Sistemi bu çarpışmadan büyük olasılıkla sağ salim kurtulacak. Yıldızlar muazzam uzay boşluğunda gezegenlerin yörüngesini bile bozmadan birbirinin içinden geçecek (sonuçta yıldızlar arasındaki ortalama uzaklık, ortalama yıldız çapının 100 milyar katı).
Sadece 10 milyonda bir gibi çok küçük bir ihtimalle Neptün’ün yakınından geçecek olan bir yıldız ise Güneş Sistemi’ni uzaktan saran Oort Bulutu’ndaki 1 trilyon kuyrukluyıldızın bir kısmını iç güneş sistemine itecek.
Bu durumda 4 milyar yıl önce asteroitleri yörüngesinden çıkararak Dünya’ya savuran ölüm yıldızı Nemesis olayı tekrarlanacak. Ancak, o sırada Dünya’da hayat büyük olasılıkla yok olmuş olduğu yeni Nemesis ciddi bir tehdit oluşturmayacak.
İlgili yazı: Evrende Hayat 9,7 Milyar Yıl Önce mi Ortaya Çıktı?
Dinozorların sessiz geçesi
Gerçekten de Dünya’da hayat gelişmiş teknoloji sayesinde 4 milyar yıl sonra sürecekse dinozorları yok eden göktaşına benzeyen bir çarpışmadan korkmadan önce, ölümcül gama ışını patlamalarından korkmak lazım. Sonuçta Dünya gezegeni çarpışan galaksilerin merkezindeki kara deliklerin belki 30 bin ışık yılı uzağından geçecek.
Üstelik Güneşimiz çarpışan galaksilerdeki yıldızlar yatışıp düzgün bir şekilde toplanana kadar, kara deliklerin çevresinde yonca yaprağı benzeri bir yörünge çizecek. Bu süreçte yeni oluşan aşırı aktif süper kütleli kara deliğin, yani kuasarın püskürttüğü gazların oluşturduğu gama ışınları Dünya’daki hayatı tehdit edebilecek.
Bu ışınlar bizi vurursa Dünya’nın ozon tabakasını, hatta atmosferini tümüyle yok edebilir. Ancak bizler muhtemelen o sırada başka gezegenlere yayılmış olacağız veya soyumuz tükenmiş olacak; çünkü Güneş 4 milyar yıl sonra nükleer yakıtını tüketerek kırmızı dev evresine girecek.
Bu sırada en iyi ihtimalle Dünya’nın okyanuslarını buharlaştıracak, atmosferini kavuracak ve karaları eriterek lav denizine dönüştürecek. En kötü ihtimalle ise Dünya’yı yutarak parçalayacak, ardından da mum gibi sönerek küçük ve soluk bir yıldız kalıntısına, yani beyaz cüceye dönüşecek.
Üzüntü ve muz kabuğu
Kısacası Dünya büyük olasılıkla Andromeda ve Samanyolu’nun çarpışmadan önce yok olacak ve bizler de büyük olasılıkla iki galaksinin nasıl çarpıştığını göremeyeceğiz.
İlgili yazı: Merkür Kuru Üzüm Gibi Büzülüp Küçülüyor
Yine de umut var
Belki insanlar süper gelişmiş bir uygarlık kurarak ve süper insana dönüşerek o güne ulaşırlar. Ancak bizler yok olsak bile galaksilerin çarpışması, dev gaz ve toz bulutlarını da çarpıştırarak yeni bir yıldız oluşum sürecini tetikleyecek.
Aslında 4 milyar yılda yaşlanan Andromeda ve Samanyolu galaksisi, yeni yıldız oluşumlarıyla ek güneşler doğurmak için gereken gaz stoklarını büyük ölçüde tüketmiş olacak. Ancak, şansımız varsa son kalan gaz rezervlerini kullanarak birçok yeni yıldız doğuracaklar.
Belki de bu yıldız sistemlerinde yeni uzaylılar evrim geçirecek ve yeterince akıllandıktan sonra (!) tıpkı bizim gibi hayatın anlamını ve evrenin doğasını sorgulayacaklar. Nitekim Dünya gezegeni de milyonlarca yıl önce patlayan bir süpernovanın bölgedeki moleküler hidrojen gazını sıkıştırmasıyla oluşmuştu.
İlgili yazı: Nasıl İnsan Olunur: Kibre Karşı Empati
Maçın sonucu
Dünya Kupası analizine geri dönecek olursak, günümüzden 8 milyar yıl sonra Andromeda ve Samanyolu çarpışması sonlanmış ve iki galaksi de dev bir eliptik gökada oluşturmuş olacaklar. Ancak, gaz stokları tükenmekte olan iki galaksinin çarpışmasından doğan bu eliptik gökada ölü doğacak.
4 milyar yıl sürecek çarpışma sırasında, Samanyolu’nun içindeki yıldızların bir kısmı uzak sarmal kollardaki dış yörüngelere oturacak. Büyük bölümü ise dinamik sürtünme nedeniyle süper kütleli kara deliğe yakın bölgelere ilerleyecek.
Ancak partiye geç katılan Üçgen galaksisi var ya, işte o Samanyolu ve Andromeda’dan uzaya fırlayan sarmal kolların bir kısmını kapıp kendine çekecek. Böylece Üçgen Gökadası her iki galaksiden de birkaç milyar yıldız çalmış olacak.
Oysa bayram kısa kısa sürecek; çünkü Üçgen Galaksisi de 8 milyar yıl sonra yeni oluşan eliptik galaksiye çarparak yok olacak. Bu da eliptik galaksideki son yıldız oluşumunu tetikleyerek bu galaksinin nihayet ömrünü tamamlamasını sağlayacak.
Andromedayolu
Gerçi Kara Delik Bombası ile Dyson Küresi yazılarında anlattığım gibi, Tip II gelişmiş uygarlıklar yaşlı yıldızların çevresinde hayatını sürdürecekler ve belki de bu yeni eliptik galaksiyi Andromedayolu olarak adlandıracaklar.
İlgili yazı: Hayatın fiziksel anlamına dair 3 bilimsel cevap
Sonuçta çok şanslıyız
Bir kere Samanyolu ve Andromeda’nın yetişkin sarmal galaksiler olduğu bir çağda yaşıyoruz. Dahası çevremizde bizden henüz uzaklaşmamış olan 120 milyar galaksi bulunuyor. Bu sebeple hem evrende Samanyolu’ndan başka galaksiler olduğunu, hem de evrenin genişlemekte olduğunu biliyoruz.
Ancak, Dünya’da hayat 10 milyar yıl sonra ortaya çıksaydı eliptik Andromedayolu’ndan başka bir galaksi bilmeyecektik ve evrenin nasıl oluştuğuyla ilgili hiçbir fikrimiz olmayacaktı. Öyleyse Sartre’ın varoluşçuluk ilkesini evrene uygulayarak diyebiliriz ki hayata anlam verebildiğimiz bir çağda yaşıyoruz.
İlgili yazı: Fizikçiler Karanlık Madde Süper Sıvı Olabilir Dedi
Benmerkezciliğin sonu
Evrende başka galaksilerin olduğunu bilmek insan türünün dünyayı kendi çıkarlarından ve kısır görüşlerinden ibaret görmesi bağlamında, bencillik ve benmerkezciliğin de sonu oluyor; çünkü gerçekler insanın evrenin merkezi olmadığını gösteriyor.
Sonuç olarak astronom Hubble benmerkezci insan görüşlerinden geriye kalan son efsaneyi de yıktı: Düşünün, eskiden Dünya’nın evrenin merkezi olduğunu sanıyorduk. Sonra Güneş’in evrenin merkezi olduğunu sandık.
Ardından Samanyolu galaksisinde milyarca yıldızla gezegen olduğunu öğrendik ve Charles Darwin de aynı zamanda evrim teorisini geliştirerek tarihin merkezinde bile yer almadığımızı gösterdi.
Ancak, insanı üstün canlı olarak görerek herkesi ve her şeyi sömürmesine izin veren klasik görüşlerin tabutundaki son çiviyi Hubble uzay teleskopu çaktı: Samanyolu’nun evrendeki 10 trilyon galaksiden biri olduğunu gösterdi.
İlgili yazı: Evren Bir Simülasyon mu?
Evrensel alçakgönüllülük
Andromeda galaksisi bize ne kadar sıradan ve sırf bu yüzden ne kadar değerli olduğumuzu gösterdi. İnsan türü evrendeki olası canlılardan sadece biri ve Dünya gezegeni de tıpkı Carl Sagan’ın 38 yıl önce dediği gibi, uzayın sonsuzluğuna asılmış olan küçük bir zerre ve soluk mavi bir nokta.
Buna rağmen özeliz; çünkü uzayda 1 trilyon dünya dışı uygarlık olsa dahi hiçbir insanın benzeri yoktur ve işte bu nedenle birbirimize sevgili, saygılı olmamız gerekiyor.
Ünlü İngiliz filozofu Bertrand Russell, 1950’lerde yayınlanan efsane TV söyleşisinde bunu çok güzel ifade ediyor ve bu dünyada birlikte ölmek yerine, birlikte yaşamak istiyorsak faklı görüşleri ve birbirimizi kabullenmeliyiz diyor.
Dünya’dan 2,2 milyon ışık yılı uzakta yer alan ve 4 milyar yıl sonra Samanyolu ile çarpışacak olan Andromeda Galaksisi bize evrende alçakgönüllü olmayı öğretiyor. Bakış açımıza göre evrenin laneti veya rahmeti bizi en ilginç zamanlarda yaşatıyor. Ne de olsa gerçeklik bakanın gözünde oluyor.
Andromeda çarpışması
1Hubble Milky Way collission (direct download)
2The M31 Velocity Vector. I. Hubble Space Telescope Proper Motion Measurements
Yaklaşıyor,yaklaşmakta olan….
🙂
Güzel bir yazı