Beyin Formülü: İnsan Beynini Çalıştıran Yazılım Bulundu
|Beyin en karmaşık organ ve çalışırken o kadar çok şeker tüketiyor ki eğitim projeleri hazırladığım günlerde normal yesem de kilo veriyorum. Oysa beyin formülü çok basit ve Augusta Üniversitesi beynin yazılım kodunu bulduğunu duyurdu. Beynin çekirdek kodu nedir?
Bağlantı teorisi
İnsan beyninin nasıl çalıştığını öğrenmek öncelikle sağlıklı yaşamamız için önemli. Yaşlılığa bağlı demans, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkları önlemek, otizm ile down sendromunu, hatta şizofreni gibi rahatsızlıkları tedavi etmek istiyorsak bu şart.
Elbette dijital dönüşüm ile endüstri 4.0 sürecinde insan gibi düşünebilen veya insandan zeki olan robotlar, yazılım ve bilgisayarlar geliştirmek için de insan beyninin simülasyonunu yapmalıyız; çünkü robotların insanlara hizmet etmek için önce bizi anlaması gerekiyor.
İlgili yazı: Dünya Yakınında Süpernova Patlarsa Ne Olur?
Beyin nasıl çalışıyor?
Augusta Üniversitesi Georgia Tıp Fakültesi’nden Joe Tsien’le ekibi 2015 yılında insan beyninin çok basit bir yazılım ile çalıştığını öne sürdüler ve aradan geçen iki yılda bunu kanıtladıklarını duyurdular.1
Öncelikle beynimiz çağrışım yaparak çalışıyor. Platon’un benzer benzeri bilir ilkesi gereği, insan beyni de hatırladığı olaylar ve edindiği tecrübelere benzeyen şeyleri birbiriyle ilişkilendiriyor.
Örneğin, öğretmen tahtada dikdörtgen çizdiği zaman bunu küçüklük anılarımızla bağdaştırarak zihnimize kaydediyoruz: Beyaz tahtadaki dikdörtgen eski mutfak masasını ya da ekrandaki kırmızı elma Newton’ın yerçekimi yasasını nasıl bulduğunu çağrıştırıyor.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Router Modem
Çağrışımlı düşünme
Demek ki sağlıklı her yetişkin dikdörtgenin ne olduğunu akademik veya sezgisel olarak biliyor. Aslında buna şaşırmamak gerek. Sonuçta bütün anılarımız beynimize yeni sentezlenen protein moleküllerinden oluşan uzun süreli hafıza üniteleriyle kaydediliyor.
Tecrübelerimiz de beyin kabuğundaki nöronların yeni sinir ağları kurarak birbirine farklı şekillerde bağlanmasından oluşuyor. Bu yüzden herkesin algıları, sezgileri, yaşantıları, huyu suyu ve fikirleri farklı. Peki beynimiz bu kadar karmaşık duygu ve düşünceleri nasıl oluşturuyor?
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Desen tanıma birimleri
Beynimizde doğuştan getirdiğimiz 300 milyon desen tanıma birimi bulunuyor. Bunlar beyin kabuğunda bulunan ve her biri kendi arasında hazır sinir bağlantılarıyla gelen 100 nöronluk gruplar. Her bir desen tanıma birimi diğer birimlerle şekil, his ve fikirleri birbirine benzeterek iletişim kuruyor.
Böylelikle sokakta birini gördüğümüz zaman kim olduğunu anlayıp selam verebiliyoruz; çünkü onun yüzünü partiden hatırlıyoruz. Tabii kusursuz değiliz. Bazen desen tanıma birimleri de hata yapıyor ve duraktaki adamı birine benzetiyoruz.
İlgili yazı: Dünya’ya En Çok Benzeyen Gezegen Bulundu
Benzer benzeri bilir
İşte bu yüzden çağrışımlı düşünüyoruz. Hatta içimizdeki en zeki insanların ezberi kuvvetli olanlar değil de çağrışımlı düşünen, olaylar arasında pek akla gelmeyen bağlantılar kuran ve karmaşık bir durumdan ilginç sonuçlar çıkaran insanlar olarak tanımlıyoruz. Bunun adına yaratıcılık diyoruz.
Joe Tsien insan beyninin bu şekilde bilgi edindiğini düşünüyor. Bütün bir genelleme ve sonuç çıkarma işlemini bu sürece bağlıyor. Ancak, beynin çok basit bir matematik kuralıyla çalıştığını kanıtladıklarını da söylüyor.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Beyin formülü
Beyin kabuğundaki nöronlar işlevsel bağlantı motifleri (FCM) olarak gruplanıyor. Google Mühendislik Direktörü Ray Kurzweil’ın Bir Zihin Yaratmak adlı kitabında desen tanıma birimleri dediği şey bu.
Bizler FCM’leri lego blokları gibi söküp takarak kompleks fikirler oluşturuyor ve düşüncelerimizi orijinal şekillerde ilişkilendirip katıştırarak yaratıcılığımızı geliştiriyoruz (yazıda sık geçen ve çok sayıda nöronun birlikte çalışmasını vurgulayan (ş) işteşlik eklerine dikkatinizi çekerim 😉 ).
İlgili yazı: Hitachi Üretimi Artırmak İçin Robot Yönetici İşe Aldı
İnsan olmanın kökeni
Joe Tsien beyin algoritmasının nasıl çalıştığını görmek için beynin yedi farklı bölgesini izleyerek inceledi ve bu bölgelerdeki nöron aktivitesini kayıt altına aldı. Aslında fare ve hamster beynindeki çok basit dürtülerle çalıştı: Acıkma ve korku gibi.
Bunlar beyinde yeni tecrübeleri kaydetmek için nöron grupları (FCM) kurmak üzere kaç işlem ve kaç tıklama yapmak gerektiğini gösterdi. Tıpkı internetten alışveriş yaparken ürün bakma ve ürün seçme aşamalarından sonra kredi kartıyla ödeme yapana kadar kaç aşama geçtiği gibi.
Böylece 2 sayı tabanında üslü bir permütasyon algoritması ortaya çıktı: (N=2i–1). İşte beynimiz anı ve deneyimleri kaydetmek için nöronları bu formüle göre birbirine bağlayıp örgütlüyor. Tsien’e göre insanı insan yapan duygular, empati, çağrışımlı düşünme ve maneviyat hissi hep bu formülle ortaya çıkıyor.
Nasıl ölçtüler?
Tsien ve ekibi kobay hayvanlara dört farklı yiyecek vererek permütasyon kombinasyonlarını bunlardan türetti (kemirgen bisküvileri, çökelek, pirinç ve süt). Ardından fare ve hamsterlerin beynine elektrotlar yerleştirerek tek tek nöronların yiyeceğe gösterdiği tepki sinyallerini ölçtüler.
Böylece hayvanların yiyeceğe tepki olarak maksimum 15 nöron kombinasyonu (tıklama) yaptığı ortaya çıktı (tıpkı Bağlantı Teorisi’nde öngörüldüğü gibi). Üstelik nöronlar bir fare yiyecekleri görür görmez sinyal göndermeye (ateşlemeye) başladığı için bu kombinasyonlar da desen tanıma birimleri halinde doğuştan hazır geliyor olmalıydı.
İlgili yazı: Dünya’daki hayatın kökeni Mars mı?
Fare beyninden insan beynine
Evrim süreci içinde insan beyninin daha önceki canlıların beyninden türediğini ve temel olarak aynı çalışma prensiplerini kullandığını biliyoruz. Elbette ki bu fare beyninden insan beynine direk geçiş yapacağımız anlamına gelmiyor; ama üç katlı evin de 170 bin katlı gökdelenin de bir zemin katı ve temelleri olduğunu biliyoruz.
Joe Tsien ve ekibi de şimdi bu formülü kullanıp daha karmaşık ağ tabanlı zeka (network zekası) birimleri oluşturmak istiyor (insan beyni gibi karmaşık anıları işleyen çok sayıda kompleks nöron kümeleri). Kısacası amaçları insan beynindeki en karmaşık duygu ve düşüncelerin bu formülle türetilebileceğini göstermek.
İlgili yazı: 18 Ayda Nasıl 24 Kilo Verdim?
Düşünen robotlar
İnsan gibi düşünen robotlar için insan beyninin nasıl çalıştığını çözmemiz gerekiyorsa yapay zeka geliştirmenin de insanın kendi zihnini keşfetmesi olduğunu söyleyebiliriz. Artık bilinçaltından en bilinçli düşüncelerimize kadar tüm dürtü, içgüdü, his ve fikirlerimizin farkında olma sürecine girdik.
Zaten süper zekanın, yani insandan zeki yazılımların bizi yok etmesini istemiyorsak süper zeki robotlarla anlaşmayı öğrenmemiz ve bunun için de insan beyninin nasıl çalıştığını çözmemiz şart. Eskiden işimiz kolaydı: Israrla aynı hatayı yaptığımızda ve kendimize hakim olamadığımızda, hatta sanat dehası olarak süper yaratıcı başyapıtlar verdiğimizde topu hep bilinçaltına atıyorduk.
Kısacası ister bir yaratıcıya inanalım ister inanmayalım; insan bilincinin kökenlerini ve kendi benliğimizin bebeklikten günümüze gelen gelişim sürecini bilmiyorduk. Bu da davranışlarımızın sebebini anlamamızı ve bilinçaltımızdan bağımsız olarak özgürce karar almamızı zorlaştırıyordu.
İlgili yazı: Teknolojik tekillik hayatımızı nasıl değiştirecek?
Artık deniz bitti
Yapay zeka geliştirmeye çalışırken beyin formülü bulduk, beyni çalıştıran yazılım kodunu ve algoritmayı keşfettik. Artık ünlü filozof Albert Camus’ün dediği gibi, Tanrı’yı bile sırtında taşıyacak kadar ahlaklı ve sorumluluk sahibi insanlar olma yoluna girdik.
Öyle bir insan düşünün ki aldığı en ufak kararın bile beyinde hangi nörobiyolojik aktivitelerle ve ne tür nöron etkileşimleriyle ortaya çıktığını bilsin! İşte bunun mümkün olacağı bir döneme giriyoruz ve bu yüzden Elon Musk’ın Neuralink şirketi insan beynini bilgisayarla birleştirerek insanları süper zekaya dönüştürebilecek. O zaman da Gandi ve Buda’dan bile daha bilge olma şansını yakalayacağız.
Peki bilgeliğin yolunun meditasyon veya temaşa yerine basit yazılım algoritmalarından geçtiği kimin aklına gelirdi? Ancak fiziksel açıdan bu son derece mantıklı:
İlgili yazı: 2045’te İşçi ve Memurların Yarısı Robot
Termodinamik yasaları
Termodinamik yasalarına göre, atomlar gibi tüm fiziksel sistemler her zaman en düşük enerji düzeyine ve en kararlı duruma geçmek isterler. Bu nedenle beynimizin de en karmaşık duygu ve düşünceleri geliştirmek için mümkün olan en basit formülü, en basit algoritmayı kullanması normal.
Bu yüzden öğrencilerime kod yazmak yetmez diyorum: Sadece kod yazarsanız bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) dünyasında basit birer ara elaman olarak kalırsınız; yani sıradan dijital inşaat işçisi olmanın ötesine geçemezsiniz. Oysa sizin dijital dünyanın fikir liderleri olmanız gerekiyor.
İlgili yazı: Başka Evrenlerden Gelen İlk Kanıt: Soğuk Leke
Dijital bilgelik
Günümüzün dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 dünyasında geleceğin bilgi toplumunu kurmak için algoritmalı düşünmeyi mutlaka öğrenelim.
Kısacası sadece düşünen insan olmayalım: Tıpkı insan türünün Latince bilimsel adı Homo sapiens sapiens’in Türkçe karşılığında ifade edildiği gibi düşündüğü üzerine düşünen insan olalım. Nasıl düşündüğünü bilen ve hayatın anlamını sorgulayan insan olursak düşüncelerimiz de bize ait olur ve kimse algı yönetimiyle beynimizi yıkayamaz.
Bu yüzden ülkemizde fizik ile matematik gibi temel bilimlere mutlaka odaklanmalı ve felsefe dersleriyle birlikte bilimsel düşünceyi eğitimin merkezine almalıyız. Yoksa başka ülkeler zengin ortak olmaya devam ederken, bizler sadece başkalarına müşteri olan fakir bir tüketici pazarı olarak kalırız.
Peki geleceğin en gerekli 16 programlama dili hangisi ve gençler kodlama öğrenirken önce hangi programlama dilini öğrenmeli? Onu da bugün yayınlanan ikinci yazımda bulabilirsiniz. Hepinize bol algoritmalı günler dilerim.
İnsan beynine yazılım yüklemek mümkün mü?
1Brain Computation Is Organized via Power-of-Two-Based Permutation Logic
Benim kafam almıyor,eğer insanlar gibi düşünebilen belki insanlar gibi hisleri olan yapay zeka ortaya çıktığında nitelikli eleman ile niteliksiz elaman arasında ne fark olacak?Daha önce sormuştum herkes gelecekte bilim adamı ve sanatçı olacak demiştiniz.Ama bu anlattıklarınıza göre yapay zeka bilim adamı ve sanatçıların yapabileceği her şeyi yapabilir.Örneğin en nitelikli mimardan daha iyi mimari tasarımlar yapabilir.Hem de kısa süre içinde binlercesini.Hatta belki de sayamayacağımız kadar fazla ve farklı tasarım ortaya çıkarabilir.Bu durumda nitelikli mimarın niteliksiz olanından hiç bir farkı kalmayacak.Bir tuşa bas ve sana sonsuz sayıda değişik farklı tasarım ortaya çıkarsın.Hatta belki de bu evrende ortaya çıkabilecek sanat ürünü sayısı da sonludur (Sizce?). O zaman gelecekte insanlar sadece oturup yapay zekanın sunduklarının tadını mı çıkaracak. Yoksa insanlar yapay zekanın ortaya çıkaramayacağı özgün ürünler üretmeye devam edebilecekler mi?
Aslında güzel bir soru ve itiraz bu. İki yeni blog yazısından sonra şimdi yanıtlayamayacağım ama bu yorumunuza sakin kafayla geri döneceğim. Sevgiler.
Hocam korkulari silmek mumkunmu ve kac yil sonra olur ve cok pahallimi olur
Wikipedia engelli. Sorun Anayasa’daki iletişim özgürlüğü.
Eğer ki yapay zeka insanları kendi hallerine bırakırsa, dediğiniz gibi insanlar kendilerince yapay zeka ile birlikte evreni keşfedicektir. Fakat sonunu getiremiyorum bu düşüncenin. Aslında basit iki ihtimal var ya uzayı ve evreni keşfedicez ve sonrasında amacımızı kaybedicez yada bunu yaparken çok değişik bir olay yaşayıp değişik bir şey keşfedip insanların çok daha farklı bir yapıya bürünücek. İşin dahada garip olan yanı iki düşünce berbat. Kısacası hiçbir şekilde insanları tatmin etmeyecek ve mutsuzluğa sürükleyecek.
Bu insanların teknolojiyle ne yapacağına bağlı. Teknolojiyi bencilce kullanırsak kendimizi yok etme olasılığımız artar. Bence insanlar ve yapay zeka yakın geleşekte birleşerek hibrit bir canlı türü ortaya çıkacaktır. Bu konuda Battlestar Galactica’daki cylonlar iyi bir örnek olabilir. Gerçi dizide cylonlar yüzde 100 organik robotlar; ama insanların da buna benzer bir melez türe dönüşmesi olasıdır.
Bakin insan beyni ve bilinci farkli seyler. Bunu zamanla daha iyi anlayacaksiniz. Yazida bahsettiginiz kod ve beyin aktiviteleri hic bir sekilde benlik deneyimini aciklamaya yetmez. Insan beynindeki noral etkinlikleri incelemek benlik deneyimini cozdugunuz anlamina gelmez. Bilinc ve beyin bu acidan iki ayri fenomendir. Yapay zeka asla bu nedenle bilinc kazanamaz kazanamayacak. Cunku bilinc kazanmasi icin bu iki fenomenin ayni anda elde edilmesi lazim. Materyalistler indirgemeci yaklasimla bunu iddia etseler de bilinc icin bu yaklasim asla dogru degil. Utopik dusuncelere dalmanin anlami yok. Beyin icin butun parcadan cok daha fazlasidir durumu soz kpnusu. Burada bilinc butun olarak parcaya indirgenemiyor. Hucresel faaliyetleri aciklamak da bu nedenle bilinci aciklamiyor. Zamanla bunun boyle olduğunu daha net anlayacaksiniz. Bilincle ilgili klasik fizik kuantum fizigi şokuna benzer şoka bilim dunyasi hazir olmali simdiden. Çünkü bazilari tarihten ders almadilar. Hala klasik dusunmeye devam ediyorlar. Kuantum fiziginin klasik dusunceye vurdugu darbe de açıkçası ya bazilarinin bilgisizligi yada cabuk kaniksanma nedeniyle cok hissedilemedi maalesef.
Kişilik bozuklukları tedavi edilir mi bununla.
Bahsettiğiniz mantıksal gerçek doğrular ile dünyada şu anda var olan tüm canlıların varoluş sebebi arasında çok zıt ve çelişkili bir Durum farkettim.yapay Zekaya kesinlikle karşıyım. Çünkü dünya Artık 80lerdeki ve eski dönemlerdeki gibi değil daha acımasız ve duygusuz bir nesil mevcut ki yeni nesili tahmin etmeye bile korkuyorum açıkçası. Yazınızda elein musktan söz etmişsiniz yapay zeka ile robot işçiler vs vs geçenlerde açıklama yaptı kendisi insan neslinin tükenmemesi için üreme şart diye bu da bir çelişki. Yapay zeka yapacaklarına insan beynini doğru kullanma konusunda kişiye özel eğitim programları geliştirsinler. Bana mantıklı gelen Gerçek mantıktır ve tektir bu konuda farkındalık yaratmak daha yerinde olur. Bu tarz bilimsel çalışmalar ile ortaya Çıkacak, geleceğimizi kendi ellerimizle mahvetmekte var hiç bir canlı yada varoluş köle olmayı kabul etmez. Siz Edermiydiniz?? Ben etmem. Zaten ürkütücü olan insandan daha zeki robot deyimi buna kim müsaade ederki yapay zekayı öne süren bilimadamlarının es geçtiği tek gerçek sizin de söylediğiniz gibi her canlının farklı karakterde olması….insanın insana Eğittiği bir yöntem ile zeka geliştirilir yapay zeka deyimi gibi buna benzer insanları ancak korku ve endişe gibi Kaosa sürükleyecek tüm söylemlere karşıyım. Bu Bilimadamları sanıyor ki herkes korkar korku güçlü bir histir ve eylemleri de kaosa sürükler çoğu kişi de bunun Farkında ki yapay zeka sadece bir insan yapımı. Akıl akıldan üstündür deyimi ise atalarımızdan gelen mantıksal bir Gerçek. kimseyi kandırmaya gerek yok. Kodlama ve yazılım evet geleceğin mesleği kesinlikle bu konuda hem fikirim. Şu anda da eğitim alıyorum araştırıyorum. Yapay zeka çok yanlış bir terim. Hiç bir yaratılışın yapayı orjinaliniyle aynı olmaz. Kırılan vazoyu tamir etmek gibi düşünün. İşlevini görür ama eskisi gibi olmaz orjinalliği bozulur. Bu aynı tüketmek zorunda kaldığımız gıdalarda yaptıkları yapay katkı maddeleri gibi bir durum. Sonucu hepimiz izleyerek göreceğiz. Bilimadamlarını bu konuda gerçek insani duygularını kaybetmemelerine dikkat çekmek isterim. Sırada ne var ölümsüzlük mü…?? Saygılar.
Teknoloji iyiye veya kötüye kullanılabilir. Bugüne dek kötüye kullanım örnekleri yüzünden insanların elinden yapay zekayı kullanma imkanını ve yapay zekanın da var olma hakkını almak büyük gericilik ile bencillik olur. Evet, sırada ölümsüzlük var. Son canlı yayınımda anlattım: TRANSHÜMANİZM VE ÖLÜMSÜZLÜK.