NASA açıkladı: Mars’ta göl bulundu
|Mars yüzeyinde sıvı su yok; ama NASA sondası yörüngeden yaptığı gözlemlerde, kutup buzlarının altında bir göl olduğunu tespit etti. Peki Mars’ta ne kadar su var? İnsanlığın kızıl gezegene yerleşmek için ihtiyaç duyduğu Mars’ta suyun tarihini sizler için anlattım.
Sulak Mars?
Mars’ta suyun öyküsü 1965 yılında gezegenin yakınından geçen Amerikan Mariner 4 sondasının çektiği ilk fotoğraflara uzanıyor. Ancak Mars’ta su olduğuna dair kesin kanıtı Amerikalılar değil, Avrupalılar buldu: Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın gönderdiği Mars Express uydusu, 2005 yılında kızıl gezegeni radarla taradı ve kuzey kutbunda su buzu keşfetti. Gerisi çorap söküğü gibi geldi.
2007’de Mars aracı Spirit gezegen yüzeyinde su molekülleri buldu. Mars’ta su var mı tartışmasını sonlandıran darbe ise 2008’de kuzey kutbuna inen Phoenix sondasından geldi. Phoenix toprağı kazınca Mars’ta su olduğunu gördü.
İlgili yazı: Renk Körlüğünü Düzelten Gözlük EnChroma
Öyleyse NASA daha neyi tartışıyor?
Mars’ta akarsu olup olmadığını: NASA 28 Eylül 2015’te, Türkiye saati ile 18:30’da Mars yüzeyinde akarsu olduğunu duyurdu ve bunun için aşağıda anlatacağımız kanıtları sundu.
NASA Mars kraterlerinin dik yamaçlarından krater tabanına doğru geçici akarsular aktığını düşündü. Bu taşkın dereleri aniden ortaya çıkıyor ve aniden ortadan kayboluyordu. Mars aracı Curiosity de 2014 yılında krater tabanında kurumuş dere yatağı bulmuştu. Ancak akarsularla ilgili asıl soru başka:
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Mars’ta akarsu olması imkansız!
Bonuçta Mars’ın Dünya gibi kalın ve kayda değer bir atmosferi yok. Kızıl gezegenin atmosferi o kadar seyrek ki yüzey basıncı Dünya’da deniz seviyesinin sadece 135’te biri.
Üstelik Yeryüzü’nde suyun sıvı halde bulunmasının temel nedeni de gezegenimizin ortalama sıcaklığının 15 derece olması değil. Asıl sebep atmosfer basıncının yeterli değerde olması.
Mars’ta atmosfer basıncı o kadar düşük ki sıcaklığın yaz aylarında 23 dereceye çıktığı ekvator bölgelerinde bile suyun sıvı halde kalması imkansız. Mars yüzeyine çıkan su basınç düşüklüğü nedeniyle hızla buharlaşarak atmosfere karışıyor.
İlgili yazı: Gerçek Adem: İlk insan ne zaman yaşadı?
Mars suyunu 4 milyar yıl önce kaybetti
Oysa seyrek Mars atmosferi de su buharını tutamıyor ve havada bulut oluşmasına izin vermiyor. Bunun en büyük sebebi Mars’ta atmosferi koruyan güçlü bir manyetik alan olmaması. Ayrıca, Güneş’in zararlı ışınlarını kesen ozon tabakası da bulunmuyor.
Su buharı seyrek Mars atmosferinde hızla yükselerek Güneş’in morötesi ışınlarının güçlü olduğu bir irtifiya erişiyor. Ardından, morötesi ışınlar 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan oluşan su moleküllerini parçalıyor.
Süper hafif hidrojen geri gelmemek üzere uzaya kaçarken, ağır oksijen atomları da Mars’a iniyor ve gezegen yüzeyinde demir cevheriyle karışıp demir oksit oluşturuyor (bildiğimiz pas). Böylece oksijen Mars kayalarında birikiyor ve kızıl gezegene adını veren kirli pas tabakasını oluşturuyor.
İlgili yazı: Kütle Nedir ve Enerjiye Dönüşür mü?
Uzayda suyun kısa tarihi
Mars 4 milyar yıl önce yüzeydeki suyun büyük kısmını bu şekilde kaybetti. Bugün Mars’ta su ya yeraltında bulunuyor veya kış aylarında sıcaklığı -140 dereceye düşen kutuplarda buz halinde saklanıyor (buzların altında yeni keşfedilen gölü saymazsak tabii). Emekli astronot James Railly’nin belirttiği gibi, Mars’ın en ıslak yeri Dünya’nın en kuru çölünden daha kurak.
Öte yandan NASA araçları, yörünge uyduları ve özellikle de Curiosity roverı, Mars’ta sıvı su olduğuna dair pek çok kanıt buldu (kurumuş dere yatakları, çakıl taşı yığınları, yamaçlarda sel izleri). Bu da NASA’yı Mars’ta akarsu olduğunu kanıtlamaya itti.
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Güneş Sistemi’nin en büyük dedektiflik öyküsü
NASA, krater yamaçlarındaki kurumuş dere yataklarını Mars Yörünge Keşif Aracı ile 5 yıl boyunca gözlemledi. Mars yörüngesinde dönen gözlem uydusu, gezegenden yansıyan ışığın tayfını (spektrum) inceledi ve ışık ışınlarında su molekülü izleri buldu.
Su molekülleri ışığın belli dalga boylarını emiyor ve gökkuşağını andıran ışık tayfında siyah çizgiler bırakıyor.
NASA olumsuz Mars şartlarında nasıl akarsu olabileceğine dair bir teori de geliştirdi, ama bunun için önce Mars kraterlerinde suyun nasıl ortaya çıkabileceğine değinmemiz gerekiyor.
İlgili yazı: Dünya’daki Hayatın kökeni Kızıl Gezegen Mars mı?
Bunu Mars tuzuna borçluyuz
Mars’ta yeraltı suyu aşırı tuzlu ve canlılar için çok zehirli. Öyle ki Mars toprağı insanlar üzerinde amonyak etkisi yaratıyor (çamaşır suyu zehirlenmesine benzeyen ölümcül bir etki).
Mars tuzu kalsiyum perklorat denilen özel bir kimyasal maddeden oluşuyor. Perklorat insanlar için zehirli olabilir ama çok büyük bir marifeti var: Mars yüzeyindeki düşük basınca rağmen tuzlu suyun sıvı halde kalmasını ve yeraltından çıkıp krater yamaçlarından aşağı akmasını sağlıyor.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Çamurlu yeraltı suyu
Artık Mars’ta sandığımızdan bol su bulunduğunu biliyoruz ve kızıl gezegendeki su kaynaklarının kutup buzuyla sınırlı olmadığından eminiz: Mars’ta perklorat tuzu içeren büyük miktarda çamurlu yeraltı suyu var. Belki de Mars akiferlerinde kutuplardan daha fazla su bulunuyor!
Bu astronotlar için iyi haber: 30 yıl içinde Mars’a gidecek insanlar İngilizce “brine” (brayn) olarak adlandırılan çamurlu su akiferlerine artezyen kuyusu açacak ve tuzdan arındırdığı suyu içme suyu olarak kullanacak.
İlgili yazı: Mars’ta Dev Su Kaynakları Bulundu
Toprak altındaki perklorata borçluyuz
Düşünün, Mars toprağında zehirli perklorat tuzu olmasaydı kumlu krater yamaçlarındaki çatlaklardan yüzeye çıkan Mars suyu hızla buharlaşarak atmosfere çıkacak ve uzaya kaçıp yok olacaktı. O zaman Mars’ta kutup buzlarından başka su kaynağı kalmayacaktı!
Belki de Mars’taki bütün suyu perklorat tuzuna borçluyuz. Perklorat suyu emerek Mars toprağında hapsedince suyun bir kısmı buz tutmaya fırsat bulmuş ve kutuplarda birikmiş olabilir. Aksi taktirde su uzaya kaçacaktı.
Sonuçta kalsiyum perklorat tuzu atmosferdeki su buharını sünger gibi emiyor. Örneğin, Dünya’da bir laboratuara girseniz ve bir şişe perklorat tuzu alıp kapağını açsanız, şişede toz halinde bulunan perklorat birkaç dakika içinde odadaki bütün rutubeti çekip çamura dönerdi.
İlgili yazı: Mars ve Venüs’ü Dünyalaştırmak İçin 5 Dahice Yol
Mars’a giden insanlar için şart
Perklorat ilk bakışta insanlar için zararlı olabilir ve gerçekten de tuzu arıtmazsak bizi öldürür. Öte yandan aynı perklorat Mars’a giden astronotların çok işine yarayacak: Astronotlar kalsiyum perkloratın emdiği suyu çekip içme suyu, yemek suyu, banyo suyu, kanalizasyon suyu ve temizlik suyu olarak kullanacaklar.
Perkloratın başka bir marifeti daha var. Kızıl gezegendeki perklorat, az yukarıda anlattığımız şekilde Mars toprağına hapsolmuş olan oksijeni de dışarı veriyor (Mars kabuğundan oksijen çıkması için toprağı biraz ısıtmak yeterli oluyor). Kısacası Mars’tan oksijen çıkarmak Ay kayalarından oksijen çıkarmaktan daha kolay diyebiliriz. Bu da Mars’ta nefes almak isteyen insanlar için ikinci iyi haber.
İlgili yazı: Perklorat bilim insanlarının Mars’ta hayat bulmasını nasıl önledi?
Dev geri dönüşüm makinesi
Bundan 5 yıl önce Mars Keşif Aracı, kızıl gezegendeki kraterlerin kumlu yamaçlarında kan damarlarını andıran siyah izlerin fotoğrafları çekti. 2011 yılında Georgia Teknik Üniversitesi’nde okumakta olan Nepallı Lujendra Ojha, bu izlerin perklorat tuzu içeren çamurlu Mars suyu olduğunu düşündü.
Mars’ta yaz mevsimi geldiğinde havalar ısınıyor ve özellikle güney enlemlerinde yüzeye yakın olan donmuş yeraltı suyu sıvılaşarak kumlu yamaçlardaki çatlaklardan yüzeye çıkıyordu. Sel suları gün boyunca krater tabanına doğru akıyor ve geceleyin yeraltı suyu donunca su akışı kesiliyordu. Mars’ta ilk bakıştaki en büyük sürpriz de bu oldu:
Perkloratlı Mars toprağı aynı zamanda dev bir geri dönüşüm makinesi olarak çalışıyor ve yüzeye çıkan suyu emip tekrar yeraltına çekiyor. Böylece Mars’ın tüm suyunu birkaç milyon yıl gibi kısa bir sürede kaybetmesini önlüyor!
İlgili yazı: Curiosity Mars’ta Organik Moleküller Buldu
Bu işin suyu çıktı
Sadık okurlarımız sitemizde “Mars’ta su bulundu” temalı birkaç yazı okuduklarını hatırlayacaklardır. Gerçekten de son 10 yıldır Mars’ta su bulundu diye o kadar çok haber yayınlandı ki NASA’da çalışan bilim adamları bile bıktılar ve birbirileriyle “Tebrikler! Mars’ta bininci kez su bulmuşsun!” diye şakalaşmaya başladılar. 🙂
Ancak Mars’ta geçici akarsu bulunduğu iddiası bir süre için bu denklemi değiştirdi ve Mars suyunu sıkıcı bir şaka olmaktan çıkardı:
Bilim insanları Mars’taki Garni Krateri’nde 2010 yılında gördüğümüz siyah çizgilerin artık ıslak kumdan akan akarsu izleri olduğunu düşündüler. Yaklaşık 5 metre genişliğindeki dereler, enlemine göre kış aylarında tamamen donuyor olabilirdi. Bu yoruma göre Mars akarsuları özellikle ekvatora yakın enlemlerde cılız bir şekilde akmaya devam ediyordu.
İlgili yazı: Mars’ı Canlandırmak İçin Manyetik Kalkan
NASA diyor ki kışın -62 derece
Mars’ın ortalama sıcaklığı kışın -62 dereceye düşüyor. Yazın ise ekvatorda sıcaklık 23 dereceye kadar yükseliyor. Bu noktada, kalsiyum perklorat suyun donma sıcaklığını düşürüyor ve yeraltı suyunun kış aylarında bile tümüyle buz tutmasını engelliyor.
Aynı sebeple kalsiyum perklorat gece olduğunda suyun donup yüzeyde buzullar oluşturmasını önlüyor ve suyu emerek yeraltındaki akiferleri besliyor olabilirdi. Bu doğruysa söz konusu zehirli madde Mars’ta gerçek bir iklim sistemi yaratıyor.
İlgili yazı: Hava Soluyan Roket ile Mars’a Hızlı Uçuş
Nepalli bilim adamı anlatıyor
Bugün akademik araştırmalarını Arizona Üniversitesi’nde yürüten Lujendra Ojha, geçici Mars dereleriyle ilgili şunları söyledi:
“5 yıldır krater yamaçlarını farklı ışık dalga boylarında inceliyoruz ve siyah çizgilerin moleküler suyu emip kristal yapısında hapseden hidratlı tuzlardan oluştuğunu gördük. Bu da söz konusu yer şekillerini akarsuların oluşturduğunu gösteriyor olabilir.” Ancak artık bunun doğru olmadığını, kuru buzun buharlaşmasına bağlı akıntıları akarsu zannettiğimizi biliyoruz.
İlgili yazı: Mars’ı Canlandırmak İçin Manyetik Kalkan
Su varsa hayat da olabilir
Bunu bizzat NASA söylüyor ve biz de son 50 yıldır ilk kez NASA’nın bu kadar kesin konuştuğunu gördük. NASA TV yayınına katılan Ojha, “Mars’ta su bulunması kızıl gezegende mikropların yaşadığı olasılığını güçlendirecektir” dedi.
Oysa geçen yıl yapılan araştırmalar Mars’taki akarsu izlerinin aslında kuru buzun, yani karbondioksit buzunun güneşte erimesiyle oluştuğunu gösterdi. Öyle ki krater yamaçlarındaki o ünlü izler gerçek akarsu yatakları değil, kuru kum izleri çıktı. Buna karşın NASA’nın Mars sondası kutup buzullarının altında bir göl keşfetti. Tıpkı Antarktika’nın buz altı gölleri gibi.
Kısacası Mars’ta akarsu bulundu haberi yanlış çıksa da buz altında göl bulunması, insanların Mars’a yerleşme şansını artırdı. Ben de Mars gölünü şu anda yazmakta olduğum yeni yazı da anlatacağım. Nitekim Curiosity robotu da Mars’ta organik moleküller buldu. Peki Mars’ta hayat varsa orijinal hayatı yok etmeden kızıl gezegene nasıl yerleşeceğiz? Onu da Mars’ta insanlar nasıl yaşayacak? yazısında hemen şimdi okuyabilirsiniz.
Kozan bey merhabalar,
Uzun zamandir marsta yaşam konusu ile ilgili fikrinizi almak istediğim bir nokta vardi. Yıllardır marsta basit formda dahi olsa yaşam ihtimali varmidir ?diye su belirtisi aranmakta ve sizinde yazınızda belirttiginiz gibi defalarca su bulduk açıklamaları yapilmakta. Benim asıl değinmek istediğim nokta ise marsta su problemi aşil sa dahi dünyadaki ne hiç benzemeyen bir atmosfer kosulu var.Uzun yıllar sonra marsta insan kolonisi kurulmak isteniyorsa yukarıda belirttiğim atmosfer problemini ne şekilde çozmeyi düsunuyorlar?insan kolonisi icin atmosfer problemini dis ortamdan arındırılmış kapsüller ile
çözmek düşünülüyor ise şartları bu kadar zorlamak ne kadar mantıklı ?
Ferhat Bey atmosfer problemini çözmek için Mars’a dev çukurlar kazıp (mohol) yeraltı ısısını yüzeye çıkarıp gezegeni ısıtmak, perlkolarattaki suyu buharlaştırmak ve gezegene oksijene vermek gibi bir planları var. Ancak Mars’ın manyetik alanı yok ve bizim elimizde de koca bir gezegende manyetik alan yaratacak güç yok. Manyetik alan yoksa, Mars atmosferini yenilesek bile uzaya kaçar. Hatta uzaya kaçma hızı yenileme hızından yüksek olur. Kısacası Mars’ı dünyalaştıramayız. Ancak kubbeli sera kent kurarız. Şimdilik öyle görünüyor ama Mars’ta suyun sanılandan bol çıkması işimizi kolaylaştıracak.
Hesabını yapmadım ancak 4 milyar küsur yıldır o atmosfer basıncı altında ve tepede güneş su moleküllerini parçalayıp külünü uzaya savururken perkloratın tek başına marstaki mevcut suyu tutabileceğini sanmıyorum.. evet kapalı odada belki o madde yakınındaki bir miktar su buharı ile tepkimeye girebilir belki , lakin mars açık sistem . Bu da toprağa yakın az bir miktar su buharının tutulabileceği anlamına geliyor çoğu uzaya kaçacaktır.. o halde marsta suyu tazeleyen bir kaynak olmalı mesela periyodik olarak gezegene çarpan asteroitlerde bulunan buz sorumuzun cevabı olabilir..
Hayat ihtimali ile ilgili olarak şöyle bir deney yaparız . Marstaki koşullara benzer bir ortam hazırlarız ve calsiyum perkloritli suya dünyada tuzlu sularda ve çöl ortamlarında yaşamayı seven hayat dolu mikroorganizma türlerinden birkaçını koyarız ortama uyum sağlayabiliyorlarmı bakarız yüzde biri bile hayatta kalabiliyorsa bana göre bu marsta hayat olduğu anlamına gelir çünkü her ortamda hayat kendine bir çıkış yolu bulur
Perklorat ekstremofil bakteriler için cennet. Bunlar da oksijen üretebilir. Mars toprağını ısıtarak da oksijen elde edebiliriz ama kubbeli sera kent şart, çünkü Mars’ın manyetik alanı yok. Akifer yerine kutup buzu kullanıp su ve oksijen elde etsek bile Mars atmosferini koruyamıyor. Kapalı mekanlarda işimiz çok kolay. Toprağı kazmak yerine mikro meteorit ve morötesi ışınlara dayanıklı kubbe dikmek en iyisi.
Perklorat marsta homojen olarak dağılmış mıdır yani seyreldiği yerler var mıdır bu önemli . Dünyada bölgelere göre değişik toprak ve maden türleri olduğu gibi mars arazisi de değişkense bu mikroorganizmaların işini kolaylaştırır . Yani extremofil olması şart değil. Okuduğum kadarıyla radyasyon miktarı insanı kısa sürede öldürecek boyutta değil. Ancak kanser yapma durumu var.. kurulacak sera konusunda şöyle bir problem var o atm basıncı altında insan ve bitki bünyesi suyu tutamaz . Serada atm basıncı ayarlanabiliyorsa o başka tabi.. elin oğlu uzayı hallaç pamuğu gibi tarıyor bize de burada züğürt tesellisi ve projeleri düşüyor 🙂 ne yapalım elden gelen bu 🙂
Sera basınçlı olacak elbette. Perklorat bildiğim kadarıyla homojen dağılımlı.
Bilgilendirmeniz için teşekkürler kozan bey.Böyle blogların çoğalması dileğiyle…
anlaşılır bir dilde böylesine güzel bir anlatım.Çok teşekkürler kozan bey.
Zihnine,yüreğine yazan ellere sağlık çok güzel yalın ve sade bir anlatım yalnız merakım kaldı Mars’ın manyetik alanı nasıl yok olmuş bazan aklımdan komplo teorileri de geçmiyor değil belkide bize anlatılandan çok daha iyi verilere sahip bir de Kozan bey yakında bir bakmışız ince olan atmosfer kalınlaşmaya başlamış az olan manyetik alan artmaya aynı akan su gibi :))
Bunun için Dünya’da hayatın kökeni Mars mı? yazıma bakabilirsiniz.
Mars konusunu çok uzun zamandır takipdeyim evet dediğiniz gibi binlerce kez “Mars’ta su bulduk” haberleri bezdirdi. Diğer yandan Dünya benzeri gezegenler bulunuyor olması da bezdirdi. Elimizde muhteşem bir Dünya var ve biz onu yavaş yavaş öldürüyoruz. Canlılardaki ekolojik zincirinden basınç, ısı, oksijen dengesine, estetiğinden rahatlığına tek kelimeyle mükemmel bir yer. 3 metreye kadar toprağı zehirli olan bir gezegende, hiç bir canlının var olamayacağı, ekolojik zincirin olamayacağı bilindiği halde orada yaşam olma ihtimali için neden bu kadar çırpınılıyor? Toprağın toprak olması için çürükçüller gerekir, kuşların pislemesi, bitkilerin çürüyüp karışması ….vb. gerekir. Ne var ki orda zehirden başka? Mars kapsüllerinin içinde hapis hayatı için mi bunca uğraşı? Çok meraklılarsa dünyada yapsınlar aynını, devasa kapsül şehirler yapsınlar. Ben tüm bunların yeryüzünün tabiatını bozanlar tarafından algı manipülasyonu olduğunu görüyorum. Biz zarar verirken bırak insanlar hayal kursunlar diyorlar. Tüm orijinal tohumları topladılar, sakladılar. Bu hayalleri üretirken aldıkları milyarlarca doları da es geçemeyiz. Diyeceğim o ki yazıklar olsun, uyduranlara da inananlara da…
Dünya bakteri hayatına insanlar, bitkiler, hayvanlar vb’den çok daha uygundur. Siyanürlü, asitli, kaynar sularda yaşayan bakteriler var. Mars’ta yaşam olabilir ama bakteri düzeyinde. Ayrıca yaşamı Dünya’daki türlerle sınırlayamayız. Mars’a gitmek için harcananacak para 30 milyar dolar. ABD’de doğal hayatı restore etmek için gereken para 90 milyar dolar. ABD’nin 2021 askeri bütçesi ek ödeneklerle 1 trilyon dolar. Mars’ı keşfetmek Dünya’yı kurtarmaya engel değil ve bilim sadece bilim için yapılır. Bilim fayda sağlamak için yapılmaz. İnsan ufkunu genişletmekten başka… Fayda isteyenlere teknoloji, eğitim, mühendislik ve şirketler gibi dallar var.