Oumuamua Cismi Uzay Gemisi mi?
|Oumuamua cismi aslında bir kuyrukluyıldız ama Harvard Üniversitesi araştırmacıları uzay gemisidir dedi. Peki asteroitten uzay gemisi olur mu? Geçen yıl güneş sistemine giren ve şimdi teleskoplarımızdan aniden kaybolan bu gizemli gökcismini birlikte tanıyalım.
Uzaydan gelen puro
Puro şekilli kuyrukluyıldız Oumuamua, Güneş Sistemi’ndeki diğer kuyrukluyıldız ve asteroitlere hiç benzemiyor. Onlar daha çok delikli patates şeklindeyken, Oumuamua cismi bildiğiniz puroya benziyor. Kuyrukluyıldızlar uzaya gaz püskürten asteroitler iken, Oumuamua’nın belirgin bir kuyruğu yok.
Yine de gaz kaçırıyor ve düzensiz aralıklarla hızı değişerek kendi çevresinde dönmesine de uzaya püskürttüğü neredeyse görünmez gaz akışı neden oluyor. Ayrıca Oumuamua cismi, Güneş Sistemi’ne ters açıyla yüksek hızda girdi ve hızla Dünya’dan uzaklaşarak sistemi terk etme yolunda ilerliyor.
Kısacası Oumuamua, Güneş Sistemi’ndeki hiçbir cisme benzemiyor. Dahası astronomlar bu hafta Oumuamua’yı gözden kaybettiklerini duyurdular. Bu da halk arasında başka bir yıldızdan uzay gemisi geldi, bizi uzaktan gözetledi ve şimdi de diğer güneşleri keşfetmek için gidiyor söylentilerine yol açtı.
Bu nedenle Harvard Üniversitesi astronomi bölümü başkanı Avi Loeb ve Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nde doktorasını yapmış olan öğretim üyesi Shmuel Bialy, Oumuamua’nın yapay bir cisim, belki de uzaylıların Dünya’ya gönderdiği bir uzay gemisi veya uzay sondası olduğunu düşündüler. Bunun hakkında bir makale yazdılar.1
İlgili yazı: Çin Füzyon Reaktörü EAST 100 Milyon Derece
Peki asteroitten uzay gemisi olur mu?
Aslında olur ve bunun nasıl olabileceğini aynı adlı yazıda anlattım. Kuyrukluyıldızlar gaz püskürten uzay kayası asteroitlerdir. Yine de Güneş Sistemi’ni ziyaret eden doğal bir kuyrukluyıldızın (her ne kadar sıra dışı bir yapısı olsa da) uzay gemisi olduğunu öne sürmek çok iddialı. Bu varsayımın prestijli Harvard Üniversitesi’nden gelmesi ise daha da ilginç.
Gerçi bu Harvard ekibinin ilk uzaylı iddiası değil. Loeb ve Bialy daha önce de astronomların uzak galaksilerden aldıkları hızlı radyo patlamalarının (FRB), lazer yelkenli yıldızlararası güneş yelkenleri olduğunu öne sürmüştü. Bu yüzden Oumuamua uzay gemisidir demeleri sürpriz olmadı.
İlgili yazı: Gerçek Adem: ilk insan ne zaman yaşadı?
Ancak kuşku uyandırdı
Bu yazıda önce Oumuamua’nın neden uzay gemisi olabileceğini ve ardından da büyük ihtimalle neden uzay gemisi olmadığını göreceğiz. Sonra Harvard araştırmacılarının uzaylı merakının nereden kaynaklandığını ve neden ikidir bunu öne sürdüklerini inceleyeceğiz.
Ardından, sağlıklı bilimsel düşünceyi boş inançlardan ayıracak ve internetteki haberleri algı yönetimine kapılmadan doğru okumak için ne yapabileceğimizi göreceğiz; yani biraz da bilimsel okuryazarlığa değineceğiz.
Böylece medyada sırf tıklama almak için koparılan şu Oumuamua uzay gemisidir yaygarasının ne kadar yanlış olduğunu da görmüş olacağız.
Sonuçta gençlerimizin Oumuamua uzay gemisidir demek yerine, gerçek bir asteroiti nasıl uzay gemisine dönüştürebileceklerini öğrenmeleri ülkemizin geleceği için daha hayırlıdır. Öyleyse başlayalım!
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Garip gökcismi
Oumuamua 228 metre boyunda ve 35 metre eninde olan puro şekilli bir cisim. Kısacası uzayda giden bir gökdelene benziyor (gerçi biz de uzay gökdelenleri inşa etmeye yaklaşıyoruz). Buna ek olarak koyu kırmızı renkli Oumuamua cismi çok hızlı gidiyor.
Hatta SETI projesi araştırmacıları, dünya dışı uygarlıkların izini bulmak için Oumuamua’yı çanak antenlerle taradılar; ama “Merhaba Dünyalı! Şimdi beni liderine götür” tarzı uzaylı mesajı bulamadılar. Özetle Oumuamua’ya Dünya’ya radyo sinyalleri göndermiyor.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
En önemlisi de
Oumuamua cismi Güneş’in çevresinde tipik bir uzay kayası gibi dönmüyor. Bunun yerine Güneş Sistemi’ne dik açıyla girdi, Merkür ile Güneş arasından sızarak gezegenlerin yörünge düzlemine kafadan daldı, Güneş’in altından geçti ve sistemimizden çıkmadan önce Dünya’nın yanından şimşek gibi geçti.
Bu garip hareketiyle de uzay gemisi olabilir mi sorusunu uyandırdı. Nitekim Oumuamua, Hawaii dilinde uzaktan haber getiren ilk ulak anlamına geliyor. Bu yüzden kimse isminin zor söylenmesine aldırmasın: Bu uzun sözü tek sözcüğe indirebildikleri için Hawaii dili ve edebiyatını kutlamalıyız. 🙂
Bir deli kuyrukluyıldız
İster yapay olsun, ister doğal; Oumuamua’nın Güneş Sistemi’ne giriş açısı, hızı ve rotası başka bir yıldızdan geldiğini gösteriyor. Bu yüzden Oumuamua tabii ki uzaylı bir gökcismidir. Peki hangi yıldızdan geliyor? Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Oumuamua’nın nereden geldiğini araştırdı.2
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Oumuamua cismi nereden geliyor?
Bilim insanları bunun için ESA’nın galaksiyi gözlemlemekte kullandığı özel bir uydu olan GAIA uzay teleskopunu kullandılar. GAIA’nın galaksinin en güncel haritası altında katalogladığı 1,7 milyar yıldızı taradılar.
Ancak dikkat! Galaksi diski sarmal kollarıyla birlikte kendi çevresinde dönüyor. Bu yüzden yıldızların birbirine olan konumları sürekli değişiyor. Galaksimizde en az 400 milyar yıldız var ve eskiden kardeş olan yıldızlar on bin yılda birbirinden tümüyle kopabiliyor (Sahi Güneş’in kayıp ikizi nereye gitti?).
Bu nedenle Oumuamua’nın hangi yıldızdan kopup geldiğini bulmak çok zor. Bütün galaksiyi film gibi en az 10 bin yıl geriye sarmamız gerekiyor. Ancak, 1) Süper bilgisayarlarımız o kadar güçlü değil. 2) Samanyolu’nu geri sarmak için galaksideki bütün yıldızların bugünkü konumunu bilmiyoruz.
Peki nasıl buldular?
Neyse ki çubuklu sarmal bir galaksi olan Samanyolu’ndaki bütün yıldızlar asla tek bir noktada toplanmıyorlar. Bu nedenle eskiden Dünya’nın yakınından geçebilecek yıldız sayısı çok daha az. Ayrıca her ne kadar GAIA haritasında sadece 7 milyon yıldızın hareketini, bunları “geriye saracak” kadar detaylı bilsek de 7 milyon göreli komşu yıldız, Oumuamua’nın kökenini aramak için yeterli.
İlgili yazı: Gezegenler Güneş Çevresinde Nasıl Dönüyor?
4 yıldız adayı
Bir insanın sadece tek bir biyolojik annesi olabilir. Oumuamua cismi de yalnızca tek bir güneş sisteminde oluşmuş olabilir. Bilim insanları Oumuamua için dört köken yıldız adayı buldular. Nasıl ki Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter asteroitleri sapan taşı gibi uzaya savuruyor, köken yıldızın çevresinde dönen bir gaz devi de güçlü yerçekimi ile Oumuamua’yı bize savurmuş olabilir.
Sonuç olarak evrendeki yıldızların yüzde 75’i kırmızı cüce olduğu için Oumuamua’nın gelebileceği dört yıldız adayı da cüce güneşler ve bunlar küçük ama sıcak yanan yıldızlar. İkisinin kod adı hazır bile (HD 292249 ve HIP 3757). Diğer ikisi ise ESA araştırmacıları tarafından geçici olarak yurt 3 ve yurt 4 olarak adlandırıldı.
HIP 3757
Oumuamua’nın roketleri olmadığı için Güneş Sistemi’ne ancak yerçekimiyle savrularak gelmiş olabilir. Bu bağlamda HIP 3757 yıldızının son 1 milyon yılda birbirine iki ışık yılı kadar yaklaştığını biliyoruz. Bu yüzden HIP 3757 elimizdeki en güçlü yurt adayı; ama sadece Oumuamua’yı bize savuran son yıldız da olabilir. Belki bambaşka bir yıldız sisteminde oluştu ve milyonlarca yıldır yıldızdan yıldıza atlıyor.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
Arayış daha yeni başladı
Bir işe 10 bin yıl değil de 1 milyon yıllık yolculuklarla başlarsanız galaksiyi geriye sardığınızda, eskiden Dünya’nın yakınından geçen veya Oumuamua’nın 1 milyon yılda bize ulaşabildiği kadar yakın olan 180 milyon yıldız sayarsınız.
7 milyon ne ki? Oumuamua cisminin yurdunu belirlemek için 26 kat daha fazla yıldız taramalıyız. Ancak, gökcisimleri için 1 milyon yıl çok kısa bir süre. Belki de Oumuamua cismi bize gelene kadar 100 milyon yıldır yolculuk ediyor.
Kısacası bu iş samanlıkta iğne aramaktan zor; çünkü biz ararken samanları sürekli karıştırıyorlar sayılır: Galaksideki yıldızlar 100 milyon yılda defalarca yer değiştirmiştir. Öyleyse bu arayış bitmez, ama elimizdeki teknikler ve GAIA haritası, geleceğin yıldız gemileri için ilk navigasyon sistemlerini geliştirmemizi sağlayacak. Oumuamua’nın yurdu bizim için bir alıştırma olacak.
Üstelik evrendeki yıldız sistemlerinde genellikle 2-3 yıldız var. Her ne kadar 4 yurt adayı yıldızımız tekli sistemlerde olsa da bu durum, eskiden var olan ikizlerini kaybetmedikleri anlamına gelmiyor. O yüzden Oumuamua cismi bizi yanıltıyor olabilir. Belki de yıldız adaylarının kayıp ikizlerinden birinin çevresinde oluşmuştur.
İlgili yazı: Evrenin En Büyük Yıldızı UY Scuti mi?
Bu araştırma bitmez
Ancak, Oumuamua’nın doğal kökenini yeterince araştırdığımıza göre artık yapay kökenine de geri dönebiliriz: Oumuamua bir uzay gemisi veya uzay sondası olabilir mi? Avi Loeb ve Shmuel Bialy, Oumuamua cisminin güneş ya da lazer yelkenli bir uzay aracı olabileceğini düşünüyor.
Hatta Oumuamua’nın aktif bir sonda olmasına bile gerek yok. Kadim uzaylıların bizim gibi test ettiği bir güneş yelkenlisi olabilir. Uzaya fırlatıp kaybetmiş veya unutmuş olabilirler. Böylece güneş sistemimizle yolu tesadüfen kesişmiş olabilir. Uzayda yön kavramının pek anlamı olmadığı için Oumuamua Güneş Sistemi’ne girdi diyebiliriz veya asıl bizim gelip yoluna çıktığımızı söyleyebiliriz.
Nereden çıktı bu uzay yelkenlisi?
Oumuamua büyük ölçüde görünmez olan az miktarda gaz püskürtüyor. Nitekim bu sebeple astronomlar önce asteroit olduğunu düşündüler. Şimdi de kendi çevresinde düzensiz aralıklarla dönmesini, düzensiz püskürttüğü gazlara ve kimyasal yapısının Güneş Sistemi’ndeki kuyrukluyıldızlardan farklı olmasına bağlıyorlar.
İlgili yazı: Samanyolu Galaksisi Saniyede 630 km hızla Nereye Gidiyor?
Starshot lazer yelkeni
Loeb ve meslektaşı da bunu doğal sebeplerle değil, lazer yelkeniyle açıklamaya çalışıyor. Kendi çevresinde sallan yuvarlan dönmesinin sebebi, kullanıldıktan sonra çöpe atılan bir güneş yelkeni taşımasına bağlı olabilir diyorlar. Bu durumda Oumuamua emekliye ayrılıp unutulmuş olan yaşlı bir uzay sondasıdır.
Ancak, burada bilimsel düşünceye dikkat etmemiz gerek: Uzaylı senaryosu ancak kesin bir kanıt varsa gerçek olabilir. Örneğin, Oumuamua’nın şekli ve kimyasal yapısının bizim kuyrukluyıldızlardan farklı olmasından daha doğal bir şey olamaz. Sonuçta başka bir yıldız sisteminden geldi! Ne olmuş?
Oumuamua’nın dört yurt adayı yıldızını tespit eden ekibi yöneten Bailer-Jones ise uzaylı senaryosuna basit teknik sebeplerle karşı çıkıyor: “Neden bunu yapan bir uzay aracı göndermiş olsunlar? Uzay aracı olsa bu şekilde sallan yuvarlan dönerek Dünya’yı gözetleyemezdi; çünkü kameralarını üstümüze çeviremezdi.”
Elbette komplo teorisyenleri bizi aldatmak için böyle yapıyor, aslında bizden gizleniyor diyebilirler; ama bu bilimsel bir düşünce olmaz! Bilim somut gözlemler, deneyler ve kanıtlarla işler. Şimdi ne yapacağız? Sırf Oumuamua’nın uzaylı olması hoşumuza gidiyor diye, ortada hiçbir kanıt yokken, garip hareketlerini daha çılgın ve uyduruk boş inanç hipotezleriyle mi savunacağız?
İlgili yazı: Başka Yıldızdan Gelen Oumuamua Kuyrukluyıldız Çıktı
Harvard akademisyenleri ne diyor?
Yukarıda bilimsel okuryazarlığın temellerini ve sosyal ağlarda haberleri nasıl okumamız gerektiğini, bilimsel düşüncede neyi dikkate alacağımızı, önce hangi haber kaynaklarına güvenebileceğimizi gördük.
Şimdi de Avi Loeb ve meslektaşının neden uzaylılarda ısrar ettiğini görelim. Daha doğrusu bu konuda fikir yürütelim; çünkü beyinlerini okumadığımız içlerinden geçeni bilemeyiz.
Öncelikle Loeb, yazdığı makalenin tümüyle bilimsel olduğunu ve kanıtlara dayandığını söylüyor: “Ben Sherlock Holmes’un düsturunu izliyorum: İmkansız olanı elediğiniz zaman, geriye kalan her ne kadar düşük olasılıklı görünse de hakikattir.
İyi de Oumuamua’nın kuyrukluyıldız olmasının nesi imkansız? Sıra dışı iddialar sıra dışı kanıtlar gerektirir ve bundan yola çıkarak Holmes’u baz alırsak ancak Oumuamua’nın Taksim Meydanı’na inip hoparlörden Maraba Televole demesi durumunda uzaylı olduğuna inanabiliriz.
Amacın ne?
Bir kere bu ekip Harvard’da çalışıyor, ama bir bütün halinde bilim camiası veya Harvard Üniversitesi’nin görüşlerini temsil etmiyor. Dolayısıyla sırf Harvard akademisyenleri oldukları için yazdıkları doğru olamaz. Bu mantıkta otoriteye inanma safsatası olur.
İlgili yazı: Yabancı Yıldız Sisteminden Gelen Asteroit
Starshot projesi
Loeb, merhum Hawking’in de desteklediği Breakthrough Starshot projesinin danışmanı. Rus iş insanları bu proje ile komşu yıldızlara lazer yelkeni ile mini uzay sondaları göndermeyi planlıyor. Bu durumda ve özellikle de önceki lazer yelkenli yıldız gemileri iddiasından yola çıkarsak Avi Loeb, Starshot’u tanıtmak için reklam yapıyor olabilir. Belki de ünlü olmaya çalışıyordur.
Peki makaleyi okudunuz mu? Bu yazıyı sizler için hazırlarken okudum. Çok güzel bir noktaya değinmişler: Oumuamua şeklinde, büyüklüğünde ve ağırlığındaki bir cismin; lazer ışınlarının itiş gücüyle çalışan bir foton yelkeni ile komşu yıldızlara gidip gidemeyeceğini araştırmışlar. Güneş yelkeninin itiş kapasitesi ve foton basıncını hesaplamışlar.
Kısacası sadece Oumuamua bir uzay aracıdır ve kadim uzaylılar bunu Dünya’ya göndermiştir gibi uçuk bir iddiayla sınırlı kalmak yerine, biz insanlar kendi güneş yelkenli yıldızlararası sondamızı nasıl imal ederiz sorusunu yanıtlamaya çalışmışlar.
İlgili yazı: Japonya 2050 için Mini Uzay Asansörü Test Ediyor
Ahtapot DNA’sı uzaylı mı?
Yine de kesin ve net kanıt yokluğunda, hatta dolaylı kanıt yokluğunda bunun; sırf ahtapot DNA’sının dizilişi biraz farklı olduğu için Ahtapot uzaylı mı diye sormaktan bir farkı yok. Gerçi soranlar oldu ve bilim insanları yanıtladı.
Ancak, bilim insanlarının Oumuamua cismi ile ilgili bu tür şeyler söylerken yanlış anlaşılmama ve amacını aşmamaya çok dikkat etmesi lazım. Gerçi Avi Loeb ve Shmuel Bialy’nin pek bilimsel olmayan iddialarının faydalı bir yanı da var:
En azından onların sayesinde doğal olaylar ile yapay nesneler (teknolojik ürünler) arasındaki farkları artık daha iyi biliyoruz. Güneş yelkenli gerçek bir uzay sondası ile Oumuamua cismi gibi doğal VE sıra dışı bir kuyrukluyıldızı birbirinden ayırt etmeyi daha iyi beceriyoruz.
Keza lazer yelkenli yıldız gemilerinin olası parlak ışıklarını da nötron yıldızı çarpışmalarından kaynaklanan kısa gama ışını patlamalarından daha net ayırabiliyoruz.
Bilimsel sorular
Peki doğal kuyrukluyıldızlar; yani Asteroit ve Kuiper Kuşaklarındaki eski kuyrukluyıldızlar Dünya’ya hayat getirmiş olabilir mi? Gerçekten de Dünya’da yaşam nasıl oluştu ve gelişti? Okyanuslarımızın suyu nereden geldi? Hafta sonu tatiliniz güzel geçsin.
Oumuamua cismi nasıl oluştu?
1Could solar radiation pressure explain ‘oumuamua’s peculiar acceleration? (pdf)
2Plausible home stars of the interstellar object ‘Oumuamua found in Gaia DR2
çok açıklayıcı olmuş ama kafama takılan bir soru var o cisim neden bir anda kayboldu kuyruklu yıldızsa izlenebilir olmalıydılar öyle değilmi
Her kuyrukluyıldızın içeriği farklı. Oumuamua milyarlarca yıldır uzayda yol alıyor. İçerdiği gazların büyük kısmını yitirmiş olduğundan kuyruğu cılızdır. Bu sebeple zaman zaman gözden kaybolabilir. Unutmayalım ki güneş sisteminde hızla yol alan küçük bir cismi milyonlarca km uzaktan gözlemlemeye çalışıyoruz.