Lazer ışınları ile Göğe Açılan Pencere
|İngilizler lazer ışınları ile havayı ısıtarak atmosferi dev bir merceğe dönüştürecek. Lazerli büyüteç etkisi, teleskopların uzayı havanın yol açtığı bulanıklık olmadan net görmesini sağlayacak. Ayrıca uçakları yerden ateşlenen lazerlere karşı koruyan bir hava kalkanı oluşturacak. Peki ama nasıl?
Lazer ışınları ile uzayı görmek
Sizce neden Hubble teleskopunu uzaya çıkardık veya yerde dev teleskoplar inşa ediyoruz? Bunun nedeni, yerden bakınca atmosferin uzaydaki yıldızlarla aramıza girmesi.
Sonuçta atmosferdeki sıcaklık farkları, bulutlar ve rüzgarlar ışığı keserek görüntüyü bulandırıyor. Neyse ki son 25 yıldır teleskoplarda atmosferdeki kirliliği temizleyen ve yıldızları net görmemizi sağlayan düzeltme yazılımları kullanıyoruz.
İlgili yazı: Gerçek Ölüm Yıldızı Süpernovalar
Sanal gözlükler
Uzağı görmeyi kolaylaştıran miyop gözlükleri gibi çalışan yazılımlar sayesinde, yüksek irtifada ve kurak iklimlerde kurulan dev mercekli teleskoplar, Güneş Sistemi’nin ötesindeki dış gezegenleri daha net görüyor.
Böylece yer teleskopları uzaydaki kardeşlerinden hiç de geri kalmıyor ve atmosferin dışında olduğu için bulanıklıktan etkilenmeyen Kepler teleskopu kadar çok sayıda dış gezegen bulmayı başarıyor.
Yine de Hubble uzay teleskopu ile ardılları birinci sıradaki yerini koruyacak; çünkü sanal gözlük yazılımları yardımıyla yerdeki gözlemevlerinden her zaman bir adım önde olacak ve uzak gezegenleri çok daha iyi görecekler.
Ancak, yer teleskopları İngilizlerin yeni lazer silahını kullanarak bizzat atmosferi büyütece dönüştürüp yıldızları daha net görebilirler. Şimdi bu teknolojinin nasıl çalıştığına bakalım.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Yıldız savaşları
İngiliz BAE Systems şirketi Lazerle Oluşturulmuş Atmosferik Mercek (LDAL) adlı yeni bir lazer silahı tasarlıyor. Bu silah yerden havaya ateşlendiği zaman hava moleküllerini ısıtıyor ve doğal serap etkisinden yararlanarak uzaydan gelen ışığın çarpılmadan yere ulaşmasını sağlıyor.
Kısacası yerden ateşlenen lazer ışınları atmosferi geçici olarak teleskop merceğine dönüştürecek ve ışığı oluşturan fotonlar havada dalgalanmadan teleskoplara ulaşacak. Yine de yer teleskopları ile uzay teleskopları arasındaki rekabet sürüyor; çünkü uzaya daha güçlü teleskoplar fırlatılıyor:
İlgili yazı: Süpernovalar ve gama ışınları Rogue One Ölüm Yıldızı’na karşı
Ne gerek var?
2018’de yörüngeye fırlatılacak olan James Webb uzay teleskopu, gezegenler gibi ışık saçmayan küçük ve soluk gökcisimlerini yer teleskoplarından çok daha iyi görecek. Yer teleskopları bu açığı kapatmak için uzay teleskoplarından çok daha büyük aynalar kullanıyor. Oysa bunları inşa etmek ve işletmek pahalıya geliyor.
Tabii büyük patlamadan kaldığı düşünülen ilkin kütleçekim dalgalarının çarpıttığı ışığı görmek için de uzaydaki hassas teleskoplara ihtiyacımız bulunuyor. Bu şartlar altında, yer teleskoplarının uzay teleskoplarıyla rekabet gücünü korumak için lazer teknolojisi kullanmak gerekiyor.
Nitekim yerdeki küçük teleskopların önüne bir lazer silahı yerleştirir ve havaya lazer ışınları ile ateş edersek bu teleskopları büyük mercekli teleskoplar gibi kullanabiliriz. Bu da düşük bütçeli ülkelerde astronomiye katkı sağlar ve detaylı gözlem sayısındaki artış yoluyla bilimsel keşifleri hızlandırır.
İlgili yazı: NASA’nın 10 Bin Katrilyon Dolarlık Asteroit Seferi
Teknik olarak mümkün mü?
Bir teleskop açık havada Güneş battıktan sonra 6-8 saat gözlem yapıyor. Lazer ışınları ise havayı sadece geçici olarak merceğe dönüştürebiliyor. Bu mercek uzaydan gelen ışığı teleskopun üzerine odaklıyor. Ancak, uzaya 6 saat boyunca kesintisiz ateş eden bir lazer yapamayız.
Amerika’nın bile belini bükecek elektrik faturası bir yana, lazer silahımız aşırı sınır ve kısa devre yapıp yanar. Sonuç olarak kimse tehlikeli bir teleskopun yanında çalışmak istemez; ama güvenli lazer topları sayesinde bu zorluklar astronomları durduramayacak.
İlgili yazı: Kontrollü Güç >> Telefon pil ömrünü uzatmak için en çarpıcı 5 yöntem
Nasıl yaparız?
Şansımıza elimizde iki çözüm var: Öncelikle lazer ışınları atmosferi en azından birkaç dakika boyunca geçici merceğe dönüştürecek. Biz de bundan yola çıkarak teleskopların iş gecesini planlayabilir ve tam lazerle ateş edilirken gözlem yapabiliriz.
İkinci çözüm daha pratik: Yerden havaya sürekli ateş etmemize gerek yok. Saniyede birkaç yüz kez ateş eden atımlı lazer ışınları üretebiliriz. Bunlar rock konseri sahnelerini süsleyen lazerler gibi düşük güçte ve ısınmadan çalışır.
Askeri kullanım alanları
Uçaklar ve gemilere takılan lazer silahlarını önceki yazılarda anlattığım için Pazar gününe özel yeni yazımızda önce barışçıl amaçlara odaklanıyoruz. Ancak, BAE Systems lazer topunu askeri amaçlarla da geliştiriyor.
İlgili yazı: NASA’dan asteroitlere ateş eden uzay topu
Enerji kalkanları
Uzay Yolu ve Yıldız Savaşları’nda uzay gemilerini düşman ateşinden koruyan güç kalkanları var. Bunlar özellikle lazer ışınlarının gemilere ulaşıp tekneyi yakmasını önlüyor. Ancak biz de Dünya’da oldukça etkili güç kalkanları üretiyoruz, hiç merak etmeyin.
Bu tür güç kalkanlarını eşyaları ve insanları görünmez kılarak düşman gözünden gizleyen kamuflaj amaçlı görünmezlik pelerini deneylerinde kullanıyoruz.
Ayrıca ucuz elektrik için geliştirilen nükleer füzyon reaktörlerinde 100 milyon derece sıcaklığa erişen sıcak gazları yanma odasına hapsetmek için de güç kalkanı kullanıyoruz (yoksa füzyon durur ve yangın çıkar). Oysa bizden önce Dünyamız doğal manyetik alan kullanıyor.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Manyetik alanlar
Dünyamızın da bizi Güneş’in ve uzayın zararlı ışınlarına karşı koruyan bir manyetik alanı var. Ancak, bu kez manyetik kalkanları lazer ışınlarıyla birlikte farklı bir şekilde kullanacağız: LDAL ile havaya ateş ettiğiniz zaman ışınların frekansını ayarlayabilir ve atmosferin uzaya bakan yüzünü mercek yerine bir aynaya dönüştürebilirsiniz.
Bu durumda atmosfer normal ışığı geçirir; yani yerdeki insanları uçak lazerinden koruyacağım diye ışığı kesip Güneş tutulmasına yol açmazsınız. Ancak, hava molekülleri özellikle düşman uçağından ateşlenecek lazer ışınlarını uzaya yansıtan bir aynaya dönüşür.
Kısacası bu teknoloji ile yerdeki askeri üsleri ve şehirleri uzay saldırılarından koruyabiliriz; ama işimiz daha bitmedi. Bir de düşman topraklarına saldırmak isteyen uçaklar var. Bunlar da düşmanın yerden ateşlediği lazer ışınlarından korunmak isteyecekler.
O zaman uçaklar taşıdıkları lazer silahı ile saldırıya geçmek yerine, uçağın altındaki hava tabakasına ateş edecekler. Böylece hava moleküllerinin yere bakan yüzü aynaya dönüşecek ve yerden gelen lazer ışınlarını toprağa geri yansıtacak.
İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi
Tıpkı ışın kılıcı gibi
Aralık 2016’da gösterime giren Star Wars: Rouge One filminde, Darth Vader ışın kılıcını havada sallayarak asilerin lazer tabancılarından gelen ışınları kendine zarar vermeden sağa sola yansıtıyordu.
BAE Systems şirketinin geliştirdiği LDAL adlı lazer silahı da tanıtım videosunda, havayı buna benzer şekilde çalışan bir aynaya dönüştürüyor. Aslında bu teknoloji teknik adı uyarlamalı optik olan sanal gözlük yazılımlarının bir devamı.
Sadece camdan yapılma gerçek mercekler kullanmak yerine atmosferi lazerle ısıtıyor ve havayı bir merceğe veya koruyucu güç kalkanı olarak çalışan bir aynaya dönüştürüyor. Şimdi buna daha yakından bakalım:
İlgili yazı: VPN Engelleme Başladı
Atımlı lazerler ve serap etkisi
LDAL atımlı ateş eden bir lazer silahı. Bunu yapmak zorunda, yoksa çok enerji tüketir ve aşırı ısınırdı. Ancak, atımlı lazer kullanmasının başka bir sebebi daha var: Havayı kabarcıklar halinde parça parça ısıtmak ve böylece geçici buhar kabarcıkları oluşturmak.
Sonuçta ısınan hava moleküllerinin yoğunluğu değişiyor. Bu da ışığın izlediği yolu büküyor ve ışığın kırılması, yansıması ya da kırınmasına yol açıyor. Aslında çölde serap dediğimiz şey de bu! Sadece lazerle yapay serap üretiyor ve ışığın izlediği yolu değiştiriyoruz.
Neden lazer?
Düşman uçaklarının lazerlerinden korunmak veya gece göğünde yıldızları net görmek için havada sürekli uçan dron mercekler kullanacak halimiz yok. Bu çözüm hiç de pratik değil. Lazer silahları ise farklı çalışıyor ve istediğimiz yerde havaya ateş ederek geçici mercek ve aynalar yaratıyor.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
Henüz tasarım aşamasında
Ancak bir gün tankları, gemileri ve zırhlı personel taşıyıcıları düşman lazerlerinden koruyacak. İyi de günümüzde düşmana top atıyoruz; lazer ışınları kullanmıyoruz. Öyleyse lazer silahına ne gerek var? Bunun nedeni bireysel saldırılar: Son zamanlarda inişe geçen pilotların gözüne lazer ışını tutmak gibi saldırılar gerçekleştiriliyor. Bunları önlemek için lazer kalkanları gerekecek.
Ayrıca gelecekte hafif, ucuz ve hızlı ateş eden lazer silahları gelince adli tıpta balistik iz bırakan mermiler kullanmaya gerek kalmayacak. Mermi üretmeyecek ve satın almayacağız. Bu da silahlı kuvvetlerin bütçede tasarruf etmesini sağlayacak. Elbette ben işin barışçıl yanıyla ilgileniyorum ve bunlar arasında küresel ısınmayı önlemek gibi lazer teknolojileri var.
İlgili yazı: Dünya’daki hayatın kökeni Mars mı?
Kuraklık tehlikesi
Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve çevre kirliliği, canlı türlerini tehlikeye atarak açlık tehlikesi doğuruyor. Bunu önlemek için havaya atmosferi soğutan aerosoller sıkmayı planlıyoruz.
Havaya dağılan süper ince tozlar veya küçük su damlacıklardan oluşan aerosoller sivrisinek ilaçlarında ve diğer böcek öldürücülerde kullanılıyor; ama atmosfere sıkıldığında küresel ısınmayı azaltan aerosoller de bulunuyor.
Ancak, bunları yanlış kullanırsak küresel ısınma yerine yeni bir buz devri başlatma riski bulunuyor. Neyse ki bunun yerine lazer ışınları kullanabiliriz ve havaya ateş ederek atmosferi güneş ışığını uzaya yansıtan geçici bir aynaya dönüştürebiliriz. Geçici ayna ile iklimi değişikliğini kontrol edebiliriz.
İlgili yazı: VPN Engelleme Türkiye’de Nasıl Aşılır?
Gezegeni kurtaracak
Bu teknolojiyi ileride iklim kontrolü için de kullanabilir ve beklenmedik kar fırtınalarını önleyerek kuraklığa karşı tarlaları besleyen yağmurlar yağdırabiliriz. Özetle atmosfer sıcaklığını kontrol ederek Dünya’nın bozulan dengesini yeniden kurabiliriz.
Bu nedenle BAE Systems’in aynı zamanda sivil amaçlı bir teknoloji geliştirdiğine dikkat etmek gerekiyor. BAE Systems sayesinde lazer ışınlarının kullanım amacı genişleşecek. Bu teknoloji lazer radarı (lidar) kullanımının ötesine geçecek ve kesinlikle lazer silahlarıyla sınırlı kalmayacak.
İlgili yazı: Gen Makası CRISPR ile Kök Hücre Tedavisi
Bizi neler bekliyor?
Öncelikle Tesla ve Uber’in kendi kendine giden sürücüsüz otomobilleri (robot taksiler) lazer radarıyla yolunu bularak trafik kazalarından kaçınacak. İkincisi lazer internet gelecek ve uzaydan geniş bant internet hayali gerçek olacak.
Ancak, en büyük gelişme gözetlenmesi imkansız olan kuantum internet ve optik kuantum bilgisayar sektörlerinde yaşanacak. Lazerle çalışan hızlı kuantum bilgisayarlar telepatik interneti yaygınlaştırarak insanlığı yeni bir kuantum çağına sokacak. Yakın gelecekte yaşanacak bu gelişmeleri size aktarmaya devam edeceğim. 🙂
Kozan abi, yazılarını büyük bir zevkle ve iştahla okuduğumu öncelikle belirtmek isterim. Her gece yatmadan önce muhakkak yeni makale geldi mi diye bakıyorum 🙂 “The Great Attractor” denilen bir olay var bunun hakkında da makale yazarsan çok sevinirim.
İyi çalışmalar 🙂
Sevgili Ömer tanışıtğımıza memnun oldum. Tabii yazarım. 🙂