Bulut Okulları 2 >> Bulut Okulları sanal gerçeklik yoluyla örgün eğitim veriyor

İçerik1Uzay Yolu Gelecek Kuşak Dizisindeki (1987-1994) Holodeck odasını düşünün… Yıldız Gemisi Atılgan D’de böyle 3 adet oda vardı. Her oda, aslında siyah renkli duvarları ızgara desenli sarı çizgilerle kaplı olan içi boş birer hangardı. Geminin koridorlarından çıkıp büyük Holodeck’e girdiğinizde, içeride sanal gerçeklik yoluyla istediğiniz senaryoyu yaratabiliyordunuz.

Sanal gerçeklik bir bilgisayar oyununun içine girmek gibi çalışıyordu… Bir düğme ve basit bir bilgisayar programı ile, Holodeck denilen siyah hangarı İstanbul’un fethi sahnesine dönüştürmek ve Fatih Sultan Mehmet’le birlikte savaşın içine dalmak mümkündü. Bunlar tümüyle interaktif sanal gerçeklik programlarıydı ve içinde koca dünyalar barındırıyordu.

Aslında bir uzay gemisinde olmanıza rağmen Holodeck’e girerek Amazon ormanlarında geziye çıkabilirdiniz… Ya da İtalyancadan Türkçeye çevirmekte olduğum Nathan Never adlı siberpunk çizgi romanının 50. sayısında olduğu gibi3 Holodeck’te sanal bir kütüphane yaratabilir ve hayali şöminenin karşısına geçip, elinizdeki sanal kitabı okuyabilirdiniz.

 

 

Uzay Yolu’ndaki 3B Holodeck gerçek oldu

 

 

 

Eğitimde Zenginleştirilmiş Gerçeklik (Augmented Reality)

Gelecekte sanal aleme girmek için büyük bir uzay gemisine veya üç katlı bir Holodeck hangarına ihtiyacımız olmayacak.

Google Project Glass gibi ekran gözlükler ya da gözümüze taktığımız ekran görevini gören kontak lensler sayesinde, “zenginleştirilmiş gerçeklik” kullanarak her an internete gireceğiz. Evimizden çıkmadan sanal bir üniversitenin sanal anfisinde derse katılacağız.

Gözlük ekrandaki görüntü, istediğiniz zaman tümüyle gerçek dünyanın yerini alabilir ve sizi sanal gerçekliğe sokabilir.

 

 

Google Project Glass ve zenginleştirilmiş gerçeklik

 

 

 

Yakında bu sistemler bütün dünyada yaygınlaşacak ve oturma odasına giren herkes bir sanal gerçeklik programı aracılığıyla, sanal üniversitede ders çalışmaya başlayacak. Bir gün MIT, Stanford, İstanbul Üniversitesi tümüyle sanal ortama taşınacak ve sistemin yasalarla düzenlenmesiyle birlikte online diplomaların uluslararası denkliği olacak.

Yalnızca bu da değil: Bizzat kürsü sahibi profesörler, freelance olarak birden çok sanal üniversite için çalışabilecekler. Profesörler bu şekilde, belki on ayrı ülkedeki on ayrı sanal üniversite için ders vermiş olacaklar.

Bulut okulları örgün eğitimi ortadan kaldırmayacak, sadece eğitimi dört duvar arasından internete taşıyarak herkesin hizmetine sunacak. Sanal gerçeklik belki Eski Yunan Akademisi’ndeki korunun, açık havanın yerini alamaz, ama Bulut okulları eğitimde fırsat eşitliği sağlayacak ve ücretsiz eğitim devrini başlatacaktır.

Uzak bir gelecekten söz etmiyoruz: Büyük Çaplı Açık Online Kurslar (MOOC) ile bu gelecek şimdiden başladı.

 

 

Online video oyunları, online eğitime model oluyor

İnternette hiç MMO kısaltmasına rastladınız mı? Bunlar aynı anda dünyada binlerce kişinin oynadığı büyük çaplı online video oyunlarıdır (Massively Multiplayer Online gaming).

MMO oynamak için bilgisayardan internete girer ve sanal bir dünyaya adım atarsınız. Bu sanal ülkede yarattığınız kahramanla maceradan maceraya koşarsınız. Aynı anda dünyanın dört bir yanından birçok kişi de oynadığınız oyuna girer ve sanal alemde birlikte vakit geçirirsiniz. WoW (World of Warcraft), Star Trek Online (STO), Star Wars The Old Republic (SWTOR) ve Elder Scrolls Online (ESO) bu oyunlardan bazılarıdır.

 

Oyunlarda bir de sohbet penceresi vardır. Bu pencerede diğer oyuncularla iletişim kurabilir, sesli veya yazılı olarak sohbet edebilirsiniz.

Büyük Çaplı Açık Online Kurslar da aynı mantıkla işliyor. Yalnızca bilgisayarda online oyun oynamak yerine, sizin gibi öğrencilerin görüntülü veya yazılı olarak katıldığı interaktif bir sohbet odasına giriyorsunuz (Google Hangouts benzeri uygulamalar). Öğretmen de kendi evinden veya çalışma odasından internete giriyor ve sanal sınıfa online ders vermeye başlıyor.

Online kursları 2006’da Türkiye’de uygulamaya giren İngilizce TOEFL iBT sınavına benzetebiliriz. TOEFL’a girdiğinizde, yanıtlarınızı İngiltere’den veya diğer ülkelerden takip eden uzmanlarla mikrofon aracılığıyla konuşarak bazı sözlü sorulara cevap vermeniz gerekiyor. Bulut Okulları da kendi en iyi uygulamalarını geliştirerek bu yöntemleri sanal gerçeklikle zenginleştirecektir.

 

 

9k=Hayat Okulundan mezun olmakla Üniversite Bitirmek aynı anlama gelecek

Büyük Çaplı Online Kurslar (MOOC) interneti eğitime açmanın en iyi yolu gibi görünebilir ve dünyada Bulut Okullarının açılması için ilk aşamayı oluşturdukları da kesin… ama online eğitimin bununla sınırlı kalmayacağından emin olabilirsiniz.

Bulut Okulları, Akademi’nin ünlü zeytin ağacı korusunu sanal gerçeklik yoluyla günlük yaşama taşıyarak, hayatımızın tamamını tam kapsamlı bir öğrenim deneyimine dönüştürecek.

Sosyal medyanın, örneğin Microsoft Skype ile Apple FaceTime gibi video sohbet programlarının, akıllı telefonlar, tabletler ve gözlük ekranlarda birleşmesiyle birlikte; “Hayat Okulundan” mezun olmak ile “Üniversiteden” mezun olmak aynı anlama gelecek.

Twitter, mikro bloglar, mikro eğitim–örgün öğrenim entegrasyonu

Sosyal medyayı kullanan Bulut Okulları, online kursların ötesine geçerek, örgün eğitimi Twitter tarzı ama çok daha disiplinli ve organize bir mikro bloga, bir mikro öğrenim örneğine dönüştürecek. Şimdi sosyal medyanın örgün öğrenimi nasıl tamamlayacağına bakalım.

Sosyal medya aracılığıyla öğrenme süreci, internetteki zengin içerik arasından seçilen mikro öğrenim deneyimlerinden oluşuyor. Bu öğrenim yönteminde ödül sınıf geçmek ve yüksek not almak değildir… İnternetten bir şeyler öğrenmek için motive olan kişi, daha çok kendini tatmin ediyor ama bu şekilde toplumsal prestij de elde etmiş oluyor. Örneğin bir blog yazarı, etkileyici ve orijinal haberler yazarak profesyonel habercilik açısından da iş yararları elde edebilir.

Mikro öğrenim birkaç dakika, birkaç saat veya birkaç gün devam eden bir süreçtir. Bir konuya takıldıysanız ve internetten o konuyu araştırıyorsanız ya da babanızın garajında otomobil tamirciliği öğreniyorsanız, mikro öğrenim tecrübeniz kişisel heves üzerine kuruludur. Mikro öğrenim tek başına örgün öğretimin yerine geçemez ama size okulda başarılı olmanız için iki temel şart sunar: Motivasyon ve ilgi… Motivasyon ve ilgiyi dört duvar arasındaki dersliklerde bulmak daha zordur.

 

 

O halde motivasyon ve ilgi nasıl sağlanacak?

Yazının devamı için tıklayınız

 

 

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir