Brexit: İngiltere AB’den Neden Ayrıldı?

İngiltere yüzde 4 gibi kıl payı fark ve sürpriz bir sonuçla Avrupa Birliği’nden ayrılmaya karar verdi. Bu karar referandumda AB’de kalma yönünde oy kullanan İskoçya’nın ve her zaman bağımsızlık isteyen Kuzey İrlanda’nın İngiltere’den ayrılmasına yol açabilir. Peki Avrupa Birliği dağılır mı? Birlikte görelim.

Önce İngiltere ne diyor?

İngiltere AB’nin kurulduğu 1993’ten bu yana birlikten ayrılan ilk ülke olacak. Üstelik bu, Batı sermayesinin en güçlü üyelerinin merkezi olan ülke: ABD’nin en sıkı müttefikinin Kıta Avrupa’sından ayrılması hem İngiltere’nin bölünmesine hem de Avrupa Birliği’nin dağılmasına neden olabilir.

Nitekim İskoçya başbakanı Nicola Sturgeon ülkesinin “geleceğini AB’nin bir parçası olarak gördüğünü” söyledi. Öyle ki son referandumda yüzde 55 oyla Birleşik Krallık’ta kalma yönünde oy kullanan İskoçya bu kez bağımsızlığını ilan edip AB’ye katılmak isteyebilir.

Sturgeon’a göre, İskoçya’nın yüzde 72 ile AB’de kalma yönünde oy kullandığını dikkate alırsak ülkenin yeni bir referandumla bağımsızlığını ilan etmesi mümkün:

“Halihazırda İskoçya Avrupa Birliği’nden hiç istemediği halde zorla ayrılmak zorunda. Bunun demokrasiye aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle büyük olasılıkla bağımsızlık referandumu yapılacak.”

Başkan Cameron’ın istifası

 

Sturgeon neden kesin konuşuyor?

İskoçya’nın 2014’te İngiltere’de kalmaya karar vermesinin ardından Sturgeon’ın İskoçya Ulusal Partisi (SNP) müteakip seçimleri kazanarak oylarını artırdı. Sturgeon’a göre İskoçların o zaman ayrılmak istememesinin sebebi, AB’nin bir parçası olarak İngiltere’de kalmak istemeleriydi. Oysa şimdi durum tersine döndü ve İngiltere AB’den ayrılmak istiyor.

Sturgeon, “Bugün gayet açık ifade etmek istiyorum ki İskoç halkının Perşembe günü kullandığı oyların geçerliliği olması için gereken tüm adımları atarak tüm seçenekleri değerlendireceğim. Başka bir deyişle AB’nin parçası olarak ortak pazarda kalmamızı güvenceye alacağım.”

“[İskoç] parlamentosu Avrupa’daki yerimizi korumanın tek yolunun ikinci bir bağımsızlık referandumu olduğuna karar verirse ayrılık süreci içinde bu seçeneği değerlendirme imkanı olmalı.”

Sturgeon, İskoçya’nın SNP çoğunluğundaki parlamentosunun bunu istemesine rağmen, İngiltere’nin Londra’daki merkezi hükümetinin ikinci referandumu engellemeye çalışmasının düşünülemez olduğunu söyledi.

İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi

 

Kuzey İrlanda

Kuzey İrlanda yüz yıldır İngiltere’den ayrılmak için mücadele ediyor. Şimdilik büyük ölçüde dağılmış ve silahlı faaliyetlerine son vermiş olan IRA ile IRA’nın siyasi kanadı olarak kabul edilen Sinn Féin partisi de Kuzey İrlanda’nın İngiltere’den ayrılması için çalışmalarını hızlandırdı.

Sinn Féin partisi ulusal başkanı Declan Kearney bu konuda sert konuşarak İngiliz seçmenlerin “Kuzey İrlanda’yı AB’den zorla kopardığını” söyledi. “İngiliz oyları Kuzey İrlanda’nın demokratik iradesine taş koydu.”

İlgili yazı: İnternetinizi uçuracak en hızlı 10 modem

 

IRA’nın dönüşü?

Kearney, “Good Friday” anlaşması çerçevesinde sınırda referandum yapacaklarını söyledi; fakat Kuzey İrlanda sekreteri buna gerek olmadığını belirterek başvuruyu reddetti. Ancak, Kuzey İrlanda başbakan yardımcısı Martin McGuinness de sınır oylamasının gerekeceğini söylemişti:

“İrlanda’nın kuzeyinde yaşayan halk, ulusalcılar, cumhuriyetçiler, birlikçiler ve diğerleri AB’de kalmak istediklerini referandumda açıkça belirttiler.” Kuzey İrlanda’nın İngiltere yanlısı başbakanı ise bu talebi fırsatçılık olarak değerlendirip reddetti (belki de ortalık yatışınca ayrılıkçı sesler kesilir diye düşünüyor).

Oysa bu taktikler ekonomik krizi önlemeye yeterli olmuyor: İngiltere’nin AB’den ayrılmaya karar vermesinin ardından, 30 yıldır görülmemiş şekilde, pound dolar karşısında yüzde 15 değer kaybetti ve gelecek belirsizliğini koruyor.

İlgili yazı: İnterneti yavaşlatıyorlar >> Maksimum hız için dünyanın en iyi 5 VPN’i

 

Bilim insanları İngiltere ayrılmasın diyor

Avrupa Birliği’ni sadece siyasi ve ekonomik bir oluşum olarak görmek yapılabilecek en büyük hatalardan biridir.

Örneğin, AB dışında yer alan İsviçre’de fizik deneyleri için kullanılan CERN parçacık hızlandırıcısı öncelikle global bir proje; ama aynı zamanda AB entegrasyonu ve Schengen vizelerinden yararlanan bir işbirliği.

İngiliz bilim insanları aylardır AB’den ayrılma (Brexit) kararının yanlış olduğunu söylüyor; çünkü bunlar hem üniversiteler arası işbirliğine hem de ortak bilimsel araştırma bütçelerine zarar verebilir.

İlgili yazı: Raspberry Pi İle Gerçek İnternet Hızını Ölçün >> Servis sağlayıcıya hızımı artır deyin

 

Bilime darbe

Nobel ödüllü gen bilimci Paul Nurse konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Bu İngiliz bilimi için kötü bir sonuç ve dolayısıyla İngiltere için de kötü bir sonuç. Şimdi İngiliz bilim insanlarının Brexit’in yarattığı izolasyonda bilimsel araştırmalarının sekteye uğramaması için çalışmaya başlaması gerekiyor.”

“Bilim dediğimiz şey fikirler ve insanlar diyaloğuyla gelişir. Bilimsel araştırmalar zekanın kazanımlarını ortak havuzda toplayan, engelleri en aza indirgeyen ve özgür iletişimle işbirliğine açık olan ortamlarda yeşerir.”

Nurse fikirlerinde yalnız değil. Mart ayında Times dergisinde yayınlanan “İngiltere AB’de kalsın” bildirgesine Cambridge Üniversitesi’nden 150 bilim insanı imza atmıştı. Anket sonuçları da İngiltere’deki 10 üniversiteden dokuzunun AB’de kalmaktan yana olduğunu gösteriyordu.

İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi >> Twıtter ve Facebook engellenirse nasıl girersin?

 

Bilim bütçesinin %18’ini AB veriyor

Daha net ifadesiyle İngiltere AB destekli bilimsel araştırma bütçesinde yılda 1,4 milyar dolar kayba uğrayacak. Aynı zamanda Horizon 2020 gibi kritik araştırma programlarından yararlanamayacak. Bu programlardan çıkmamak için cebinden para ödemesi gerekecek.

Dünyanın en güçlü parçacık hızlandırıcısı CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC) çalışan İngiliz fizikçi Jonathan Butterworth, Brexit’in “Çok zararlı olacağını” söylüyor. Butterworth İngiliz hükümetinden “araştırma ve eğitime ayrılan fonların AB’den gelen yardımlar ölçüsünde sağlanmasını garanti edecek” gerçek çözümler üretmesini talep ediyor.

Tutucu kanattan adalet bakanı Michael Gove ise bilimsel araştırmalarda sorun çıkmayacağını, çünkü İngiltere’nin AB’ye vereceği parayı içeride tutacağını belirtiyor. Ancak, bu paranın kontrolünün tek bir hükümetin elinde olması anlamına geliyor.

İlgili yazı: İnternette yeni sansürü TOR browser ile aşın

 

Bilimsel özgürlük kısıtlanacak

Bu da bilimsel araştırmaların tarafsızlığını zedeleyebilir, bilimsel araştırma hızını kesebilir ve sadece hükümetin istediği araştırmaların para bulmasını kolaylaştırabilir. Bu tespit bizi “İngiltere’nin AB’den ayrılmasını asıl kim istedi ve neden istedi?” sorusuna getiriyor.

Bu soruları yazının sonunda cevaplayacağım, ama bakın adalet bakanı danışmanı Angus Dalgleish ne diyor: “Brexit İngiltere için iyi oldu. Bu sayede bilimsel araştırmalarda sınırlayıcı AB düzenlemelerine bağlı kalmayacağız.” Ne gibi mesela? Daha gelişmiş kitle imha silahları üretmek, Kuzey Denizi’nde petrol sızıntılarına göz yummak veya denize lağım boşaltmaya devam edebilmek gibi mi?

İlgili yazı: Fransa İnterneti Yasaklıyor >> TOR Browser ve Kafede Wı-Fı Engellenecek mi?

 

Erasmus sıkıntısı

Bizde yandaş basın Erasmus öğrenci değişim programıyla Avrupa’ya giden öğrencilerimizi ahlaksızlıkla suçluyor, ama aslında bu imkan gençlerin dünyayı görmesini kolaylaştırıyor.

Belli ki bakan, gazeteci ve mini bürokrat düzeyinde, “Türkiye icat yapılacak ülke değildir. Biz kalem erbabı yetişsin istemiyoruz. Okumuş seçmen bize oy atmıyor ve okumuş seçmen görünce afakanlar basıyor” diyenler gençlerimizin yurt dışı görmesini istemiyor.

Her neyse, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden İngiltere’de bilim insanları aynı kanıda değil. Onlar AB’den ayrılık neticesinde İngiliz öğrencilerin Avrupa görmesinin zorlaşacağından ve bunun da özgür, yaratıcı dünya görüşüne dayalı eğitim sistemine zarar vereceğinden yakınıyorlar!

İlgili yazı: Intel çipsetlerde PC’nizin kontrolünü ele geçirebilecek ikinci bir gizli CPU var

 

Yüzde 15 beyin göçü

İngiltere’deki araştırmacıların yüzde 15’i AB üyeliğiyle ülkeye giren Avrupalılar. İngiltere’deki öğrencilerin de yüzde 5’i Kıta Avrupası’ndan. Özellikle bilim insanlarının yüzde 23’ünün AB vatandaşı olduğu Cambridge Üniversitesi bundan zarar görecek. Peki, Avrupa’daki İngiliz bilim insanlarına ne olacak?

Royal College of Psychiatrists okulundan Simon Wessel, “Umarım bilimsel araştırmalar yapan veya NHS’de çalışan; ancak İngiliz uyruklu olmayan AB vatandaşlarının buradaki geleceğini garantiye alacak yollar bulunur. Ne olursa olsun, İngiltere’nin tıp bilimini ve NHS’yi ileriye taşıyacak araştırmalar yapılan çekici bir ülke olmayı sürdürmesini sağlamalıyız.”

İlgili yazı: Kuantum Bilgisayar Devrimi >> Fizikçiler ilk kez bir atomun yerini tam olarak tespit etti

 

Vize derdi

İngiltere yıllarca Türk vatandaşlarına vizede sıkıntı çıkardı. Sadece parası olan insanlara öncelik verdi. Ancak şimdi kendi bilim insanları Schengen vizesini kaybederek sıkıntı çekebilir. Hayır, bunu ben söylemiyorum. Cümlenin ikinci kısmını Kraliyet Astronomi Derneği söylüyor:

İngiltere ve Avrupa birliği bilim insanlarının ülkeler arasında serbestçe gidip gelmesiyle gelişiyor. Avrupa Uzay Dairesi (ESA) ve astronomideki en büyük tesislerden Avrupa Güney Gözlemevi farklı ülkelerden gelen bilim insanlarının işbirliğiyle faaliyet gösteriyor. Şimdi bu insanlar vize almakta zorlanabilirler.

İngiliz Üniversiteleri başkanı Dame Julia Goodfellow bu kaygılara yönelik açıklamasında, “Grubumuzun ilk önceliği İngiliz hükümetini AB ülkelerinden gelen akademisyenlerle öğrencilerin İngiliz üniversitelerinde uzun vadeli olarak çalışması ve araştırma yapmasını garanti edecek adımlar almaya ikna etmektir. İngiltere en parlak zekalı insanların iyi karşılandığı bir yer olmaya devam etmeli” dedi.

İlgili yazı: IBM Kuantum Bilgisayar Yaptı >> İnternette üniversitelerin kullanımına açtı

 

Çevre koruma zarar görecek

İngilizler sadece kendi güçleriyle değil, uluslararası araştırmalar yoluyla bilimsel ve teknolojik ilerleme kaydettiklerini biliyorlar. İngiliz şirketlerinin bu sayede büyük paralar kazandığının ve ülkede refahın arttığının farkındalar. Ancak bir de çevre kirliliği meselesi var.

The Guardian gazetesinin çevrebilim editörü Damian Carrington, AB’den ayrılığın mevzuatların uyumsuz hale gelmesi neticesinde çevre kirliliğine hız kazandıracağı kanısında: “Açıkçası çevre kirliliğine, doğal hayata, tarıma, temiz enerjiye, iklim değişikliğine ne olacağını bilmiyoruz. Bilmediğimiz topraklardayız.”

“Ancak AB’den ayrılma yanlılarının bütçeleri kısma taleplerinden çevrebilim uzmanlarının değerlendirmelerine kadar bütün göstergeler çevre korumanın zarar göreceğine işaret ediyor.”

İlgili yazı: Bill Gates’e Göre Dünyayı Kurtaracak 3 Teknoloji >> Güneş yakıtı, elektrikli boya ve yakıt pili

 

Kaçak avlanma ve deniz kirliliği

Çevre Yönetim ve Değerlendirme Enstitüsü de (IEMA) yaptığı açıklamada, “Bu yüzden hükümetin İngiltere’nin AB’den çıkış yapmasını görüşürken ülkemizde AB eşdeğerinde veya daha iyi düzeyde çevre koruma ve iklim politikaları geliştirmesi esastır” dedi.

Aslında Avrupa Birliği öteden beri İngiltere’yi çevreyi korumaya zorladı. Bunun içinde doğal parklar, Kuzey Denizi’nde petrol çıkarmaya bağlı deniz kirliliği, denize kanalizasyon boşaltma, bitkileri polenleyen arıları böcek ilaçlarından koruma ve endüstriyel atıklarla çöplerin geri dönüşümü var.

Unutmayalım ki İngiltere Kuzey denizi ile Norveç’te tükenen petrol yerine kaya gazına; yani donmuş deniz tabanından doğal gazı çıkarmaya odaklanıyor. Oysa doğal gazın ana bileşeni metan karbondioksitten 30 kat etkili bir sera gazı ve küresel ısınmayı hızlandıracak. İngiltere biraz da enerji kaynaklarına tek başına hakim olmak peşinde.

İlgili yazı: Küresel Isınma Alarm Veriyor >> Kuzey Kutbunda saklanan metan gazı atmosfere karışacak

 

İngiltere AB’den neden ayrıldı?

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının Türk girişimcinin parayı bastırarak İngiltere’ye yerleşmesini kolaylaştıran Ankara Anlaşması’nın iptal edilmesine yol açabileceğini biliyoruz. Ancak bu konudaki detayları hukukçuları ve politikacılara bırakmak lazım. Biz onların konuşmadığı soruyu yanıtlayalım:

İngiltere AB’den neden ayrıldı? Temsili demokrasilerde halk bu tür kararları politikacılara bırakır. Onları seçmemizin sebebi budur. Politikacılar buna rağmen konuyu halka sorarsa bu olur (Türkiye’nin yanlış referandumları gibi).

İlgili yazı: Panama Belgeleri Açıklandı, Hackerlar Yaşadı >> Peki neden ve vatandaş için ne değişecek?

 

Dünya yeniden yapılanıyor

Öncelikle Batı ülkelerinin bile büyük ölçüde global sermayenin kontrolünde olduğunu söyleyelim. Ancak en güçlü sermayelerden biri İngiliz sermayesi. İngiliz ve Avrupa sermayesi bazen ortak hareket ederek bazen de ayrılığa düşerek petrolü kontrol etmek istiyor.

Bunun sebebi son 30 yılda temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmamış olmaları. Şirketler petrol azalıp yumurta kapıya dayanmadan hareket etmediler. Şimdi aniden petrolden çıkarlarsa iflas edecekler. Tek çözüm Ortadoğu’daki ülkeleri yeniden yapılandırarak petrolü ticari değeri bitene kadar kontrol etmek.

Bu da 30 yıl sürecek. Ardından (kişisel görüşüme göre) teknolojik tekillik gelecek ve klasik anlamda kapitalizm sona erecek. Global sermaye bunun farkında, ama gücünü kaybetmemek için elinden geleni yapmaya kararlı.

İlgili yazı: 50 Milyonun Kimlik Bilgileri Neden Çalındı? >> Blockchain dijital kimlik olsa çalamazlardı

 

Trans-Pasifik Ortaklığı

Amerika ve İngiltere Trans-Pasifik Ortaklığı ile ucuz iş gücünü Vietnam’a taşıma peşinde. 68 kuşağını bastırmak için önce Çin’e gitmişlerdi; ama Çin kalkındı ve artık kapitalist sömürü düzenini devam ettirecek ucuz iş gücüne sahip değil. Bu nedenle Vietnam’a taşınmak istiyorlar.

Ancak büyük bir sorun var: Vietnam Batının üretimini kaldıracak altyapıya ve istikrara sahip değil. Şimdi buna nüfus artışına bağlı olarak artan maliyetleri ekleyin ve global sermayenin köşeye sıkıştığını göreceksiniz. Afrika’yı derin dondurucuya koyup 50 yıl sonrasına saklamışlardı.

Ancak Afrika altyapısı yetersiz bir kıta olduğu için altyapı olmadan kalkınmayı seçti! Fiber internet yok mu? O zaman internete uydu ve akıllı telefonla girerim dedi. Bu da sermayenin Vietnam’dan sonra Afrika’ya gider ve dünyayı 2100’e kadar yönetirim planını bozdu. Afrika Vietnam’la aynı sürede zenginleşecek.

İlgili yazı: Bilgisayar Günü–1 >> Çin’den dünyanın en güçlü süper bilgisayarı TaihuLight

 

Brexit ile ne alakası var?

Globalleşme, nüfus artışı ve internetin yaygınlaşmasına bağlı olarak halkın bilinçlenmesi sonucunda dünyayı yönetmenin maliyeti arttı. Bu da küresel sermayenin hareket alanını daralttı. Çoktan 3. Dünya Savaşı’nın vakti geldi ama nükleer savaş olacağı için çıkaramıyorlar.

Büyük savaş çıkaramadıkları için de küçük ve uzun savaşlar çıkarıyorlar, yani terörist yaratıp destekliyorlar. Ortadoğu’da yeni devlet kurma isteğinin ardında, bölgedeki temiz su kaynakları (Fırat, Dicle, Asi) ile petrol ve maden kaynaklarını kontrol etme hayali var. IŞİD böle halkını öldürüyor, bölgeyi boşaltıyor. Sonra insansızlaşan topraklardan çıkardıklarını sermayeye satıyor ve satacak.

Ancak Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) gerçekleşmesi için Batının para yatırması lazım. Maliyetler arttığı için halk buna razı değil. O sebeple BOP’a sempati yaratılması gerekiyordu. Paris’i bombalayan ve Charlie Hebdo katliamını yapan IŞİD türevleriyle kökten dinci terör bu yüzden hortlatıldı.

Ardından İngiltere ve ABD’nin planlarına tam olarak evet demeyen Fransa ve Almanya’da terör olayları yaşandı. Amaç Müslüman, Türk ve Arap düşmanlığını körükleyerek Batılıların BOP’a sempati duymasını sağlamaktı. Aynı zamanda AB’den ayrılmayı isteyen milliyetçileri kışkırtmak.

İlgili yazı: İnternet Özel Hayatı Nasıl Yok Etti? >> 50 Resimle Gizliliğin Doğumu ve Ölümü

 

Gelelim İngiltere’ye

Global sermayenin AB’nin büyük ve güçlü merkezi devletlerini kontrol etmesi gittikçe zorlaşıyor; çünkü maliyetler artıyor. Bu yüzden bu ülkeleri bölmek istiyorlar. Böylece hem karışıklık çıkarmak ucuza gelecek, hem de popülasyonu daha kolay kontrol edecekler.

Yetmedi. Böl ve yönet sayesinde büyük bilimsel projeleri ve dolayısıyla insan uygarlığını değiştirecek olan teknolojik tekilliği geciktirecekler. Sonuçta günümüzde bilimsel projeler için devlet bütçesi lazım. Tekillik henüz gelmedi ki bireyler yapay zeka yoluyla üniversiteler kadar kapsamlı bilimsel araştırmalar yapsın!

Bu sebeple İngiltere’nin AB’den ayrılması teşvik edildi. Böylece İngiltere bölünebilir ve kurtarılmış bölge olabilir. AB dağılabilir (Fransız seçmeni yüzde 60 oranında AB’ye karşı) ve AB ülkeleri parçalanabilir. Bu kısaltılmış özetteki aşamalar hangi sırayla ve ne hızla gerçekleşir bilmiyorum; ama 2012’den beri ABD ve AB’nin bölünme yolunda olduğuna dair kaynaklar okuyorum.

Nitekim 2019’da Sovyetlerin çöküşünün özerinden 30 yıl geçmiş olacak ki global sermaye 30 yılda bir yeni dünya düzeni kuruyor.

İlgili yazı: DNA Katlama Sanatı >> DNA’da gizli yeni veri katmanı keşfedildi: Epigenetik kod

 

Ulus devlet bitiyor

Açıkçası ulus devlet yönetmek çok pahalı oldu ve global sermaye bunu istemiyor. Batıda sağcı, milliyetçi akımları ve Türkiye’de etnik mikro kimlikleri kullanarak ulus devlet sistemini sonlandırmak istiyorlar.

Bakalım dünyaya demokraside yol gösteren Avrupa ülkeleri ile dünyaya gerekirse zorla demokrasi getiren ABD bu konuda ne yapacak? Bölünme ihtimali bulunan Türkiye’ye bu konuda da öncülük edecekler mi?

İlgili yazı: Microsoft Linkedin’i 26,2 Milyar Dolara Satın Alacak >> Peki neden Linkedin?

 

Toparlayacak olursak

Belli ki global sermayenin İngiltere’yi kendine güvenli bir ada olarak istemesi bu işi hızlandırdı. Olayın tek sebebi elbette bu değil. Ancak, bence asıl sebebi Batı sermayesinin AB’nin ve İngiltere’nin bölünmesini istemesi.

Nitekim İngiltere AB’den ayrılsın diyenler yaşlı muhafazakarlar ve çocuklarının da geleceğini çaldılar. Üstelik ayrılalım diyenler yüzde 4 farkla kazandı. Şimdi siz İngiltere gibi demokratik bir ülkede bile bu tür kritik seçimlerin şansa bırakılacağını sanıyor musunuz? Seçim hilesi olmasa bile, başta terör olayları ve Suriyeli göçmen akışıyla algı yönetimi yapıldı.

Ayrıca haberlerde İngilizlerin büyük kısmının “Bu referandum ne ola?” diye son gün Google’da arama yaptıklarını gördük; yani çoğu neye karar verdiklerini bile bilmiyordu. Peki Erbakan ne demişti? “Halk dediğin nedir ki? Pazarda zerzevat!” Halkı fakir ve cahil bırakanlar suçludur.

Bush diplomatı: İngiltere ayrılırsa ulusal güvenlik ve NATO güçlenir

 

En büyük komplo

Peki bu bir komplo teorisi mi, yoksa gerçek komplo mu? Bu konuda tek bir şey söylemek istiyorum: Türkçemizde Bizans entrikaları diye bir deyiş var. Kısacası dünyada uçan daire komplo teorileri var diye gerçek komplo olmadığını mı sanıyorsunuz?

Benim kaygım ise daha derinde yatıyor: Ulus devletin bittiğini ben de biliyorum. Ancak Avrupa bölünmeden önce Türkiye’nin kobay olarak kullanılmasını, böylece insanımızın Afganistan tarzı şiddete, cahillik ve yoksulluğa maruz kalmasını istemiyorum.

İlgili yazı: 2100 ve sonrası: İnsanoğlunun 7 muhtemel geleceği veya 7 felaket senaryosu

 

Dağıtık yönetim biçimleri

4 yıl önce yayınlanan Komünal Demokrasinin Yeni Adı Korsan Parti yazımda belirttiğim gibi, hayalim Dünya gezegeninin şehir devletleriyle yönetilmesi. Telepatik internet ile iletişim kuran halkın, anayasa ve yasalar olmadan, doğrudan internet forumları üzerinden teamüle dayalı idari kararlar alması.

Ancak bunun için eğitim ve sosyal refah yaygınlaşmalı. Teknoloji ilerlemeli. Global sermaye ulus devleti şimdi yıkarsa bu sadece “Modern topluma internet fazla geldi. Ortaçağ derebeyliklerine geri dönelim” demek olur.

İlgili yazı: 21 Aralıkta Kıyamet Kopmadı >> Peki ya hayatın sonu? 10 senaryoda insanlığın yok oluşu

 

Neden teknolojik tekillik?

Oysa nüfus artışı, salgın hastalıklar, savaşlar, çevre kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği ve soy tükeniş gibi sorunları ancak bilim ve teknoloji ile çözebiliriz. İngiltere’nin AB’den ayrılması bilimi finans eden ulus devletlerin geleceğini tehlikeye atıyor ve tekilliğin gelişini geciktirme riski yaratıyor.

Bu savaşı global sermaye kazanırsa insanlığın soyu 100 yıl içinde tükenebilir. Onların bunu görmesini ve anlamasını beklemeyin. Tarihte örnekler var. Maya kralları kölelik, ormanların yakılması ve tarlaların tozla kaplanması gibi sebeplerle uygarlığın çökmekte olduğunu öngörmüşlerdi.

Buna rağmen gidişatı durdurmak için hiçbir şey yapmadılar; çünkü nasıl olsa kapımıza yiyecek getiren bir köle bulunur dediler. Savaş saray kapısına dayandığında ise artık iş işten geçmişti. Güney Amerika’nın hakimi Maya krallığı çöktü.

Bugün Dünya gezegeninin hakimi olan global sermayenin daha akıllıca davranacağını mı sanıyorsunuz? Her şeyi bilirler ama sadece şirketlerin aylık satış kotasına bakarlar. Lise ve üniversite gençliğine sesleniyorum: Kendinizi yetiştirin. Gezegenimizi, insanlığı ve çocuklarınızı siz kurtaracaksınız.

2 dakikada Brexit nedir?

Kaynaklar: Nature 1, 2, Wired, The Independent, The Guardian