Asteroit Madencileri Uzaydan Nasıl Maden Çıkaracak?
|Asteroit Madenciliğinde son durum nedir? Uzay madenciliği nasıl yapılacak? Asteroit madencileri neden gecikti ve ne zaman işe başlayacak? Ay madenciliği rekabeti nedir ve bugüne dek maden çıkarmaya uygun kaç asteroit bulduk? Peki ya asteroit madenciliğinin ekonomik potansiyeli? En basitinden ne zaman uzaydan altın, platin ve nikel gibi değerli madenlerle demir cevheri çıkarmaya başlıyoruz? Asteroitler yeni bir altına hücum devri başlatacak mı? Gerçek uzay ekonomisini asteroitlerden maden çıkarma teknikleriyle görelim.
Uzayda altına hücum devri
Asteroit madenciliği uzayda yeni bir altına hücum devri başlatacak mı? Nitekim 1849-55 yıllarında California’da yaşanan altına hücum devrinde, 6500 nüfuslu eyalete kısa sürede 300 bin altın avcısı geldi. Madencilere dükkanından 2005 ölçüsüyle günde 120 bin dolarlık malzeme satan Samuel Brannan kısa sürede bölgenin en zengin insanı oldu. Şimdi de Ay ve asteroit madenciliği revaçta. Peki asteroit madenciliği insan uygarlığında yeni bir bolluk ve refah dönemi başlatacak mı? Söylendiği gibi tek bir asteroitten 10 bin katrilyon dolar değerinde platin ve demir çıkarabilecek miyiz?
Öncelikle yerkabuğundaki madenler ve diğer doğal kaynaklar hızla tükeniyor. Bu kaynakları kontrol etmek için savaş, karışıklık ve terör olayları çıkarmanın da astarı yüzünden pahalıya geliyor. Çok kutuplu dünyamıza egemen olan küresel ekonomi ABD gibi bir süper güce bile fazla hareket alanı bırakmıyor. Öte yandan uydumuz Ay ve uzay kayası asteroitlerde bol miktarda maden var. Yerkabuğu bizi bugüne getirdi ama uzaya yayılmak ve artan nüfusu desteklemek için çok daha fazla kaynağa ihtiyaç duyuyoruz.
En iyi çözüm de yeryüzünde gittikçe derinleri kazarak yüksek maliyetli maden çıkarmak yerine uzaydan kolay maden getirmek… Peki asteroit madenciliği yeryüzünden maden çıkarmaktan kârlı mı ve Ay madenciliğiyle nasıl rekabet edecek? Sahi, 10 yıl önce kurulan asteroit madenciliği şirketlerine ne oldu? Konuyu güncel gelişmelerle inceleyeceğiz. Ne de olsa bunu 7 yıl önce ele aldığımda NASA’nın Ay’a insan gönderip maden çıkarmak için somut bir programı yoktu. Artık şartlar değişti:
İlgili yazı: Gerçek Adem: ilk insan ne zaman yaşadı?
10 bin katrilyon dolarlık asteroit
Asteroit madenciliğini yıllar önce araştırdığımda bunun Tommiks’teki Dr. Salasso’nun öksürük ilaçları gibi bir şarlatan işi olduğunu düşündüm. Mars One projesi gibi asla yerden kalkmayacak bir sektör olduğuna inandım. Oysa konu üzerinde derinleştikçe “madenci bakteriler” gibi bazı kritik biyoteknolojileri geliştirirsek işin renginin değişeceğini anladım. Asteroit madenciliğinin insan uygarlığını kökten değiştireceği kanısına vardım. Elbette bu sektörün olgunlaşmasına zaman var ama asteroit madenciliği büyük potansiyel taşıyor:
Örneğin 17 Mart 1852’de, yani California’da altına hücumun tüm hızıyla sürdüğü dönemde keşfedilen 16 Psyche asteroidi var. Bu dev metal parçası Dünya’dan 438 milyon km uzakta, Mars’la Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı’nda yer alıyor. 226 km genişliğinde ve ~24 katrilyon ton ağırlığındaki Psyche yüzde 93 oranında demir–nikelden oluşuyor. Üstelik asteroidi araştıran NASA ekibinin yöneticisi Lindy Elkins-Tanton’a göre Psyche 10 bin katrilyon dolar değerinde maden içeriyor!
Karşılaştırma açısından: Mars’a 10 yılda insan gönderme maliyeti 30 milyar dolardır ve 2018’de küresel GSMH de 80 trilyon dolar olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla 10 bin katrilyon dolar insanın aklını başından alıyor. Peki 7 yıl sürecek bir yolculukla 438 milyon km uzağa gidip o kadar büyük bir asteroiti parçalayarak madenleri Dünya’ya getirmek kârlı bir iş mi? Sahi, neden bazı asteroitler neredeyse tümüyle metalden oluşuyor? Asteroitlerin fizibilitesi bu soruların yanıtında yatıyor:
İlgili yazı: DNA Tabanlı Biyolojik Bilgisayar ve Robotlar Geliyor
Metalik asteroitlerin kökeni
Başta NASA ve ESA olmak üzere dünya çapındaki uzay daireleri bugüne dek 25 bin asteroit teyit etti. Sadece 2020’de Dünya’ya yakın, yani en fazla 20 milyon km uzakta olan 3000 asteroit keşfettik. İçlerinden 900 kadarının genişliği ise 1 km’den büyüktü. Bu bağlamda asteroit madenciliğini kışkırtan şey uzay kayalarının Güneş Sistemi’nin bir parçası olmasıdır. Bunlar Dünya ile aynı malzemeden yapılmıştır. Zaten asteroitler 4,54 milyar yıl önceki gezegen oluşumundan arta kalan döküntülerdir. Bir kısmı da parçalanan eski gezegenler, cüce gezegen ve uyduların kalıntısıdır.
Bu yüzden metalik asteroitler Dünya çekirdeğindeki elementleri içerir. Bunlar demirle nikel gibi endüstriyel metaller, paladyumla platin gibi değerli metaller ve iridyum gibi nadir toprak elementleridir. Üstelik platin, paladyum ve altın gibi metaller sadece maddi açıdan değerli değildir. Bunları akıllı telefon işlemcileri gibi ileri teknoloji ürünlerini imal etmekte kullanırız.
Dünyamız oluşurken ağır elementler çekirdeğe batmıştır ve bu yüzden yerkabuğunda az bulunur. Oysa teorik olarak bunları asteroitlerde sığ çukurlar kazarak çıkarmak kolaydır. Öte yandan molibden ve iridyum gibi metaller baştan beri Dünya’da nadirdir. Oysa bunlardan bol miktarda içeren uzay kayaları vardır. Öyle ki en büyük asteroitler bile Dünya’dan çok küçüktür. Yerçekimi de zayıftır ve bu metalleri asteroitlerden çıkarmak yeryüzünün derinliklerini kazmaktan kolaydır.
Platin ve paladyum asteroitleri
İlk bakışta 10 bin katrilyon dolar ve daha fazlasına erişmek kolay görünüyor. Örneğin Psyche demir ve nikelden oluşuyor ama 24 katrilyon tonluk ağırlığa boş verin… Toplamda 1 trilyon ton ağırlığında platin grubu element içeren tek bir asteroit bile platin değerini demir fiyatına düşürecektir. Peki küresel egemenler ekonomiyi derinden sarsacak bir bolluk akımını gerçekten isteyecek mi? Bu ayrı bir tartışma konusu ama asteroit madenciliği özünde sürdürülebilir ekonomiye dayanır. Öyleyse uzayda asteroit madenciliğine uygun olan kaç asteroit var?
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Asteroit madencileri ve Psyche
Psyche’yi keşfetmeyi NASA’ya borçluyuz. Gerçi bilim insanlarının ana amacı para kazanmak değil ama Güneş Sistemi’nin nasıl oluştuğunu öğrenmek istiyorlar. Psyche de Güneş Sistemi’nin bebekliğinden kalan bir asteroit ve 4,54 milyar yıl öncesine ait önemli ipuçları taşıyor. Oysa ayaklarımızı yerden kesen o 10 bin katrilyon dolara ulaşmak hiç de kolay değil. Psyche bizden 438 milyon km uzakta. Oraya bir NASA’nın planladığı gibi bir sonda gönderebiliriz. Öte yandan robot madencilerle o kadar uzaktan demir çıkarıp Dünya’ya getirmek imkansız. Bunun başlangıç maliyetini şimdilik kaldıramayız.
Aslında asteroit madenciliğini ucuza getirmenin en kolay yolu asteroitleri roketlerle itip Ay yörüngesine park etmektir. Ay’da yaşam olmadığı için asteroitin yanlışlıkla kafanıza düşmesi tehlikesi yoktur. Üstelik Ay yörüngesindeki maden konteynerlerini Dünya yörüngesine itmek çok kolaydır. Bunun için kargoyu rokete koymaya bile gerek yoktur. Yalnız 24 katrilyon ton ağırlığındaki bir asteroiti, gerçekte bir mini gezegeni Ay yörüngesine itemezsiniz. Mutlaka yerinde kazmanız lazım.
Psyche ancak 100 yıl sonra dış gezegenlere açıldığımızda işimize yarar. O zaman asteroitten Jüpiter ve Satürn uydusunda kuracağımız koloniler için gereken ham maddeleri çıkarırız. Peki Ay yörüngesine park etmek veya yerinde kazmak için kolay erişeceğimiz daha küçük ve kârlı asteroitler var mı? NEO’lar, yani Dünya’ya 20 milyon km uzaktaki en yakın asteroitler daha uygun bir kaynak. Üstelik zaman zaman Dünya’ya daha fazla yaklaşıyorlar. Gerçi bu kez de karşımıza başka bir zorluk çıkıyor:
Asteroit madencileri ve NEO’lar
NEO’lar tıpkı Dünya gibi Güneş çevresinde dönüyor. Bu da yakınlık avantajını sıfırlayan bir sıkıntı; çünkü bize göre yörüngede saniyede onlarca km hızla gidiyorlar. Kısacası bunların yörüngesine ulaşmak kolay ama yoluna çıkıp yörüngesine girmek zordur. Öyleyse asteroit madencileri Trendyol’dan ürün bakar gibi filtre uygulayacaklar. NEO’ların içinde bol metal içeren, kazabileceğimiz kadar küçük ve hafif olan asteroitlere bakacaklar. Elbette bize göre yavaş dönüyor olmasına da dikkat edecekler. Oysa bu filtreleri uygulayınca kârlı olarak maden çıkarabileceğimiz asteroitlerin sayısı o kadar azalıyor ki!
İlgili yazı: Dünyadaki En Ölümcül 5 Toksin Nedir?
Asteroit madencileri için hedef liste
Aşağıda sizinle madenciliğe uygun NEO’ların kısa listesini paylaşıyorum. Bu listeyi Astrorank sitesinden aldım, yani güncel veriler. En uygun asteroitler derken listemiz Harvard Üniversitesi’nden Martin Elvis’in geliştirdiği denkleme göre belirlenmiştir. Nasıl ki uzayda yaşam olasılığını hesaplamakta kullandığımız Drake denklemi var, bu da asteroit madenciliğine uygun kayaları belirleme denklemi. 😊
Asteroit Tah. Değer Tah. Kâr Birleşim |
(milyar $) (milyar $) |
Ryugu 83 30 Nikel, demir, kobalt, su, azot, hidrojen, amonyak |
1989 ML 14 4 Nikel, demir, kobalt |
Nereus 5 1 Nikel, demir, kobalt |
Bennu 0,7 0,2 Demir, hidrojen, amonyak, azot |
Didymos 62 16 Nikel, demir, kobalt |
2011 UW158 7 2 Platin, nikel, demir, kobalt |
Anteros 5570 1250 Magnezyum silikat, demir silikat alüminyum |
2001 CC21 147 30 Magnezyum silikat, demir silikat alüminyum |
1992 TC 84 17 Nikel, demir, kobalt |
2001 SG10 3 0,5 Nikel, demir, kobalt |
Psyche 27,67 1,78 Nikel, demir, kobalt, altın |
İlgili yazı: Heisenberg Mikroskopu: Uzay Sonsuza Bölünür mü? |
Pysche’de hayal kırıklığı
Nitekim listede Psyche de yer alıyor ama o ne? 10 bin katrilyon dolar yerine kârlılık 1,78 milyar dolarla sınırlı. 😮 Hayaller Paris ama gerçekler güzel ilimiz Muş gibi. Nedenine gelince: 10 bin katrilyon dolar bu asteroidin toplam değeridir. 1,78 milyar dolar ise bizim birkaç yıllık madencilik faaliyetleriyle çıkaracağımız madenin kârıdır. Nasıl ki Dünya’daki demiri bir günde çıkarmıyoruz, Psyche’yi de tek seferde kazamayız. Örneğin 2019’daki bir araştırmaya göre küresel demir rezervi 81 milyar ton olup insanlık yılda 2,4 milyar ton demir çıkarıyor.
Demek ki yerkabuğunda bize sadece 40 yıl yetecek kadar demir kalmış. O da nüfus artışına bağlı olarak artan üretim talebini hesaba katmazsak… Peki bu sayılar bize ne söylüyor? 1) 40 yıl içinde uzaydan maden çıkarmaya başlamak zorundayız ve 2) Psyche bugün bile insanlı Mars yolculuklarını finanse edecek potansiyele sahiptir. Bugün asteroitlerden maden çıkarmak yerine Ay madenciliğine başlamak daha kârlı olabilir ama 50 yıl sonra biz uzaya açılırken iş değişecek. O zaman asteroitler daha kârlı olacak. Yine de iki noktaya dikkat edelim:
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Asteroit madencileri ve hidrokarbonlar
A) Listemizdeki 10 asteroit Mars’ın ötesine yayılmamızı finanse edecektir. Dahası Asteroit Kuşağı’nın en büyük üyesi Ceres insanlık için gereken suyu ve diğer uçucu maddeleri sağlayacaktır. Tıpkı Expanse bilimkurgu dizisinde olduğu gibi… B) Dünya’ya yakın asteroitlere roketle ulaşmak ucuzladığında bazı asteroitler Ay’dan kârlı olacaktır. Sonuçta Ay’ı da Dünya gibi kazmak zorundasınız.
Dünya’ya yakın olsa dahi Ay’da büyük madenler açmak pahalı olacaktır. Oysa daha çok NEO buldukça bunlardan ucuza maden çıkarma ihtimali artacaktır. En basitinden Ay’da hidrokarbonlar ve amonyak gibi uçucu maddeler yok ama bunları içeren asteroitler var. Neyse ki bu konuda önemli bir adım atıyoruz. NASA tümüyle bilimsel sebeplerle (?) Psyche’ye bir sonda göndermeye onay verdi. Roket motoru yerine Mars’tan yerçekimi yardımı alacak olan bu sonda uzayda yavaş gidecek. SpaceX şirketi sondayı Falcon Heavy roketiyle 2022’de fırlatacak ve uzay aracı asteroide 2029’da ulaşacak.
Listeye geri dönersek… Japonların Hayabusa2 sondasıyla araştırdığı Ryugu asteroidinin 30 milyar dolarla en kârlı uzay kayası olduğunu görüyoruz. Bu kaya Psyche’den çok daha küçük ama ulaşması kolay. Ayrıca maden çıkarma maliyeti de çok düşük. Elbette bu maksimum maliyet tasarrufu yaparak maksimum verimlilikle çalıştığımız en iyi durum senaryosu. Kazı sırasında beklenmedik engeller çıkarsa asteroit madenciliği şirketleri zarar edebilir. O zaman da 30 yılda Ay kabuğundan trilyonlarca dolar değerinde maden çıkarmak daha gerçekçi olur. Yine de bir an istediğimiz asteroide ulaştığımızı varsayalım. Asteroidi nasıl kazacağız? Demir çıkarmak istesek önümüze ne tür teknik engeller çıkacak?
İlgili yazı: 5 Soruda Paralel Evrenler
Asteroit madencileri çok zorlanacak
Bir kere uzaya dev bir gemi gönderip büyük bir asteroidi Ay yörüngesine götüremeyiz. Bugün elimizdeki en ucuz teknoloji küçük robot madenciler göndermektir. Bunlar asteroidi azar azar kazıp madenleri Dünya’ya taşır. En ideali ise orta boy bir gemi gönderip küçük bir asteroidi Ay yörüngesine getirmektir ama asıl problem ise maliyetler… Dünya’ya getirecek kadar küçük bir asteroit bu çabaya değer mi? Ayrıca robotlarla 20 milyon km uzaktan maden taşımaya değer mi?
Diyelim ki zorlukları aşıp kazmaya başladık. Bu kez de mikro yerçekimi dert olacak. Pysche’nin yerçekimi bile Ay’dan, hatta Güneş Sistemi’nin en büyük uydusu Ganymede’den zayıftır. Asteroidi sondaj matkabıyla kazmayı denersek yüzeyinden geri sekerek uzaya savrulup kayboluruz. Bunun yerine kazı makinesini asteroide çapalayabiliriz. Tıpkı teknelerin suya demir atması gibi… Tabii asteroidin uzun ekseninin iki yanına birer makine koyabiliriz. Ağırlık merkezini iyi ayarlarsak makineler sağdan soldan dengeli bir şekilde kazacaktır.
Diğer bir çözümse Hayabusa2 uzay aracının yaptığı gibi küçük robot sondalar taşımak… Mesela SpaceX uzaya her seferinde 66 Starlink internet uydusu fırlatıyor. Biz de asteroide robot sürüleri götürürüz. Bunlar mevsimlik tarla işçisi gibi takım çalışması yapar. Metalik asteroitler için bu tür mekanik çözümler şarttır. Oysa uçucu maddeler ve amonyak buzu için optik kazı yapabiliriz.
Optik kazı çözümleri
Bunun için asteroidin önüne Güneş’e bakan bir mercek yerleştiririz. Bu da yüzeydeki buzu ve hatta kayaları güneş ışınlarını odaklayarak ısıtıp buharlaştırır. Böylece yeraltındaki maden cevherlerini de açığa çıkarırız. Sonra madenleri torbaya koymak ve uçucu gazları hortumla emip tanklarda depolamak mümkün olur. Peki ya biyomadencilik? Asteroitlerden maden çıkaracak bakteriler var mı?
İlgili yazı: Zamanda Yolculuk Etmenin 9 Sıra Dışı Yolu
Asteroit madencileri ve bakteriler
Romalılar bakterileri bilmiyor ama 2000 yıl önce bakterilerle biyomadencilik yapıyordu. Sonuçta bakteriler kayaları ve mineralleri bile kemirip tüketebilir. Atık olarak da hedeflediğimiz maden tozunu, örneğin demir tozunu çıkarabilir. Sonuçta demir tozunu toplamak demir külçeler çıkarmaktan kolaydır.
Dünya’da biyomadencilik küresel bakır üretiminin yüzde 20’si ve altın üretiminin de yüzde 5’inden sorumludur. Tek sorun uzayın soğuğunda, vakumda ve yüksek radyasyonda yaşamını sürdürecek bakteriler bulmaktır.
Bunları uzay aracıyla taşıyabiliriz ama asteroit yüzeyinde veya yeraltında zor şartlarla karşılaşacaklar. Dünya’daki ekstremofil bakteriler 113 ila –80 derecede yaşayabiliyor. Oysa Güneş’in morötesi radyasyonu ve kozmik ışınlar büyük problem (Bkz. Kozmik Tohumlama ve Uzaydan Virüs Bulaşır mı?). Belki bakterileri saç jölesi gibi koruyucu bir sıvıya koyar ve asteroide boya gibi süreriz. Oysa ana sorun başka: Uzaya dayanıklı bakteri olabilir. Peki bu bakteriler biyomadencilik yapabilir mi? Biyoteknoloji ve gen mühendisliğiyle uzayda madencilik yapan yeni bakteriler tasarlayabiliriz fakat bu ek maliyet demek. Tabii uygun bakteriyi seçene kadar da birkaç yıl geçecek.
Buna karşın şanslıyız. Deinococcus radiodurans bakterisi 20 bin gray radyasyona dayanıklı. İnsanlarda akut radyasyon zehirlenmesi 0,07 Grayde başladığına göre radiodurans’ı biyomadencilik bakterisine dönüştürmek mümkün olabilir. Nitekim biyologlar uzayda yaşayacak bakteriler için çok ciddi araştırmalar yapıyor. Ne de olsa bu bakteriler Mars’tan da maden çıkaracak. Peki uzayda madencilik yapmak yasal mı?
İlgili yazı: Okyanuslar Hakkında Yanıtını Bilmediğimiz 7 Soru
Asteroit madencileri ve yasalar
Büyük olasılıkla evet: 1967’de başta ABD, Rusya ve Avrupa’nın neredeyse tamamı olmak üzere toplam 111 ülke Dış Uzay Anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşmaya göre hiçbir ülke gökcisimlerine kendi toprağı olarak sahip çıkamaz. Buna karşın anlaşmanın modern yorumu farklı. Devletler kamu sektörüdür ama özel sektör asteroitlere sahip çıkabilir. Mesela 2015’te çıkan bir yasaya göre ABD yurttaşları Ay ve Mars’ta arazi alıp satabiliyor. Benzer bir düzenlemeyi Lüksemburg 2017’de yaptı. Rusya’da benzer bir yasa geçirmek üzere. Dış Uzay Anlaşmasının gökcisimlerinden doğal kaynak çıkarmayı düzenlememiş olması buna kapı aralıyor.
Peki ya gençler için uzay madenciliğinde kariyer olanakları var mı? Tabii ki var: Orta Florida Üniversitesi Colorado Madencilik Fakültesi ve Lüksemburg Üniversitesi buna özel bölümler açtı. Ayrıca NASA sadece Psyche’yi ziyaret etmeyecek. 2023 Eylül ayında Dünya’ya tekrar yaklaşacak Bennu asteroidine ikinci bir ziyaret planlıyor. Çin Ulusal Uzay Dairesi de Kamo’oalewa asteroidinden örnek alıp Dünya’ya getirme peşinde. Peki ya madencilik şirketleri? İşte orası biraz sıkıntılı. Uzay madenciliğini ancak özel sektör yapabilir ama şimdilik bu iş sektörün el atmak istemeyeceği kadar pahalı:
24 Nisan 2012’de havacılık ve uzay girişimcileri Eric Anderson ve Peter Diamandis, Planetary Resources şirketini kurdular. Bu şirkete ünlü film yönetmeni ve kaşif James Cameron destek verdi. Yatırımcılar arasında ise Google CEO’su Larry Page vardı ve şirketin CEO’su Eric Schmidt’ti. Oysa 2020’de şirket kapılarını kapattı ve demirbaşları açık artırmada satıldı.
Asteroit madencileri bocalıyor
2013’te diğer uzay şirketlerini de fonlayan David Gump, Deep Space Industries şirketini kurdu. DSI de 2023’te asteroit madenciliğine başlamak istiyordu ama belli ki bunu en az 10 yıl ötelediler. Buna rağmen aynı yıl Kepler Enerji ve Uzay Mühendisliği (KESE) şirketi asteroit madenciliği yapacağını duyurdu. Bunun için de NASA ile ESA’nın asteroitlere iniş yapan, tutunan ve kazı yapan sondalarına benzer teknolojiler kullanacak. Bu bağlamda asteroitlerle kuyrukluyıldızlara giden Rosetta/Philae, Dawn ve Hayabusa uzay araçları teknoloji demosu görevi gördü. Kısacası macera devam ediyor:
İlgili yazı: Dört Temel Fizik Kuvveti Nedir ve Nasıl Çalışır?
Asteroit madencileri için sonsöz
KESE, NASA Teknoloji Transferi inisiyatifinden yararlanarak 4 modülden oluşan Otomatik Maden Çıkarma Sistemini (AMS) tasarlayıp geliştiriyor. İlk hedef 10 yılda küçük bir asteroide gitmek. 40 ton materyel kazıp bunu 4 parça halinde Alçak Dünya Yörüngesine (LEO) getirmek. Sonuç olarak küçük asteroitler sert kayadan ziyade gevşek moloz yığınlarından oluşuyor. Bunları kazmak kolay oluyor. Oysa asıl kazanım cüce gezegen Ceres olacak. Asteroit Kuşağı’nın en büyük üyesi Ceres, Güneş Sistemi’nde yolculuk eden uzay araçlarına oksijen, su ve yakıt sağlayacak.
Düşük yerçekimi ve özel konumu sebebiyle Ceres hem iç güneş sistemi hem de dış güneş sistemine yakıt taşımak için en düşük maliyetli seçenektir. Dediğim gibi uzun vadede NEO asteroitleri ve Ceres, asteroit madenciliğinde Ay’dan avantajlı olacaktır. Yine de ABD, Rusya ve Çin maliyetleri düşürecek teknolojilerde öncülük edene dek uzay şirketleri bekleyecektir. Kâr amaçlı şirketlerin sermayesi asteroit madenciliğinin risklerini kaldırmaya yeterli değildir. Sözün özü asteroit madenciliği 2035’ten sonra insanlı Mars yolculukları hız kazandığında devreye girecektir.
Nitekim NEO asteroitlerini kazıp roket yakıtı ve su çıkarmak mümkündür. Hatta bunları Dünya’ya getirmek yerine asteroitleri Dünya–Mars arasına park etmek iyi olur. Bunlar uzay akaryakıt istasyonları ve dinlenme tesislerine dönüşecektir. Böylece uzayda yakıt ikmali yaparak Mars’a gidecek çok büyük uzay gemileri inşa ederiz. Siz de Mars’a 2 günde gidecek Solar Express’i şimdi okuyabilir ve Mars’a giderken kendini onaran ölümsüz plazma roketlerini görebilirsiniz. Hall İyon Roketleriyle Mars’a 60 Günde Gitmeyi değerlendirip nükleer ve elektrikli VASIMR roketlerine hemen bakabilirsiniz. Hızınızı alamayarak Çin’in Ay’dan nasıl helyum 3 çıkaracağına da göz atabilirsiniz. Bilimle ve sağlıcakla kalın. 😊
Uzayda altına hücum devri
1Asteroid mining with small spacecraft and its economic feasibility
2ASIME 2018 White Paper. In-Space Utilisation of Asteroids: Asteroid Composition — Answers to Questions from the Asteroid Miners
3A Techno-Economic Analysis of Asteroid Mining
usta siteye arama bölümü eklesen mükemmel olacak.
Arama kutusu var. Mobide sayfanın en altında. Web arayüzünde manşette.
Yazı için teşekkürler. NEO asteroitlerde yörüngeye park yerine, yeryüzüne indirme seçeneği mümkün olabilir mi?
Rica ederim. Hayır. Çok büyük ve kontrollü iniş olmaz. Zaten gerek yok.