Laboratuarda İnsan Beyni Büyüttüler
|Bilim insanları laboratuarda beş haftalık fetüs beyni büyüttüler. Bunun için de genetiği değiştirilerek kök hücreye geri dönüştürülmüş olan deri hücreleri kullandılar. Avrupalı ve Japon araştırmacılar ise beyin simülasyonu yapmak için yeni bir algoritma geliştirdi. Peki yapay insan beyni ve akıllı robotlar ne zaman geliyor?
Kök hücre tedavisi
Laboratuarda insan beyni yetiştirmek ilkokul ödevi için pamukta fasulye yetiştirmekten daha zor tabii. Ancak, kök hücre tedavisi teknikleri kullanan Ohio Eyalet Üniversitesi araştırmacıları bunu kısmen başardı.
Bir insandan deri hücreleri alan biyologlar önce bu hücrelerin DNA’sını, genetiğini değiştirdiler ve onları kök hücrelere geri dönüştürdüler. Kök hücreler vücutta herhangi bir hücreye dönüşebiliyor ve çekirdek DNA’sında tam boy beyin oluşturmak için gerekli bütün bilgiye sahip bulunuyor.
Bilim insanları da kök hücreleri uygun bir şekilde tetikleyerek anne karnında yeni gelişen beş haftalık bir fetüs beyni oluşturmalarını sağladı. Bu her ne kadar 25 yaşında kendi anı ve yaşantılarına sahip yetişkin bir insan beyni olmasa da sentetik beyin geliştirmek için önemli bir başarıydı.
İlgili yazı: Evren Neden Kara Delik Olmadı?
İnsan beyni büyütmeye ne gerek var?
Aslında insan ömrünü uzatmak için gerekli: Yaşlılarda bunama ve Alzheimer görülüyor, inme geçiren hastalarda beyin travması yaşanıyor. Kısacası çeşitli sebeplerle hasar gören beyin hücrelerini yenilemek gerekiyor.
Elbette beyni tümüyle yenilemek mümkün değil. Bu insanların bütün öğrendiklerini silmek ve beyni boş beyaz tahtaya dönüştürmek anlamına gelirdi. Yaşantılar ve anılarımızı saklayan protein molekülleriyle sinir ağlarını benliğimizi silmeden yenilemek şimdilik imkansız.
Ancak, insan beynini oluşturan nöronları ve diğer hücreleri yenilemeyi başarırsak psikiyatrik hastalıklardan fiziksel travma ve yaşlanmaya kadar birçok bozukluğu iyileştirebiliriz.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Minyatür beyin
Bilim insanları laboratuarda yetiştirdikleri fetüs beyninin tümüyle normal çalıştığını düşünüyor. Ancak bunun için kapsamlı testler yapılması gerekiyor. Bu arada, sadece kurşunkalem silgisi boyundaki minik beynin bilinç sahibi olmadığını; ama etik kuralların şimdiden belirlenmesi gerektiğini vurgulayalım.
Söz konusu insan beyni olunca etik kurallar şart; ama laboratuarda beyin yetiştirmek yeni bir alan olduğu için etik kaygıların tutuculukla birleşerek bilimsel ilerlemeyi sekteye uğratmaması da gerekiyor. Ne yazık ki bu sorunları çalıştıkça çözeceğiz ve çıkarcı şirketlerin şimdiye kadar yaptıklarına bakarsak organ klonlamanın birçok etik soruna yol açacağını öngörebiliriz.
Baş araştırmacı Rene Anand şimdiye kadar tasarlanan en gelişmiş organı ürettiklerini söylüyor: “Önceki deneylerde tek tek beyin parçaları üretilmişti; ama bu baştan sona bir bütün halinde gelişen ilk insan beyni.” Öte yandan, diğer bilim insanları bunun çok iddialı bir tanım olduğunu belirterek yapay beynin detaylarıyla test edilmesi gerektiğine işaret ediyor.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Tekniği gizli tutuyorlar
Araştırmacılar yetişkin deri hücrelerinin genetiğini nasıl değiştirdiklerini saklı tutuyorlar ve patent alana kadar da ağızlarını sıkı tutmaya devam edecekler. Anand ve ekibi ise muhtemelen devletten teşvik almak için bu tekniği travma sonrası stres bozukluğu görülen Amerikan askerlerini iyileştirmekte kullanacaklarını açıkladılar.
Ancak, laboratuarda kısmi fetüs beyni yetiştirmekle stres gibi çok farklı nedenlere dayanan bir bozukluğu iyileştirmek arasında büyük bir uçurum var. Bu bağlamda Alzheimer ve özellikle Parkinson hastalıklarını iyileştirmek iddialı olmasına rağmen çok daha gerçekçi bir hedef sayılabilir.
İlgili yazı: VPN Engelleme Türkiye’de Nasıl Aşılır?
Beyin formülü
Öte yandan Alman, Japon, Norveçli ve İsveçli araştırmacılar insan beyninin tam kapsamlı simülasyonunu yapmak için yeni bir algoritma geliştirdiklerini duyurdular. Sadece beyin kabuğunda duygularınızla düşüncelerimizi oluşturan 30 milyar nöron bulunuyor. Bunların arasında sayısız sinir ağı bulunduğunu düşünürsek beyin formülü geliştirmenin ne kadar zor olduğunu görüyoruz.
Yine de bilim insanları geliştirdikleri algoritma ile gelecek yeterince güçlü süper bilgisayarlar üretildiği zaman insan beyninin tam kapsamlı simülasyonunu yapabileceklerini söylüyorlar. Doğrusu bunu başarıp başaramayacaklarını ben de merak ediyorum. Sonuçta büyük bilimsel ve felsefi zorluklar var.
Felsefeden bakarsak konunun bizi adcılık akımına getirdiğini görüyoruz. Ortaçağdaki adcılar isimlerin boş kelimelerden ibaret olduğunu, bunlara anlam vererek altını dolduranların insanlar olduğunu; yani kavramların insan psikoloji dışında bir gerçekliği olmadığını söylüyordu (Platon idealarının tersine).
Dolayısıyla bilgisayarda insan beyni programı çalışırsak bu programın gerçek bir insan beyni gibi duygu, düşünce ve öz farkındalık üreteceğinden emin olamayız.
İlgili yazı: Gerçek Adem: İlk insan ne zaman yaşadı?
İnsan bilinci
Üstelik insan bilincinin ne olduğunu, beyinde tam olarak nasıl ortaya çıktığını ve beynin tam olarak nasıl çalıştığını da bilmiyoruz. Belki de insan beyni söz konusu olduğunda bu algoritmanın hesaba katmadığı fonksiyonlar ve bağlantılar var.
Bu sebeple beyin formülü eksik kalabilir veya insan bilinci, ancak insan beyninde ortaya çıkabilir. Beyinde yazılım ve donanım ayrı olmadığı için sadece algoritmayla simülasyon yapmak bazı hastalıkların iyileştirmesi dışında bir yarar sağlamayabilir.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
1 milyar bağlantı
Her durumda bilim insanları bu algoritma ile 1 milyar sinir bağlantısının simülasyonunu yapabildiklerini söylüyorlar. Elimizdeki en güçlü süper bilgisayarlar ise insan beynindeki sinir etkileşimlerinin (elektrokimyasal sinyaller) sadece yüzde 10’ununu taklit edebiliyor.
Özellikle RAM ve bant genişliği sorun oluyor. İnsan beynini tamamının simülasyonunu yapmak için süper bilgisayarlarda daha güçlü işlemciler kullanmanın yanı sıra, bunların her birine 100 kat RAM ayırmak gerekiyor.
İlgili yazı: 5 Soruda Paralel Evrenler
Peki nedir bu heyecan?
Gözetim, istihbarat ve bilgisayar bilimleri açısından yeni beyin algoritması gerçek bir nimet: İlk kez geleceğin donanımlarında çok daha verimli çalışacak bir yazılım geliştirdik.
Bir bilgisayar oyununun sadece bugünkü PC’ler için değil, önümüzdeki 10 yılın PC’leri için de şimdiden optimize edildiğini düşünün. Beyin formülünün insan beynini taklit edemese de getirdiği yenilik bu ve gelecekte bu tür algoritmalar, insanların Facebook beğenilerini analiz ederek onların üç ay sonra bir olaya nasıl tepki vereceğini anlamakta da kullanılabilir.
Nitekim Asimov, Vakıf romanlarında geleceğin dünyasını anlatırken psikotarih biliminden söz etmişti. Buna göre insanlığın 1000 yıl gelecekte yaşayacağı toplumsal olayları matematik formülleriyle öngörmek mümkündü.
Nitekim bugün biz Cambridge Analytica şirketinin, Facebook beğenilerini analiz ederek seçimlerde oy atacak kişileri kişisel Facebook paylaşımları ile maniple ettiğini biliyoruz. Trump ve Brexit seçimlerinin sonuçlarını beyin algoritmaları ile etkilediler.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
Makinedeki hortlak
Gelecekte beyin algoritmaları telepatik internet üzerinden insanların düşüncelerini okumakta ve beynini yıkamakta kullanılabilir. Bir müşterinin beynini yıkayarak onu bir alışveriş robotu haline getirebiliriz.
Elbette buna uzun yıllar var, ama o gün geldiğinde en azından Ex Machina filminde olduğu gibi, organik ıslak beyni olan insan benzeri duygusal robotlar geliştirebileceğiz. En azından insan kadar zeki robotlar üreteceğiz.
Şimdilik insan beyni için geliştirilen algoritma veya teknik adıyla nöron simülasyon aracı (NEST) açık kaynak olarak kullanılıyor ve sinirbilimcilerin hizmetine sunuluyor. Henüz kötü niyetli bir girişim söz konusu değil.
İlgili yazı: Beyin Formülü > İnsan Beynini Çalıştıran Yazılım Bulundu
Gerçekçi bakarsak
İnsan beyni için geliştirilen beyin simülasyonu algoritması Parkinson ile ALS hastalarının tedavisinde ve felçli insanların ayağa kaldırılmasında kullanılacak. Ancak, ben beyin simülasyonunun bir kara kutu problemi olduğunu da düşünüyorum.
Özellikle de tam kapsamlı beyin simülasyonları da “Ben kimim, beni kim yarattı ve hayatın anlamı nedir” diye birden soru sormaya başlarsa iki önemli sonuca varacağız: Birincisi öz farkındalık ve bilincin donanım değil de yazılıma bağlı olduğunu öğreneceğiz ki bu beklentilerimize aykırı bir sonuç olacak.
İkinci olarak da yapay zekanın insan zekasını aşacağı tekillik gününün çok yakın olduğunu göreceğiz ve o zaman da önümüzde iki seçenek olacak: Robotlar insana aşık olur mu sorusu ve elbette robotlar insanları yok eder mi sorusu ki bunu da Bilimkurguda en şeytani 20 yapay zeka yazısında okuyabilirsiniz. İyi Pazarlar.
Beyin simülasyonu
1Extremely Scalable Spiking Neuronal Network Simulation Code
Kozan bey haber çok güzel lafım yok da, bu haber 2015 yılında yayımlanmış. Biraz yeni haberleri verseniz daha güzel olmaz mı?
İlyas Bey ilgi ve alakanıza teşekkür ederim. Uslubunuz gereği bir seferliğine şu açıklamayı yapacağım: Bu bir haber-analiz blogu. Bir gazete değil. Yüzde 95 oranında güncel haber veriyorum. Ancak bazı konular öyle önemli ki bunları ne zaman olsa yazarım. Hatta hakemli dergilerden buluşun tarihini kaynak gösteririm. Yazıların altında bu bilimsel referanslar yer alır. Kaldı ki bu haber de geçen ay yeni bir gelişme olduğu için yazıldı ve yazıda haberin her daim güncel kalacak sorular eşliğinde felsefi analizi yapılıyor.