Google Ay Yarışı 2017’de Başlıyor
|Google 2017 yılında Ay’a robot sonda indiren ilk firmaya 20 milyon dolar verecek. Lunar XPRIZE1 Ay yarışı ödülü, insanoğlunun asteroit madenciliği yapmak ve Helyum 3 nükleer füzyon yakıtı çıkarmak için Ay’a yerleşmesini teşvik edecek. Peki 2020 yılında Ay’a geri dönecek miyiz?
40 yıldır Ay’a gitmiyoruz
Neil Armstrong 1969’da Ay’a ayak basan ilk insan olduğunda dünya büyük heyecan yaşadı. 30 yıl içinde Mars’a yerleşerek gezegenler arası bir uygarlık olacağımızı düşünüyorduk; ama gerisi hayal kırıklığı oldu. Hükümet NASA bütçesini kıstı ve 70’lerin başında Ay yolculukları sona erdi. Peki neden?
Mars Davası’nın yazarı Robert Zubrin, NASA’nın 18,5 milyar dolarlık bugünkü bütçesinin, Başkan Kennedy’nin Apollo projesini başlattığı 1961 yılı bütçesiyle aynı olduğunu söylüyor. Oysa Kennedy’nin 25 Mayıstaki ünlü Ay’a Yolculuk konuşmasını yapmasından bu yana 55 yıl geçti ve her şeye zam geldi. Ay yarışı zorlaştı.
İlgili yazı: Gezegenler Güneş Çevresinde Nasıl Dönüyor?
Doları dörtlemek üzereyiz
Dolar 3,5 TL’yi aştığı için bugünlerde enflasyona çok duyarlıyız. Öyleyse Ay’a gitmekten neden vazgeçtiğimizi son 55 yılda artan enflasyonla kolayca açıklayalım:
O yıllarda NASA Ay’a insan göndermeye hazırlık dışında pek bir şey yapmıyordu ve 1961 yılı NASA bütçesi 2014 karşılığıyla 27,5 milyar dolardı. Bu bütçe o dönemde bile hayaldi; ama Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ile uzay yarışına girdiği için NASA senatonun tam desteğini aldı.
Bugün ise NASA küresel ısınmayı önlemeye yönelik uydulardan meraklı Mars kedisi Curiosity aracına ve Jüpiter’e giden Juno sondası ile uzayda hayat arayacak olan James Webb teleskopuna kadar birçok projeye para ayırıyor.
Ancak, NASA’nın 2016 bütçesi sadece 18,5 milyar dolar ve 1961’le aradaki 9 milyar dolarlık fark 10 yıl içinde Ay’da insanlı üs kurmamıza yeter.2
İlgili yazı: İnternetinizi uçuracak en iyi 10 modem
Kısacası para yok!
NASA bugün insanları Ay’a göndermek için gereken teknolojiyi sıfırdan geliştirseydi bu iş 150 milyar dolara mal olacaktı. Mevcut teknoloji ile Ay’a 10 yıl içinde insan göndermek ve küçük bir Ay üssü kurmak ise yalnızca 10 milyar dolar; ama bu parayı kim verecek?
Sahi kim verecek? Özel sektörün parası var ama şirketler kârlı olmayan hiçbir işe yatırım yapmazlar. Kendinize şunu sorun: Shell ve Apple şirketleri zengin organizasyonlar ve bu işe bütçe ayırabilirler; fakat Ay yarışı ile Ay’a insan göndermek onlara ne kazandıracak?
Bugüne dek bir şey kazandırmıyordu ve bu yüzden Ay yolculuklarına para ayırmadılar. Senatörler de devlet bütçesini hem şirketlerin hem de vergi mükelleflerinin çıkarına kullanmak zorunda. Sonuç olarak bir türlü NASA’ya 10 milyar dolar vermiyorlar ve paranız yoksa hiçbir şey yapamıyorsunuz.
Google’ın 2017 Ay yarışı
Öyleyse ne değişti? Neden en azından Google 2017’de Ay’a robot sonda indirecek ilk şirkete 20 milyon dolar vereceğini duyurdu? Çünkü Ay’a gitmek artık kârlı bir iş ve 10 yılda Ay’dan birkaç trilyon dolar para kazanmak mümkün.
İlgili yazı: Amatör Astronomi İçin Teleskop Rehberi
Yeni Ay ekonomisi
Günümüzde yerkabuğundaki antimon gibi nadir metaller hızla tükeniyor. Fosil yakıtların da 40 yıllık ömrü var. Tamam, alüminyum 80 yıl dayanır ve platin de 100 yıl; ama gümüş 15 yılda bitiyor. Yakıt katalizörleri ve diş protezlerinin baş tacı olan paladyum kıtlığını saymıyorum bile. Ancak bu daha başlangıç:
Titanyum rezervleri 40 yıl ve bakır 30 yıl içinde tükenecek. Üstelik bu öngörülere nüfus artışına bağlı talep artışı dahil değil; ama geri dönüşüm dahil!
Şimdi diyeceksiniz ki bakır yerine mucize materyal grafen kullanırız (Popular Science Türkiye Aralık sayısında anlattım). Kısacası madenler tükenirse başka malzemeler geliştirir ve kullanırız.
Ancak, grafenin yaygınlaşmasına 40 yıl var ve bunu başarmak için gereken sürede dünyada ekonomik kriz çıkmaması gerekiyor.
Yeni teknoloji kolay yayılmıyor
Elbette tutucu kesimler, “Ne gerek var? Grafenin karşılayamadığı talebi daha derin bakır madenleri kazarak karşılarız” diyebilirler.
Oysa madenleri bugüne dek denenmemiş şekilde 20 km derinden çıkarmak çok pahalı. Buna alternatif olarak, çöpe atılan elektrikli cihazlar ve diğer ürünlerden sökerek geri dönüşüme sokabileceğimiz bakır miktarı da sınırlı.
Buna geri dönüşümün maden çıkarmaktan her zaman daha pahalı olduğunu, Batı’nın Çin’den maden ithal etmek istemediğini ve Çin’le Rusya’nın da azalan madenleri önce kendine saklayacağını eklersek maden kıtlığının yol açacağı sonuçları görüyoruz.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Özetle Ay’a gideceğiz
Dünya’nın maden sorununu çözmenin en iyi yolu uzaydaki asteroitlerden maden çıkarmak. Düşünün! Tek bir Zorlu plaza boyundaki metalik asteroitten 1 trilyon dolarlık platin çıkarabiliriz. Uzayda Dünya’ya Mars’tan yakın böyle asteroitler olduğunu biliyoruz. Yeter ki bulalım!
Bu tür asteroitleri önümüzdeki yıllarda Dünya yörüngesine yerleştirilecek ticari uzay teleskoplarıyla bulduktan sonra robot gemilerle yakalayacağız. Ardından da tek tek Ay yörüngesine getirip park edeceğiz. Böylelikle Dünya’ya göktaşı düşme tehlikesi olmadan asteroitlerden maden çıkaracağız.
İlgili yazı: NASA Neden Bennu Asteroitine Gidiyor?
1 trilyon dolar ciro
Önümüzdeki 50 yılda asteroit madenciliği sektörünün 1 trilyon dolar ciro yapacağı söyleniyor. Ben de size tek bir asteroitten 1 trilyon dolar kazanmak mümkün diyorum. Şimdi siz olsanız, bu asteroitlerden maden çıkarmak için Ay’da üs kurmaz mısınız?
Tabii ki kurarsınız! Ay’da maden çıkarmak sizi Dünya’daki tüm ülkelerden daha zengin eder. Nitekim şirketler gözünü Ay’a dikmeye başladı. Google kurucularından Larry Page ve Avatar yönetmeni James Cameron gibi zenginler Planetary Resources (Gezegen Kaynakları) şirketine yatırım yapıyorlar.
İlgili yazı: VPN engelleme nasıl aşılır?
Mars bahane, Ay şahane
Elon Musk ve Jeff Bezos ise uzaya fırlattıktan sonra dikey iniş yaparak Dünya’ya geri dönebilen roketlerle hem Mars’a insan göndermek hem de asteroit madenciliği gemilerini taşıyacak olan roketleri fırlatmak istiyor (ancak önce uzay turizmi ve uzaydan internete odaklanacaklar).
Sonuçta tekrar kullanılabilen roketler uzay yolculuklarını ucuzlatacak ve Mars’a insan göndermek de bu senaryonun bir parçası. Yeri gelmişken senaryoyu açıklayalım:
Aslında iş adamları Mars’a insan göndererek para kazanamaz; ama halkı Mars’a yolculuk konusunda teşvik ederlerse yurttaşlar senatörlere baskı yaparak NASA bütçesini artırırlar. Bu da Ay yarışı ile asteroit madenciliğini teşvik eder.
İlgili yazı: Neden Diyetle Kilo Veremiyorsunuz?
Ay kabuğunda maden var
Gerçeği söylemek gerekirse özel sektör başından beri bunu planlamıştı; ama 40 yıl boyunca Dünya’dan maden çıkarmak varken Ay’a gitmekle uğraşmadılar.
Ne zamanki Ay’dan maden çıkarmak Dünya’dan ucuza gelecek (20 yıl içinde) işte o zaman maden şirketleri peyderpey Ay’a taşınacak. Ayrıca alüminyum gibi bazı metalleri asteroitlerden çıkarmak zorunda değiliz. Ay kabuğunun yüzde 13’ü alüminyumdan oluşuyor! Bu da Ay’ı kârlı yapıyor.3
Google işte bütün bu nedenlerle yeni Ay yarışını başlatıyor. Tabii bir de lojistik sebepler var: Ay ve Mars için gereken yüksek maliyetli teknolojileri hiçbir şirket tek başına geliştiremez. Özel sektörün NASA gibi dev bütçelerle çalışması da imkansız.
Ancak, küçük startuplar Ay’a robot sonda göndermek gibi temel teknolojileri 10 yıl içinde teker teker geliştirebilir. Ardından Elon Musk, Jeff Bezos, Larry Page ve hatta Shell gibi klasik sermaye temsilcileri işe dahil olup dev konsorsiyumlar kurarak Ay üsleri inşa edebilir. Ay yarışı bu kapıları açacak.
İlgili yazı: İnsan Gibi Düşünen Robotlar Ne Zaman?
Ay’da helyum
Dünya’da küresel ısınmaya yol açmadan gerçekten ucuz ve büyük miktarda enerji üretmenin en verimli yolu nükleer füzyon (global ölçekte ve ağır sanayide artan talebi karşılamak açısından güneş enerjisinden bile daha ucuz ve verimli olacak).
Ancak, günümüzde nükleer füzyon ölümcül radyasyona yol açan deneysel reaktörlerde test ediliyor. Biz ise nükleer füzyonun güneş enerjisi gibi temiz olmasını istiyoruz. Neyse ki bu teorik olarak mümkün: Helyum 3 atom çekirdeklerini kaynaştırarak temiz nükleer füzyon enerjisi üretebiliriz.
Helyum 3 füzyonu neredeyse hiç radyasyon üretmiyor ve siz de 21. yüzyılın ikinci yarısında yaygınlaşacak bu teknoloji sayesinde pratik füzyon sobalarıyla ısınabileceksiniz. Ancak, Star Wars Bölüm 5’te Artoo’yu şarj eden mikro füzyon jeneratörünü satın alabilmeniz için size Helyum 3 lazım.
İlgili yazı: Ahlaklı Robotlar: Robotlar Etik Kararlar Alabilir mi?
Dünya’da helyum bitiyor
Bırakın radyoaktif helyum 3 izotopunu, Dünya’da endüstriyel uygulamalar için gereken helyum da hızla tükeniyor (balonlar, kaynak makineleri, soğutucular, sızıntı sensörleri, lazerler ve benzerinde helyum kullanıyoruz).
Sonuçta helyum hafif bir element ve Dünya’nın yerçekimi yüzeyde büyük miktar helyum tutmaya yeterli değil. Kısacası Ay’dan helyum gelmezse yaşlandığınız tüpten helyum çekip sesinizi incelterek ve çocuk gibi konuşarak komik Facebook videoları çekemeyeceksiniz. 🙂
İlgili yazı: Fizikçiler Karanlık Madde Yalan Dedi
Pahalı ama çok kârlı
Ay’da 1-2 milyon ton helyum var ve bunun bir kısmı helyum 3.4 Öyle ki sadece nükleer füzyon açısından bakarsak Amerika’nın yıllık enerji ihtiyacını 20 ton helyum 3’le karşılayabiliriz; ama bunun için gereken helyumu çıkarmak üzere 150 milyon ton Ay toprağı kazmamız gerekiyor.
Öte yandan, 20 ton helyum 3 ile Amerika yılda 120 milyar dolarlık elektrik üretebilir. Bunun 30 milyar dolarını Ay’dan helyum çıkarmak için gereken ilk maliyeti oluşturacak (yılda 6 milyar dolarlık işletme gideri dahil). Demek ki Amerika sadece Ay’dan helyum çıkarmakla (ilk yıl hariç) senede 114 milyar dolar kazanacak!
Şimdi buna diğer ülkelerin nükleer füzyon enerjisi ve genel endüstriyel ihtiyacını ekleyin. Göreceksiniz ki Helyum madenciliği de tıpkı asteroti madenciliği gibi önümüzdeki 50 yılda 1 trilyon dolar ciro sağlama potansiyeline sahip bulunuyor.
İlgili yazı: Mars ve Venüs’ü Dünyalaştırmak İçin 5 Dahice Yol
Batının rakibi Hindistan ve Çin
Hindistan, Chandrayaan-1’i 2008 yılında Ay yörüngesine yerleştirdi ve uyduyu bir silah gibi kullanarak Ay’a çarpmak üzere küçük bir sonda ateşledi. Hindistan 2018 yılında Ay’a geri dönecek; ama aslında uzay seferlerinde Çin’in gerisinden geliyor.
Çin 2007 yılından beri Ay toprağında alüminyumla helyum arıyor ve 2013’te Ay’a iniş yapan Chang’e 3 sondasından sonra, 2017 senesinde Chang’e 5 uydusuyla Ay’a geri dönecek.
Görüyoruz ki Ay kaynakları konusunda global rekabet hızla artıyor ve Google’ın 2017’de Ay’a iniş yapacak şirkete 20 milyon dolar verecek olmasının yanı sıra, otomotiv üreticisi Audi’nin bile Ay yarışı girişimine katılmak istemesi kimseyi şaşırtmıyor.
İlgili yazı: Yakıtsız Çalışan Roket EM Drive
Google ne durumda?
Google’ın 2017 Ay yarışı ödülü için dört şirket (SpaceIL, Moon Express, Synergy Moon ve Team Indus) sözleşme imzaladı. Her ne kadar Ay’dan maden çıkarmaya 2030’dan sonra başlayacak olsak da gelişmiş ülkeler şimdiden buna hazırlanıyor.
Ay çekirgeleri
Uzaya uydu göndermek için roket fırlatma şirketleriyle anlaşma imzalamış olan 4 yarışmacı ikiye bölündü: SpaceIL ve Moon Express Ay’a tekerleksiz araç indirecek. Ancak, bunlar iniş alanını kimyasal elementler açısından analiz ettikten sonra roketlerini ateşleyip 500 metre uzağa “hoplayacak” ve tekrar yere konacaklar.
Böylece çekirge gibi havaya sıçrayarak Google’ın Ay yüzeyinde 500 metre yol alacak ve 20 milyon dolarlık ödülü kapmaya çalışacaklar. Yeni Delhi merkezli Hindistan şirketi (Team Indus) ve Synergy Moon ise güneş enerjisiyle çalışan 4 tekerlekli robotlar kullanacak.
Bu arada 20 milyon doları sakın küçümsemeyin. Türkiye’nin en büyük girişimlerinden Aslanoba Kapital’in 70 ayrı şirkete toplam 65 milyon dolar yatırım yaptığını ve ülkemizde genel seçimler için en basit seçim kampanyasının bile 30 milyon dolardan başladığını hatırlayın.
İlgili yazı: En Süper Ay 14 Kasımda Geliyor
2020’de Ay’a gidiyoruz
Toparlayacak olursak gelişmiş ülkelerin Ay ve asteroitlerden maden çıkararak Mars’ta patates yetiştireceği yeni bir uzay çağına giriyoruz. Oysa kendi bağımsız uzay programı olmayan Türkiye’miz tüm bu gelişmelerden geri kalıyor. Umarım devlet, özel sektör ve üniversiteler Ay yarışı projelerine el atar.
Ay maceramızın yarın yayınlanacak ikinci bölümünde Google’ın 2017 Ay yarışı ödülünü kazanmak isteyen şirketleri tanıtacağım ve ardından insanların 2020’den itibaren Ay’a nasıl yerleşeceğini göreceğiz. Temasta kalalım. 🙂
AUDI 2017’de Ay’a araç indirecek
1http://lunar.xprize.org/
2https://en.wikipedia.org/wiki/Budget_of_NASA
3http://www.permanent.com/lunar-geology-minerals.html
4https://ktwop.com/2014/08/16/its-coming-but-dont-invest-just-yet-in-mining-helium-3-on-the-moon/
Bildiğim kadarıyla Satürn ve Jüpiter’de Aydan çok daha fazla helyum3 var orda ay toprağı kazmak gibi bir dertte yok acaba şirketlerin böyle planları var mı?
Not:biraz uzak olmaları dezavantaj ama
Merhaba Yamaç. İlk sorun dediğin gibi mesafe. O kadar uzağa robot helyum tankerleri ve atmosferden helyum toplayacak robotlar göndermek şimdilik imkansız. Asıl sorun ise başka: Jüpiter ve Satürn’ün yerçekimi çok güçlü. Bunların atmosferinden helyum hortumlayıp yörüngeden çıkarak Dünya’ya dönmek çok yakıt harcıyor; yani pahalı. İkinci olarak Jüpiter’in güçlü manyetik alanı ve ölümcül radyasyon kuşağı robotları bile bozuyor. En iyisi Uranüs’ten helyum 3 çıkarmak. Hem Uranüs atmosferinde helyum daha bol. Hem Uranüs’ün radyasyon kuşağı yok hem de yerçekimi nispeten zayıf. Tek sorun Jüpiter’den de uzak olması.
Açıkçası enerjinin hammaddeden once geldiği kanisindayim.Cunku önümüzdeki 40 yıl içinde uzaya füzyon roketleriyle yayilacagizmiz için tekelin enerji şirketlerinde olacağını düşünüyorum helyumu ilk çıkaran kazanir
illaki zengin olmak için Ay’a gideceğiz yani 🙂 girişimciler için büyük fırsat Ödül gayet tatmin edici ve Biz çılgın Türkler yani bunu bizim yapmamız lazım 🙂