Yapay Zeka ve E-Ticaret >> Girişimciye hemen para kazandıran 15 dijital pazarlama teknolojisi
|Günümüzde dijital pazarlamanın en büyük sorunu müşteri davranışını izlemek ve satışa yönelik dönüşüm oranını artırmak. Akıllı telefonlar üzerinden yürüyen mobil dünyanın masaüstü PC’leri, laptopları ve veri merkezlerini birleştirmesi bir yandan veri entegrasyonunu ve takibini kolaylaştırıyor.
Öte yandan büyük veri akışını hızlandırarak, sosyal medyayı da içine alan Sosyal CRM verilerini, iş analizi verilerini ve dijital pazarlamaya birleştirmeyi zorlaştırıyor.
Peki e-ticaret şirketleri dijital pazarlama ve iş analitiğini tek departmanda birleştirerek satışları nasıl artırabilirler? Sizler için 2016’da girişimciye hemen para kazandıracak dijital pazarlama rehberini yazdım.
Yapay zeka ve e-ticaret
İşin temelinden başlayacak olursak öncelikle şirketlerin dijital pazarlamaya uygun bir veri merkezi ve bulut altyapısı kurması gerekiyor. Şirket sahipleri genel bulut mu, özel bulut mu derken ve yazılım kiralama ile kendi veri merkezlerini kurmak arasında seçim yaparken özellikle mobil ticareti hesaba katarak kendilerine şunu sormalılar:
Mobil ticaret ve nesnelerin internetini (akıllı saatler, akıllı evler ve akıllı takılar) birlikte düşünürsek önümüzdeki 10 yılda teknolojiden nasıl para kazanacaklar? Şirketler dijital pazarlamaya bu sorunun cevabına göre yatırım yapmak zorunda, yoksa harcayacakları paranın karşılığını almaları çok zor.
Veri güvenliğinden yeni iş olanakları ve e-ticaret pazarlarına uzanan bir çizgide bu soruları HDS Türkiye Ülke Müdürü Serdar Sayar’a sordum. İşte size 15 adımda girişimciye hemen para kazandıracak dijital pazarlama rehberi.
1. İş analizi ve dijital pazarlama birleşmeli
“E-ticarette dönüşümü ve dolayısıyla satışları artırmak için bu ikisini beraber düşünmemiz gerekiyor ve işin ideali iki departmanın birleşmesi. Ancak bu söylemesi kolay, yapması zor bir şey; çünkü bunu bir insanın yapması mümkün değil. Bunun için yapay zeka gerekiyor.”
“HDS olarak firmalara bu alanda yapay zeka yazılım çözümleri sağlıyoruz. Hitachi 900 şirketten oluşan ve 92,5 milyar dolar kontrol eden bir holding. Bünyemizdeki şirketlerin kendi analiz tecrübelerini yazılımlarımızla birleştirerek hangi sektörde olursa olsun tüm firmalara iş geliştirmede kullanabilecekleri çözümler sunuyoruz.”
Ne gibi çözümler ve e-ticaret nereye gidiyor?
E-ticaretin önümüzdeki 3 yılda ürün satmanın ötesine geçerek hizmet satmaya yöneleceğini söyleyebiliriz. Ürün rekabeti fiyatların ucuzlaması belirli bir noktada duracak ve B2B e-ticaret şirketlerinin B2C e-ticareti keşfetmesiyle birlikte vatandaşın hayatını kolaylaştıran hizmetler öne çıkacak.
Bunlar arasında ilk başta akla gelmeyen hizmetler de var. Mobil check-up, mobil muayene ve mobil doktor hizmetleri gibi.
Aile hekimi uygulamaları
Örneğin gelecekte akıllı telefon ile kendi MR’ınızı çekip check-up yapabileceksiniz. Bu mobil check-up uygulamalarını e-ticaret şirketleri geliştirecek veya sunacak. Ancak hepsi de sağlık ve tıp konusunda büyük veritabanları ile bağlantı kurarak çalışacak. Hastalıkları veritabanlarına bakarak teşhis edecek.
Evrensel kütüphaneleri ise büyük teknoloji şirketleri işletecek. E-ticaret firmaları ister Facebook Messenger M gibi dijital asistanlar yoluyla perakende satış yapmak olsun, isterse mobil muayene uygulaması olsun, tüm hizmetlerini bilgi teknolojileri şirketlerinin sahibi olduğu evrensel veritabanlarına bağlanarak verecek.
İlgili yazı: Facebook’tan alışveriş yapan dijital asistan M
2. E-ticarette katma değerli hizmetler dönemi
Bir adım geriye dönecek olursak, bu dönüşümün arkasında e-ticaretin katma değerli hizmetlerle rekabet etmeye başlayacağı bir döneme girildiğini söylememiz gerekiyor. Aslında e-ticaret firmaları da bunun farkında, sadece henüz adını koymadılar:
Bu önce ürün indirimleri yerine ürün teslimat kalitesine odaklanarak başladı. Yakın gelecekte ise mobil doktor uygulamaları gibi alışılmadık katma değerli hizmetler üzerinden yürüyecek.
Akıllı saatlerden akıllı startuplara
Bugüne kadar akıllı takılar tek bir işi yapıyordu: Fitness bileziğinin nabzınızı ölçmesi gibi. Oysa bu yıl neredeyse akıllı telefon gibi çok iş yapan elektronik takılar geliyor. İşte bu nedenle e-ticaret firmaları artık ürün satmak yerine katma değerli hizmetler sunarak para kazanabilecekler. Bu da onları döviz kuruna bağlı ithalatçılar olmaktan çıkarıp pazara hakim olan girişimcilere dönüştürecek.
Mobil doktor örneğinden devam edecek olursak, yapay zeka sayesinde hem yetkili ve belgeli doktorlarla çalışan hem de Sağlık Bakanlığı mevzuatına uygun olan sistemlerden bahsediyoruz. Ancak, e-ticaret 2020’ye kadar sadece tıp alanında değil, sigortacılık gibi diğer sektörlerde de katma değerli hizmetler üretecek.
İlgili yazı: Girişimciye hızlı startup kurma rehberi
3. Ego sistemden ekosisteme
Bütün dijital pazarlama guruları aynı şeyi söylüyor: Rekabetten önce pazarı büyütmeye odaklanın. E-ticarette ancak pazar büyürse rekabet eder ve para kazanırsınız. Bugüne kadar bu hayal gerçekleşmedi. Çünkü mobil teknolojiler henüz yaygınlaşmamıştı. Oysa bir yandan pazarı büyütürken diğer yandan sağlıklı bir biçimde rekabet etmek ancak mobil ticaretle mümkün.
Katma değerli hizmetlere sosyal ve çevresel etki yatırımları da dahil. Girişimciler ve kurumsal firmalar sosyal inovasyon odaklı yatırımlarıyla Türkiye’deki yeni e-ticaret yasasının getirdiği e-paranın gücünden yararlanarak doğrudan vatandaşın yaşam kalitesini yükselten uygulamalar geliştirebilirler. Yapay zeka hızla geliştiği için bu tür uygulamaları geliştirmeleri gittikçe kolaylaşıyor.
Hiç gecikmeyen otobüs
Serdar Bey, Hitachi Data Systems’ın dünyada pek çok belediye ile sosyal inovasyon çalışmaları yaptığını belirtiyor:
“Örneğin, İngiltere’de banliyö trenlerinin duraklara zamanında gelmesini sağlayan bir yapay zeka, yani akıllı yazılım teknolojisi geliştirdik. Hatta devletle yaptığımız anlaşma gereği, trenlerin istasyona gecikmeden gelmesini sağlayamazsak yaptığımız işten para alamayacaktık. Sistemimizin başarısı yapay zekayla ölçüldü. Öyle ki her bir gecikme için otomatik olarak indirim cezası alacaktık.”
Trafikte gecikmeye kontrol indirimi
Şimdi sosyal inovasyon ve yapay zekanın doğrudan e-ticaret ve e-para ile nasıl kullanılacağına bir örnek verelim: Kısa bir süre önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbulKart’ın aynı zamanda ön ödemeli banka kartı olarak anlaşmalı yerlerden alışverişlerde kullanılabileceğini duyurdu.
Yapay zeka destekli iş analizi yazılımları tam burada devreye giriyor. Gelişen teknoloji sayesinde, yarın öbür gün otobüs geciktiği zaman kartımıza gecikme indirimi olarak kontör yüklenecek. Nasıl ki bugün aktarmalı seferlerde metroya indirimli biniyoruz, gelecekte de otobüs gecikirse kartımızı bastığımız zaman turnikeden ek indirim alacağız.
4. Entegratör firmalar ve nesnelerin interneti
Entegratör firmalar bugünlerde e-ticaret platformlarına ve bilgi teknolojilerine odaklanıyorlar. Oysa gelirlerini daha da artırabilecekleri yeni bir entegrasyon alanı var: İş analitiği ve dijital pazarlama departmanlarını birleştirmek.
Bugüne kadar bunu yapmakta zorlanıyorlardı. Çünkü iki departmanı birleştirdikten sonra insanların yönetemeyeceği kadar büyük bir veritabanı ortaya çıkıyordu. Üstelik bunun gezici müşteri davranışı ve CRM verileriyle sürekli güncellenmesi gerekiyordu.
Gezici müşteri davranışı burada anahtar kelime. Çünkü müşteriye ihtiyacı olan anda, ihtiyacı olan ürün ve kampanya ile ulaşmak istiyorsanız müşterinizi yolda, evde, işte takip edeceksiniz. Müşteri davranışı temas noktalarını birleştireceksiniz. Bu ancak mobil pazarlama, mobil ticaret ve mobil reklamlarla mümkün.
İlgili yazı: 2016’yı değiştiren 25 teknoloji trendi
5. Mobil ticaret ve mobil reklamlar
Nitekim e-ticaret şirketleri reklamveren olarak hedef kitleye uygun reklamlar vermek ve bu sayede satış yaparak reklam bütçesinin karşılığını almak istiyor. Ancak, müşteri davranışını izlemek için hızlı hemen aksiyon almayı sağlayan güncel büyük veri gerekiyor.
Örneğin bir müşterinin geçen hafta bebeği olmuşsa ve siz çocuk bezi satan bir e-ticaret şirketiyseniz bunu bilmek isterseniz. İlk yapacağınız şeylerden biri de reklam ajansına, “Benim reklamımı yeni doğum yapan annelere ve eşlerine göster” demek olacaktır.
Serdar Bey Hitachi’nin tüm bunları başaracak yapay zeka yazılımları geliştirip markalara sunmakta oldukça ileride olduğunu söylüyor. Ben de neden diğer firmalardan ileride olduğunuzu düşünüyorsunuz diye soruyorum:
Hitachi yapay zekada neden ileride?
Tecrübemiz sayesinde: Şirketimizde sadece büyük veri toplayan, büyük veriyi hızla işleyen ve bunu izlenebilir müşteri davranışlarına dönüştüren donanım ve yapay zeka yazılımları geliştirmiyoruz. Aynı zamanda holding bünyemizdeki 900 şirketin ciddi bir know-how’ı var; yani 900 farklı iş alanında ne yapılır, nasıl para kazanılır biliyoruz ve bunu büyük veri analiz yazılımlarımıza ekliyoruz.
Zaten işimizi yapıp para kazanmak için bu veriyi toplamak ve analiz etmek zorundayız. O yüzden bulutta hizmet olarak yazılım kiralama modeli ile hem büyük firmalara hem de startuplara iş analitiği çözümleri sunuyoruz. Satış ve pazarlama performansını artıran analiz yazılımları sağlıyoruz.
6. Yapay zeka ve dış kaynak kullanımı
E-ticaret firmalarına açılan bir başka kapı da dış kaynak kullanımı. Kısaca giriş yapacak olursak, son zamanlarda “yönetilen hizmetler” terimi yaygınlaştı. Bu aslında eski dış kaynak kullanımının yeni adı. Reklam ajansı, sosyal medya ajansı ve PR ajansıyla çalışan markalar hep dış kaynak kullanıyorlar.
E-ticaret siteleri de e-ticaret platformu kullanırken dış kaynak kullanıyor. Örneğin kendi iş analizi yazılımlarını geliştirmek yerine asıl işlerine yani online perakendeye odaklanıyorlar. İş analizi programları satın almak yerine, bunları bulutta yazılım kiralama modeliyle kullanıyorlar. Buna SaaS, yani “hizmet olarak yazılım” modeli diyoruz.
Ancak dış kaynak kullanımı ile yönetilen hizmetler arasında önemli bir fark bulunuyor. Dış kaynak kullanımını yapay zeka destekli bir şirket yönetirse bunun adı yönetilen hizmetler oluyor.
Peki bunun girişimciye faydası ne?
Yönetilen hizmetler hem kurumsal firmalara hem de startuplara fayda sağlıyor. Holdinglerde dijital dönüşümü kolaylaştırıyor ve şirketler arasında işbirliğini güçlendiriyor. Örneğin, holdingler ihtiyaç duydukları bir işi iştiraklerine yaptırabiliyor veya üçüncü taraf firmalarla anlaşarak dış kaynağa havale edebiliyor.
Yapay zeka bütün bu işbirliklerinde maliyetleri düşürüyor ve holdinge esneklik kazandırıyor. Ayrıca holdingler dış kaynak kullanımında seçtiği firmaları daha iyi takip ediyor. Hem hizmet kalitesi açısından hem de karbon emisyonlarını azaltarak çevre kirliliğini azaltmaya katkısı olması açısından denetim yapıyorlar. Böylece gelirlerini artırarak prestij kazanıyorlar.
Dijital dönüşüm para kazandırıyor
Günümüzde e-ticaret mobil ticarete, dijital pazarlama mobil pazarlamaya, online reklamlar da mobil reklamlara dönüşüyor. Bu durumda müşteri davranışı ve müşteri yolculuğu da mobile dönüşüyor.
Buluttan kiralanan iş analizi yazılımları e-ticarette müşteri davranışını izleyerek dönüşümü artırmayı kolaylaştırıyor. Maliyetleri düşürmesi ise e-ticaret şirketlerine ayrı bir avantaj sağlıyor. Kısacası e-ticaret şirketleri iş analizi yazılımlarını kullanarak mobil ticarette rekabet gücünü artırıyor.
7. 3B printerlar ve bacasız sanayi
Dijital dönüşüm süreci kendi ürününü satan e-ticaret şirketlerinin de rekabet gücünü artırıyor. Bunu girişimciler, yan sanayi tedarikçileri, hatta büyük şirketler açısından 3B printerlar ile inceleyebiliriz: 3B printerlar sayesinde üretici tedarikçi oluyor. Tedarikçi ve tüketici ise üreticiye dönüşüyor.
Örneğin, tedarikçi yurt dışında parça sağladığı üreticiyle yerel pazarda rakip olabiliyor. Bunun için 3B printerlar kullanarak yerelde güçlü bir oyuncu olması yeterli. Bu esneklikten yararlanan bir girişimcinin bölge ülkelerine yedek parça sağlayan bir yan sanayiciye dönüşmesi de mümkün.
Öte yandan tüketici de üretici oluyor. Sadece akıllı telefon kullanmak yerine küçük bir startup kuruyor, Kickstarter gibi bir siteden kitle kaynak buluyor ve ardından telefonu uçan telefona dönüştüren bir dron üretiyor. Telefonu bu drona takıp kendinizi havadan kameraya alabiliyorsunuz.
Üreticinin tedarikçi olması ne demek?
2 yıl önce büyük bir uçak motoru üreticisi Amerika’da yeni bir fabrika açtı. Bu fabrikada makineler yerine 3B printerlar vardı ve şirket, jet motorunda kullanılan yakıt memelerini yan sanayiden satın almak yerine kendi basmaya başladı. Aynı mantığın girişimciler için de geçerli olduğunu görüyoruz.
3B printerlarla farklı şeylerin basılabilmesi avantajından yararlanan startuplar, kârlı olmayan bir işten çıkıp başka bir iş koluna geçebiliyorlar. Hatta segment değiştirme riskine girmeden, sanayi tipi 3B printerlarla diğer e-ticaret şirketlerinin veya büyük firmaların ürünleriyle yedek parçalarını basabiliyorlar.
Bunu iş analitiğine nasıl bağlarız?
2015-2020 arasında çok dinamik bir pazar geliyor. Üretici, tüketici ve tedarikçi rolleri hem bölgesel olarak hem iç pazarda değişiyor. Hatta iç pazarda güçlü bir yerel oyuncunun dış pazarda tedarikçi iş ortağı olduğunu görüyoruz. E-ticaret firmalarının farklı ürünler üretmesinden veya farklı ürünler satmasından söz ediyoruz. Kısacası eskiden istisnai olan segment geçişleri sıradanlaşıyor.
Bu kadar dinamik bir pazarda yatırımlarının karşılığını almak isteyen girişimcilerin iş analitiğinden yararlanması gerekiyor. Ancak, iş analitiği ve dijital pazarlamayı birleştirmek derken sadece sıcak satışları kast etmiyoruz.
Aynı zamanda pazarda uzun süre varlığınızı garanti eden istikrarlı bir rekabet gücünden söz ediyoruz. Türkiye gibi istikrar kaygısının öne çıktığı coğrafyalarda pazarı ve maliyetleri öngören yapay zeka analiz yazılımları kullanmak kritik önem taşıyor. Bunları artık sadece büyük şirketlerin kullanacağı çözümler olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Siz de e-ticaret şirketi olarak ihtiyacınız ölçüsünde kullanabilirsiniz.
8. Büyük veriyi satışta nasıl kullanırız?
Şimdiye kadar büyük veriyi fiziksel ürünlerin ve hizmetlerin satılması açısından, yani online perakende açısından değerlendirdik; ama işin bir de e-ticaretin data brokerlık, yani veri simsarlığı yönü var.
Veri simsarlığı ve katma değerli hizmetler
Örneğin akıllı telefonda bir uygulamayı ücretsiz kullanıyorsunuz. Karşılığında uygulama geliştirici telefonda müşteri davranışınızı ve kullanım verilerinizi izleyerek bunları başka şirketlere satıyor veya kendi iş geliştirme faaliyetlerinde kullanıyor.
Açıkçası insanlar bugünlerde büyük veri satarak para kazanıyor. Bununla birlikte büyük verinin de sınırları var. Büyük veri yetmiyor, veriyi aksiyon almak için anlamlandırmak gerekiyor.
Veri ticareti
Gartner’ın son raporu 2016 yılında birçok şirketin büyük veri satarak para kazanmaya çalışacağını gösteriyor. Aynı rapor firmaların pek azının büyük veriyi satmayı başaracağını söylüyor. Çünkü ham verinin kimseye faydası yok. Başta bu veriyi satarak elden çıkartmak isteyen şirketlere faydası yok. Şirketler ancak büyük veriyi analiz ettikleri zaman bu veri değer kazanıyor.
Dolayısıyla 2016 yılında sadece analiz edilmiş, işlenmiş veriyi satan firmalar kısa vadede para kazanacaklar, fakat bu veriyi satmak yerine kendi işlerinde de kullanabilirler. Serdar Bey bu noktada Hitachi Data Systems tarafından geliştirilen gerçek zamanlı analiz çözümlerinin firmaların kendi verilerini kullanmasına imkan tanıdığını söylüyor. Bu da veri ticaretinde büyük bir avantaj kazandırıyor.
Bir örnek verebilir misiniz?
“E-ticaretin en büyük sektörlerinden birinden örnek verebiliriz: Sigortacılık sektöründen. Bu çok ilginç bir sektör çünkü hem tali acente olarak küçük girişimciye gelir sağlıyor hem de büyük sigorta şirketleri ve bankalara kazanç sağlıyor.”
“Aslında e-ticaretin elektronik ortamda yapılan ticaret olduğunu düşünürsek vereceğimiz örneğin hemen bütün sektörlerde geçerli olduğunu söyleyebiliriz.”
“Hitachi holding bünyesinde olan telematik şirketimiz otomobiller ve diğer araçlar için dijital eğlence sistemleri geliştiren bir firmayla çalışıyor. Bu firmanın geliştirdiği Kara Şimşek teknolojilerini, örneğin kokpit bilgisayarı, koltuk arkası ekranlar, Wi-fi bağlantısı gibi sistemleri kullanıcı deneyimi açısından test ettik.”
“Müşteri dijital eğlence sistemlerini kolay kullanıyor mu? Sistemde hatalar var mı? Daha kullanışlı bir sistem nasıl geliştiririz? Hitachi analiz yazılımları müşterimize bu soruların cevabını verdi, ama düşünecek olursanız bu aynı zamanda çok değerli sigortacılık verisi.”
9. Müşteri yolculuğunda risk analizi
“Müşteri kırmızı ışıkta geçiyor mu, emniyet kemeri takıyor mu? Bütün bunlar kasko, kaza ve sağlık sigortası için dikkate alınabilecek veriler. Sağlık sigortasında kişinin içki ve sigara içip içmediği, spor yapıp yapmadığı da önemli faktörler.”
“Emniyet kemeri takmayan bir müşterinin sigorta primi artabilir ve emniyet kemeri takan bir müşterinin sigorta priminde indirim yapılabilir. Bütün bunlar müşteri bağlılık programlarına entegre edilebilir.”
Sosyal CRM değil, deneyim bulutu
Burada kullanıcı deneyimi ile müşteri deneyimini birleştiren, yani müşteri yolculuğuna odaklanan bir deneyim bulutu ortaya çıkıyor.
Müşteriyi sadece akıllı telefon ile evde ve yolda değil, sosyal CRM’in ötesine geçerek araçta da izlemenizi sağlayan tam kapsamlı bir deneyim bulutu. Bunun e-ticaret siteleri açısından da faydaları var.
10. Telepatik internet ve nöropazarlama
Şimdiden düşünce komutuyla açılıp kapanan elektronik kapı kilitleri ve akıllı tavan lambaları geliştirildi.
Bunlar henüz prototip aşamasında olsa da akıllı evlerde akıllı telefonu uzaktan kumanda olarak kullanarak kontrol edebildiğimiz akıllı cihazlar var. Kısacası evlerimiz de nesnelerin internetine dahil oluyor.
Bu bağlamda e-ticaret şirketleri de nesnelerin internetinden yararlanarak müşteri hizmetlerini (deneyim bulutu), çağrı merkezlerini, ürün şikayetlerini ve ürün iadelerini, hatta garanti belgeleriyle teknik desteği bambaşka bir boyuta taşıyabilirler.
Müşteri memnuniyeti ve ürün iadesi
Diyelim ki e-ticaret sitenizden ürün alan müşteri, ücretsiz iade süresinin bitmesinin ardından ürünün bozulduğu ve tamire gönderilmesi gerektiği talebiyle geldi. Büyük bir akıllı telefon üreticisinin Amerika’da yaptığı gibi ürünü ücretsiz olarak değiştirebilirsiniz.
Ancak bunu yapmak sürdürülebilir değilse garanti belgesi işin içine girecek. Bu da iki yönlü bir denetim getirecek. Bugün ürün iadesiyle ilgili olarak müşteri şikayetlerine baktığımızda, firmaların işi kullanıcı hatasına vurarak garanti şartlarını yerine getirmekten kaçındığı iddialarıyla karşılaşıyoruz.
Öte yandan şirketler de müşterinin ürünü yanlış kullandığı halde garanti kapsamında değiştirilmesini istemesinden şikayet ediyor. Yakın gelecekte nesnelerin interneti, akıllı evler ve akıllı takılar sayesinde müşterinin ürünü gerçekten nasıl kullandığını izlemek mümkün olacak. Bu veriler bağlılık programlarına entegre edilecek.
İlgili yazı: Parmağa yara bandı gibi sarılan akıllı organik takılar
Ya nöropazarlama ve nörokamera?
Japonlar 2 yıl önce beyin kabuğundaki elektrik sinyallerini alan bir kafa bandı geliştirdiler ve kafa bandına bir iPhone telefon taktılar (neurocam). Ayrıca kafa bandının iPhone ile konuşması için özel bir uygulama tasarladılar.
Böylece iPhone beyin hücrelerinin elektrik sinyallerini alıyor, bunu yüklü uygulama sayesinde yorumluyor ve kişinin vitrinde hangi ürünü beğendiğini anlıyordu. Aynı zamanda kişinin hoşuna giden insanları veya ürünleri kameraya alıp internete koyuyordu.
Kısacası 2018 yılında kadar nöropazarlamanın gerçekten beyim pazarlamaya dönüştüğünü göreceğiz ve iş analiz yazılımları bu kez duygusal zekayı analiz ederek nöropazarlamaya katkıda bulunacak.
11. Beacon pazarlama
İş analitiğini beacon pazarlama, lokasyon bazlı sosyal medya pazarlaması (Swarm ve Instagram check-inleri) ve webrooming’de kullanmak da mümkün.
İş analizi yazılımları kullanan restoranlar, müşterinin dükkana girmesinden akıllı telefonuyla sipariş vermesine ve siparişin aşçıya ulaşmasına kadar geçen süredeki bütün aşamaları analiz edebilirler (beaconlar ve deneme kabini sensörleri hızla yaygınlaşıyor).
Müşteri yolculuğunu analiz edin
Üstelik bunu bir yerde restoran açmadan ve restoranı açtıktan sonra yapabilirler. Kendi kendine öğrenen yazılımlar sayesinde restoranların, dükkanların müşteri davranışını öğreneceği ve hizmet kalitesini yükselteceği bir döneme giriyoruz.
Özellikle de iş analizi yazılımlarının değişen pazar şartlarını ve müşteri davranışlarını öngörebildiğini düşürsek bu önem kazanıyor; yani bir yerde dükkan açıp açmamaya karar vermek için, pazar analizi yapmak için, hatta o gün dükkana kaç müşteri geleceğini ve restoranda ne sipariş vereceğini tahmin etmek için büyük veri analizi yapabilirsiniz.
Bütün bunlar büyük veriye yatırım yapan global bilgi teknoloji şirketlerinin katma değerli hizmetler sunan firmalara analiz yazılımları sunarak gelirlerini artıracağını gösteriyor. Hitachi’nin bu konudaki vizyonunu Serdar Beye soruyorum:
Hitachi’nin büyük veri yatırımlarından söz edebilir misiniz?
“Hitachi geçen yıl büyük veri analizi yapan Pentaho şirketini satın aldı. Açık kaynak yazılım kullanıyorlar. Böylece şirketimiz hem sosyal inovasyona yönelik iş zekası çözümleriyle hem de açık kaynak yazılımlar kullanmasıyla sosyal etki ve çevresel etki yatırımlarına katkı yapıyor.”
Örneğin e-ticaret sitelerinin iki seçeneği var: “Pentaho topluluğu tarafından ücretsiz kullanımla desteklenen versiyonu kullanabilirler veya komünite dışı lisanslı kullanımı seçerek iş zekası yazılımlarında ek özelliklerden yararlanabilirler.”
Neden özellikle Pentaho?
Açık kaynak yazılımlar farklı donanım platformlarıyla uyumlu. Örneğin, kullanıcılara bağımsız olarak sunacağımız Pentaho, aynı zamanda Hitachi Data Systems’ın gelişmiş analitik temelli yazılımlarına da entegre edilebilecek. Bu sayede markanın büyük veri alanındaki mevcut analiz ve veri işleme teknolojilerini geliştirerek servis portföyü ve bilişim yönetimi ürünlerinin kapasitesini artacak.
“Nesnelerin İnterneti (IOT), operasyonel teknolojiler, büyük veri ve makineler arası iletişim (M2M) analizi teknolojilerinde yeni çözümler geliştiriyoruz. Böylece şirketlere büyük hacimlerdeki yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veri yığınlarının anlamlı bilgilere dönüştürülmesinde en ileri teknoloji ve uygulamaları sunuyoruz.”
“Pentaho’nun sahip olduğu veri analitiği, görüntüleme ve entegrasyon platformları, gelişmiş analiz temelli sosyal inovasyon çözümlerimizin en önemli bileşenlerinden birini oluşturuyor. Bu satın almayla birlikte sosyal inovasyon vizyonumuz ve nesnelerin interneti alanındaki güçlü varlığımızla piyasaya bütünsel ve endüstri tecrübelerimizi de harmanlayan çözümler sunmayı hedefliyoruz.”
Donanım tarafında ne gibi yatırımlarınız var?
“Büyük veriyi yüksek hızlı Hadoop veri merkezi platformlarıyla işliyoruz. Çünkü büyük veriyi işleyecek kadar hızlı bir bilgisayar altyapısı kullanmanız gerekiyor.”
“Hitachi kısa süre önce Hyperscale (hiper ölçeklenebilir) bir donanım platformu duyurdu. Hadoop sistemleriyle birlikte çalışarak büyük veriyi hızla işleyen açık kaynaklı bir sistem bu. Aynı zamanda yakınsama (bütünleşik teknolojileri) destekliyor, böylece sunucular ve akıllı telefonlar gibi farklı kaynaklardan gelen verileri işleyebiliyor.”
12. E-ticaret ve bulut bilişim
Buraya kadar iş analizi yazılımlarını nasıl kullanacağınızı anlattık. Şimdi de bu yazılımları hangi bilgisayarda nasıl tutacağınızı, düşük maliyetleri nasıl kullanacağınızı anlatacağız. Çünkü e-ticaret dönüyor dolaşıyor, sonunda buluta varıyor.
İş analitiği ve dijital pazarlamayı birleştiren yazılımları buluttan kiralayabilir veya satın alıp bilgisayarınıza kurabilirsiniz. Aynı zamanda bu yazılımları kullanan veri merkezlerini de buluttan kiralayabilir veya kendi veri merkezinizi kurabilirsiniz.
Hatta maliyetleri düşürmek için sadece iş analitiği için kendi veri merkezinizi kurabilir, ama CRM sunucularını buluttan yönetilen hizmetler olarak kullanabilirsiniz.
Hangi seçenek daha iyi?
Bulut bilişim son derece esnek bir dünya ve bu şirket olarak ihtiyaç ve önceliklerinize bağlı bir durum. Ancak, büyük veriyi salt buluttan almak hem verinizi başka taraflarla paylaştığınız için hem de internetin kesilmesi gibi durumlarda (kurumsal ağlar kullanmıyorsanız) sorunlar çıkarabilir.
Bu sebeple özel bulut modeli firmalar için daha iyi bir seçenek. Özellikle de günümüzdeki internet altyapısının her şeyi buluta çıkaracak bant genişliğine ve bağlantı kalitesine sahip olmadığını düşünürsek. Ancak, bir şirketin kendi özel bulut veri merkezini kurması pahalı.
Satın almak yerine kiralayın
Bu yüzden küçük ve orta ölçekli firmalar genellikle SaaS modelini ve genel bulutu tercih ediyor, tüm bilgi teknolojisi hizmetlerini buluttan alıyor.
Firmaları genel buluta iten tek faktör veri merkezi kurmanın ilk yatırım maliyetleri değil. Bir de işler büyüdükçe veri merkezini genişletme, yani ölçeklendirme sorunu var. Bu noktada “Gölge BT” maliyetleri artırıyor.
Gölge BT
Büyük veri almak için bir sunucu kullanmak ve büyük veriyi analiz etmek için de başka bir sunucu kullanmak Gölge BT’ye en basit örnek. Çünkü bu ihtiyaç klasik veri merkezlerinin şişmesine yol açıyor.
Serdar Sayar, Hitachi’nin Hyperscale donanım çözümünün “esnek ölçeklenebilirlik” özelliği sayesinde bu sorunu önlediğini söylüyor ve bu sayede orta ölçekli firmaların özel bulut kurmasını kolaylaştırdıklarını ekliyor:
Yapay zeka ve Gölge BT
“Yapay zeka hem yatırım analizini yapmanızı (Kendi şirketim için nasıl bir özel bulut veri merkezi kurayım?) hem de gelecekte sistemi nasıl genişleteceğinizi öngörmenizi sağlıyor (Gölge BT problemine yol açmadan veri merkezimi nasıl ölçeklerim?).”
Bu noktada büyük veriyi gerçek zamanlı işleyip anlamlandırma ve aksiyon alma aşamasının bile işin başlangıcı olduğunu görüyoruz. Yapay zeka analiz sistemleri bütün bu ihtiyaçları dinamik olarak öngörmemizi sağlıyor. Böylece potansiyel sorunları daha ortaya çıkmadan önleyebiliyoruz.
13. E-ticarette veri yönetimi
Şirketlerin yönetmesi gereken iki türlü veri bulunuyor: Yapılandırılmış veriler ve yapılandırılmamış veriler. Örneğin abonelik formları ve faturalar yapılandırılmış veri kapsamına giriyor. Sosyal ağlarda paylaşılan tweetler, selfieler ve müşteri davranışını gösteren diğer sosyal veriler ise yapılandırılmamış veri olarak adlandırılıyor.
Yapılandırılmış verileri bunlar zaten doküman ve Excel tabloları halinde saklandığı için kolaylıkla analiz edebiliyorsunuz. Ancak bir selfie’yi, fotoğrafı veya tweeti yorumlamak; bunu müşteri davranışına dönüştürüp izlemek ve bu sayede satışları artırmak daha zor. Serdar Beye Hitachi’nin bu sorunu nasıl aştığını soruyorum:
Bir de depolama sorunu var tabii
“Kesinlikle! E-ticaret şirketi olarak sizin için hangi veri önemli, hangi veri yararlı? Kendi veri merkezinizi kullanmak yerine buluttan veri merkezi kiralasanız bile depolama alanına para veriyorsunuz. Gereksiz veriyi tutmak istemezsiniz. Sakla samanı gelir zamanı mantığı çok büyük veri hacimlerinde maliyetleri artırıyor.”
“Bu nedenle hem insan hem de makine gibi düşünebilen yazılımlara ihtiyacınız var. Böylece sistem hem faturaları hem de retweetleri analiz edebilir. Bu yüzden büyük teknoloji şirketlerinin insan beynini taklit eden bilgisayarlar geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. Bütün bunlar dünyadaki e-ticaret şirketlerine ve kurumsal firmalara iş analizi hizmeti sunmak için yapılıyor.”
İlgili yazı: Hitachi robot müdür işe aldı
14. Özel bulut ve e-ticarette mobil veri
Mobil verinin ve genel bulutun önündeki en büyük engel internet bağlantısı sorunu. Türkiye gibi ülkelerin bant genişliği ve internet penetrasyonu büyük miktarda mobil veriyi bulutta kullanmaya yeterli değil.
Bu da aslında internet penetrasyonu Türkiye’den yüksek olan ülkelerin e-ticareti ülkemizden daha iyi yönetebildiği anlamına geliyor.
Küçük ölçekli şirketlerin büyük veri merkezlerine ihtiyacı olmadığı için genel bulutu kullanmasında bir sorun yok; ama orta ölçekli şirketler, özellikle de olgunlaşan startuplar için veri merkezi bir sorun oluşturuyor. Çünkü kendi veri merkezlerini kurmaları maliyetli bir yatırım. Bu noktayı Serdar Beye sorduğum zaman iki yönlü bir cevap veriyor:
İş analizi yazılımlarının diğer yüzü sanallaştırma
“Yapay zeka farklı şirketlerin kullandığı farklı cihazların birbiriyle konuşmasını kolaylaştıracak. Nesnelerin internetiyle birlikte kendini ev ve iş ağlarında otomatik olarak yapılandırılan cihazlar dönemini başlatıyor. Ancak yapay zeka başka bir avantaj daha getiriyor. O da kurumların özel buluttan genel buluta geçme esnekliği.”
“Örneğin bugün özel bulutta tuttuğunuz bir veriyi, en azından kendi bilgisayarınıza kurarak kullandığınız bir yazılımı yarın genel buluttan abone olarak kullanmak isteyebilirsiniz. Sabit bir altyapıdan genel buluta nasıl geçmek istediğinizde, tüm ayarları otomatik yapan yapay zeka size yardımcı olacak.”
Veriyi anında buluta taşıma
Bulutta sanallaştırma şu soruları da yanıtlamamızı kolaylaştırıyor: “Firmanızın sadece Kara Cuma dediğimiz indirimli alışveriş günlerinde ek sunucuya ihtiyacı oluyorsa bu tür esnek geçişleri nasıl yapacaksınız? ‘Cloud burst’ teknolojisinden yararlanarak veriyi geçici olarak genel buluttan kiralanan ek sunucuya taşıyabilirsiniz.”
“Tabii bunun tersi de geçerli: Şirketinizde genel buluttan özel buluta geri dönmeye karar verirseniz veya bazı çözümleri yönetilen hizmetler olarak üçüncü taraflardan almak isterseniz kullanacağınız veri merkezleri arasında uyumluluk sorunu olmadan nasıl geçiş yapacaksınız?”
“Bu durumda bulutta otomatik yedekleme imkanı tanıyan ve verimizi istediğimiz yere taşımayı sağlayan bir çözüm kullanmalıyız. Verimizi mobil hale getirmeliyiz. Böylece operasyonlarımızı bir ülkeden başka ülkeye, hatta bir şehirden başka şehre taşırken de esnekliğe kavuşmuş oluruz.”
Özel bulut ve içerik yönetimi
Verinin veri merkezleri ve bulut arasında taşınmasını sağlayan yazılırımlar WordPress içerik yönetim sistemine çok benziyor. Bunların WordPress tabanlı bloglarda kullandığımız içerik girme ve içerik yönetim sistemlerinin çok daha gelişmiş bir versiyonu olduğunu söyleyebiliriz.
WordPress, blog veritabanını başka bir bilgisayara aktarmanıza izin veriyor veya WordPress kutusundan Word’de metin kopyalamanızı sağlıyor.
Özel bulut gittikçe ucuzluyor
“Bir şirketin sistemini kısmen buluta açmasını veya özel buluttan genel buluta geçmesini sağlayan yazılımlar da bunu yapıyor. Ancak buna ek olarak e-posta iletileri, sosyal ağ verileri, formlar ile müşteri bilgileri gibi kaynakların da taşınmasını ve yapılandırılmasını sağlıyor. ”
“Müşterilerimize Hitachi Data Systems’ın geliştirdiği Content Platform ürün ailesini sunuyoruz. Bu çözümlerimizle TMC 2015 Bulut Bilişim Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldük.”
Veri gizliliği ve yasal mevzuat
E-para yasası olarak da bilinen yeni e-ticaret yasasının yürürlülüğe girmesiyle birlikte e-ticaret şirketleri veri gizliliği ve veri yönetiminde daha sıkı denetimlere tabi oldular. Bu nedenle müşteri verilerinin gizliliğini korumak için en azından bu verileri kendi sistemlerinde tutmaları hem ticari sırlar açısından hem de yasal açıdan işlerini kolaylaştırıyor.
Üstelik sadece verileri taşımak yeterli değil. Bir de bunu yasal mevzuata uygun olarak yapmanız gerekiyor. Bu da mevzuat açısından e-ticaret firmalarının dikkat etmeleri gereken bir noktayı ortaya koyuyor: Elektronik ticarette veri kullanımı söz konusu olduğunda teknik şartnameleri, hizmet sözleşmelerini (SLA) ve yasal mevzuatı birlikte düşünmek gerekiyor.
Bilgi teknolojileri hukuku
Kısacası yapay zeka şirketleri balık hafızalı olmaktan da kurtarıyor. Nitekim sizi 10 yıl boyunca iyi tanıyan ve hukuki itilaflarda ihtiyacınız olan belge ve kayıtlara anında ulaşmanızı sağlayan BT şirketleriyle çalışmayı tercih edersiniz. Teknik ifadesiyle büyük veriyi nesne tabanlı depolama alanlarında tutan veri merkezleriyle çalışmanız gerekiyor.
Sistem ayağa kaldırma
Şimdi özel buluta geri dönebiliriz. Çünkü sistem ayağa kaldırma derken veri merkezlerinin bakım ve onarım maliyetlerini azaltmaktan ve hizmet aksaması ile iş kaybını önlemekten bahsediyoruz. Sanallaştırma yapan, yazılım tabanlı BT donanımları bu konuda en büyük yardımcımız.
Ne de olsa robot beyni gibi sürekli yeniden programlanabilen bir donanımı yarın başka işlerde kullanabilirsiniz. Sanallaştırma özel bulut kurma maliyetlerini azaltıyor. Böylece kendi veri merkezinizi kurduğunuz taktirde sisteminizi genel buluta taşıyarak veri güvenliği riskine girmenize gerek kalmıyor.
Örneğin şirketinize depolama alanı sağlayan üçüncü taraf firma kapısına kilit vurursa verileriniz kaybolmuyor. Henüz Dünyamız Asimov’un Vakfın Sınırı romanındaki Gaia gibi tek bir bulut gezegenine dönüşmedi. Bu nedenle özel bulutun önümüzdeki 10 yılda şirketlere para kazandıracağını söyleyebiliriz.
Veri merkezleri veri ağlarına dönüşüyor
Anahtar teslim bütünleşik mimariler hesaplı özel bulut çözümlerine imkan tanıyor. Böylece Serdar Sayar’ın tabiriyle, “Firmalar verinin bitiyle baytıyla uğraşmıyor. İstediği hizmeti hızla kurulan özel buluttan alıyor.”
Bu elbette genel bulutun global bulut ağına dönüşmesine engel değil. Sadece bunun gerçekleşmesi 20 yıl alacak. Bilgi teknolojilerinde bunu yakınsama veya bütünleşik mimariler diyoruz. Bu tür özel bulut sistemlerini 10 gün yerine 2 dakikada kurabiliyorsunuz.
Buna veri merkezlerinin yarı merkezi (dağıtık) bir yapıya dönüşmesi ve hem ülke içinde hem de uluslararası ölçekte birbiriyle konuşan veri merkezi ağları kurması da diyebiliriz.
15. Kurumsal Dropbox uygulaması
Zaten bir yandan şirket sırlarını korumak istiyor ve diğer yandan da iş analitiğini dijital pazarlamayla birleştirmek istiyorsanız (bu iki departmanı evlendirmek istiyorsanız), hızla kurulan bütünleşik veri mimarilerinden yararlanmanız gerekiyor. Serdar Beye bütünleşik mimariler çok teknik bir tanım, bunu girişimcinin anlayacağı dille açar mısınız diyorum:
“En basitinden Hitachi size sadece şirket çalışanlarının kullanabileceği kendi kurumsal Dropbox uygulamanızı kurmanıza izin veriyor. Bakın bu Gölge BT sorununa yol açmıyor.
Çünkü kurumsal Dropbox uygulaması için yeni sunucu satın almıyorsunuz. Sanallaştırma sayesinde mevcut depolama cihazlarının içinden bir alanı kaynak olarak atıyorsunuz. Aslında dinamik kaynak atama yapıyorsunuz. Ek depolama alanını bir saniye içinde başka bir hizmete tahsis edebilirsiniz. Elbette şirket çalışanları depoladığınız kurumsal Dropbox verilerine akıllı telefonlarıyla ulaşabiliyor.
Özel bulutun e-ticaret açısından geleceğini nasıl görüyorsunuz?
“Yakın gelecekte yapay zeka ile tümüyle kendi kendini yöneten özel bulut veri ağları özellikle orta ölçekli işletmelerin sorununu çözecek.”
“Sonuçta KOBİ’lerin özel bulut yönetiminde uzmanlaşan teknik eleman bulmaları zor. Hme ara eleman sayısı az, hem de eleman tutmak maliyetli. Öte yandan kendi kendini kullanan akıllı yazılımlar otomasyonu artırıyor ve şirketinizin BT altyapısını yönetmek yerine işine odaklanmasını sağlıyor.”
“Ancak Hitachi Robot Müdür İşe Aldı yazınızda ifade ettiğiniz gibi daha fazlasını da yapabilirsiniz. E-ticaret şirketi olarak kendi ürünlerinizi üretiyorsanız fabrikadaki üretim ve iş planlama süreçlerini yapay zekaya devredebilirsiniz. Hitachi olarak bu tür ERP yazılımları geliştiriyoruz.
2016 için girişimciye ne tür bulut çözümleri sunuyorsunuz?
“Hitachi Content Platform ailesini sunuyoruz. Bu, BT organizasyonlarını ve bulut hizmet sağlayıcılarını basit bir sistemden dosya verisini depolama, paylaşma, senkronize etme, koruma, saklama, analiz etme ve düzeltme imkânına kavuşturan bir bulutta depolama çözümü.”
“Ürün ailemiz Hitachi Content Platform, Hitachi Content Platform Anywhere ve Hitachi Data Ingestor ürünlerini kapsıyor. Özellikle insan kullanıcılarının mobil müşteri davranışı yazılımlarına erişmesini kolaylaştırmak amacıyla Hitachi Content Platform Anywhere çözümünü sunuyoruz. Buna mobil internet işbirliği çözümü de diyebilirsiniz.”
“HDS müşterileri sahip oldukları altyapı ve donanımı kullanarak HCP Anywhere’i yazılım tanımlı çözüm olarak kullanma özgürlüğüne sahip oluyorlar. Hitachi Data Ingestor (HDI) ise özellikle lojistik gibi sektörlerde saha çalışması yapan firmalar için geliştirdi. 5 yıl önce sorsanız bunu ancak kurumsal firmalar kullanabilir derdik ama 2020’ye kadar KOBİ’ler arasında da hızla yaygınlaşacak.”
E-ticaretin geleceği
Peki Serdar Beyin anlattıklarından ne sonuç çıkarıyorsun derseniz işin fabrikaya robot üretim müdürü almanın çok ötesine geçeceğini düşündüğümü söyleyebilirim. Buna da son zamanlarda sıkça duyduğumuz dijital dönüşüm kavramı üzerinden cevap vermek istiyorum.
Bugün kurumlarda dijital dönüşüm liderleri sosyal ağlardan özel buluta ve yapay zekadan dijital pazarlamaya kadar her alanda, kurum kültürü dahil olmak üzere şirketleri dijital dünyaya hazırlıyor. Hitachi daha şimdiden 10 yıl içinde ERP mühendislerinin yerini ERP yazılımlarının alacağı bir tablo çiziyor, ama dijitalleşme bununla sınırlı kalmayacak gibi görünüyor.
Öyle ki dijital dönüşüm liderlerinin veya havalı adıyla Yıkıcı İşler Direktörlerinin (Chief Distruption Officer) dijital dönüşümde yapay zekayı hesaba katması gereken bir döneme giriyoruz. Bu gidişle dijital dönüşüm liderlerinin yerini de “dijital dönüşüm yazılımları” alabilir.
İlgili yazı: Bill Gates yapay zekadan neden korkuyor?
İster e-ticaret şirketi işletin ister sanal POS ve elektronik para hizmeti sunun, hem kurumsal ölçekte hem de küçük işletme ölçeğinde dijital dönüşümü hesaba katmanız gerekiyor. Şirketlerin önümüzdeki 10 yılda büyük veriyi analiz ederek para kazanacağı apaçık görülüyor.
Hitachi Türkiye Ülke Müdürü Serdar Sayar konuyu şöyle bağlıyor: “Dijital dünyada ayrı ayrı, yani adalar halinde yatırım yaparsanız işiniz çok zor.”
Özetle şirket faaliyet alanınızın dışında olan bitenlerden haberdar olmanız ve esneklik kazanmanız için bütünleşik mimarilere yatırım yapmanız şart. Büyük veri analizi size yan sanayinizdeki gelişmeleri ve alternatif sektörleri izlemenizi sağlayan gücü kazandıracaktır. Mobil uygulama geliştiriyorsanız akıllı telefonların geleceğini bilmek istemez misiniz?