Yapay Seks >> Rönesans Heykellerinden RealDoll’a Seks Robotlarının Geçmişi ve Geleceği
|İnsanlar robotlara aşık olur mu? Daha da önemlisi robotlar insanlara aşık olur mu? Androitler insan benliğinin uzantısı olacağı için yapay zekayla ilgili bu kritik soruları önceki yazılarda ele aldık. Ancak, modern hayatın asıl sorunu yalnızlık ve şirketlere göre seks robotları bu yalnızlığı doldurmak için doğdu.
Peki işe yarayacak mı, yoksa seks robotları insanı insandan iyice koparıp daha fazla yalnızlığa ve nihayetinde uygarlığın çökmesine mi yol açacak? Bu yazıda Rönesans’tan günümüze yapay seksin geçmişi ve geleceğini anlatıyoruz.
Yalnızlık teknolojik bir sorun mu?
Yoksa bir insanlık sorunu mu? İnsanın insanlıktan çıkmasıyla ilgili bir problem mi? Teknolojinin nimetlerinden yararlanan İngiliz uzmanlar bile yalnızlığın insanlığın en büyük sorunu olduğunu ve uygarlığın sonunu getirebileceğini düşünüyor.
Örneğin, erkeklerin bir kısmı kadınları salt seks objesi gözüyle görürken, bazı kadınlar da çocuklarına bakmak için ekonomik güvence sağlayacak eşler ve ilişkilerde duygusal samimiyet arıyor. Elbette işe sadece zengin bir hayat arkadaşı bulmak gözüyle bakanlar da var.
İlgili yazı: Yapay Zekanın şafağı >> İnsanlar robotlara aşık olur mu?
Sadece cinsel yalnızlık yok
Herkes yalnız değil ve yalnızlık hisseden herkes de cinsel ihtiyaçlarını karşılamak peşinde değil; çünkü yalnızlığın farklı nedenleri var. Buna karşın, böl ve yönet üzerine kurulu olan ve şehirlerde insanları yalnızlaştıran tüketim toplumda gittikçe artan sayıda erkek ve kadının yalnızlık çektiğini biliyoruz.
İster aile olsun ister arkadaş, dost, sevgili, eş veya partner ya da tatmin edici bir uğraş; insanlar kendilerini anlayacak birini istiyor. En azından kendilerini gerçekleştirerek tatmin olacakları bir şeyin peşinden koşmayı arzuluyor.
Bunlardan biri de seks ihtiyacı
Yapay seks endüstrisi pornonun ötesine geçerek bu boşluğu doldurmak üzere insanların cinsel ihtiyaçlarını tatmin edecek seks robotlarını pazara sunmaya başladı. Peki yapay seks iyi mi, kötü mü? Kişiler gerçek bir sevgili bulana kadar yalnızlığa geçici çare mi olacak?
Yoksa insanı insandan iyice koparıp toplumu çökertecek olan kronik yalnızlığa mı yol açacak? Bu yazıda önümüzdeki 5 yılda yaygınlaşacak yeni ilişki türlerini ele alıyoruz; çünkü bazılarımıza aykırı gelse de genç kuşaklar, çocuklarımız böyle bir dünyanın içinde kendi anlamlı hayatlarını kurmaya çalışacak.
İlgili yazı: Ex Machina >> Robotlar insana aşık olur mu?
Pek yakında yatak odasında
Bazıları için aksiyon filmi ve bazıları için korku filmi duyurusu gibi; ama seks robotları pek yakında yatak odasına geliyor. Bu iş artık kendine robot kadın yapan dahi lise öğrencilerini anlatan bir Hollywood senaryosu veya porno sitelerinin cinsel fantezisi değil. Seks robotları piyasaya çıktı.
Üstelik Avrupa’da yapay seks Türk toplumunda olduğu gibi sadece erkeklere özgü olarak da algılanmıyor. Tersine, Avrupalı bazı kadın bloggerlar seks robotlarının önce erkeklere göre tasarlanmasının kadınlara ayrımcılık olduğunu savunuyor.
Diğer bir grup da yapay seksin gerçek seksin yerini almasının hem insanlığa zarar vereceğini hem de kadını aşağılayacağını savunuyor. Bütün bu tartışmaların ortasında ise bir yandan reklam yapma fırsatı yakalayan diğer yandan da konu yeni olduğu için adının kötüye çıkmasından çekinen seks robotu üreticileri var.
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler?
Seks robotu üreticileri, “İsteyen robot alır, isteyen almaz kardeşim. Kime ne?” diyor. Ancak, yapay seks olayı robotlarla sınırlı olmadığı ve günümüzde yapay zeka destekli “akıllı” seks oyuncukları da satıldığı için bu iş o kadar kolay değil.
Özellikle de psikologlara ve anne babalara göre cinsel kimlikleri yeni gelişen çocukların korunması söz konusu olduğu için yurt dışında yapay seks konusunda hararetli tartışmalar dönüyor.
İlgili yazı: Süper Zeka ve Tekillik-1 >> Bilimkurguda En Şeytani 20 Yapay Zeka
Seks, aşk ve robotlar
İnsanlar arasında samimi ilişkinin sonu mu geliyor? Yarın öbür gün insan gibi düşünebilen veya insandan zeki olan robotlar geldiğinde samimiyetin boyutları yeniden tartışılır; ama dünya para kazanmak için 30 yıl beklemeye niyeti olmayan acar girişimcilerle kaynıyor.
Bunlardan biri de RealDoll adlı elektronik seks bebeğini 5000 dolara satışa sundu. Hatta Vanity Fair, kendi deyişiyle 40 yıldır ateizm aktiviteleri yürütmekten yorularak kariyer değişikliği yapmaya karar veren Matt McMullen’in geliştirdiği RealDoll’u seks robotlarının Rolls-Royce’u olarak nitelendirdi.
Tabii bir de “Her zaman hazır ve nazır, hem konuşmaya hem oyuna hazır” sloganıyla lanse edilen Roxxxy var. Dünyanın ilk gerçek seks robotu olduğu söylenen Roxxxy’nin satış fiyatı da 6995 dolar artı nakliye bedeli. Üreticiye göre robotun en büyük iki özelliği konuşabiliyor ve farklı oyunlara göre özelleştirilebiliyor olması.
Robotlarla aşk ve seks
Bu bir alt başlık değil, gerçek kitap adı. David Levy, Robotlarla Aşk ve Seks: İnsan-Robot İlişkilerinin Evrimi adlı kitabında hızla gelişen seks robotu teknolojisini ele alıyor. Ancak bu konuda fırsatçılık yapıyor da olabilir.
Levy konuya gayet olumlu bakıyor ve yakın gelecekte toplumsal bir ütopya kurulacağına inanıyor: Robotlar sayesinde “Topluma uyum sağlayamayan, toplumdan dışlanan ve hatta daha kötü muameleye maruz kalan birçokları daha dengeli insanlar olacaklar.”
İlgili yazı: Hitachi Üretimi Artırmak İçin Robot Yönetici İşe Aldı
Fahişelik ortadan kalkacak
Levy’ye göre robotlar fahişelik mesleğini, yani kadınları sömüren en büyük sektörlerden birini ortadan kaldıracak: “Dünya çok daha mutlu bir yer olacak; çünkü bugün sefil bir hayat yaşayan bütün insanlar kendilerine birini bulmuş olacaklar. Bence bu insanlığa büyük hizmet olacak.”
Oysa Las Vegas’ın ünlü seks otellerinden Sheri’s Ranch konsomatrisi Dena bütün bunların palavra olduğu kanaatinde:
“İnsanların mahrem ilişkiler aradıklarında insan temasına ihtiyacı var. Bize gelen müşterilerin çoğu GFE dediğimiz şeyi arıyor; yani kız arkadaş deneyimi. Bu da birebir iletişim kurmak, birbirine dokunmak, el tutuşmak ve birlikte zaman geçirmek demektir. Mahremiyet sadece seks değil.”
Üreticilere göre her derde deva
RealDoll üreticisi Abyss Creations tasarımcıları ve üreticileri de piyasaya sundukları ürünün bir bakıcılık (?) firması, prostat kanseri geçirdikten sonra iyileşen erkekler, yanık kurbanları ve engeliler tarafından satın alındığını söylüyor. Bu da bize cinsel yalnızlığın farklı sebepleri olabileceğini hatırlatıyor.
Hatta RealDoll’un psikiyatrlar tarafından otistik bireyler veya toplumdan dışlanmış genç insanları tedavi etmek amacıyla kullanıldığını öne sürüyorlar.
İlgili yazı: Bill Gates ve Elon Musk Yapay Zekadan Neden Korkuyor?
Yeni bir sömürü yöntemi mi?
Bunların şirketlerin satış yapmak için öne sürdüğü yarı gerçek pazarlama sloganları olduğunu düşünenler de var. Örneğin Seks Robotlarına Karşı Kampanya başlatan Kathleen Richardson, Levy’nin yanıldığını, o ütopyanın yalan olduğunu ve robotların sadece karanlık bir gelecek doğuracağını söylüyor.
Richardson, “Çocuk tacizcileri, tecavüzcüler, kısacası insani ilişkiler kuramayan kişilerin gerçek bir tedaviye ihtiyacı var. Bu iş şişme bebekle olmaz” diyor. Ayrıca Levy’nin cinsiyet ayrımcılığı yaparak kadını aşağıladığını düşünüyor: “Ne yani? Bu seks robotu denen şey yatakta pasif bir dişi olacak. Dükkandan fahişe satın alır gibi kullanılan sıradan bir obje!”
Robotlara karşı kampanya yürüten ekibe göre bu bebeklerin kullanıcılarının hepsi yatakta aktif rol benimseyen erkekler. Bu erkekler istek üzerine güvenli seks aracı satın alıyorlar ve kadınlarla kötü gidebilecek gerçek ilişkilerden kaçıyorlar. Bu yüzden de robot kullanmak istiyorlar ve bu yanlış.
Seks robotlarını savunanlar
Bir de seks robotlarının toplumdaki rolünü savunan Kate Devlin gibi aktivistler var. Bilgisayar bilimci Devlin Lars and the Real Girl ve Ex Machina gibi filmlerden örnek veriyor. Devlin’e göre yapay seks çağı gelince ne şişme bebekler olacak ne de yapay seks düşmanları. Gerçek dünya bambaşka bir şey olacak.
Örneğin, Lars ve Gerçek Kız adlı filmde 27 yaşındaki aşırı utangaç Lars’la tanışıyoruz. Bir şişme bebeğe aşık olan ve aşkını bütün kasabaya kabul ettiren Lars’ı izliyoruz. Ex Machina filminde ise insana benzeyen robot Ava’nın kendine işkence eden seks sapığı mucidinden kurtulmak için hem onu hem de kandırdığı delikanlıyı soğukkanlılıkla nasıl öldürdüğünü izliyoruz.
İlgili yazı: Çevirmenin Geleceği >> Yapay zeka video oyunu çevirisi yapar mı?
Heykellerden robotlara
Devlin seks robotlarını iyi ya da kötü görmek yerine gerçek hayattaki her şey gibi tarafsız bir gözle görmek gerektiğini söylüyor. Bunun için de insanlarla insana benzeyen yaratıkların beraber olduğu eski hikayelere ve efsanelere bakmak lazım diyor. Zaten bugünün bilimkurgu filmleri de bu efsanelerden ilham alıyor.
İnsanlarla yapay partnerleri arasındaki ilişkiler eski Yunan efsanelerine kadar uzanıyor. Örneğin, heykeltıraş Pygmalion son yonttuğu kadın heykelini bir öpücükle canlandırır. Rönesans tablolarına da konu olan bu efsane hem geçmişimiz hem de geleceğimizi anlatıyor.
Bir anlamda da insana benzeyen ve insan gibi düşünen robotlara hiçbir ideolojik anlam yüklemeden basitçe insan muamelesi yapabileceğimizin göstergesi oluyor. Devlin’e göre bir robot insan gibi düşünüyor ve insan gibi sevebiliyorsa o robotu basit bir seks robotu olarak görmeye de gerek kalmayacak.
RealDoll gerçek robot değil ki!
Pygmalion efsanesini bizler Romalı şair Ovidius’un Dönüşümler adlı eserinden biliyoruz. Ovidius’un versiyonuna iki gözle bakabiliriz: Bekaretin kutsanması ve aşk için illa sekse gerek olmaması. Gerçek hayatta bunun karşılığı, eşinizi salt seks objesi olarak görmeden sevme becerisi olurdu.
Bu bağlamda geleceğin insandan ayırt edilemeyen robotlarına da gerçek insan muamelesi yaparsak yapay seks toplumu öldürüyor gibi bir risk kalmaz; çünkü bu yapay seks olmaz diyebiliriz.
İlgili yazı: Gerçek Fütürizm >> 9 maddede teknolojik tekillik hayatımızı nasıl değiştirecek?
Ancak o kadar kolay değil
Yukarıda belirttiğimiz gibi RealDoll ve Roxxxy insan gibi düşünebilen bir robot değil. Bunlar elektrikli seks oyuncakları, akıllı şişme bebekler. Bu nedenle de yapay seksin topluma etkileri açısından eleştirilmeleri gerekiyor.
Demir bakire
Yine efsanelerden örnek verirsek bu kez Helenistik dönem tarihçisi Polybius’un öyküsünü anlatabiliriz. Sparta kralı Nabis birkaç yıl önce hayatını kaybeden karısı Apega’ya benzeyen bir robot tasarlar. Apega erkekleri ezerek öldürmektedir.
Bu aslında Iron Maiden metal grubunun adına da esin kaynağı olan Demir Bakire adlı işkence cihazının eski bir örneği. Ancak, konumuz açısından robotların seks ve şiddet eğilimini artırarak insan psikolojisine verebileceği zararları örnekliyor. Öyle ya, erkekler kadınlara karşı nazik olabilir ama yataktaki robota kaba davranabilirler.
Güzel kötülük
Apega aslında Homeros’tan önce gelen ve Yunan efsanelerini ilk kez derleyen Hesiodos’un İşler ve Günler eserindeki Pandora’dan ilham alıyor.
Dünyanın ilk anti feminist hikayesi olarak da nitelendirebileceğimiz Pandora güzel kötülüğün simgesidir (kalon kakon) ve ünlü kutuyu açarak günahlarla kötülüğün dünyaya yayılmasına yol açmıştır. Pandora’nın kutusunda sadece tek bir şey uçmadan kalır: umut. Peki bu bizi robotlar konusunda nereye getiriyor? Olaya iyimser bakmak yeterli mi?
David Levy’ye göre evet. Ticari kaygılar ve arz-talep dengesine dayalı ticaretin mantığı bir yana, robotlar insan gibi aşık olmayı ve sevmeyi öğrendiği anda iş bitecek. İşte o zaman yapay seks diye bir şey kalmayacak: “2050’de robotlar insanlara aşık olabilecek; kendini insanlara romantik olarak çekici ve cinsel olarak arzulanabilir kılabilecek.”
İlgili yazı: İnternet Özel Hayatı Nasıl Yok Etti? >> 50 Resimle Gizliliğin Doğumu ve Ölümü
IT raporları aynı fikirde
Hatta daha iyimserler. Dünyanın en büyük araştırma şirketlerinden Pew Research Center uzmanları robot partnerlerin 2025’te yaygınlaşarak sıradan kabul edileceğini söylüyor: “Robotlarla seks hem ayıplanacak hem de popüler olacak.”
RealDoll’un geliştiricisi Matt McMullen ise başka bir telden çalıyor ve RealDoll ürün çeşitliliği ve esnekliğinden söz ediyor: “Klasik ve RealDoll2 modellerimiz var; ancak özelleştirmelerle birlikte müşteriye 11 farklı beden ve 31 yüz sunuyoruz. Ayrıca dudaklar, memeler, deri rengi gibi 30 farklı özelleştirme seçeneği mevcut.”
Nedir bu yapay seks merakı?
Bu noktada insan kendine sormadan edemiyor: Gerçekten böyle bir ürüne ihtiyaç var mı? Yoksa üreticiler robot satmak için piyasa yaratmaya mı çalışıyor? Yukarıda engelliler ve müzmin yalnızlardan oluşan doğal bir hedef kitle olduğu iddialarını ele aldık. Şimdi McMullen’in kendi gerekçesini duyalım:
Herkes gerçek ilişki istemez
“Herkes gerçek bir ilişki istemiyor. Özellikle de insanı duygusal olarak tüketen, maliyetli ve stresli bir ilişki istemiyorlar. Bir erkek ben gerçek ilişki istemiyorum diyorsa mutlaka iyi bir sebebi vardır. Öyleyse kendine RealDoll sipariş edebilir.”
Gelecekbilimci Dr. Ian Parson ise konuya militanca değil, daha gerçekçi yaklaşıyor. Pek hoşumuza gitmese de fakirlik yüzünden geneleve gidemeyen kitleye çare olabilecek bir açıdan: “Genelevler ve striptiz kulüpleri hem fetişistlerin isteklerini yerine getirmek için hem de gerçek partner kiralamaya bütçesi yetmeyen müşteriler için ucuz robot sunmaya başlayacak.”
İlgili yazı: Ne Kadar Hızlı Düşünüyoruz? >> Özgür irade var mı diye soran profesör düşünce hızını ölçtü
İki karşıt görüş
Yapay seks bazıları için kola içmek kadar sıradan olabilir. Bazıları içinse yabancı bir konu. Ben de bu yazıda önce karşıt görüşleri sıralamayı uygun görüyorum. Bu görüşler seks robotu üreticilerinin konuya nasıl baktığını anlamak ve seks robotlarına karşı kampanya yürütenlerin gerekçelerini değerlendirmek açısından önemli:
Örneğin Levy diyor ki: “Bakın, cinsellikle ilgili görüşlerin ve cinsel ahlakın zamanla değiştiğini kabul etmeniz gerek. Yüz yıl önce erkeklerin erkeklerle ve kadınların kadınlarla evlenmesinden söz etseydik herkes gülerdi. Bu yüzden her şey olabilir, her şey değişebilir ve bu konuda kuralcı olamazsınız.”1
“Korktunuz mu? Bunun korkutucu bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Milyonlarca korkutucu şey bugün teknolojik gelişmelerle gerçek oldu. Örneğin oyuncak dronlar. Bunları caddede satın alabilir ve içine şarbon mikrobu koyarak yüzlerce insanı öldürebilirsiniz. Asıl korkutucu olan budur.”
Öyle mi? Her derde deva mı?
Peki sapıklara istediğini verirsek ne olacak? Türlü sapıklığı robotlar yoluyla tatmin etmek, örneğin çocuk tacizi ve tecavüzün yaygınlaştığı Türkiye’nin kanayan toplumsal yarasına çare olacak mı? Antropolog Dr. Kathleen Richardson, Seks Robotlarına Karşı Kampanya başlattığı zaman bunu sadece Türkiye için değil, bütün dünya için sordu:
“Seks robotlarının geliştirilmesinin kadınları daha fazla cinsel obje hale getireceğine inanıyoruz. Erkeklerin fahişe tutmasına indirgenen seks robotları vizyonu sadece seks müşterisinin talep ve ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu durumda seks satıcıları da tıpkı robotlar gibi bir nesneye indirgeniyor.”
“Seks robotlarının geliştirilmesi ve üretimlerinin desteklenmesi için öne sürülen fikirler, fahişelik dünyasında kadınların ve çocukların aşağılık olduğu, dolayısıyla seks objeleri olarak kullanılmasının makul olduğu gibi korkunç yaklaşımların göstergesinden başka bir şey değil.”
Para ve insan tuzağı
“Bizce seks robotlarının geliştirmesi insanların empati yeteneğini iyice azaltacak; çünkü empati ancak duyguların karşılık bulduğu gerçek bir ilişkide gelişebilir. Yetişkin ve çocuk seks robotlarının geliştirilmesinin topluma yararlı olacağı görüşüne karşı çıkıyoruz. Bu sadece iktidar ilişkilerinde eşitsizlik ve şiddeti artıracaktır.”
“Seks robotlarının cinsel sömürüyü ve fahişelik yapan kişilere uygulanan şiddeti azaltmaya yardım edeceğini öne sürenlerin görüşlerine katılmıyoruz. Tersine, tüm kanıtlar teknoloji dünyasıyla seks ticaretinin nasıl birlikte var olduğunu ve insan bedenine talep yaratarak birbirini nasıl pekiştirdiğini gösteriyor.”
Fahişeler işsiz kalacak
Bugüne dek pek çok yazımda iş dünyasında insanların yerini alacak robotların işsizliği ve ekonomik sıkıntıları artıracağına değindim.
Ancak biz bunları saf saf düşünürken, seks endüstrisinde çalışan konsomatrislerin robotların fahişelerin işsiz kalmasına yol açacağından endişe etmesi aklımıza gelmemişti. Sheri’s Ranch’te çalışan Dena tam da bundan endişe ediyor! Robotları hayat kadınlara karşı bir tehdit olarak görüyor.
Vice’tan Chelsea G. Summers ise seks robotları ve oyuncaklarına bambaşka bir açıdan yaklaşıyor ve seks sektörünün kadın müşterilere hitap eden porno filmleri, seks aletleri ve robotları geliştirmemesinden yakınıyor. Bunun kadına ayrımcılık yapmak anlamına geldiğini söylüyor:
“Kadınlar sekste çok esnektir ve bunu seks oyuncakları ve pornoyla sınırlayamayız. Kadınların porno izleme alışkanlıkları büyük bir çeşitlilik gösteriyor. Hem de erkeklerden çok daha geniş bir çeşitlilik.” Bu da kadınlara özel robot geliştirmeyi gerektiriyor.
İlgili yazı: Anne-Fetüs Rekabeti ve Adet Görme >> Çoğu memeli adet görmezken neden kadınlar regl oluyor?
Bence
Konuya çok yanlış bir açıdan yaklaşıyoruz. Ensar vakfı olayından sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim; çünkü eğitimsizlik, cahillik ve fakirliğin ülkemizin aile hayatını nasıl kemirdiğini görüyoruz. Çocuk tacizi ve tecavüz sıradanlaşırken insan hayatları mahvoluyor ve insanlar değersizleşiyor.
İnsan böyle bir toplumda çocuk sahibi olmaya çekiniyor ve anne babaların işte bu yüzden çok dikkatli olması gerekiyor. Öte yandan olay porno sitelerini yasaklamakla bitmiyor. Tersine azıtarak yoldan çıkıyor; çünkü yasaklanan şeyler çocuklara daha çekici gelebiliyor.
Önemli olan, anne-babaların çocuklarına sağlık bir şekilde cinsel bilgi vermesi ve kendi sağlıklı kararlarını vermelerine yardımcı olması. Böylece çocuklar bir dertleri varsa anne-babalarına arkadaşça anlatabilirler. Aynı zamanda anne-babaların olmadığı bir anda kendileri için sağlıklı kararlar verebilirler. Yasaklamak yerine bilinçlendirmek gerekiyor.
İlgili yazı: Neden Sevişiyoruz? >> Seksin yararlarıyla zararları
Bu yazının amacı
Bu yazı toplumu bilgilendirmeye yönelik: dünyada neler olduğu ve Türkiye’de yarın neler olabileceği hakkında. Bununla birlikte konuya hâlâ yanlış yaklaşıyoruz. Hâlâ yapay seks kötüdür, ama insandan ayırt edilemeyen robot gelirse seks yapay olmaz, o zaman da sıkıntı kalmaz diyoruz.
İyi de biz insanlar kendi eşlerimiz ve evlatlarımıza insanca davranıyor muyuz? Bugün fahişelikten iş yerinde mobbing uygulama ve kadına şiddete kadar birçok alanda insanlar insanlara eşya muamelesi yapıyor. Bu sebeple cinayetler işleniyor: Kadın cinayetleri, töre cinayetleri, namus (!) cinayetleri. Az ceza alsın diye cinayeti çocuklara işleten aileler var.
Seni sevmeyen ölsün diyen hastalıklı bir toplum olduk. Oysa insan insana eşya muamelesi yaptığı sürece robotlar ve yapay seksten korkmamıza gerek yok. Önce kendimizi düzeltmemiz gerek.
İlgili yazı: Facebook ile Gelecek 10 Yılın Yol Haritası >> İnternetten alışveriş yapan botlar geliyor
Gelecekte ne olacak?
Sanal gerçeklik sosyal ağları ve dijital avatarların geldiği, dokunmatik hologramların ve Avatar filminde anlatılan hikayenin kapıda olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Sanal gerçeklik öyle hızlı yaygınlaşacak ki 2030’dan sonra robotlara gerek bile kalmayacak.
İnsan zihninin bilgisayarlara aktarılacağı ve sanal dünyada istediği cinsel kimliğe ve istediği bedene bürünebileceği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Bu telepatik internet dünyasında erkek ve kadın cinselliği esnekleşecek. Bugün LGBT’ye baskı yapanlar yarının dünyasına tümüyle yabancılaşacak.
İlgili yazı: Telepatik İnternet >> İnsanlar arasında düşünce transferine hazır mısınız?
Önce insan ol
Bizim gerçekliğimiz değil, ama çocuklarımız böyle bir dünyada yaşayacaklar. Peki nasıl yaşayacaklar? Elbette eşcinselliğe bugünün insanları kadar katı bakmayacaklar. Ancak, bu cesur yeni dünyada kendi çocuklarını, yani torunlarımızı sağlıklı yetiştirmeleri için onlara önce insan olmayı, insanca yaşamayı ve insanca davranmayı öğretmeliyiz.
Kısacası sorun yapay sekste değil. Sorun insan olmakta. Konumuz açısından işe şu soruyu sorarak başlayabiliriz: Bugün Türkiye’de neden çocuk tacizi ve tecavüz gibi gerçek sorunlar yaşanıyor? Önce bunları çözelim; çünkü yapay seksin çözümü de burada. Bilinçli anne-babalara ve öğretmenlere bu konuda çok iş düşüyor.
1https://www.theguardian.com/technology/2015/dec/13/sex-love-and-robots-the-end-of-intimacy
Ahlaki yonunu bir tarafa birakalim ama dogal secilim acisindan escinsellik desteklenmez ve dogal secilime (uremeye) uymama anlaminda escinsellik dogal ve normal degildir. Doganin kendi kurallarina gore bu boyledir. Eger dogaya uygun dogal temelli bir ahlak anlayisi olusturma dusuncesinde isek escinsellige varolusa uygun degildir ve bu anlamda da ahlaki diyemeyiz. Dogal sureclere uygun degildir sonuçta. Ayrica insanca yasamaktan bahsetmek kolay fakat bunu temellendirmek zordur. Insan dusunen bir hayvamdir diye felsefi temele sahip bir dusuncede insan ve hayvan arasindaki farki temellendirmek zordur. Hayvanlarda ise “insani” ozelliklerin bir cogu yoktur. Hayvani yasamda acimasizlik ve vahset vardir. Bu nedenle tutarsiz felsefeleri ayni anda birlikte savunmak hem hayvani yasami savunmak hem de “insan” olmaktan bahsetmek gibi birbirine zit iki gorusu savunmak anlamina gelir. Insani sadece bedeni et kemik olarak değerlendirip insani insan yapan bilinc ve vicdan ozelliklerini gormezden gelip diğer canlilardan insanin farkini gormeyen gormek istemeyen felsefi zeminler insan olmaktan da insanliktan da aslinda bahsemezler.