Peki hedef kitlenize ürün ve hizmetinizle ilgili nasıl bir mesaj göndermek istiyorsunuz? İnsanlar sizi sosyal medyada nasıl tanımalı? Güvenilir ve işini bilen bir marka imajı yaratmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Bunlar sosyal medyada müşteri kazanmak ve satışları artırmak için olmazsa olmaz sorular.
1) Markanızı bilin, şirket kültürünüzü bilin, ne istediğiniz bilin. Ürün ve hizmetlerinizi Twitter ve Facebook gibi sosyal ağlarda bu doğrultuda tanıtın. Siz ne istediğinizi bilmezseniz müşteri sizi hiç anlamaz, sizinle ilgilenmez. Kampanyalarınız, pazarlama stratejiniz, sosyal CRM yaklaşımınız bunu yansıtmalı.
2) Fark yaratın. Salt PR etkinlikleri, Twitter yarışmaları ve konserlerle fark yaratamazsınız. Markanızın farkını ortaya koyun. Ürün ve hizmetinizin farkını müşteriye iyi anlatın. Bunu kendinizi diğer markalarla karşılaştırarak yapmayın. Orijinal ve farklı bir çözüm sunun. Bırakın müşteri kendi seçimini kendi yapsın. Farkınız varsa mutlaka size gelecektir.
3) Hedef kitlenize her zaman doğru ve tutarlı mesaj verin. PR stratejiniz, müşteri hizmetleriniz, pazarlama kampanyalarınız tutarlı olmalı, aynı dili konuşmalı.
4) Marka mesajınızı yıl ortasında değiştirmeyin ve röportajlardan ürün geliştirmeye kadar her alanda marka mesajını kullanın, şirket kültürünüzü yansıtın. Apple bir günde Apple olmadı.
5) Markanız için gönüllü elçiler oluşturmalısınız. İnsanların sizi beğenmesini sağlayacak sonuçlar üretirseniz, markanıza sadık bir tüketici topluluğu oluşacaktır. Bu topluluğu bloglar, forumlar, içerik pazarlama ve fonksiyonel kampanyalarla besleyin. Yeni müşteriler kazanır ve yeni iş ilişkileri kurarken mevcutları korumaya bakın. Birikim olmadan satışlarınızı artıramaz ve kalıcı bir marka imajı geliştiremezsiniz. Bir işkolundan tümüyle çıkış yapmak istemediğiniz sürece köprüleri yakmayın.
1. Adım: Pozitif olun. Eski saf tüketiciler kalmadı artık. Onlara ürün veya hizmet satmaya çalışırken niyetinizi hemen anlıyorlar. Artılarınızı, eksilerinizi değerlendiriyorlar. Ağız kalabalığıyla sıcak satış dönemi kapandı. Sosyal medyada aralıksız sığ reklamlarla ürünlerinizi tüketicinin gırtlağından boca etmek müşterilerinizi kaybetmenin etkili bir yoludur.
Pozitif ve profesyonel bir yaklaşımla müşterilerinize ulaşın. Yaratıcı mesajlar geliştirin, ilginç armağan kampanyaları düzenleyin veya forumlarda online tüketici yoklamaları yapın; ama her şeyden önce net ve dürüst olun.
Müşteriniz sizin ürün ve hizmetlerinizi kullanarak neler yapabilir? Nasıl mutlu ve memnun olabilir? Bunu yaparsanız, müşterileriniz gönüllü marka elçileri olarak sosyal medyada sizin markanızla kendi öykülerini anlatacaktır. Marka öykünüz orijinal olursa hedef kitleniz devamını getirecektir.
3. Adım: Çekici, çarpıcı, güzel bir logonuz olsun. Tanrı aşkına Windows logosu ile Apple logosunu şöyle bir karşılaştırın. Big Apple’ın (İngilizce Büyük Elma) aynı zamanda New York’un halk arasındaki esprili adı olduğunu hatırlayın.
Size marka imajınızı yansıtan böyle güçlü ve yaratıcı bir logo lazım. Müşterileriniz sizi hep bu logoyla hatırlamalı. Logonuzu markanızla özdeşleştirmeli. O beğenmediğim Windows logosu bile Microsoft’u anlatmak için 25 yıldır harika bir iş çıkarıyor. Elbise değiştirir gibi logo değiştirip kendinizle çelişmeyin, imajınızı sulandırmayın.
Üstüne para verseniz bundan iyisini yapamazsınız (evet PR şirketlerine para veriyorsunuz ama bu iş önce sizden ve müşterilerinizden gelmeli). Müşteriler yeni bir ekran kartı almadan önce donanım forumlarında o kartın incelemelerini okuyor. Bilinçli müşterileri kazanıp marka elçisine dönüştürmek önemlidir.
5. Adım: Hedef kitlenizle iletişim kurmak için bir web siteniz veya blogunuz olsun. Bu siteyi kesinlikle kapatmayın veya kökten değiştirmeyin. Müşterileriniz sizi nerede bulacağını bilsin, kafaları karışmasın. Ayrıca CRM hizmetlerini marka siteniz ve özellikle de blogunuzla asla karıştırmayın. İçerik pazarlamanın kendine ait bir yeri olmalı.
6. Adım: Kendinizi arama motorlarında gösterin ve negatif olmayın. İnsanlar Google’da markanızın adını aradığında, rakip şirket sizin 5 satır üstünüzde görüntüleniyorsa bunun size ne yararı var? Marka imajınızı güçlendirmek için markanızın web’de arandığında en üst sıralarda gözükmesi lazım. Kısacası size Arama Motoru Optimizasyonu uzmanları lazım (SEO).
Özellikle de rakiplerinize negatif yaklaşmayın, onları eleştirerek karşınıza almayın. Siz kendinizle yarışıyor ve müşteri kazanmaya çalışıyorsunuz. Bunun tek yolu kendi farkınızı yaratmaktır, rakiplerinizin eksiklerini bulup internette ifşa etmek değil.
Buna gazetecilik tarihinden bir örnek verebiliriz: Sabah gazetesi kurulduktan sonra uzun süre o zamanların basın kralı Hürriyet’e yönelik kışkırtıcı haberler yaptı. Hürriyet gazetesi de uzun zaman Sabah’ı ciddiye almadı. Tam Sabah’ın yöneticileri tanınmayı başaramadıkları için bu işten vazgeçeceklerdi ki Hürriyet kendi sayfalarında Sabah’a yanıt vermeye başladı. İşte o gün Sabah bir gazete markası oldu.
Rakiplerinizi eleştirmek kendinizi onlarla aynı kefeye koymaktır ve hedef kitleniz bu tür negatif tutumları samimiyetsizlik olarak değerlendirir. Tüketici bunlardan hiç hoşlanmaz ve sosyal medyada adınız bir şekilde kötüye çıkarsa, yepyeni bir marka yaratmak genellikle daha iyi sonuç verir. Öyle ya, bulaşık makinelerinde Calgonit neden adını Finish olarak değiştirdi? Sosyal medyada marka imajı bu nedenlerle önemli.