Özgür İnternet için TOR’dan 10 Kat Hızlı Riffle
|MIT ve Lozan Üniversitesi TOR’dan 10 kat hızlı Riffle anonim internet teknolojisini geliştiriyor; çünkü krizde özgür internet önemli. Cumhurbaşkanı da son olaylarda FaceTime uygulaması ile demokrasi çağrısı yaptı. Oysa internet engellenseydi kimse olanları bilmeyecekti. Riffle bu tür durumlarda interneti özgürleştirmek için geliştirildi.
Özgür internet ne demek
Hafta sonu yaşanan krizde internet hızlı çalışıyordu, önceki toplumsal olayların tersine yavaşlatılmamıştı. Facebook, Twitter ve diğer sosyal ağlar açıktı, erişim kolaylığı vardı. Anayasamızda yer alan haberleşme özgürlüğünün korunması insanların krizde haber almasını kolaylaştırdı.
Bu sayede yöneticiler demokrasi çağrısı yaparken vatandaşlar da can güvenliği için kritik bilgilere sahip oldular. Atatürk Havalimanında olduğu gibi yavaşlatılan internet yüzünden kargaşada mahsur kalmadılar. Güvenlik güçleri de olaylara hızlı tepki verdiler. İşte özgür internet bunun için önemli.
Öte yandan internette ifade özgürlüğünü korumak için sansürden, site engellemekten ve insanları Twitter’da linç etmek gibi baskı girişimlerinden uzak olmak gerekiyor. Bu da ancak internet kullanıcılarını izinsiz olarak gözetleyen güçlerden gizlemeyi sağlayan anonim internet ağlarıyla mümkün.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Router Modem
10 kat hızlı TOR alternatifi
TOR Browser, Orbot ve VPN yazılarımda anlattığım gibi bu ağlar internet bağlantınızın hızlanmasını, engelli sitelere girmenizi, kritik bilgileri güvenle paylaşmanızı sağlıyor.
İşte bu anlayıştan yola çıkan MIT ve Lozan Federal Teknik Üniversitesi araştırmacıları, özgür internet teknolojisini geliştirmek üzere, kullanıcının kimliğini gizlemek için TOR’dan on kat hızlı bir anonim internet ağı kurmaya karar verdiler. Bunun adı Riffle:
Bu ay düzenlenen Gizlilik Geliştirme Teknolojileri Sempozyumu’nda konuşan Albert Kwon, konuyla ilgili açıklamasında, “Riffle ile ilk aklımıza gelen şey özel bir anonim dosya paylaşım sistemi geliştirmek oldu; yani dosyayı gönderen tarafın ve dosyayı alan tarafın birbirini tanımadığı bir sistem” dedi.2
İlgili yazı: Raspberry Pi İle Gerçek İnternet Hızını Ölçün >> Servis sağlayıcıya hızımı artır deyin
Çift kör yöntemi
Kwon kuantum ışınlama ile internette şifre güvenliği yazımda anlatıldığı gibi, ta 90’lı yıllara ve PGP’nin babası Zimmermann’ın zamanına uzanan çift kör yöntemini kullanmaktan söz ediyor. Bu yöntem gönderenin ve alıcının birbirini gerçek kimliğini bilmeden güvenli veri transferi yapmasına izin veriyor.
Bu sistemde alıcı taraf anonim kimlik doğrulama yaparak mesajın gerçek alıcısı olduğunu ve kötü niyetli bir kişinin, örneğin interneti gözetleyen bir tarafın araya girmediğini ispatlıyor. Bu da phishing e-posta iletilerinde olduğu gibi kimlik hırsızlığı girişimlerini önlüyor.
İlgili yazı: 4.5G İle Vatandaşa 1 Nisan Şakası >> Maksimum hız hayal çünkü fiber yetersiz
İyi de TOR ağı pek kullanışlı değil
Haydi itiraf edin! Neden TOR ağı ve Orbot kullanmıyorsunuz? Neden özgür internet için daha az güvenli, ama çok daha kullanışlı olan VPN hizmetlerini tercih ediyorsunuz? Çünkü VPN kurmak Orbot kurmaktan kolay ve siz de kolayca Facebook’la Twitter’a girerek sosyal ağlarda hızla yazışmak istiyorsunuz.
Orbot yazısında özellikle belirttiğim gibi hem adınızı gizlemek hem de Twitter’a kendi hesabınızla giriş yapmak mantıksız olur. Sonuçta ne yazarsanız üstünde isminiz de yazacak. Ancak, MIT araştırmacıları Riffle ile anonim olarak katılabileceğiniz alternatif bir güvenli sosyal ağ geliştiriyorlar.
Twitter gibi çalışacak bu mikro blogda takma adınız ve sizi ele verebilecek olan e-posta adresi ile parolanız yerine, Firefox Cryptocat sohbet uygulamasında olduğu gibi özel bir şifreniz (hash) olacak.
Bu da ilginç bir gelişme, çünkü Amerika’daki son mahkeme kararı ile Netflix ve HBO internet TV parolalarını başkasıyla paylaşmak suç oldu.1 Kullanıcıların veri güvenliğini değil de şirketlerin cebini korumaya yönelik bu tür uygulamalar daha çok sayıda insanı anonim sosyal ağlar ve özgür internet kullanmaya itiyor.
İlgili yazı: Fransa İnterneti Yasaklıyor -1 >> TOR Browser ve Kafede Wı-Fı Engellenecek
Mixnet teknolojisi
Öncelikle TOR’un alternatif olan Riffle anonim internet ağının devrimsel bir güvenlik teknolojisi kullanmadığını belirtelim. Riffle var olan gizlilik koruma taktiklerini kullanıyor, ama bunları daha önce görülmemiş, farklı bir şekilde kullanıyor.
Yeni TOR alternatifi Riffle, mixnet sisteminden yararlanıyor. Mixnet siz bir internet adresine (IP’ye) mesaj gönderirken kullanılan sunucu sırasını tıpkı karışık şarkı listesi çalar gibi karıştırıyor. Kısacası mixnet, internet trafiğinin geçtiği yolların bilgisini mikser gibi karıştırıp şifreleyerek gizliyor.
Nasıl çalışıyor?
Örneğin Ahmet, Büşra ve Cavit’ten gelen internet trafiği (veri paketleri) veriyi ilk kimin gönderdiğine bağlı olarak DNS sunucusu ile hedef adreslere A, B, C sırasıyla gidiyorsa Riffle mixnet A, B, C veri paketlerini sırayla göndermek yerine karıştırıp B, A, C sırasıyla gönderiyor. Bunu her bir veri paketi için tekrarlıyor. Tıpkı oyun kağıtlarını rastgele karıştırır gibi!
TOR ağını şifreli tünele sarıyor
TOR ağı onion router teknolojisi ile çalışıyor ve siz internete girerken kimliğinizi şifreyle gizliyorsunuz. TOR browser ve Orbot bunu otomatik yapıyor, yani belirli bir parola seçip kullanmıyorsunuz. Yetmiyor, TOR’a girerken her seferinde rastgele bir TOR sunucusuna bağlanıyorsunuz.
Riffle mixnet sistemini de bir kişinin o anda kullandığı bütün TOR trafiğini şifreleyen ekstra güvenlik katmanı gibi düşünün. Tekrarlamalı bir onion router gibi çalışarak anonim TOR düğümlerine hangi sırayla girdiğinizi de gizliyor, özgür internet alternatifi yaratıyor.
İlgili yazı: VPN yavaşlatmayı önlemek için OpenVPN bağlantınızı Stunnel ile şifreleyin
Neden güvenli?
NSA VPN şifresi kırmayı öğrendi yazımda belirttiğim gibi, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi de kendi TOR sunucularını açıyor ve böylece TOR’dan geçen trafiği gözetliyor. TOR trafiğinin içinde ne olduğunu bilmese de bir anonim kullanıcıyı 3 ay izleyerek her seferinde hangi sunuculara hangi sırayla girdiğine bakıyor ve davranış analizi yapıp kullanıcının gerçek adresini bulabiliyor.
Sonuçta TOR’a her seferinde farklı sunucularla bağlansanız bile dünyada bir ülkeden bağlanabileceğiniz TOR sunucularının sayısı belli. Bunları tek tek deneyen ve gözetleyen NSA davranış analizi yapabiliyor. Hatta TOR sırf bu yüzden TOR sunucusu sayısını azalttı ki tüm trafik az sayıda sunucudan geçsin ve kimin ne olduğu belli olmasın.
Riffle mixnet ise TOR’da kullandığınız sunucu (node, düğüm) sırasını karıştırıyor ve bunu da TOR ağı gibi şifreliyor. Bu yöntem Stunnel ile OpenVPN bağlantınızı şifreleyerek VPN hızınızı düşürmelerini önlemeye benziyor. Böylece NSA bile interneti gözetleyerek TOR trafiğinizi analiz edemiyor.
Neden TOR’dan 10 kat hızlı?
Bunun sebebi TOR ağını oluşturan “gönüllü sunucu grubunu” kullanmak yerine, mevcut DNS sunucularını kullanması. Riffle, internete TOR gibi tali yoldan girmek yerine mevcut trafiği karıştırıp şifrelediği için daha hızlı çalışıyor.
Ne işe yarıyor?
Öncelikle TOR kullanarak, yani anonim olarak torrent indiremezsiniz. TOR’la internete girerseniz hızınız düşüyor. Hatta torrent indireceğim diye sistemi meşgul ettiğiniz için TOR ağından atılabilirsiniz! Ancak Riffle ile hem adınızı gizleyebilir hem de hızlı torrent indirebilirsiniz.
Üstelik Riifle trafiğini TOR trafiği gibi yavaşlatmak mümkün değil. Devletler TOR’da ne yaptığınızı göremiyor, ama TOR şifreli iletişim protokolünü tanıyorlar. Bu yüzden TOR kullanmayın diye genellikle TOR trafiğini yavaşlatıyorlar (TOR’u hızlı kullanmanın yollarını Orbot yazısında anlattım).
Riifle ise standart internet trafiğinin sırasını karıştırıp şifrelediği için hızlı çalışacak ve devletler Riifle’ı yavaşlatamayacaklar. Siz de yolsuzluk yapan bir kurumu haber kanallarına anonim olarak ifşa edebilecek, toplumsal olaylarda ailenizin nerede olduğunu internet derdi olmadan bulabileceksiniz (interneti tümüyle kesmezlerse tabii).
İlgili yazı: Popcorn Time Sitesinde Güvenlik Açığı >> Browserdan Torrent filmleri izlemek tehlikeli mi?
Riffle ne kadar güvenli?
Yüzde yüz kesinlik ne fizikte var ne de özgür internet teknolojilerinde var. Örneğin, FBI daha geçenlerde Carnegie Mellon Üniversitesi araştırmacılarına 1 milyon dolar verip bazı TOR sunucularını kırmalarını istedi. Ardından TOR’a sızıp milleti gözetledi. Bu araştırmacılara hemen kızmamak lazım. Peki ya baskı yaparlarsa?
Ayrıca NSA genellikle şifre kırmıyor. Bunun yerine, şirketlere ve kullanıcılara baskı yapıp teoride güçlü şifreleme yöntemlerini zayıf kullanan güvenlik açıkları eklemelerini emrediyor. Hatta gizli mahkeme emriyle gidiyor. Güvenlik açığı eklediğini basına söylersen seni bitiririm diyor.
İlgili yazı: Mobil İnternette veri kotası yemeden Youtube, Spotify açmanın 3 Yolu
Kuantum şifreleme
Şansımıza Riifle’dan güçlü Safe Network var. Bu sistem milyonlarca mobil cihazı şifreli geçici sunucu olarak kullandığı için güçlü.
Ancak, NSA veya İngiltere’deki eşdeğeri gidip Safe Network’a “Millete 1 milyon sunucu kullanıyorum de, ama sadece 1000 sunucu kullanarak şifrelemeyi zayıflat” derse veya dediyse sıkıntı çıkar.
Yine de çaresiz değilsiniz! Henüz beta aşamasında olan Safe Network elimizdeki en güvenli sistem, ama daha iyisi kuantum şifreleme teknolojisi ve Google da kuantum şifreleme testlerine başladı. Şimdi özgür internet için yeni Chrome Kanarya sürümünü görelim.
İlgili yazı: Telif Bahane, Sansür Şahane >> Copyrıght Lobisi Sansür ve Gözetlemeye Hizmet Ediyor
Chrome Kanarya
Dünyada kuantum bilgisayar geliştirmeyi en çok NSA istiyor; çünkü bu sayede ulusal güvenlik adına bütün internet şifrelerini kıracak ve özgür internet kavramını ortadan kaldıracak.
Buna Firefox’taki HTTPS only eklentisi ve VPN’lerde kullanılan, dolayısıyla URL bazlı engellemeyi; yani bir siteyi değil de içindeki sayfaları site sahibinden habersiz olarak tek tek engellemeyi önleyen HTTPS güvenli internet erişimi de dahil.
İşte Google bunu önlemek, yani kuantum bilgisayarlarla kırılamayan şifre veya gizlilik sistemleri geliştirmek için çalışmaya başladı. Bunun için http ve https internet iletişim protokollerinde kullanılan TLS şifrelemenin alternatiflerini araştırıyor.
Batı dünyasında kullanılan (aslında dünyada en yaygın olan) şifreleme sistemleri kanunen NSA’in denetiminden geçtiği için (!) Google haksız sayılmaz.
İlgili yazı: Google Chrome ve Android evde, ofiste, yolda konuştuklarımızı gizlice dinliyor
Google ne dedi?
Şirketin yazılım mühendislerinden Matt Braithwaite Google Güvenlik Blogunda yaptığı açıklamada, “Geleceğin varsayımsal dünyasında kuantum bilgisayar bugün kaydedilen bütün iletişimlerin şifresini kırabilir. Bu nedenle geleceğin muhtemel kuantum bilgisayarlarını şimdiden düşünmemiz gerekiyor” dedi.
Nasıl test ediyor?
Google bugün masaüstü Chrome browserlarda kullanılan eliptik eğrili anahtar takas şifrelemesi ile kuantum bilgisayarlara dayanıklı olan yeni bir anahtar takas şifreleme sistemini birlikte test ediyor. Böylece yeni şifrelemede güvenlik açığı çıksa bile Chrome browserı eski şifreleme ile korumaya devam edebilecekler.
Google’ın özgür internet için kuantum bilgisayarlara dayanıklı şifre geliştirmesinden daha normal bir şey olamaz. Sonuçta Google D-Wave kuantum bilgisayarları kullanan ilk şirket. Öyle ki NASA’nın D-Wave 2 kullanmaya karar vermesinin ardından IBM, Microsoft ve Intel de kuantum bilgisayar geliştirmeye karar verdi.
İlgili yazı: 50 Milyonun Kimlik Bilgileri Neden Çalındı? >> Blockchain dijital kimlik olsa çalamazlardı
Chrome kanarya nedir?
İngilizcesiyle Chrome Canary özgür internet bekçisi olduğu öne sürülen yeni şifrenin test edildiği Chrome sürümünün adı. Bilgisayarınıza yüklü Chrome’da Kanarya kullanılıp kullanılmadığını merak ediyorsanız Chrome menüsünü açıp geliştirici araçlarına giderek bakabilirsiniz. Bunun için:
Chrome menü > Diğer araçlar > Geliştirici araçları penceresinde Security sekmesini açın. Solda Main Origin altında developers.google.com bağlantısını tıklayın. Ardından sağdaki Bağlantı kutusunda Anahtar Değişim girişini bulun ve ne yazdığına bakın. CECPQ1 yazıyorsa Google yeni şifreyi test ediyor demektir.
Kuantum imza
Peki kuantum bilgisayarların internet şifrelerini kırmasını önlemek ve özgür internet ağını korumak için günümüzde neler yapılıyor? Örneğin, Google’ın amacı kuantum bilgisayarların kıramayacağı kadar güçlü bir şifre geliştirmek.
Bunun için çok haneli uzun bir şifre yetmez. Aynı zamanda kuantum bilgisayarın alışık olmadığı bir şifreleme yöntemi lazım. Yalnız bir sorun var: Kuantum imzalar şimdilik klasik şifreden daha çok yer kaplıyor.
Günümüzde klasik internet trafiği hızla artıyor ve kuantum internet devasa boyutlarda olacak. O zaman yapmamız gereken kuantum imzaya odaklanmak ve gelecekte bile çökmeyecek süper verimli bir internet şebekesi geliştirmek.
İlgili yazı: Işınla beni Scotty
Neden kuantum imza, kuantum şifre?
Son 10 yıldır internette üretilen veri miktarı depolama alanımızdan daha hızlı artıyor. Bu da klasik bilgisayarları ve klasik şifrelemeyi kullanarak internetteki bütün verileri saklayamadığımız anlamına geliyor.
İş şifrelemeye gelince buna iletişimde karmaşıklık problemi diyoruz; yani iki kişi birbiriyle şifreli iletişim kurmak istiyorsa taraflar arasında minimum veri akışı olmalı. Minimum olmalı ki şifrenin kendisi şifrelenen dosyadan büyük olmasın ve interneti yavaşlatmasın. Bant genişliği daralmasın.
İlgili yazı: Çin’den dünyanın en güçlü süper bilgisayarı TaihuLight
İnternetin tıkanmasını nasıl önleyeceğiz?
Buraya kadar özgür internet için kullanıcıların kimliğini, özel hayatını ve anayasa ile kanunlarda yer alan kişisel verilerin gizliliği ilkesini koruyacak Riffle mixnet güvenli anonim internet ağından söz ettik. Bunun 10 kat hızlı çalışarak TOR ağına alternatif olacağını söyledik.
Ardından, Google’ın kuantum bilgisayarların kıramayacağı güçlü şifreler geliştirmeye niyetlendiğini ekledik. Ancak yeni kuşak şifreler çok büyük veri paketlerinden oluşursa interneti tıkayacaklar. Tek çare bize klasik şifrelerden daha az yer kaplayan kuantum şifre kullanmak.
İlgili yazı: Dünyanın 1000 çekirdekli ilk işlemcisi KiloCore çip
Küçük kuantum şifre geliştirdiler
Teorik olarak kuantum şifre, şifreleyeceğiniz dosyadan kat kat küçük olabilir. Örneğin, insan vücudundaki atomların konum bilgisini sadece bir insan hücresindeki atomları kullanarak şifreleyebilirsiniz. Kuantum imza 2001 yılında bunun için geliştirildi.
Oysa klasik şifreleri test etmek için gönderen ve alıcının kimliğini şifreleyerek doğrulamak yetmiyor. Gönderilen verinin orijinal olduğunu, yani araya giren biri tarafından üretilen sahte veri olmadığını da anlamak gerekiyor.
Bunun için şifreli veri bir referans dosyası ile karşılaştırılıyor. Kısacası gönderen, alıcı ve referans noktası arasında kimlik doğrulama için veri akışı olmalı. Günümüzde bunu internette gönderilen dosyaları gönderenin kendi anahtarıyla şifreleyerek ve herkesin görebildiği genel anahtarıyla açarak yapıyoruz (PGP yöntemi).
İlgili yazı: Stephen Hawking Evrenin Haritasını Çıkarıyor
Bant genişliği sorunu
Kuantum şifreyle işimiz daha kolay olurdu, ama bugüne kadar geliştirilen kuantum şifrelerin boyutu klasik şifrelerden 100 kat büyüktü.
Oysa Safe Network yazısında anlattığım gibi geleceğin özgür internet dünyasında telefonunuzdaki bir dosyayı o dosyanın öğelerini kullanarak şifreleyeceğiz, sonra dosyayı milyonlarca parçacığa ayıracağız ve bunları milyon mobil cihaza dört kopya olarak rastgele dağıtacağız!
İlgili yazı: Dünyanın En Büyük Radyo Teleskopu FAST
İnternet bu kadar şifreyi kaldırmaz
Şifreleri küçültmemiz gerekiyor. Kuantum şifreler teoride çok küçük olabiliyor ve bu konuda Çin, Amerika’nın önüne geçti. NSA’in kuantum bilgisayar geliştirip internet şifrelerini kırmasını istemeyen Çin küçük kuantum şifre geliştirmeyi başardı.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden fizikçi Qiang Zhang (Çiang Cang), “Dünyada ilk kez kuantum enformasyonun iletişim karmaşıklığı probleminde klasik enformasyondan daha avantajlı olduğunu gösterdik” dedi.3
Kuantum şifreleme şimdilik sadece küçük dosyalarda klasik şifrelemeden az yer kaplıyor, ama Safe Network’te internete dağıtılan milyonlarca dosya parçacığının da son derece küçük olduğunu hatırlayalım. Öyle ki küçük dosyalarda kuantum şifre klasik şifreden yüzde 84 daha küçük.
İlgili yazı: Fizikte Kriz: Süpersimetri CERN Testini Geçemedi
Nasıl oluyor?
Bilim insanları bunun için bir alıcı ve detektör arasında gidip gelen tek fotonluk iki sinyal gönderdiler. Bunu el fenerinden aynaya giden ve aynadan yansıyıp gözünüzü alan ışığa benzetebilirsiniz. Alıcıyla verici arasında gidip gelen foton sinyalleri (kuantum imza / kuantum şifre) farklı olsaydı iki detektörde alarm verecekti. Sinyaller özdeş olsaydı sadece tek bir detektör bildirim verecekti.
Özetle araştırmacılar referans noktasını kullanarak 20 km’lik fiber hattına bağlı bir bilgisayardan diğerine 2 GB boyunda video dosyaları gönderdiler (sıkıştırılmış şifreli fotonlarla).
İlgili yazı: Pokemon Go ile Nasıl Para Kazanırsınız?
Gerçek özgür internet
Tahmin edebileceğiniz gibi dosyaların tamamını değil de kuantum imzalarını gönderdiler; ama bu diğer taraftaki bilgisayarın, elindeki kuantum enformasyondan yola çıkarak dosyaların eksik yanlarını tamamlamasını ve kendi içinde eksiksiz video dosyaları üretmesini sağladı.
Şöyle düşünün: Birine fotoğrafınızı gönderiyorsunuz ve o kişi fotoğrafa bakıp vücudunuzu klonluyor. Kuantum şifreleme işte bu kadar büyük bir bant genişliği tasarrufu sağlıyor. Tek eksiği, alıcı bilgisayar kuantum imzadan videonun tamamını çıkartana kadar çok zaman geçmesi.
İlgili yazı: Şeytan Kulağına İnternet >> Knocki ile mobilyalar dokunmatik uzaktan kumanda oluyor
Özgürlük için değer
Evet; küresel ısınmayı yavaşlatmak için az enerji tüketen, büyük miktarda veriyi internette ucuza hızla aktaran ve özgür internet için kişisel bilgilerin güvenliğini sağlayan kuantum şifreleme üzerinde çalışmaya değer.
Ancak, asıl özgürlük teknolojik tekillik sonrasında yaşanacak olan olgun insan çağında gelecek. İnternet gizliliği nasıl öldürdü yazımda anlattığım gibi, gizlilik (devlet sırları vb.) toplumsal denetimi ortadan kaldırarak birçok kötü gelişmeye sebep oluyor. Devletin şeffaf olması bu yüzden daha güvenli.
Yine bu yüzden devlet şeffaf, ama devleti denetleyecek vatandaş gizli olsun ki hiçbir baskı görmeden devleti kolayca denetlesin diyoruz.
İlgili yazı: Babür Özden Başardı >> Nesnelerin İnterneti Arama Motoru MAANA 40 Milyon$ Yatırım Aldı
Zorla ütopya
Ancak devlet vatandaşa hiç baskı yapmazsa ve insanlar birbirinin özel hayatını bilse bile bunu kötüye kullanmazsa; kısacası herkesin iyi yürekli olduğu bir ütopya kurulursa vatandaşı gizlemek de gereksiz olur. Buna masal dünyası diyebilirsiniz (benim bile alışacağımı sanmadığım bir masal dünyası).
Ancak, interneti gözetleme teknolojileri hızla yaygınlaşıyor ve bunlar gelecekte herkesin herkesi gözetleyebildiği, örneğin vatandaşın devleti daha iyi gözetlediği, istihbaratın orta malı olduğu (commodity) bir dünya yaratacak. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde telepatik internetle bu gerçek olacak.
Kısacası çıplaklığa (zihin çıplaklığı) hazır olsanız da olmasanız da özel hayatınız ve düşüncelerinizin gizliliği tümüyle ortadan kalmak üzere. O sebeple cesur yeni dünyaya ve gerçek özgür internet iletişimine hazır olmak lazım.
Bunun yolu da sansürsüz bir internet ve modern eğitimden geçiyor (Örneğin, kör itaate dayalı gizli usta-çırak ilişkisi yerine okulda herkesin gözü önünde modern eğitim verelim ki çocuklarımız yurtlarda istismardan korunsun).
İlgili yazı: Uzaydan İnternet Yarışı >> Airbus internet dronları SpaceX mini küp uydularına karşı
Kral çıplak
Toparlayacak olursak internetin en özgür olduğu ülkeler aynı zamanda en demokratik olan ülkeler. Bu ülkelerin hiçbiri gerçek demokrasi olmasa da özgür internet yaygınlaştıkça demokratik uygulamaların dünyada yaygınlaştığı yadsınamaz bir gerçek.
Biz de özgür internet için konuya TOR Browser ile başladık, ardından Riffle mixnet geldi ve sırada Safe Network ile kuantum bilgisayar var.
Bu bağlamda cesur yeni dünyaya hazırlanmanın tek yolu açık fikirli olmaktan geçiyor. Nasıl derseniz gerekli ipuçlarını İnsanlar neden dinde, siyasette anlaşamıyor yazımda anlattım. Unutmayın: Tekillikle herkes kral olacak, ama bütün krallar çıplak olacak ve Tanrıyı sırtımızda taşıyacak kadar ahlaklı ve sorumluluk sahibi olmamız gerekecek.
1http://www.marketwatch.com/story/sharing-netflix-and-hbo-passwords-is-now-a-federal-crime-but-heres-why-not-to-worry-2016-07-12
2http://people.csail.mit.edu/devadas/pubs/riffle.pdf
3Observation of Quantum Fingerprinting Beating the Classical Limit
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler ama safenet konusunda çekincelerim var, ne kadar doğru bilmiyorum. Kayıt sonrası trusted 1 lvl olmak için bazı şartları var, güvenli diye düşündürerek bilgi toplamak için hazırlanmış bir proje gibi geldi bana. Sizin bu konuda bir fikriniz var mı ?
Bu sistemin işe yaramasını önlemek için 1 milyon yandaş kurucu toplanabilir veya 1 milyon yerine sistem 1000 kişi ile çalışabilir. Ancak, sistemin ölçeklenebilmesi için çok sayıda kullanıcı gerek. Kullanıcı sayısı arttıkça sistem güvenilir olacaktır. Güven ağı (web of thrust) için önce güvendikleri kişilerle başlamaları normal. Ancak evet, kişi sayısı az ise, nod sayısı az ise sistem güvenilir olmaz.