Neden Sevişiyoruz? >> Seksin yararlarıyla zararları
|Toplumda en sıkı kontrol edilen ilişki türlerinden biri olan seks eşeyli üreme yönteminin doğal sonucu. 2006’ya kadar eşeyli üremenin ana-baba genlerini çocukta karıştırarak yeni nesillerin çevreye ayak uydurmasını hızlandırdığı düşünülüyordu. Ancak yeni teoriye göre seksin bir nedeni daha var.
Hücreler bölünerek çoğalıyor
Ancak insanlar bölünerek çoğalmıyor ve bilim adamları uzun zamandır bunun sebebini merak ediyor. Örneğin dişiler kendini klonlayarak üreyebilirler. Bunun için cinsel birliktelik yoluyla erkeklerden gen almak zorunda değiller (erkek derdi çekmek zorunda da değiller 😉 ).
Bugün biz insan klonlamanın ahlaki ve teknik açılımlarını tartışıyoruz, ama bazı canlı türleri milyarlarca yıldır kendini klonlayarak çoğalıyor. Buna aseksüel üreme deniyor.
Genetik temizlik
Genetik temizlik etnik temizlik ve soykırımla karıştırıldığı için günümüzde yanlış anlaşılan bir konu. Oysa doğa hepimizin DNA’sını zararlı gen mutasyonlarından korumak için sürekli olarak DNA’mızda temizlik yapıyor.
Çünkü hücrelerimiz bölünürken bile genetik hatalar oluşuyor ve zamanla bu küçük hatalar birikerek hücrelerin bölünme (yenilenme) hızını yavaşlatıyor. Buna günlük hayatta yaşlanma diyoruz.
İlgili yazı: AIDS’e kesin çare bulundu
Seksin kökeni
Cinsel ilişkinin neden ortaya çıktığını açıklamayı hedefleyen nispeten yeni teori işte bu fikirden esinlendi. 2006 yılında ortaya atılan ve hâlâ tartışılan bu teori seksin kökenini farklı bir şekilde açıklıyor.1 Kısaca özetleyecek olursak:
“Seksin gelişmesinin nedeni zararlı genetik mutasyonları sakat doğan veya ileride kanser gibi genetik hastalıklara yakalanma riski olan az sayıdaki bireyde toplayarak toplumun genelinde gen havuzunun sağlıklı ve temiz kalmasını sağlamak.”
Nitekim yeni bilgisayar modelleri, zararlı mutasyonların yeni doğan az sayıdaki bebekte toplanmasının erken ölüm riskini artırarak o bireyin ergenliğe erişme ve genlerini yeni nesillere aktarma riskini azalttığını gösteriyor.
İlgili yazı: Büyük keşif > Teknoloji insan icadı değil
Erkeklere gerek kalmazdı
Seksin sakat doğum ve erken ölüm riskini artırması varsayımını ahlaki açıdan kabul etmek zor olabilir ama bunda anne-babaların suçu yok. Teoriye göre buna insanlar değil, insanların çoğalmakta kullandığı eşeyli üreme yöntemi yol açıyor.
Öyle ki seks olmasaydı erkeklere gerek kalmazdı ve kadınlar kendini klonlayarak ürerdi. Öte yandan kan kanseri riski yüksek olan bir kadın da kendini klonlandığı zaman, bu risk türün bütün yeni bireylerine geçerdi. Kısacası insanlar ve hayvanlar gibi karmaşık canlı türlerinin sağlıklı bir şekilde üremesi için seks şart.
İlgili yazı: Kadınlar neden adet görüyor?
Mutasyondan korkmayın!
Genetik mutasyonlar canlılarının DNA’sını 5000 ila yüz binlerce yıllık süreler içinde değiştiriyor. Böylece yeni türler ortaya çıkıyor ve canlı türleri bu sayede değişen çevre şartlarına uyum sağlayarak ayakta kalabiliyor.
Örneğin 18 milyon yıl önce Doğu Afrika’da ormanlar kurumaya başladığında, kurak otlaklarda yaşamak zorunda kalan primatların bir kısmı insansı türlere doğru evrim geçirdi ve sonunda Homo sapiens sapiens ortaya çıktı.
Sağlıklı evrimi kolaylaştırıyor
Ayrıca tüm zararlı mutasyonların ölüme ve sakatlığa yol açtığını düşünmemek gerekiyor. En basitinden, birçok insan miyop olduğu için gözlük takıyor veya bazı insanlar kaburgalarındaki değişiklik nedeniyle bağdaş kurmakta zorlanıyor.
Bunların hiçbiri bireylerde ölüm riskine yol açmıyor, ama insanlar kendini klonlayarak üreseydi zamanla herkesin miyop olma ve bağdaş kurmakta zorlanma ihtimali ortaya çıkacaktı. Bu da insan türünün çevreye ayak uydurmasını zorlaştırarak insan soyunun tükenmesine yol açabilecekti.
İlgili yazı: Mamutları klonlayarak hayata döndürmek mümkün mü?
Klasik açıklama
Bu sefer bir değişiklik yaptım ve size önce yeni teoriyi anlattım, ama seksin kökenini daha iyi anlamak için eski açıklamasına da göz atmamız gerekir. Son 30 yıl içinde seksle ilgili ansiklopedik bilgi okuduysanız klasik açıklamayı görmüş olabilirsiniz:
Seks anne-baba genlerini karıştırarak gen havuzundaki çeşitliliği artırıyor ve bu da türlerin doğal seçilimle sağlıklı evrim geçirmesini kolaylaştırıyor. Seks 1 milyar yıl önce ortaya çıktı ve o zamandan beri birçok canlı türü eşeyli üreme ile çoğalıyor. Bunun için bir erkek, bir dişi ve çiftleşme gerekiyor.
Neden yeni açıklama?
Aslında bilim adamlarının niyeti ahlaksal kabullerimizi yıkmak değil. Seks için yeni bir teori geliştirerek ders kitaplarını değiştirmeye ve böylece kendi işlerini zorlaştırmaya da çalışmıyorlar, ama bu kez mecbur kaldılar.
Çünkü DNA’nın mutasyon hızını ölçmek için geliştirdikleri bilgisayar simülasyonlarında seksin zararlı genetik hastalıkları bazı bireylerde toplamaya yaradığını hesaba katmazlarsa bilgisayarda simülasyonu yapılan bütün sanal canlıların soyu en kısa sürede tükeniyordu.
Seks insanı yoruyor
Gerçek hayat açısından bakın: Seks yapmak için bir eş bulacaksınız. İster erkek olun ister kadın hayatın akışı içinde buna zaman ve enerji harcayacaksınız.
Yine de şanslısınız. Örneğin tavus kuşları kur yapmak için renkli tüylerle gezmek zorunda kalıyor. Hiç değilse kabile lideri değilseniz buna mecbur değilsiniz (Gerçi bazıları her zaman modayı takip ederek kendini buna mecbur hissediyor 🙂 ).
Şaka bir yana, bilgisayar simülasyonları seksin dişilerin kendini klonlamasından daha çok vakit ve enerji alan bir şey olduğunu gösteriyor. Kısacası seks işe yaramasaydı doğal süreçte yaygınlaşmazdı diyorlar.
Dijital canlılar
Houston Üniversitesi’nden Ricardo Azevedo’nun geliştirdiği bilgisayar simülasyonu yukarıdaki varsayımı doğrulayan ilk kanıtı oluşturdu ve araştırmacılar elde ettikleri sonuçları ilk kez 10 yıl önce Nature dergisinde yayınladılar.1
Nasıl çalışıyor?
Araştırmacılar ekranda gerçek canlılar gibi üreyen yazılım yaratıkları yarattılar. Gerçek organizmalar gibi bunlar da zararlı mutasyonlara karşı doğal genetik direnç geliştiriyordu. Seksin asıl faydası orgazm değil, genetik sağlamlık diyebileceğimiz bu özellikti.
Öyle ki doğum kontrolünün olmadığı eski çağlarda, bu özellik zararlı mutasyonların çok sayıda anneden doğan çok sayıda çocuğa dağılarak seyrelmesini sağlıyordu.
Çünkü bir mutasyonun zararlı olması için çok sayıda genin değişiklik geçirmesi gerekiyor. İnsan vücudu 1-2 zararlı genle başa çıkarak sakatlanmayı önleyebiliyor. Ancak 5-10 gen birden mutasyon geçirirse genetik hastalık riski artıyor.
İlgili yazı: Dünya’da hayat sıfırdan başlasa insan ortaya çıkar mıydı?
İki yönlü çözüm
Dolayısıyla klasik teorideki genlerin farklı döllerde seyrelmesi kısmı doğru, ama yeni teorinin dediği gibi bunun işe yaraması için zararlı mutasyonların bazı talihsiz bireylerde toplanması da gerekiyor. Böylece türün genetik sağlığı korunuyor.
Azevedo’nun dediği gibi, “Organizmaların büyük kısmı bir anda çok sayıda mutasyona uyum sağlamak zorunda kalmıyor. Bu nedenle bir-iki mutasyona dirençli olacak şekilde uyum sağlıyorlar. Aynı anda 10 mutasyona değil.”
“Mutasyonların büyük kısmı aslında zararlıdır ve bu nedenle de popülasyonda zararlı mutasyonları temizleyen her şey önemli. Evrimin en ilginç yanı, tüm yararlı mutasyonların daha karmaşık canlıların ortaya çıkmasına yol açması. Evrimin bir de pis işi var: Kötü mutasyonlardan kurtulmak zorunda ve seksin bunda rol oynadığı görülüyor”
Seksin yararları, zararları
Seksin iki ana avantajı ve iki dezavantajı var: Öncelikle yukarıda belirttiğimiz gibi zararlı mutasyonları popülasyondan temizliyor ve ikinci olarak da gen havuzunu karıştırarak genetik çeşitliliği artırıyor (çocukların anne-babalardan farklı olmasını sağlıyor).
Dezavantajlarına gelince. Birincisi üreme hızı yavaşlıyor ve bu da canlı türlerinin değişen çevre şartlarına uyum sağlama hızını azaltıyor. Neyse ki insanoğlu teknolojiyi geliştirdi ve bu sayede doğum kontrol yöntemlerini kullanarak gereksiz nüfus artışını önleyebilir.
Son olarak da eşeyli üremede bizzat üremenin kendisi garanti değil. Bunu da en iyi tüp bebek sahibi olmak isteyen anne adayları biliyor. Yumurtanın döllenmeme olasılığı; ölü doğum, sakat doğum riski, annenin doğum sırasında hayatını kaybetme riski ve düşük yapma ihtimali var.
Mutasyonlu deterministik varsayım
10 yıl önce ortaya atılan, ama o zamanlar bilgisayarlar yeterince hızlı olmadığı için ancak şimdiki simülasyonlarla kısmen kanıtlanan bu teorinin adı mutasyonlu deterministik varsayım. Şimdi burada sizinle daha çarpıcı bir gerçeği paylaşmak istiyorum.
Sakat doğumlar ve artan ölüm riski aslında genetik hastalıkları tedavi etmeyi kolaylaştırıyor! Sadece aseksüel üreme (klonlama) söz konusu olsaydı kanser toplumun geneline yayılacaktı ve doktorların kendileri hastalanmadan önce kanser tedavisi geliştirmesi çok zorlaşacaktı.
Evrim ve vicdan
Kısacası her ne kadar diğer fikirlerine pek katılmasam da Darwinci evrim biyoloğu Richard Dawkins bir konuda haklı: Gen bencildir.2
İnsan bedenleri sadece genleri kopyalamaya yarayan organik fotokopi makineleri ve bireysel olarak mutlu, sağlıklı bir hayat yaşamamız genlerimizin umurunda değil. Ancak, mutlu olmak ve mutlu çocuklar yetiştirmek bizim elimizde.
İlgili yazı: 80 bin yaşındaki kızın gen haritasını çıkardılar
Bu yüzden ırkçılığa hayır!
Seks ve eşeyli üreme sakat doğum riskini artırabilir, ama bizim çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Onları yaşatmak, tedavi etmek ve engellerine rağmen topluma kazandırmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Bunun için de evrimle sosyal Darwinciliği birbirine karıştırmamak gerekiyor. Nazi ırkçılığına ve ondan önce de filozof Nietzsche’nin üstün insan eleştirisine yol açan sosyal Darwincilik der ki en güçlü bireyler hayatta kalır.
Bu koca bir yalan: Evrimde sadece çevre şartlarına en iyi uyum sağlayanlar hayatta kalır. Bunun için üstün olmanıza, hatta daha iyi ve akıllı olmanıza gerek yok. Çevreye uyum sağlamanız yeterli ve evet, maalesef günümüzde birçok insan tam da bu yüzden “Benim memurum işini bilir” demeye başladı.
Kök hücre ve gen tedavisi
Çocuklarınızın sağlıklı ve mutlu bireyler olarak uzun bir hayat yaşamasını istiyor musunuz? Öyleyse sakat doğumları önleyen ve erken ölüm riskini azaltan kök hücre tedavisini desteklemeniz gerekiyor; yani bebek doğmadan önce gen testi yapacaksınız.
Tüp bebeklerin gelişi
Hastalık riskine bakacaksınız ve döllenmiş embriyoyu anne karnına yerleştirmeden önce gen tedavisi ile genetik temizlik yapacak, yani embriyodaki hastalık riskini azaltacaksınız. Genetik olarak kusursuza yakın bebeklerin doğması hastalık riskini azaltacak.
Ancak bunun süper insan yaratmak ve ırkçılıkla alakası yok. Burada bir yumrukta duvar değiren süper askerler yaratmaktan söz etmiyoruz. Amacımız yaşlılığında Alzheimer olmayacak, sağlıklı yaşarsa 45 yaşında kanser olmayacak, kalp krizi geçirmeyecek çocuklar yetiştirmek.
Kısacası insan olmak istiyorsak bencil genlerimizin, ırkçılığın ve ayrımcılığın ötesine geçip bilgece kendi geleceğimizi yaratmamız gerekiyor. Vicdanımız da para kazanma hırsının önüne geçmeli ve gen tedavisini herkesin kullanacağı kadar ucuzlatmalıyız. Bizler hem bencil, hem de vicdan sahibi canlılar olarak evrim geçirdik ve şimdi vicdanımızı kullanmanın tam zamanı.
Neden seks?
1Sexual reproduction selects for robustness and negative epistasis in artificial gene networks: Ricardo B. R. Azevedo, Rolf Lohaus, Suraj Srinivasan, Kristen K. Dang and Christina L. Burch. Nature 440, 87-90 (2 March 2006) | doi:10.1038/nature04488.
2Selfish Gene
Doğa Seksi bize bu kadar zevkli ve devrimci sunmasaydı, varlıklı kesim üremek için taşaron kiralardı diye düşünmeden geçemiyorum. 🙂 Güzel yazı için teşekkürler…
Merhaba;
Kendini geliştirmek için başkalarını ezmek,
hayatta kalmak için başkalarını yok etmek.
Kapitalizmin özü bu.
Oysa, birlikte gelişip birlikte hayatta kalabiliriz.
Birbirimizi geliştirip birbirimizi hayatta tutabiliriz.
Kısacası: “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!”
İnsanın ve insanlığın özü bu.
“Genç olmayan ve sağlıklı olmayan”lar, o kadar da
«istenmeyen»ler değil sanırım! Öyle olsaydı; yaşlılarımız
(büyüklerimiz) bizim için o kadar da değerli ve önemli olmazdı.
Hasta veya hastalıklı olanlar için de o kadar inceleme,
araştırma yapmaz, tedavileri için o kadar para harcamaz ve hatta
kendilerine ilgi göstermezdik.
Demek istediğim: Bir hücrenin “düşünmesi” ile, bir insanın
düşünmesi arasında bayağı bi fark var. Hücreler arası savaş ile
insanlar arasındaki savaşın amacı aynı değil sanırım.
İnsansal ve toplumsal düzen, hücresel «düzen» ile açıklanamaz
gibi geliyor bana.
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Ender DOĞAN
Merhaba Ender Bey. Aslında ben de bunları hücresel düzenle açıklamaya çalışmıyorum. Tersine ırkçılığı ve sömürüyü evrim teorisiyle meşrulaştırmaya çalışanları eleştiriyorum.
Merhaba Kozan Bey;
Yanıtınız için teşekkür ederim. Sizi suçlamak yada eleştirmek
için yazmamıştım. Ama yazıyı yazan sizi olunca, (yada buraya
yazınca) sanki sizi hedef alarak yazmışım gibi algı oluştu
sanırım. Bunun için özür dilerim.
Hedefim; sizin de belirttiğiniz gibi, insanlıkla, insansal
düzenle bağdaşmayan düşünceler-teoriler-doktrinleri savunanlar,
haklı çıkarmaya çalışanlardı.
Yazılarınızı takip ediyor ve yararlanıyorum.
Çalışmalarınızın devamını, kolaylıklar ve başarılar dilerim.
Sıkıtıntı yok Ender Bey. Fikirlerinizi her zaman paylaşabilirsiniz. Alınmadım, sadece açıklama ihtiyacı duydum. Sevgiler.
Valla hocam siz ne kadar materyalizme karşı vicdan vicdan deseniz de bencil gene indirgenmiş bir yasam görüşünde vicdan ve ahlakin yerini belirlemek, bu goruse sahip kisilere bu kavramlarin varligini bile anlatmak ciddi sikinti. Hem ahlakin vicdanin varligini yok sayacak bir felsefi zemin insa edeceksiniz hem de ahlaki savunacaksiniz bu tutarsız bir durum. Mesela bilim etigi icin boyle bir sey soz konusu. Bilimde etik cok onemli ama etigin zeminini bilimciler nerede ise kendi elleri ile yok ediyorlar. Cunku insanin yapisindan bilimi tamamen bagimsiz ele alma iddiasiyla ahlak ve vicdani yok sayan yorumlar gelistiriyorlar. Bilim ne olursa olsun bir insan faaliyetidir ve insandan bağımsız degildir. Bilim insan zihninin eseridir. Tamam dogayi insandan bagimsiz deney ve gozlem yöntemleri ile inceleyelim ama bilimin insandan tamamen bagimsiz oldugu gibi gercege aykiri bir iddia ve bakis acisinda da olmanin anlami yok. Insanin doga karsisinda durumu her ihtimalde qualia probleminde oldugu gibi hep aslinda felsefi bir pozisyon iceriyor. Mesela kuantum fiziginde gozlemin etkisi de esasen bu durumu derinlestirdi. Evrenin gozlemlenden bagimsiz ne oldugunu bilmemiz mumkun degil. Hepimiz algilarimiz icine hapsolmus durumdayiz. Algilarimizin disina cikamiyoruz. Qualia problemi de bu zaten. Ama tum bunlari birakip da hala bilim insandan bagimsiz demek acikcasi cok basit bakis acilarinq neden oluyor. Bilim insan faaliyeti ve insana tqbi. Insanin vicdanin da hersey gibi bu evrende bir yeri var bir bilimsel aciklamasi var, insan bedeninde bir mekanizmasi var. Bunu yok saymak ve sadece romantik duygusal insanlarin olusturdugu anlqmsiz bir sey gibi gormek esasen determinist dusunen materyalistlerin kendileriyle celisen bir varsayimlqri. Cunku determinist goruste insan davranislari otomot olmak zorunda insan iradesinin de olmadigini kabul etmek zorundalar. Irade olmayınca da insanin iradesiyle determinizm disina cikip romantik duygusal özellikler gelistirmesi mumkun olmamali. Materyalizm kendi kendini curuten bir felsefedir.
Ben konuya cinsiyetlerin yaklaşımını da eklemek isterim, bu konuda bir teorim var. Eril cinsin amacı mümkün olduğunca çok ve farklı bireyle birleşmeyle genlerinin hem çoğalmasını hem yayılımını sağlayarak türün devamını garanti altına almak yani nicel yaklaşım, dişil cinsin amacıysa seçici davranarak gen kalitesinin artmasını sağlamaya çalışmak yani nitel yaklaşımdır, bunun nesilleri giderek sağlıklı ve sağlamlaştırmaya, aynı zamanda kontrollü olarak çoğalmaya yarayan evrimsel bir mekanizma olduğunu düşünüyorum. Eğer iki taraf da seçici olsa yeterince çoğalma olmadığından neslin tükenme riski doğabilir, iki taraf da nicelci olsa bu kez de aşırı çoğalmayla nesil yozlaşarak yine tükenme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi.