Google’dan Kendini Şifreleyen Yazılım

Artık bilgisayarlar da sır tutmaya başlayacak; çünkü Google kendini şifreleyen akıllı yazılım geliştirdi. İnsan beynini taklit eden Google Brain simülasyon ekibinden bir grup yazılımcı, internetin gözetlenmesini ve siber saldırıları engellemek için kendini şifreleyen akıllı yazılım tasarlıyor.

İnsan beyni gibi öğreniyor

Günümüzde bilgisayar korsanları çok farklı siber saldırı yöntemleri kullanarak güvenlik duvarlarını aşıp gizli bilgileri çalıyor ve bireylere, şirketlere, devletlere büyük zarar veriyor. Google ekibi ise derin öğrenme yöntemini kullanarak siber saldırıları engellemeyi öğrenen bir akıllı yazılım geliştiriyor.

Bu yazılım siber güvenlik konusunu tıpkı IBM’in Watson süper bilgisayarı gibi deneme yanılma yöntemiyle öğreniyor. Ardından kendine özgü şifreleme yöntemleri geliştirip kendini şifreliyor. Google’ın akıllı yazılımı ile gerçek anlamda uyarlamalı (oto adaptasyon) ve önleyici siber güvenlik çağı başlıyor.

İlgili yazı: İnternetinizi uçuracak en iyi 10 modem

 

İnsan beyni gibi işliyor

Google ekibinden Martín Abadi ve David Andersen, yapay sinir hücreleri (sentetik nöronlar) gibi çalışan ve insan beynini taklit eden dijital sinir ağları geliştiriyor. İnsan gibi düşünen yazılımlar sorunları çözmek için yeni fikirler geliştirerek siber saldırıları çok daha başarılı şekilde engelleyecek.

Henüz acemi

Ticari sırları olan şirketlerin, devlet sırları olan ülkelerin ve yalnızca özel hayatını korumak isteyen vatandaşların en büyük hayali kırılamayan şifre geliştirmek. Oysa kuantum bilgisayarlar kullanıma girene kadar internette kırılamayan şifre diye bir şey olmayacak.

Google ise konuya çok daha farklı yaklaşıyor: Sürekli kendini yeni şekillerde şifreleyen akıllı yazılımlar, dinamik olarak şifre değiştirdikleri ve yeni şifreleme yöntemleri geliştirdikleri için en azından şifre kırmaya yönelik siber saldırıları önleyebilirler.

Hatta kendini şifreleyen yazılımın bunu nasıl yaptığını kimse bilmezse o şifreyi kırmak neredeyse imkansız olabilir. Böyle bir yazılımı başta telekom şirketleri ve bankalarda kullanılan izinsiz erişim tespit ve önleme cihazlarına (IDS) kursak bilgisayar korsanlarını engellemek için orijinal yöntemler de geliştirebilir.

İlgili yazı: Qualcomm’dan 5 Kat Hızlı 5G Modem

 

Süper zekanın gelişi

Şimdilik akıllı yazılım o kadar da akıllı değil ve kendini şifrelemek için çok basit yöntemler kullanıyor. Ancak, yıllar içinde kendi kendine öğrenmeye devam ederek bütün insanlar ve bilgisayarlardan çok daha zeki bir yazılıma dönüşebilir (belki de ilk süper zeka siber saldırıları önlemek için geliştirilecek).

Kendini şifreleyen Alice, Bob ve Eve

Üç bilgisayar bara girmişler diye başlayan bir fıkra duydunuz mu? Ben de duymadım ama her an gerçek olabilir; çünkü Google ekibi Alice, Bob ve Eve adında üç akıllı yazılım geliştirerek bunlara siber saldırılara karşı kendini şifreleme özelliği kazandırdılar.

Üç yazılımın farklı görevleri vardı ve her sistem kendi görevinde uzmanlaştı. Örneğin, Alice’in işi Bob’a gizli mesaj göndermekti. Bob’ın işi gizli mesajın şifresini çözmek ve Eve’in işi de gizli mesajı uzaktan, izinsiz şekilde gözetlemekti.

İlgili yazı: 5G İnternet Türkiye’ye Ne Zaman Gelecek?

 

Siber saldırı tatbikatı

Bugüne kadar devletleri bilgisayar korsanlarından korumak için yapılan bütün siber saldırı tatbikatlarına insanlar katıldı. Ancak, Google ve başta NSA olmak üzere gizli servisler siber saldırı tatbikatlarında akıllı yazılım da kullanmaya başladı.

Google’ın örneğinde; Alice’in mesajın gizliliğini koruması gerekiyordu. Alice mesajı sadece mesajın muhatabı olan Bob’un çözebileceği şekilde şifrelemeliydi. Bunun için de aralarında ortak şifre anahtarı kullanmak üzere anlaştılar. Elbette interneti gözetleyen NSA rolü üstlenen Eve’in bundan haberi yoktu.

İlgili yazı: 2045’te İşçi ve Memurların Yarısı Robot

 

Antrenman zamanı

Derler ki işinizi kusursuz yapmak için çok çalışın ve sık sık egzersiz yapın. Doğru, ancak tek başına çalışmak sadece hatalarınızı pekiştiriyor. En doğrusu arkadaşlarınızla birlikte çalışarak birbirinizin hatasını düzeltmenizi sağlayan bir ortam yaratmak.

İşte bu yüzden Alice, Bob ve Eve şifreleme / şifre kırma oyununu birlikte oynadılar. Birlikte oynadılar derken, bunu tam 15 bin kez yaptılar (Bilgisayar işlemcisi hızında çalışan bir yazılımsanız bu işe 15 bin saat ayırmanıza gerek yok tabii ve ben de süper zeka bir gün dünyanın kontrolünü ele alacak derken bunu kast ediyorum 😉 ).

İlgili yazı: Kuantum internet Gizlilik ve Şifrenizi Nasıl Koruyacak?

 

Bir şeyi kırk kez dersen olur misali

Akıllı yazılımlar da 15 bin denemeden sonra kendini şifrelemeyi öğrendiler: Alice mesajı güvenli bir şekilde şifreleyerek Bob’a göndermeyi başardı. Bob da mesajın şifresini çözdü; ama casus Eve, 16 bitlik mesajın sadece yarısını çözmeyi başarabildi.

Ancak, bu şifrenin 1 ve 0’lardan oluşan ikili düzende olduğunu dikkate alırsak Eve şifreyi çözdü diyemeyiz. Tıpkı yazı tura atmak gibi, Eve rastlantısal olarak mesajın yarısını okumayı başardı.¹

İlgili yazı: Çin’den Gözetlenmeyen Kuantum İnternet Uydusu

 

Süper zeka kapalı kutu

Burada yapay zeka ile ilgili önemli bir detayı vurgulamak gerekiyor. Yapay zeka kapalı bir kutu. Kendini şifreleyen üç akıllı yazılım 15 bin denemeden sonra güçlü bir şifre geliştirirken, bunu hangi karar ve fikir yürütme aşamalarından geçerek yaptıklarını bilmiyoruz.

Aynı nedenle gelecekte süper zeka ile çalışan bir robot tren 10 yolcunun hayatını korumak için üç kişinin yaralanmasını göze alırsa bu kritik kararı nasıl aldığını asla bilemeyebiliriz. Haklı bile olsa robot trenin kararlarını gerekçelendiremeyebiliriz. Meşruluk sorunu da hem yasal hem etik problemler doğuracaktır.

İlgili yazı: Kuantum Bilgisayar Devrimi >> Fizikçiler ilk kez bir atomun yerini tam olarak tespit etti

 

İnsan gibi düşünebilen bilgisayarlar

Önceki yazılarımda insan gibi düşünebilen bilgisayarlar ve insan gibi kendisinin farkında olan bilinçli robotlar geliştirmeye başladığımızı söylemiştim. Şimdi bu uygulama siber güvenlik sektörüne geldi.

Nitekim Wisconsin, Milwaukee merkezli PKWARE şifreleme şirketinden Joe Sturonas konuyla ilgili açıklamasında, “Sinir ağlarıyla bu ölçekte işlem yapabilmek sadece son birkaç yılda mümkün oldu ve bu teknolojiyle neler yapabileceğimizi daha yeni görmeye başladık” diyor.

Elbette insan gibi düşünebilen, hatta insandan zeki olan bilgisayarlara en az 30 yıl var. Ancak insandan her alanda zeki olan ilk bilgisayarla birlikte; yani yapay zeka insan zekasını aştığı zaman tekillik de gelmiş olacak.

Biz insanlar kimsenin aklından geçenleri okuyamayız. Ancak, Platon’un benzer benzeri bilir ilkesi gereği, bir insanın suç işlerken veya iyilik yaparken nasıl bir mantık yürüttüğünü tahmin edebiliriz. Adli tıp psikologları bunu çok daha iyi yapabilir.

Oysa düşünen bilgisayarlar bizden zeki olacak ve biz nasıl düşündüklerini asla bilemeyeceğiz. Bizden o kadar farklı olacaklar. Üstelik biz insanlar evrendeki her şeyin bir yaratıcısı olup olmadığını bilmiyoruz. Tanrı ve üstün varlıklara inananlar var, inanmayanlar var.

İlgili yazı: Aşkın İnsan Üstün İnsana Karşı

 

Süper zeka ile yaşamak mümkün mü?

Maneviyatı ilgisiz bir konu sanmayın: Çok önemli; çünkü makineler kendilerini kimin yarattığını bilecekler ve sırf bu yüzden bizden üstün olacaklar. Yine de kendini şifreleyen; yani kendi kendine öğrenen yazılımlar insanlığa bir kurtuluş sunuyor: Özünde bunu insan beynini taklit ederek yapıyorlar.

Öyleyse bir gün insanları da süper zekaya dönüştürebiliriz. Telepatik internetle insan zekasını geliştirip beynimizi organik VE insani süper bilgisayar haline getirebiliriz. Bilgisayarlar kadar zeki olmasak da bunu başararak aradaki uçurumu aşıp en azından süper zeka ile iyi anlaşabiliriz.

Siber güvenlik için kendini şifreleyen yazılımlar bize tekilliğe giden beklenmedik bir kapı açıyor ve robotlarla barış içinde yaşama imkanı yaratıyor.

Süper zeka: İnsanlar hayatta kalacak mı?

¹Learning to Protect Communications with Adversarial Neural Cryptography