Dijital Dönüşüm IT Yatırımlarından İbaret Değil >> 3B printerlarla tüketici üretici oldu, üretici de tedarikçi
|3B printerlar yalnızca teknoloji haberlerini süsleyen ilginç oyuncaklar değil, aynı zamanda dijital dönüşümün katalizörü. Tüketicinin üretici ve üreticinin de tedarikçi olduğu yeni ekonomide şirketler dijital dönüşüme odaklanmalı. Bu noktada dijital dönüşümün IT yatırımlarından ve dijital pazarlamayı büyük veriye entegre etmekten ibaret olmadığını anlamak gerekiyor.
Android devri başladığı zaman mobil uygulamalar herkesi yazılım geliştirici yaptı. 3B printerlar sayesinde aynı şey artık imalat sanayisi için de geçerli. 10 yıl önce fikirlerimizi yazılım koduna dökebiliyorduk. Şimdi aklımıza geleni 3B printerda basabiliyoruz.
Peki şirketler, büyük üreticiler, KOBİ’ler, enerji ve BT sektörünün devleri yeni bilgi ekonomisi dünyasında rekabet gücünü korumak için ne yapmalı? Dijital dönüşüme nereden başlamalı? GE’nin yeni 3B printer yatırımları buna en iyi örnek.
İşimde pazarlama ve iletişim stratejilerine odaklansam da özünde herkes gibi bir tüketiciyim ve hem tüketen hem de üreten biri “Yaratıcı Hareketi” ile yakından ilgileniyorum. Peki, Yaratıcı Hareketi ya da İngilizcesi ile Maker Movement nedir?
Yaratıcı Hareketi, “Kendin Yap” (DIY) ya da “Başkalarıyla Birlikte Yap” (DIWO) anlamına geliyor ve dijital dönüşümde önce Yaratıcı Hareketi benimsemek gerekiyor. 3B printerlar sayesinde günümüzde hemen herkes istediği şeyi tasarlayabiliyor, imal ediyor veya pazarlayabiliyor.
Oysa klasik yatırımcı mantığının geçerli olduğu eski dünyada böyle değildi. Startup konferanslarına gittiğimiz zaman kendine güvenen işadamlarının katılımcılar arasında “ucuz fikir gücü” bulmak için gençlere şöyle söylediğini duyardık:
“Bir fikriniz olması önemli değil. Paranız yoksa 40 yıl sonra da o fikri gerçekleştiremezsiniz. Fikir ve para bir araya gelmek zorunda.” Düz mantık olarak doğru ama pratikte “Gel ucuza benimle çalış” anlamına gelen bir mesajdı bu.
Artık öyle değil. Günümüzde mobil uygulamalar ve 3B printerlar var. Günümüzde Uber gibi dijital startuplar var. Artık gençlerin, genç girişimcilerin ve tecrübeli yatırımcıların yeni gelir kaynakları yaratarak yeni şirketler kurması çok daha kolay.
Siz de 3B printerların sanayi ve üreticiye etkisi nedir diye soruyor ve dijital dönüşümle rekabet gücümü nasıl arttırabilirim diyorsanız, bu noktayı göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Sadece rekabet etmek için değil, tüketicinin aynı zamanda üretici olduğu bir dünyada var olmak için.
Yaratıcı Hareketi 3B printerlardan önce de vardı. 3B printerlar Yaratıcı Hareketi’nin bir alt dalıdır. Diğer alt dalı ise mobil uygulama geliştirme sektörüdür, ondan önce de web yazılım geliştiricileri vardı. Bugüne kadar yazılım sektörünün bir Yaratıcı Hareketi olduğuna pek dikkat etmemiştik. 3B printerlar sayesinde artık işin ne boyutlara vardığını görebiliyoruz.
3B printerlarla desteklenen Yaratıcı Hareketi’nde girişimciler ve çalışanlar herhangi bir destek ya da hizmet altyapısına ihtiyaç duymadan kendi ürününü kendi tasarlayabiliyor, üretiyor veya pazarlıyor. Bu da aslında yan sanayi ve tedarik zinciri sektörlerinin değişmekte olduğunu gösteriyor.
Peki ama nasıl? Önce internet dünyası bireylerin bilgiye, ardından da büyük veriye erişimini kolaylaştırdı. Nitekim bugün internet olmasaydı ne bunları yazabilirdik ne de bunları okuyabilirdik. Şirketler de kullanıcı trendlerini takip edemez, onlara özel online reklamlar gösteremezdi.
3B printerlar sadece pazarlamayı değil, pazarladığınız ürün ve hizmeti de değiştiriyor
Yaratıcı Hareketi’nde ikinci aşamaya daha yeni geldik. Eskiden fikir sahibi yazılımcı, o yazılımın çalışacağı donanım için büyük üreticiye muhtaçtı.
Şimdi ise Arduino ile Raspberry Pi var ve bu mantık sadece BT sektörü için geçerli değil. Aynı şey Migros gibi perakende zincirleri için de geçerli ve Migros’un perakende sektöründe tüketiciye en iyi fiyatları sunabilmesinin bir nedeni var: Büyük veriyi iyi anlamaları.
Ancak Yaratıcı Hareket bunun ötesine geçiyor. Öyle ki Migros raflarında satılan Pril şişeleri bile yakın gelecekte 3B printerda basılacak. Böylece hem pazarlama mantığı hem de ürün değişecek. Bu değişimin izlerini şimdiden görebiliyoruz.
Minyatürleşme ve teknolojinin ucuzlaması
Bugüne kadar bilgisayar parçaları yavaş yavaş ucuzluyordu. Ancak kağıda elektronik devre basan 3B printerlar sayesinde anakartlar ve çipsetler hızla ucuzlayacak (kağıda basılan katlanabilir origami robotlar konusunu Popular Science Türkiye’nin bu ayki sayısında okuyabilirsiniz).
Bugün Huawei Ascend P7 gibi üst düzey bir akıllı telefonun bile satışları arttırmak ve daha geniş bir hedef kitleye ulaşmak için 1299 TL ile sübvanse edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Oysa rekabet de artıyor. FirefoxOS telefonların fiyatı 30 dolardan başlıyor ve Balkan ülkelerindeki taahhütlü alışverişlerde aylık taksiti 26 kuruşa geliyor!
Elbette 3B printerlar derken aksesuarların, otomobillerin, eşyaların, mobilyaların, evlerin, hatta protezlerin kağıt veya plastik maketlerini, imitasyonlarını basmaktan söz etmiyoruz. Bunların gerçeğini basmaktan söz ediyoruz.
Fabrika mı, atölye mi, home office mi?
MCOR Iris 3B printer, akıllı telefonla çektiğimiz selfie’lerin ve Google Earth uydu haritalarının üç boyutlu kabartma çıktısını alıyor. Organovo gibi şirketlerin laboratuarlarında ise canlı insan dokusu ve insan organları basılıyor.
Kısacası şirketlerin bir şeyi fabrikada makinelerle mi üreteyim, yoksa atölyede 3B printerla mı basayım diye sorduğu bir çağa girdik.
3B printerlar imalat sanayisini kökten değiştiriyor ve son iki yılda bunun pek çok örneğini gördük. Ancak stratejik olarak önemi şu: Eskiden ucuz olsun diye fabrikada tek tip seri üretim yapılıyordu. Sonra da hedef kitle bu ürünleri satın alsın diye tek yönlü reklamlar yayınlanıyordu. Eskiden insanların fikrini söylemeden dinlediği aptal kutusu TV reklamları ve uysal gazeteler vardı. Şimdi öyle değil.
Şimdi eğitimin yetersiz olduğu ülkelerdeki tüketiciler bile internetin gücünden yararlanarak kendini eğitiyor ve geliştiriyor. İnternet dünyasında özel öğretmenler Büyük Çaplı Online Açık Kurslar (MOOC) sayesinde örgün öğretimin, tek tip ilköğretimin rakibi oluyor. Popüler bilim ve bilimkurgu dehası Asimov’un 25 yıl önce bir TV programında söylediği gibi kişi kendi kendisinin özel öğretmeni oluyor!
Evet, herkes kuantum fiziği okumak zorunda değil, ama en azından hedef kitle satın aldığı ürünü artık daha iyi tanıyor. Dijital dönüşüm geçiren şirketlerin pazarlama kampanyalarında bilinçli tüketiciyi de hesaba katması gerekiyor.
3B printerlar üretimi fabrikadan çıkardı ve atölyelere taşıdı. Yakında bunlar daha da ucuzlayacak ve üretimi home office’lere taşıyacak. Böylece özel üretim seri üretimin yerini alacak ve özel üretim seri üretimden daha ucuza gelecek.
Bunu anlamak için sıradan bir MakerBot Replicator 3B printerda önce kırmızı sonra yeşil robot oyuncak basmanız yeterli. 3B printerda özelleştirme süper hızlı, ucuz ve kolaydır.
3B printera geçiş hızlanırken seri üretim için global ölçekte büyük fabrikalar kuran, ekonomik ve politik çevrelere uzun yıllar boyunca yatırım yapan şirketler de KOBİ’ler, home office’ler ve startuplarla daha sıkı rekabet etmek zorunda kalıyor.
Üreticilerin yeni rekabet dünyasında ayakta kalmak için geleceğe şimdiden hazırlanması gerekiyor. Bu noktada iki yol izleyebilirler:
Birincisi IBM’in 90’larda PC bölümünü satarak yaptığı gibi Core Business’a, yani asıl uzmanlık alanına geri dönmek. Nitekim Philips de 2011’de TV bölümünü sattı ve şimdi aydınlatma bölümünü satmaya hazırlanıyor. Philips bunun yerine tıbbi cihazlar ve nanoteknoloji gibi henüz 3B printerların rekabet alanına girmeyen pazarlara odaklanacak.
Ancak perakende / son kullanıcı pazarından çıkmak ve kurumsal çözümlere odaklanmak yalnızca geçici bir çözüm. Büyük veriye, veri simsarlığına odaklanmak; örneğin Google, Facebook, IBM, Microsoft ve Wolfram Alpha’nın yaptığı gibi dünyanın bilgisini içeren dev bilgi depoları (Knowledge Vault) kurmak da geçici bir çözüm.
Bugün gen tedavisi, ilaç geliştirme ve DNA testleri için kullanılan DNA sentezleme makineleri var. Bunlara aynı zamanda mikroskobik 3B biyoprinter da diyebiliriz. Nitekim insan türünün gen haritasını bu makinelerle çıkardık.
Yazılım donanımla bütünleşiyor
DNA’yı insanın genetik kodunun, insan vücudunu çalıştıran yazılımın kayıtlı olduğu bir organik bilgisayar olarak düşünürsek; gelecekte DNA sentezleme tekniklerinin nanoteknoloji ve canlı doku basan printerlarla birleşerek yazılımın donanıma dönüşmesine yol açacağını söyleyebiliriz (şimdiden DNA’ya veri depolanıyor).
Kısacası büyük veriyi canlı insan dokusuna, insan DNA’sına ve hücrelere kaydedeceğimiz günler de gelecek; yani yazılım ile donanım arasında bir fark kalmayacak. Bu yüzden dijital dönüşüm için büyük veriye yatırım yapan şirketlerin önümüzdeki 20 yıla hazırlanmak için aynı zamanda biyoprinterlara yatırım yapması gerektiğini de söyleyebiliriz. Nitekim Google, IBM gibi şirketler hem büyük veri hem de biyoteknoloji ile ilgileniyor.
Ancak şimdi günümüzdeki gelişmelerden söz edelim. Şirketler dijital dönüşüm için bugün ne yapmalı? 3B printerlar üretimi, pazarı ve dijital pazarlamayı nasıl değiştiriyor?
Üretim ve pazarlama artık bir bütün
3B printerlar sayesinde sadece ürün değil, üretim biçimleri de dijital pazarlamanın bir parçası oldu. Birçok üreticinin 3B printerlardan yararlanarak aynı zamanda tedarikçi olmaya yöneldiği bu dünyada rekabet şartları hızla değişiyor.
Savaş uçakları ve yolcu uçaklarına jet motoru üreten GE Havacılık bunu yapmaya başladı ama şimdi dijital dönüşümün temel mantığına değinelim: Şirket kültürü değişmeli, dijital pazarlama ve müşteri hizmetleri odaklı bir BT altyapısı kurulmalı veya bu hizmetler buluttan alınmalı, bu süreçte üretim ve tasarım departmanları dijital dönüşüme entegre edilmeli.
Tekelcilik devri kapandı, şimdi kendine yeterli şirketler dönemi
Bugün ne yazılım ne de donanım büyük BT şirketlerinin tekelinde. Google kendi ekosistemini kurmak için çok uğraştı ve Microsoft ensesinde soluyor.
Ancak onlar da biliyor ki gayri merkezi internet geliyor, eşyaların interneti geliyor, kişinin kendi fitness bileziğini mini Arduino setiyle tasarlayıp kendi 3B printerında basacağı günler geliyor. Dolayısıyla Android gibi merkezi iş modelleri için API ekosistemini kontrol altında tutmak gittikçe zorlaşıyor.
Şirketler tüketiciyle rekabet ediyor
Günümüzde şirketlerin en büyük rakibi KOBİ’ler değil. Artık şirketler tüketiciyle de rekabet etmeye başladı. Sadece fikir ve yazılım alanında değil, 3B printerlar sayesinde imalat alanında da sıkı rekabet geliyor.
Peki tüketiciyle rekabet etmek ne demek? Eskiden üretim yapmak için bir atölye veya fabrika kurmak gerekiyordu. Bu da yatırım harcamalarını arttırarak girişimcilerin önüne set çekiyordu. Şimdi ise seçimlerde barajı düşürmek gibi bir durum söz konusu: 3B printerlar sayesinde küçük girişimciler de kendi atölyelerini kurabiliyor.
İmalat sektöründe bu önce rekabetçi KOBİ’ler üzerinden kendini gösterecek. Amerika’daki birçok startup ve think tank kuruluşu buna şimdiden hazırlanıyor: Virginia Teknik Üniversitesi Katma Değerli Üretim Sistemleri Tasarım, Araştırma ve Eğitim (DREAMS) Laboratuarı direktörü Doç. Dr. Chris Williams (evet böyle bir laboratuar var!) 3B printer sektörünü mobil uygulama geliştirme sektörüne benzetiyor.
Williams, Financial Times’la yaptığı söyleşide, “Uygulama fikri zamanında herkesin yazılım geliştirici olmasına imkan verdi. Aynı şey şimdi imalatçılar ve üreticiler için de geçerli” dedi. Ancak 3B printerlar üretim sektörünü başka bir açıdan değiştiriyor. Tüketiciyi üreticiye ve üreticiyi tedarikçiye dönüştüren 3B printerlar “katma değerli” imalat sanayisi devrini başlatıyor.
Katma değerli tedarik zinciri?
3B printerlar yukarıda anlattığımız DNA tabanlı organik bilgisayar çağında fabrikaların ve sanayinin yerini alarak sanayi devrimini sona erdirecek. Oysa buna daha elli yıl var. Dolayısıyla yazının bu bölümünde sanayi dönüşümünün bugünkü aşamasına odaklanıyoruz.
İçinde bulunduğumuz çağın adı bireysel ve yerel katma değerli üretim çağı. Yeni çağda kurumların 3B printerları hem şirket kültürüne hem de üretim ve pazarlama bağlamında dijital dönüşüme dahil etmesi gerekiyor. Buna şimdi başlamak gerekiyor, çünkü beş yıl içinde çok geç olacak. Şirketler faaliyet alanına göre üretim, perakende, dijital pazarlama gibi alanların en az birinde dijital dönüşüm geçirmeli.
Autodesk 3B yazılım şirketinin 2020 Üretim Ekibi’nde (evet böyle bir şey var!) çalışan gelecekbilimci Jordan Brandt, Financial Times’a verdiği demeçte şunu söylüyor: “Katma değerli üretim yalnızca imalat sektöründe değil, tedarik zincirinde de köklü bir değişiklik yapacak. Burada yan sanayiye her aşamada katkı sağlayan süper optimize edilmiş bir tedarik zincirinden söz ediyoruz.”
“Süper optimize edilmiş tedarik zinciri” biraz teknik bir ifade olabilir ama aslında yan sanayinin rüştünü ispat ettiği anlamına geliyor. Bu iki şekilde oluyor:
İlk olarak yan sanayi ana üreticinin ekosisteminin dışına çıkarak lokal ana üreticiye dönüşüyor veya 3B printerla ucuza kaliteli üretim yaparak ana üreticiyi global pazarlarda kendini seçmeye zorluyor. İkinci olarak, üreticiler de en azından bazı parçaları 3B printerda kendi üretmeye başlayarak maliyet azaltımı için konsolidasyona gidiyor.
İlginç değil mi? Şirketler eskiden bazı fabrikaları satarak konsolidasyona giderdi. Artık 3B printerlarla kendi imalatını yaparak da konsolidasyona gidiyor. Bu noktada üreticinin tedarik zincirine dönüşme konusunu biraz daha açalım.
Yan sanayi ile çalışmak mı, yoksa yan sanayi olmak mı?
Mcor IRIS 3B kağıt printerı ele alalım. Kağıt basan (!) bir 3B printerın emlak sektörüyle ne ilgisi olabilir?
Emlak sektöründe showroom’lar var. Showroom’larda inşaat maketleri var. Bu maketleri elle yapmak uzmanlık isteyen pahalı bir iş. Üstelik herkesin Edge of Tomorrow gibi Hollywood filmlerini izlediği veya Batman Arkham gibi göz alıcı video oyunlarını oynadığı bilgisayar grafikleri dünyasında pek de çekici değil.
Mcor IRIS ise belediyeden topografya haritasını, Google Earth’ten uydu görüntüsünü ve mimarlık bürosundan inşaat maketinin CAD çizimlerini alıyor ve bütün bunları birleştirip maketin kabartmalı kağıttan 3B çıktısını alıyor. Böylece kendine özgü bir katma değerli tedarik zinciri yaratıyor.
Bu bağlamda 3B printerları üreten firmalar var; ayrıca 3B printerlarda kullanılan plastiği, kağıdı, metal tozunu sağlayan firmalar var. Mcor IRIS de fotokopi kağıdıyla baskı alıyor. Bilgisayarlar geldi, fotokopi kağıtları demode olacak derken baskı malzemesi olarak kağıt kullanan 3B printerlar yeni bir pazar yaratıyor.
3B printer kullanan KOBİ’ler, KOBİ’lerin yurt dışı müşterileri, yurt dışı müşteriler için 1-2 konteynırlık üretim ve bunun nakliyesi… Son olarak da hem iç pazara üretim yapan hem de e-ticaret ile yurt dışına çalışan 3B printer atölyeleri, gayri merkezi ve dağıtık bir tedarik zinciri oluşturuyor.
Katma değerli tedarik zincirindeki ana paydaşları böyle sıralayabiliriz ama bir de büyük üreticinin tedarikçiye dönüşmesi ve katma değerli tedarik zincirini şekillendirmesi var. GE buna en iyi örnek.
Üretici tedarik zinciri olursa ne olur?
GE Havacılık tedarikçi olmaya hazırlanıyor. Bloomberg’de yayınlanan bir habere göre GE yeni jet motoru için 85 bin yakıt memesi üretmeyi planlıyor. Bunun için dış kaynak kullanmayacak ve yakıt memelerini kendi tesislerinde kendi 3B printerlarıyla basacak.
İşte bu yüzden 3B printer ekonomisini hem gayri merkezi hem de dağıtık olarak tanımladık. Bir yandan KOBİ’ler ve startuplar gayri merkezi üretim ve dağıtım ekonomisini güçlendiriyor. Öte yandan GE Havacılık gibi sanayi devleri 3B printerlarla konsolidasyona giderek merkezi ekonomiyi güçlendiriyor.
Büyük şirketleri 3B printer kullanmaya ne itti?
Öncelikle Arçelik gibi beyaz eşya üreticilerinin dünya çapında onlarca tedarikçiyle çalıştığını hatırlayalım. 90’ların ikinci yarısından beri bu böyle. Oysa onlarca tedarikçiyi üretimde aynı kalite standardına uymaya zorlamak zor. İşte bu nedenle arkadaşınızla aynı model akıllı telefonu satın alıyorsunuz ama sadece sizin telefonunuz bozuk çıkıyor. Geçmiş olsun, o serinin tedarikçisinde kalite sorunu var. Firmaları kendi parçalarını üretmeyen zorlayan ikinci neden ise tedarikçilerin imaj sorunu: Apple’ın global tedarikçisi Foxconn’la ilgili işçi intiharları geçen yıllarda Apple’ın da imajını sarstı.
Son olarak Japonya’daki Tohoku depremini söyleyebiliriz. Deprem ve tsunami afeti Sony gibi Japon şirketlerinin tedarik zincirine zarar verdi. Bu da Samsung gibi Güney Kore markalarına 2011’de rekabet avantajı kazandırdı. Son kullanıcı da depremden nasibini aldı. 2 yıl boyunca 500 GB’lık harici sürücüler 1 terabayt fiyatına satıldı!
Eskiden devlet destekli özel sektöre karma ekonomi derdik. Artık merkezi şirketler ile gayri merkezi KOBİ’ler ve startuplardan oluşan “dağıtık” ekonomi var. 3B printerlar da bu dağıtık ekonominin temel ayaklarından biri.
3B printerlar yalnızca üretim maliyetini düşürmüyor. Aynı zamanda iş modeli açısından da maliyetleri düşürüyor. Bugün Arjantin gibi ülkelerde deniz aşırı şirketlerin internet üzerinden işlettiği 3B printer atölyeleri var. Üstelik bunları dönüşümlü olarak kullanıyorlar. Örneğin Fransa’daki şirket ayın ilk haftası üretim yaparken Slovakya’daki şirket ayın son haftası üretim yapabiliyor.
Müşteriler de 3B printer atölyesi için siparişlerini internetten geçiyor, hatta CAD tasarımını internetten 3B printerın bilgisayarına yükleyebiliyor. 3B printerlar bazı durumlarda hem ürün kalıbını hem de kendi yedek parçasını basabiliyor.
Üstelik 3B printerlar yeni bir fabrika kurmadan ve yeni makineler satın almadan farklı eşyalar üretebiliyor. Aynı makinede yemek takımı, tüfek şarjörü ve dipçiği, tükenmezkalem veya promosyon ürünleri basmak mümkün. Dev bir fabrikanın bununla rekabet etmesi mümkün değil. Tabii kendi 3B printerlarını satın almazsa.
Öyleyse GE’yi 3B printer kullanmaya ne itti?
GE Havacılık İş Geliştirme Lideri Greg Morris şöyle söylüyor: “Şu anda dışarıda bu işi yapan bir tedarik zinciri yok. GE kendi çözümünü geliştirmeye karar verdi.” Peki 20 yıl önce, 3B printerların olmadığı bir çağda GE bu kararı alabilir miydi?
Ancak yukarıda anlattığımız gibi 3B printerlar esnek üretim seçenekleriyle pazara ve yeni yatırımlara da esneklik getiriyor. Esnek pazarlar ve dahası esnek rakipler kazandırıyor.
Siz bir KOBİ’siniz. Pazarı biliyor, rakiplerinizi tanıyorsunuz. Kimsenin aynı fabrikada bir ay tabak, müteakip ay kalem üretmeyeceğini biliyorsunuz. Bütün bunlar zaman alan işler. Yatırım bir risk işidir ve startuplar bile pazar araştırması yapmadan, riskleri bilmeden yeni bir işe girmez.
Ancak bu istikrar geçmişte kaldı. Artık rakipleriniz önümüzdeki ay bambaşka bir sektörde üretim yapabilir veya aynı fabrikada birden fazla ürün üretebilir (birbiriyle alakası olmayan ürünler). Bunun için fabrikadaki makineleri 3B printerlarla değiştirmesi ve fabrikayı birkaç atölyeye bölmesi yeterli.
Cesur yeni dünyadaki bukalemun rakiplerle tanışın: Bunlar parça başı çalışan ve geçici olarak farklı sektörlerde 3B printerla üretim yapan şirketler, kılıktan kılığa giren bukalemun rakipler.
ARC Danışmanlık Araştırma Direktörü Sal Spada, Florida Orlando’da düzenlenen yıllık otomasyon forumunda şirketleri uyardı: “Yakın gelecekte katma değerli imalat işine girmeyi düşünüyorsanız bunu şimdiden yapmanız iyi olur”.
Çünkü pazar kısa sürede olgunlaşabilir, çünkü 3B printerlar sayesinde yeni bir sektöre atılmak için gereken uzmanlığı kazanmak veya gereken altyapıyı kurmak artık çok kolay. Bunun için elbette sermayeye gerek var ama büyük sermayeye gerek YOK. Bukalemun rakipler bir yandan pazara dinamizm katıyor, diğer yandan pazarın olgunlaşmasını hızlandırıyor.
Firmalar dijital dönüşümü sadece restorasyon olarak algılamamalı. Ancak tüm pazarlar yıkıcı bir dönüşüm geçirerek yenilenme sürecine giriyor. Bu bağlamda firmaların dijital kültürü benimsemesi şart ama bu sadece başlangıç.
Aynı zamanda dijital pazarlama stratejilerinde bukalemun rakipleri hesaba katmak, dijital pazarlamaya yönelik IT yatırımlarında dağıtık interneti ve tedarik zinciri dönüşümünü dikkate almak gerekiyor.
Kısacası aynı şeyi üretiyor olabilirsiniz ama aynı şekilde üretemeyeceksiniz, aynı şekilde pazarlayamayacaksınız ve aynı şekilde rekabet edemeyeceksiniz.
Dijital dönüşüm iş hizmetlerini, iş süreçlerini ve iş anlayışını kökten değiştiriyor. Üreticiler ve tedarik zincirleri de bundan etkileniyor. Pazarlama, satış ve hizmet dünyasında dijital dönüşüm işlerin yapılış şeklini değiştiriyor. Yalnızca teknoloji yoluyla değil, aynı zamanda tüketici ve personel davranışını değiştirerek, değerlerle beklentileri dönüştürerek.
Katma değerli tedarik zinciri biraz da bu anlama geliyor.
Bir şirket dijital dönüşümde iki yolu seçebilir: 3B printer pazarına göre tedarik zincirini optimize eder veya GE Havacılık’ın bir departmanda yaptığı gibi kökten dönüşüm geçirir. Bunun şartları pazardan pazara değişir.
İşin püf noktası, üretim ve tedarik zincirinin de dijital dönüşümün dinamik bir parçası olduğunu anlamakta. İş geliştirme stratejisi, iş süreçleri, kaynaklandırma ve tedarik zinciri artık dijital pazarlamayı temelden etkiliyor. Bu yüzden iş hedeflerini iyi belirlemek gerekiyor (teknoloji yatırımları bunun ardından gelmeli).
Radikal değişimler yıkıcı ve yeniden yapılandırıcı dönüşümlerin doğasında var ve kimse gelecekte hangi trendlerin ortaya çıkacağını tam olarak bilemez. Dolayısıyla Kendi İşini Kendin Yap Yaratıcı Hareketi daha yeni başlıyor.
Ancak iş süreçleri, sistemler, teknoloji, kaynaklar, iş ortakları bu yeni deneme yanılma ve keşif dünyasında hep ikincil faktörler. Önemli olan şirket yönetiminde vizyon sahibi olmak, güçlü liderlik ve şirket kültürünü dönüştürmek. Vizyon dedik de yeri gelmişken soralım:
Dijital pazarlamada yazılım mı, danışman mı?
3B printerların oyunun kurallarını değiştirdiği dijital pazarlamada doğru IT altyapısını kurmak ve sistemi IT tarafında işletecek olan kadroları doğru seçmek çok önemli.
Ancak BT departmanları pazarlama genel müdürlerinin işini yapamaz. Çünkü büyük veri hamallığı yapmak, yani gelişmiş IT yatırımları ile yalnızca ham veri toplamak yeterli değil. Aynı zamanda büyük veriyi kullanarak doğru pazarlama stratejilerini ve doğru kampanya taktiklerini geliştirmek gerekiyor.
Şirketlerin dijital pazarlama ve bilgi ekonomisi trendlerini yakından takip ederek kendini güncelleyen sonuç odaklı danışmanlara ihtiyacı var. Ancak hâlâ danışmanı mı, yoksa yazılıma mı yatırım yapmalıyız diye soran şirketlere yazılımı seçmelerini tavsiye ediyoruz. Bunu soran şirketler önce yazılıma odaklanmalı ve IT yatırımlarının dijital pazarlamanın yerine geçip geçmediğini ilk elden tecrübe etmeli.
Local Motors 3B printer otomobil tasarım yarışması sonuçlandı. Kazanan İtalya’dan Strati.
GE Havacılık jet motoru parçalarını 3B printerla basacak