Bilgisayar simülasyonunda yaşadığımız fikrini seviyorum; çünkü pandemi dönemindeki zorlukları atlatarak level atlayıp daha iyi bir dünyada yaşayacağımıza ilişkin umut veriyor 😊. Peki hayat gerçekten bir simülasyon mu? Kısacası
Evren deyince uzayı dolduran galaksiler, yıldızlar, gezegenler, parçacıklar, madde, enerji ve radyasyonu anlıyoruz. Oysa evrenin dokusu uzayzamandır ve görelilik teorisinde bu ikisi ayrılmaz bir bütündür. Kütle uzayı büker,
Aslında bu soruyu tersten sormak gerek: Zamanın akışını yavaşlatmak neden yerçekimine yol açıyor? Bunun için sırayla gidelim. Örneğin 80 yıllık ömrünüzde ayak başparmağınız başınızdan yaklaşık olarak 1 saniye
Kütlesi olan bir cisim ışık hızına neden çıkamaz diye sorduğunuz zaman genellikle şu cevabı alırız: Bir cisim ne kadar hızlı giderse kütlesi o kadar artar. Kütle özellikle ışık
Kuantum bilgisayarlar ne zaman kullanıma girecek? Kuantum bilgisayarlar laptoplar ve süper bilgisayarlardan güçlü olacak mı? Öne sürüldüğü gibi internetteki bütün şifreleri kıracak mı? Peki kuantum internet ne zaman
Bilim insanlarının bulduğu her yeni parçacık fiziği değiştirir ve bu iki türlü olur: Ya parçacık fiziğinin temeli olan standart modelde öngörülen ama yıllardır bulunamayan bir parçacığı nihayet gözlemlersiniz,
Evrende yıldız oluşum hızı 11 milyar yıl önce doruk yaptı ve şimdi yüzde 3-5’e düştü. En hızlı yıldız oluşturan galaksilerden biri olan 1689-zD1 yılda 12 Güneş kütlesinde yıldız
Einstein görelilik teorisinde ışıktan hızlı gitmeyi gerçekten yasakladı mı? Yoksa yeni bir fizik geliştirildiği zaman ışıktan hızlı yolculuk warp sürüşü veya başka tekniklerle mümkün olacak mı? Görelilik teorisindeki
Carl Sagan’ın California Jet İtki Laboratuarı yöneticisi olduğu dönemde insanlık Pioneer 1-2 ve Voyager 1-2 yıldızlararası sondalarıyla uzaya zaman kapsülleri gönderdi. Bu sondalar insan resimleri, sesler ve geometri