Dünyanın Sekizinci Kıtası Zelandiya İle Tanışın
|Bugüne dek kıtaları yedi bilirdik; ancak yerbilimciler Yeni Zelanda adasının altında Atlantis efsanesindeki gibi gerçek bir batık kıta keşfettiler: Zelandiya. Yaklaşık Hindistan kadar büyük olan sekizinci kıta 200 milyon yıl önce var olan süper kıta Gondwana parçalandığı zaman sulara gömüldü
Sekizinci harika Zelandiya
Zelandiya ve ondan önce sulara gömülen karaların öyküsü 4 milyar yıl önce yerkabuğundaki kıtaların kaymasıyla başladı. Okyanusların suyla dolmasıyla birlikte, deniz tabanını oluşturan ağır bazalt kayalar başkalaşım geçirerek granite dönüştü ve sudan hafif olan granitten oluşan karalar okyanus tabanının üzerinde yüzmeye başladı.
Dünya’da neden deprem oluyor yazısında açıkladığımız gibi, okyanus tabanı ile kıtalar bal gibi ağdalı olan manto tabakasının üstünde yüzüyor ve bu da kıtaların kaymasına yol açıyor. Kıtaların kayması karaların milyonlarca yıl içinde sürekli yer değiştirmesine neden oluyor.
Öte yandan Dünya kabuğu da tek parça değil; tersine bebek kafasındaki bıngıldaklar gibi büyüklü küçüklü parçalardan oluşuyor. Bunlara tektonik plakalar diyoruz ve tektonik plakaların birbirine sürtündüğü fay hatlarında (yerkabuğunun dikiş yerleri) depremler meydana geldiğini görüyoruz.
Bütün bu süreçte yanardağlar püskürüyor ve bir yandan okyanusta yeni adalar oluşurken, diğer yandan eski karalar suya batıyor. Büyük kıtaların parçalanması ve Dünya’nın ısınmasına bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesi, geniş kara parçalarının zamanla sular altında kalmasına yol açıyor.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Yeni Zelanda’nın babası
200 milyon yıl önce Dünya karaları Gondwana adında tek bir süper kıta halinde birleşmişti. Ancak, Gondwana kıtaların kaymasıyla parçalandı ve bugünkü Asya, Afrika gibi anakaralar oluştu. Süper kıtanın bir parçası olan Zelandiya da 27 milyon yıl önce büyük ölçüde sulara gömüldü. Ta ki insanlar neler olduğunu keşfedene kadar:
Amerikan Jeoloji Derneği araştırmacıları bu ay yayınladıkları araştırmada1 Yüzüklerin Efendisi filmiyle, Herkül ve Zeyna dizilerinin çekildiği Yeni Zelanda adasının batık kıta Zelandiya’nın bir parçası olduğunu duyurdular.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Modem
Bir kıta nasıl batar?
Dünya’da Himalaya Sıradağları gibi deniz seviyesinden binlerce metre yüksekte olan kara parçaları var. Öte yandan, Hazar Denizi havzası gibi denizden sadece 28 metre yüksekte olan alçak bölgeler de var.
Öyle ki insanların neden olduğu küresel ısınma nedeniyle güney kutbunda hızla eriyen buzullar deniz seviyesini yükseltecek ve Karadeniz’le Hazar Denizi birleştiği zaman, gezegenin en verimli tarım alanları sular altında kalacak (2040’tan sonra).
Zelandiya kıtasını da bu şekilde su bastı. Haritada görüldüğü üzere, 200 milyon yıl önce Gondwana’nın küçük bir parçası olan Zelandiya, o zamanlar birbirine bitişik olan Avustralya ve Antarktika’nın arasında yer alıyordu.
Süper kıta parçalandığı zaman Gondwana’nın iç kesimlerindeki alçak bölgeler denize kıyı oldu. Ayrıca kıtaların kaymasıyla birlikte Zelandiya’nın iç kesimleri yufka gibi incelerek açıldı ve deniz suyu büyük alanları işgal etti. Evet, Zelandiya kıtası Mauritia gibi milyonlarca yıl önce yerkabuğunun altına batmadı; ama Atlantis gibi sular altında kaldı.
İlgili yazı: Uzay Silahı HAARP Depreme Yol Açar mı?
Yeni Zelanda ve Yeni Kaledonya
Bugün her iki adalar zinciri de Zelandiya kıtasının en yüksek dağlarının kalıntısı. Neredeyse Himalayalar kadar yüksek olan bu dağlar Zelandiya sulara batınca adaya dönüştü. Zelandiya’nın ne kadar büyük olduğuna gelince:
Batık kıta toplam 4,9 milyon kilometrekare büyüklüğünde ve bir ucundan neredeyse Avustralya plakasına dokunuyor. Avustralya yüzölçümünün 7,69 milyon km2 olduğuna dikkat ettiğimiz zaman kayıp kıtanın büyüklüğü hakkında daha iyi fikir sahibi oluyoruz.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Keşif değil, farkındalık
Amerikan Jeoloji Derneği üyesi olan ve Zelandiya makalesini yazan 11 yerbilimci Zelandiya’nın eskiden beri bilindiğini; ama ilk kez ayrı bir kıta olarak sınıflandırıldığını söylüyor. Bunun hem bilimsel hem de ekonomik sebepleri var:
“Bu ani bir keşif değil, yavaş gelişen bir farkındalık. 10 yıl önce yeterli veriye sahip değildik ve o zaman cesaret edip bu makaleyi yazamazdık. Ancak, aradan geçen zamanda Zelandiya kıtasının varlığını kanıtlayacak veriler topladık.”
İlgili yazı: İngilizler Biyoprinterda İnsan Kalbi Bastılar
Ekonomik sebepler
Öncelikle makaleyi yazan araştırmacıların büyük devlet kurumları ve şirketlere çalışan Amerikan vatandaşları olduğunu ve derneğin de Amerikan Jeoloji Derneği olduğunu belirtelim. Sonra da Zelandiya kıtasına karşılık gelen okyanus tabanında milyarlarca dolarlık doğal kaynaklar ve belki de petrol olduğunu ekleyelim.
Bu nedenle bazı uluslararası ilişkiler uzmanları, Zelandiya’nın Amerika tarafından bölgenin doğal kaynaklarını daha rahat kullanmak için icat edildiğini söylüyor. Ancak yanılıyorlar. Bir kere Yeni Zelanda zaten Birleşik Krallık tacına bağlı; yani komplo diyecekseniz o iş çoktan bitti: İngilizler bölgeyi 1800’lerde ele geçirdiler.
Öte yandan, bilimsel metodun nasıl çalıştığına dikkat etmemiz gerekiyor. Bu yerbilim makalesi politik amaçlarla yazılsaydı, bilim insanları makaledeki verilerin yetersiz olduğundan yola çıkarak sekizinci kıta Zelandiya’nın varlığını reddederdi. Oysa yeni veriler Zelandiya adlı bir kıta olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
İlgili yazı: AIDS’e Kesin Çare >> Amerikalı doktorlar HIV virüsünü insan DNA’sından sildi
Öyleyse neden farkındalık?
California Üniversitesi, Santa Barbara’dan yerfizikçi Bruce Luyendyk konuyu şöyle açıklıyor: “Makaleyi ben yazmadım, ama Zelandiya ismini 1995 yılında bilimsel açıdan ilk ben kullandım. O zamanlar amacımız yeni bir kıta bulmak değildi. Sadece bölgede Gondwana’dan koparak sulara gömülmüş olan bütün kara parçalarını tek bir isimle anmak istedik.”
Bunun için insan elinin kemiklerini örnek gösterebiliriz: İnsan eli birçok farklı kemikten oluşuyor ama bütün parçaları inan eli adıyla bir araya topluyoruz. Ayrıca hangi elin kime ait olduğunu şekline ve genetiğine bakarak tespit edebiliyoruz. Aynı şey Zelandiya kıtası için de geçerli:
Bilim insanları Yeni Zelanda, Yeni Kaledonya ve kıtanın batık parçalarından çeşitli kaya örnekleri aldılar. Bunları kimyasal olarak analiz ettikleri zaman hepsinin su altındaki aynı tektonik plakanın parçası olduğunu saptadılar. Zelandiya gerçekten sekizinci kıtaydı.
İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi
Hangi kara parçalarına kıta diyoruz?
Yerbilimde belirli koşulları karşılayan kara parçalarına kıta veya Türkçesiyle anakara diyoruz. Coğrafya derslerinden hatırlayacağınız gibi 4 şartımız var:
- Okyanus tabanından daha yüksek olması.
- Üç farklı kaya türünden oluşması: Volkanik kayalar (volkanların püskürttüğü lavların katılaşmasıyla oluşur), başkalaşım kayaları (yüksek ısı ve basınçla kimyasal özellikleri değişen kayalar) ve tortul kayalar (alüvyon ve erozyon ürünü).
- Okyanus tabanına göre daha kalın; ama daha az yoğun olması.
- Mikro kıta veya başka bir anakaranın parçası olmak yerine, kendi başına kıta sayılacak kadar büyük olması (özellikle de sınırlarının belli olması).
Bu açıdan bakarsak Yeni Zelanda ve Yeni Kaledonya ilk 3 şartı çoktan karşılıyordu. Geriye 4. koşul kalmıştı ve son on yılda okyanus tabanından toplanan veriler bu koşulu da karşıladı. Böylece sekizinci anakara Zelandiya ortaya çıktı.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
İnce ayar
Özellikle de deniz tabanının derinlik ve yerçekimi haritaları Yeni Zelanda ile Yeni Kaledonya’nın tek bir bütünün, yani Zelandiya’nın parçaları olduğunu gösterdi.
Üstelik Zelandiya yaklaşık Hindistan büyüklüğünde bir alanı kaplıyor ve Madagaskar, Yeni Gine, Grönland gibi mikro kıtalarla anakara parçalarından çok daha büyük. Öyle ki Dünya’da okyanuslar olmasaydı, gezegenimiz Mars gibi çıplak ve kuru olsaydı Zelandiya kıtasını daha önce tespit ederdik.
İlgili yazı: Dünya’daki hayatın kökeni Mars mı?
Öyleyse neden Hindistan kıta değil?
Güzel bir soru ve aynı zamanda Zelandiya’nın neden sekizinci kıta olduğunu anlamak açısından önemli: Bir kara parçasının anakara olması için deniz seviyesinin üstünde yer almasına veya sularla çevrili olmasına gerek yok (Mars ve Venüs’ün de kıtaları var).
İkincisi Hindistan eskiden bir kıtaydı; ama son 50 milyon yılda Asya ile çarpıştı ve Asya’nın bir parçası oldu. Zelandiya ise henüz Avustralya ile çarpışmadı. Cato sualtı uçurumu iki kıtayı birbirinden ayırıyor ve Avustralya ile Zelandiya arasında 25 km bulunuyor.
Ancak, Zelandiya kuzeyde Avustralya plakası ve güneyde Pasifik tektonik plakasının arasında kalıyor. Biz de bu yüzden Zelandiya’yı uzun süre gözden kaçırdık ve Avustralya’nın bir parçası olabileceğini düşündük. Oysa Arap yarımadası, Orta Afrika ile Hindistan’ın tersine tümüyle bağımsız bir kıtaydı.
İlgili yazı: Hint Okyanusu’nda 200 Milyon Yıllık Kayıp Kıta Bulundu
Yine de ekonomik çıkar var
Luyendyk Dünya’ya eklenecek sekizinci kıtanın hükümranlık haklarında mutlaka sorun çıkaracağını düşünüyor: “Kıta sahanlığının sınırları belli; ama her ülkenin sınırını kıta sahanlığı ile çizmiyoruz ki! Özellikle de Doğu Akdeniz’de olduğu gibi denizde kim petrol arayacak tartışmaları çıkıyor.”
Bu kez de insanlar Zelandiya’nın neresi Yeni Zelanda’ya ve neresi Avustralya’ya ait diye soracaklar; ama Luyendyk üzülmesin. Nasıl olsa hem Avustralya hem de Yeni Zelanda, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi olarak Birleşik Krallık’a aitler (siyasi olarak bağımsız sayılsalar da sıkı ekonomik ilişkileri var).
Peki sekizinci kıta Zelandiya gibi bir keşfin Güneş Sistemi’nde yapıldığını biliyor musunuz? Plüton’un 2006 yılında cüce gezegen statüsüne indirilmesinin ardından, astronomlar uzayda gerçek bir dokuzuncu gezegen buldular. Güneş Sistemi’ni büken kayıp gezegenin öyküsünü hemen okuyabilirsiniz.
Zelandiya’nın batışı ve Yeni Zelanda’nın oluşumu
1Zealandia: Earth’s Hidden Continent
2Seabed mining: Buried treasure, or fool’s gold?
Mükemmel.