Evlere 10 Kat Hızlı Optik Wi-Fi >> LED ışıklı Wi-Fo router’la 4K video için kafelerde kesintisiz 100 mbps bağlantı

Oregon Eyalet Üniversitesi kablosuz internet için hem radyo sinyalleri hem de ışık kullanan hibrit Wi-Fi router geliştirdi. LED ışıkla optik veri transferi yapan yeni Wi-Fo yönlendiriciler, kablosuz bağlantı bant genişliğini 10 kat artırarak kesintisiz 100 mbps hız sağlıyor.

Wi-Fo sayesinde akıllı telefonu Wi-Fi ile televizyona bağlamak ve kablosuz ağ bağlantısıyla 4K çözünürlükte Ultra HD film izlemek sıradan olacak. Bu açıdan bakarsak Wi-Fo routerlar en çok online oyun meraklılarıyla kablosuz monitör, Youtube ve Akıllı TV kullanıcılarını sevindirecek.

Wi-Fo routerlar evlerde, havalimanlarında, otellerde ve Starbucks’larda kullanılan modemlere hiçbir ek harcama gerektirmeden takılıyor. Böylece hem maliyetleri düşürüyor hem de bir modeme aynı anda çok kişinin bağlı olmasından kaynaklanan bağlantı sorunlarını çözüyor.

Günümüzde klasik Wi-Fi routerlar da 100 mbps yerel ağ bağlantısı sağlıyor. Ancak bant genişliği paylaşımlı olduğu için kafeden akıllı telefonla bağlanan bir kullanıcının erişim hızı pratikte 5-10 mbps ile sınırlı kalıyor.

Wi-Fo teknolojisi ev ve ofisteki sinyal kaybını kablosuz optik veri transferi desteğiyle telafi ediyor. Böylece bir modeme aynı anda 10 akıllı telefon bağlı olsa bile tüm cihazlar 50-100 mbps hıza erişiyor. Bu aynı zamanda modeme uzak olan odalarda bağlantının kesilmesini de önlüyor.

 

 

Optik Wi-Fi dönemi

LED teknolojisi ışığın frekansını tıpkı radyo dalgaları gibi ayarlamaya izin verecek ölçüde gelişti. Gelişmiş ışık modülasyonu sayesinde optik veri transferi için artık fiber kablo kullanmaya gerek yok. Birbiriyle hızla yanıp sönerek iletişim kuran LED lambalar kablosuz optik bağlantı destekliyor.

Yeni Wi-Fo birkaç yıl içinde yaygınlaştığında telekom sektörünü de kökten değiştirecek; çünkü insanlar siteler, şirketler ve kampüslerde yüksek hızlı internet için telekom firmalarının fiber kablo döşemesini beklemeyecek. Böylece kullanıcıları internetten soğutmak için fibere bilerek yatırım yapmayan yönetimler hüsrana uğrayacak (bkz. Türkiye).

 

 

Telekom sektörü değişmeli

Wi-Fo modemler telekom sektörünü kökten değiştirecek, ama bireysel kullanıcıların fiber yatırım olmadan 4G hızında internete kavuşması için telekom şirketlerinin yeni sunuculara yatırım yapması gerekiyor. Yoksa telekom şebekesinin yüksek hızlı yerel ağ iletişimini ülke çapında desteklemesi imkansız.

Öte yandan Maidsafe’in geliştirdiği SAFE Network gibi P2P (eşler arası) sistemler istemci ve sunucu gerektirmediği için LED Wi-Fi teknolojisinden yararlanabilir. Meshnet benzeri bu ağlar, telefon şebekesine gerek kalmadan akıllı telefonları doğrudan mobil cihazlara ve sadece bu cihazlarda sanallaştırma yoluyla dağıtık olarak barındırılan geleceğin web sitelerine bağlayabilir. Ancak şimdi bu devrimi başlatacak olan Wi-Fo teknolojisinin nasıl çalıştığına bakalım.

 

 

Lazer radarın bir benzeri

Bilimkurgu filmlerindeki lazer radarlar, noktadan noktaya lazer telekomünikasyon sistemleri ve son zamanlarda Google Haritalar için kullanılan lazer kameralar hızla gerçek oluyor. Ancak lazer destekli kablosuz veri aktarımının bir sorunu var: Lazer ışınları saçılım etkisiyle atmosferde hızla dağılıyor ve lazer için güçlü enerji kaynakları gerekiyor (bu sistem çok elektrik tüketerek faturayı kabartıyor).

Oysa Wi-Fo routerlar hem “ışık modülasyonu” yoluyla kablosuz optik veri aktarımını hem de radyo sinyallerini kullanan standart Wi-Fi modem iletişim protokolünü destekliyor. Standart modemlere ek harcama olmadan takılan Wi-Fo routerlar internet kullanıcılarını her yerde özgürleştiriyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi doçenti Thinh Nguyen sistemin avantajını şöyle özetliyor: “Kullanıcı deneyimini geliştirmenin yanı sıra, bu sistemin iki büyük avantajı parçaların ucuz olması ve mevcut Wi-Fi sistemlerine kolaylıkla takılabilmesi.” Nguyen ilk Wi-Fo prototipini üretmek için elektrik ve bilgisayar mühendisliği bölümü öğretim üyesi Alan Wang’la birlikte çalıştı.

 

 

Atası uzaktan kumandalar

Wi-Fo routerların alıcıları, deyim yerindeyse antenleri 1 dolardan ucuza mal olan fotodiyotlar, yani ışığa ve ışık yoluyla gönderilen veri sinyallerine duyarlı olan kedigözü benzeri küçük optik alıcılar.

Kablosuz optik iletişim destekleyen Wi-Fo routerları ve adaptörleri USB bağlantısıyla laptoplara, PC’lere hatta akıllı telefonlara takmak mümkün. Mevcut modemlere de yerel ağda çalışan optik aparatlar takıldığında sorun çözülüyor.

 

 

Elbette gelecek kuşak akıllı telefonlar, tabletler, hatta nesnelerin interneti kapsamında giyilebilir bilgisayarlar da (fitness bilezikleri gibi akıllı takılar) optik LED iletişim sistemleriyle donatılacak.

Nitekim 35 yıldır TV’leri kızılötesi uzaktan kumandayla yönetiyoruz. 2000’lerin başlarında satışa çıkan akıllı telefonlarda da kızılötesi bağlantı vardı (o zamanki cep telefonum Sony Ericsson K700i’de infrared desteği olduğunu hatırlıyorum). Bu bağlamda Wi-Fo’nun tek yaptığı kablosuz bant genişliğini ve iletişim mesafesini artırmak.

Bu sistemin tek dezavantajı karanlıkta duvara el feneri tutmak gibi noktadan noktaya veri iletişimi gerektirmesi, yani biri elini LED’in önüne koyarsa bağlantı kesiliyor. Radyo sinyalleri kullanan normal Wi-Fi’da böyle bir sorun yok ama LED’leri binaların tavanına yerleştirerek ve gelişmiş mikro prizmalar / aynalar kullanarak bu sorun büyük ölçüde çözülebilir.

 

 

Kuantum dot teknolojisi kapıda

Üstelik birkaç yıl içinde kuantum dot teknolojisi geliyor ve bu sayede mikroskobik LED lambalar yaygınlaşacak. O zaman tişört ve pantolon düğmeleriyle kolye ve yüzükler de kısa mesafeli kablosuz optik iletişim noktası olacak.

Telekom firmalarının bu iş modelini devlet denetimindeki merkezi internet mantığıyla kontrol etmesi mümkün değil ve politik-ekonomik nüfuzlarını kullanarak sistemi kendilerine yontma kabiliyeti de 2025’ten itibaren azalarak yok olacak (teknolojik tekillik geliyor 🙂 ).

Thinh Nguyen ve Alan Wang optik Wi-Fi teknolojisiyle ilgili bilimsel makaleyi Kablosuz ve Mobil Sistemlerin Modellenmesi, Analiz ve Simülasyonu 17. ACM Uluslararası Konferansı’nda yayınladılar. Her iki araştırmacı da şimdilik sistemlerini satarak yeni araştırmaları finanse etmek niyetinde. Ancak kâr odaklı bütün bu teknolojiler gelecekte özgür internetin temeli olacak.

 

 

Optik Wi-Fi geleceğin internetini yaratıyor