18 Ayda Nasıl 24 Kilo Verdim? >> Diyete başlamanın ve kalıcı kilo vermenin 5 pratik yolu
|Normalde diyet programları konum değil ama çok rica ediyorsunuz, yazıyorum. Aşağıdaki 5 basit yöntemi uygulayarak toplam 26 kilo vermeyi başardım ve nasıl yaptığımı paylaşarak hepimizin sağlıklı bir hayat sürmesine katkıda bulunmak isterim.
Tabii burada sağlıklı bir insanın kilo vermesinden söz ediyoruz. Diyabet ile bel fıtığı gibi sebeplerle kilo aldıysanız ve yürüyüşe çıkamayıp evde hareketsiz kalıyorsanız doktorunuza / diyetisyene danışmanızı, fizik terapi programlarına katılmanızı öneririm. Aynı şey hamilelik kilolarını atmak için de geçerli. Ayrıca herkesin bünyesi farklıdır. Sağlığınızı bozmamaya dikkat etmelisiniz.
Yemek bağımlılığı
Kilo vermekteki en büyük şansım 19 yaşında 64 kg olmamdı. Boyum 1,72 ve doğal kilom 68, ama kendimi 66-67 arasında tutarak kaçamak yapmaya pay bırakıyorum. Bununla birlikte 90-100 kilodan 68’e düşecekseniz ilk birkaç ay fazla kaçamak yapma lüksünüz yok, haberiniz olsun.
İlgili yazı: Vitamin Haplarına Yüklenmeyin >> Aşırı D vitamini takviyesi kalbe zararlı ve kanser yapıyor
Yap ya da yapma
Star Wars filmlerini çocuksu buluyorsanız Usta Yoda’nın en önemli deyişini gözden kaçırıyorsunuz. Diyet yapmak sigarayı bırakmak gibidir: “Yap ya da yapma. Denemek yok.”
Dediğim gibi ben stresten kilo almıştım, 92 kilo olmuştum ve bu doğal kilom değildi. Dolayısıyla boğazıma hakim olursam kilo vereceğimi biliyordum. Ancak, insanın hayat şartlarını bir günde değiştirmesi mümkün değil. Bu yüzden stresten bir günde çıkılmıyor ve diyete başlamak gözünüzde büyüyor.
Kilo vermek istiyorsanız 3 şeye dikkat edin:
- Evlilik gibidir. Plan yapın.
- Bir günde kilo veremezsiniz. Hayat tarzınızı değiştireceksiniz ama bir günde bütün sorunlarınızı çözemezsiniz. En iyisi kendinize küçük hedefler koyarak kilo verin. Bu ay 5 kilo vereceğim gibi.
- Nasıl ki sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlısı var siz de yemek bağımlısı olabilirsiniz. Öyleyse bunu kabul edin ve kendinizi tedavi edin.
İlgili yazı: Mutluluğun bilimsel sırrı
Nasıl yapacaksınız?
Her şey beyinde bitiyor. Çok yemeğe alıştığınız için acıkmadığınız halde kendinizi acıkmış hissedeceksiniz. Öğle yemeğinde başkasına balık ızgara ve maden suyu tam gelirken, siz pizza üstüne kola içeceksiniz. Vücut yüksek kan şekerine alıştığı için kan şekeriniz normal seviyeye düştüğü zaman, yani aslında daha acıkmadan kendinizi acıkmış hissedeceksiniz.
Bu yüzden ilk olarak iradeye yoğunlaşın. Olayı kafanızda çözün. Yemek yemeyi bir anda azaltın ama ilk üç gün zorlanacağınızı bilin. Hafta sonu kriziniz olacak, ilk haftayı aşarsanız 3 hafta kasacaksınız. 1 ay sonra vücut aman boş ver diyecek, diyeti bırakmayacaksınız. 3 ay sonra bir daha aman boş ver diyecek yine bırakmayacaksınız. Gerçekten acıkmadan yemeyin ve yemek saati dışında yemeyin.
1. Hem aç kalın hem de aç kalmayın
Her gün masa başında çalışan yetişkin bir erkeğin günlük kalori tüketimi 1200 kaloridir. Normal kalori alımı ise 2000 kaloridir. Sizin kilo vermek için kendinizi 1500 kalori ile sınırlamanız gerekiyor. Kadınlar yüzde 20 az hesaplamalı ama bu değerler hep referans ve herkesin bünyesi farklı. Bu yüzden kaloriye boş verip aşağıdan devam edelim:
Yukarıda dediğim gibi acıkabilirsiniz ama kendinizi tutacaksınız. Bunun önce beyin işi olduğunu, yemek bağımlısı olduğunuzu, yoksunluk sendromları çekeceğinizi bileceksiniz. Aç kalmaktan kastım bu, ama aslında kendinizi gerçekten aç bırakmayacaksınız. Aç kalırsanız bayılabilirsiniz. En azından başınız ağrır, işte performansınız düşer ve gününüz berbat geçer.
İki tür açlık var: Gerçek açlık ve psikolojik açlık. Çivi çiviyi söker! Psikolojik olarak aç kalın ama gerçekten aç kalmayın. Yılın 365 günü oruç tutarak pek güzel işkence çekersiniz, ama vücudu açlık moduna soktuğunuz için kilo veremezsiniz. Vücut “Adam ölüyor! Ne yersem yağa dönüştürüp göbekte toplayayım” veya kadınlarda “kalçada tutayım” diyecek.
Sağlıklı beslenme
Bana nasıl kilo verdiğimi soruyorsunuz. Ben de yazının başından beri diyet diyorum ama aslında hiç diyet yapmadım! Hiç, nada, niyet, zip! Diyetisyene gittim, kilo veremedim. Bana yazılan listeler damak tadıma uygun değildi. Kilo vermek için sadece yediklerimi azalttım. Sağlıksız besinleri de tümüyle kestim.
Dedik ya her şey beyinde bitiyor; dün bir arkadaşım Facebook’ta yazmış: “Hamburgerciye gidip yemeden geliyor musun?” diye. 😀 Öyle kurnazlık yok dostlar, hamburgerciye gidip yemeden dönebiliyorsanız siz yapın. Ben yapamıyorum. Hatta kırk yılda bir gidersem iki tane yiyorum. Ancak kilo vermek istiyorsanız hamburgerciye hiç gitmeyeceksiniz.
Kilo vermek istiyorsanız hamburgercinin sokağından bile geçmeyeceksiniz. Ciddiyim. Dolmuşta akşam kudurup yemek hayali kuracaksınız, ama restorana gitmeden eve gidip sağlıklı besleneceksiniz. Gözüm kaçmasın diye eve dönerken kaç kere sokağı değiştirdim.
2. Kalori hesabı yapmayın
Gerçekten kalori hesabı yapıp vücudunuzu yormayın. Günde 1500 kaloriyi sadece baklava şekerinden de alabilirsiniz ama tavsiye etmem. Ölürsünüz. Önemli olan kalori değil, önemli olan dengeli ve sağlıklı beslenmek.
Bakın kilo vermek için ne yaptım: Pirinç pilavı, makarna, hamur işleri, pasta, börek, çörek, simit, yağlı peynir, çikolata, şeker, çerez, kuruyemiş, kraker, bisküvi, cips, yağlı yemekler, fast food, kızartma, sandviç, tava hep kestim. Bunları azaltmadım. Tümüyle kestim!
Ne yedim?
Normal ev yemekleri: Öyle değişik diyet yemekleri veya özel salatalar, vegan menüleri yemedim, Juice barlardaki gibi özel meyve suları içmedim. Normal tencere yemeği yedim. Size çok basit bir örnek vereceğim. Bunu uygulayarak başlayabilirsiniz:
Sabah kahvaltım
- 5 tek siyah zeytin.
- Yarım dilim tam buğday Halk Ekmek.
- 1,5 kibrit kutusu, yarım yağlı Sütaş peynir.
- Tek bir çay kaşığı reçel.
- Şekersiz bir kupa çay.
- 1 tam domates.
Örnek öğle yemeği (yemekhanede büyük tabak)
- Ispanak
- Tavuk sote
- Bamya
- 2 küçük yaprak sarması (kan şekerini dengelemesi için)
Ancak
- Ekmek yok.
- Kola vb. yok
- Yoğurt, cacık yok.
- Tatlı, meyve yok.
- Yemeğin suyuna banmak yok.
Akşam yemeği (evde yapıyoruz)
- 4 kişilik tencereye 20 cl su bardağında sadece 1 parmak zeytinyağı.
- Çorba.
- Sebze yemeği (patates yok).
- Salata (pancar, havuç yok).
- Yağsız yoğurt (3 çorba kaşığı)
- Meyve (muz, kivi, avokado, mango yok). Yemekten 1 saat sonra, 22.00’den önce. Türkçesi: Saat 22.00’den sonra ağzınıza bir şey koymayın.
- Yarım dilim tam tahıllı Halk Ekmek (yemekte patates, pilav, makarna varsa ekmek yok).
- Pilav, makarna yok (Haftada 1-2 kez az bulgur olabilir. 15 günde bir makarna veya pilav olabilir. Maksat nişastadan kaçmak).
- Porsiyonlar (Her porsiyon 4 çorba kaşığı, çorba normal)
Alkol?
- Haftada bir tane 50’lik bira veya yarım şişe şarabı aşmayacaksınız.
- Bira içecekseniz aç karnına için. İçmeden 2 saat öncesinden başlayarak 2 saat sonrasına kadar hamurlu, yağlı, kızartmalı şeyler yemeyin. Kuruyemişle içmeyin, ekmek de yemeyin.
- Çayı, kahveyi şekersiz içeceksiniz.
- Margarin, tereyağı, çiçek yağı tüketmeyeceksiniz.
- Kahvaltıda ekmeği zeytine banmayacaksınız.
- Süt, gevrek, bunlara hiç gerek yok.
- Çok kasıyorsanız yoğurt yerine, akşam yatarken 33 cl yarım yağlı süt için (şekersiz, içine mistik çay koyup chai tea latte yapın – Öneri için teşekkürler Şebo.). Uykunuzu getirir. 🙂
Ara öğün yok
Eti Form, galeta, hatta meyve tavsiye etmiyorum. Sizi acıktırmaktan ve aklınızı yemekte tutmaktan başka şeye yaramıyor. Yemek bağımlısı olduğunuza göre günde 3 öğünden fazla yememeyi öğrenmeniz gerekiyor. Dikkat ederseniz bu şekilde sağlıklı beslenerek yediğimizi azaltıyoruz. Size Dukan diyeti vb. önermiyorum. Zaten ben anlamam öyle şeylerden, uzmanına sorarsınız.
Hafta sonu?
İlk 3 ay hafta sonu kaçamağı ayda sadece bir kez. Kaçamak nasıl yapılır, onu da yazacağım ama şimdi kilo vereceksiniz! Kaçmak yok, kaçamak da yok.
İlgili yazı: Şimdi Elektrikli Bisiklet Zamanı >> Dünyanın en yenilikçi ve en sağlıklı 5 e-bisikleti
Fast food?
Peynirli simit, poğaça, kolböreği, lahmacun, sandviç, Starbucks Misto Cookie, Mystic sandviç, midye tava, tost, goralı, midye dolma da en az Burger King ürünleri kadar fast food’dur. Kendinizi kandırmayın.
Soslu Sezar salata bile yemeyeceksiniz. Maşallah AVM’de öyle besleyici salatalar yiyorsunuz ki bunun yerine lavaş arası 200 gr. et döner yiyin daha iyi. Evet, hanımlar. Sözüm size.
Sizi öğleden akşama doyurmayan, tersine kan şekerinizi düşürüp çabuk acıktıran hiçbir şeyle kilo veremezsiniz. Kalıcı kilo vermek için yemek yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.
3. Spor yapmayın ve yavaş kilo verin
Şaşırdınız değil mi? Spor yapmayın dedim. Siz de nasıl olacak bu dediniz. Aslında çok basit bir mantığı var: 2007 yılında spor yaparak 61 kiloya düştüm. En son 16 yaşında 61 kiloydum. 8 ay sonra 86 ve 1 yıl sonra 92 kilo oldum. Aslında ilk olarak spordan sonra 92 kilo oldum. Peki ne olmuştu? Sorun neydi?
Sorun şu: Spor yaparak kilo verirseniz kilonuzu korumanın tek yolu spor yapmaya devam etmektir. Ömür boyu haftada 6 saat fitness yapacak mısınız? O zaman spor yaparak kilo verebilirsiniz. Ömür boyu haftada 6 saat spor yapmayacaksınız size tavsiyem spor yapmadan kilo vermeniz.
Kardiyo yok
Öncelikle koşarak kilo veremezsiniz. Hanım kızlarımız, delikanlı erkeklerimiz, değerli büyüklerimiz koşarak kilo veremezsiniz. Kardiyo yok, unutun. Sahilde veya arazide yürüyecek yeriniz yok mu? O zaman fitness salonunda koşu bandına çıkın ve saatte 4 km hızla 45 dakika-1 saat yürüyün ( gün aşırı).
Kardiyo siz kilo verdikten sonra kaslarınızı korumak için az yapmanız gereken bir şey (Çok yaparsanız kas yıkımını önlemek için ekstra yumurta veya peynir yemeniz ya da süt içmeniz gerekir. “Veya” bağlacına dikkat: ya biri, ya diğeri!).
Haftada 8 km koşabilir ve ardından yoğurt veya peynir yiyebilirsiniz, ama bu sadece ideal kiloya ulaştıktan sonra yapmanız gereken bir şey. Önce bol bol yürüyün. Hele yazın daha çok yürüyün. Sadece biraz fazla peynir yiyerek telafi edebilirsiniz.
Yürüyüş yapmadan kilo veremezsiniz
Göbeği ve kalçaları eritmek için hızlı yürümelisiniz ve evet, terlemelisiniz. Terlemek için de günde en az 2 litre su içmeniz lazım. Yağı vücuttan ter ve idrarla atıyorsunuz. Peki ölçüsü nedir? Hafta sonu Instagram check-in’lerimi görüyorsunuz. Artık kilo verdiğim için kaçamaklarım oluyor. Sizin kaçamaklarınız olamaz ama bu lüksü neye borçluyum? Yürüyüşe.
Hafta içi 3-4 gün Kadıköy Söğütlüçeşme’den Bağdat Caddesi’ne geçip Caddebostan’a yürüyorum. 3500 metre x 4 (40 dakika). Hafta sonu Caddebostan-Bostancı-Caddebostan-Fenerbahçe-Caddebostan sahil parkurunda 8,5 km yürüyorum (2 saat 10 dakika).
Siz kilo vereceksiniz. Bu yürüyüşlerin eşdeğerini her hafta yapacaksınız. Örneğin kilo verme aşamasında haftada 30 km yürüyordum. Ancak 2 saat sonra kas yıkımı başlıyor. Vücudun sarkmaması için akşam yarım kase yoğurt yiyebilir veya hafta sonu uzun yürüyüşten sonra ağzınıza iki yumurta atabilirsiniz (ekmek yok!). Bir de kurnazlık yok: Çok yürüdüm, dalayım pizzacıya. Bisküvi? Yok!
Kilolu insan yürümeye üşenir
Kilonuz olduğu için hayata çarpık gözle baktığınızı biliyor muydunuz? Örneğin merdivenleri çıkmak zor geliyor, metroda yürüyen merdivenleri bile çıkmıyorsunuz, koşamıyorsunuz. Bana 20 metrelik mesafe size 30 metre geliyor. Gözünüzde büyüyor da büyüyor. Göbek yüzünden eğilip ayakkabı bağlayamıyorsunuz.
Yaşlandım ben, benden geçti diyorsunuz. Yaşlanmadınız, lapacısınız! Yürüdükçe yürümeye alışacaksınız. Adımlarınız hızlanacak, kas hafızası yerine oturacak, ceylan gibi sekeceksiniz. Nitekim Discovery Channel’daki 1997 tarihli bir belgeselde 3 hafta spor yapan 95 yaşındaki bir nine ve dedenin kas kütlesi 3 katına çıktı.
Egzersize alışacaksınız
Doktorlar diyor ki yaşlandığın için yavaşlamıyorsun, yaşlanıyorum diye evden çıkmadığın için kasların köreliyor, kemiklerin ve eklemlerin zayıflıyor (Tekrar ediyorum, hastalık ayrı bir şey. Sağlık sorunlarınız varsa durum değişir, ama sizde tansiyon ve şeker de olsa doktorun verdiği egzersizler vardır.)
Ben de merdivenleri yürüyerek çıkamıyorum. Yoruluyorum. Bunun yerine ikişer ikişer veya koşarak çıkıyorum. Öyle kolayıma geliyor. Vücudum yerinde durmuyor çünkü.
Yavaş kilo verin
Ne zaman ki Plaj Yolu’ndan Bağdat Caddesi’ne çıkarken nefesimin tıkandığını fark ettim, işte o zaman kilo vermeye karar verdim. 18 ayda 24 kilo verdim ve Mayıstan bu yana iki kilo daha. Kilomu koruyorum, çünkü yavaş yavaş kilo verdim. Bir anda kilo vermedim. Bu sayede yazın bile çok az terliyorum.
Haftada 1-1,5 kilo verin ama daha hızlı kilo vermeyin. Uzmanlar yavaş verilen kiloların kalıcı olduğunu söylüyor. Yavaş kilo vermenin bir avantajı daha var: Yavaş yavaş obur olmamaya alışıyorsunuz. Yavaş yavaş yürüyüş yapmaya alışıyorsunuz. Yavaş yavaş hayat tarzınız değişiyor.
Hayat problemlerini hayatınızı değiştirmeden çözemezsiniz
Bunu İstanbul Üniversitesi varlık felsefesi hocamız Cengiz Bey 1998’de söylemişti. Gerçekten de öyledir. Sahilde yanımdan geçerken ip atlayarak koşanlara bakıyorum, serbest stil hızla yüzenlere bakıyorum. Hem takdir ediyorum, hem de geçici çaba olarak görüyorum.
Onlar 1-2 km’de tıkanacaklar ama ben 10 km yürüyeceğim. Hayat felsefem bu: Sürtünme savaşları. Eğer hayat bazen bir savaş gibi geliyorsa ayakta kalan son kişi ben olacağım. Dayanıklılık, düzen, istikrar ve sebat zamanla, yavaş yavaş kazanılan güçlerdir (Profesyonel sporcu olmak farklı tabii ama orada da düzen ve disiplin şart değil mi?)
En büyük süper güç irade gücüdür. Öyle ki sağlıklı olduğunuz sürece kimse sizi yenemez. Böylece bunalım takılıyorsanız tekrar yemeğe başlamazsınız. Böylece ideal kiloya düştükten sonra kaslarınızı güçlendirmek için spora başladığınız zaman nasıl olsa spor yapıyorum diye hamburgerciye koşmazsınız. Sporu bıraktığınızda yediklerinizi azaltabileceksiniz. Bu kilo verirken kazandığınız disiplin ve irade gücüdür.
4. Yeme psikolojisi
Bugüne dek çok yemeği ve hızlı yemeği yemekten keyif almak sanıyordunuz. Hayır; sadece tıkınıyordunuz. Oysa nasıl yemekten keyif almanız gerekiyorsa yürüyüş yapmak ve sağlıklı beslenmekten de keyif alacaksınız. (Örneğin yine salata yiyorum diye bela okumanın ne manası var? Keyif alın.)
Ancak böyle yaparsanız kalıcı kilo verebilirsiniz. Nitekim Orlando Health Entegrasyon Tıbbı Program Direktörü Diana Robinson diyor ki “İnsanların çoğu kilo vermenin fiziksel özelliklerine, diyet ve egzersize odaklanıyor. Oysa insanların büyük kısmının gözden kaçırdığı bir şey var; o da yemek yemenin duygusal yanı ve bunu gözden kaçırmak kilo vermek isteyenleri sabote edebilir.”1
Deli gibi yemek istediğiniz zaman
- Kendinize şunu sorun: Gerçekten aç mısınız? Açlığın fiziksel belirtilerini hissediyor musunuz? Cevabınız hayırsa neden birden yeme isteğine kapıldığınızı sorgulayın. Stres mi, depresyon mu, sıkıntı mı? Cevabınız evetse üstüne bir bardak soğuk su için (ılık için canım, mideyi üşütmeyin 🙂 ) ve gidip yürüyüş yapın veya aklınızı başka bir şeyle meşgul edin. İş yapın mesela.
- Gerçekten kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan sağlıklı yemekler yiyin. Neden onları tercih ettiğinizi bir kenara yazın. Mesela ben az şekerli yoğurtsuz ıspanağın tadına bayılıyorum. Yemekleri ekmeksiz yiyip kendi tadını almak çok hoşuma gidiyor. İki yaprak sarma şişmanlatmadan kan şekerimi dengeliyor. Yemekhane’de en sevdiğim yerden alıyorum tabağımı. Yediğim yemeklerin hamburger isteği uyandırmamasına dikkat ediyorum.
- Rutini bozmayın! Seyahattesiniz, eve geç geldiniz, tatildesiniz. Sevdiğiniz Yemekhane yanınızda değil. Bütün bunlar “Haydi o zaman küp sucuk pizza alayım” diye sizi fast food’a yönlendirmesin. Alışkanlık kazanmak istiyorsanız rutini bozmayacaksınız.
Kendinize zaman tanıyın
Dediğim gibi bir günde 24 kilo vermedim. 18 ayda verdim. Şimdi yeni sağlıklı yemeklere alıştım. Şimdi yağlı kızartmalar yemek zor geliyor. İstesem bile iki gün üst üste pizza yiyemiyorum. Sofrada az yemekle çabuk doyuyorum.
Cips ve kızarmış patates asla!
Gerçekten bunları unutun. Hatta ideal kiloya geldikten sonra bile kızarmış patatesi 15 günde bir, cipsi ayda – iki ayda bir yiyin. Çünkü bunlar hileli yiyecekler. Beyinde doyduğunuz halde yeme isteği uyandıran MSG kimyasal maddesi içeriyorlar. Şirketlerin amacı sizi yedirip cips satmak ama buna alet olmak zorunda değilsiniz.
Fast food kokaindir
Bundan kast ettiğim, kokain nasıl bağımlılık yapan bir uyuşturucu ise fast food da yeme bağımlılığı, yani oburluk yapan bir uyuşturucudur. Ben de cips yersem kendimi tutamıyorum, kendi sınırlarımı biliyorum. Süper kahraman değilim. Cipse zaafım mı var, bu yüzden hemen hiç yemiyorum! Drexel Üniversitesi’nden klinik psikolog Michael Lowe, oburluğu “Zevk düşkünü açlık” (Hedonist açlık) olarak adlandırıyor.2
5. Kiloyu korumak
Kiloyu verdik. Peki nasıl koruyacaksınız? Mühim olan bu ve bunun için basit taktiklerim var. Öncelikle EticaretMag.com yayın yönetmeni olarak işe girince yemek düzenim değişti. Katıldığım etkinlikler arttıkça kokteyllerde kaçamaktan uzak durmak daha zor oldu. Yemekhane’yi keşfetmeden önce fast food tuzağı Özdilek AVM vardı.
Yeni işe girdiğim için çok yoğundum, fazla mesai yapıyordum ve eve gidince yorgunluktan yürüyüş yapacak halim kalmıyordu. Mayıs ayından Aralık ayına kadar 68 kiloyu korudum. Sonra Ocak’ta baktım ki 69 olmuşum.
İlgili yazı: Geleceğe Dönüş Gerçek Oldu >> Lexus manyetik yastık teknolojisi ile uçan kaykay üretti
1 kilo alınca yediğini azalt
Günlük yemeği yüzde 15 artırırsanız kilo alırsınız. Yüzde 15 azaltırsanız kilo verirsiniz. Bakın oran bu. Ben size aç kalın ve bütün gün yoğurtla beslenin demiyorum. Tersine öğle arası şişkinlik ve uyku yapan yoğurttan, ayrandan uzak durun diyorum.
Yorgunum, yürüyemem
Yürürsün canım kardeşim, yürürsün canım ablam, yürürsünüz hanımefendi, bal gibi yürürsünüz. Yorgunsanız inadına yürürsünüz. Gerçekten işten stresli ve yorgun çıktığınız zaman eve 3-4 km yürümenin sizi açtığını, yorgunluğu aldığını, hafta içi rutini kırdığını, kış günü kendinizi tatilde hissetmenizi, özgür hissederek kafa dağıtmanızı sağladığını biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz.
Çivi çiviyi söker
69 kilo olunca hemen Özdilek’e gitmeyi kestim. Yemekhane’ye geri döndüm. Uykumu almak için her gün 8 saat uyumaya gayret ettim. Zihnim açıldı ve iş yerinde mesai yapmadan normal saatte çıkmaya başladım. Yılbaşı soğuklarında saat 19-20.00 arasında, sadece öğle yemeği ile aç dururken 3,5 km yürüdüm, hafta içi 4 gün (soğuk zayıflamayı hızlandırdı).
Eve geldim ve duş aldım, normal yemeğimi yedim. Bunu iki hafta yaptım, hafta sonu çökmemek için sadece 4 km yürüdüm. İki hafta içinde 66 kiloya düşmüştüm. Ancak vücudumun zayıf düşmemesi gerekiyordu. 68’i korumak işte zor oluyorsa 66’ya düşerim ve 66-67 arasında gider gelirim dedim. 66’ya ulaşınca sıkı yürüyüşleri azalttım.
Bu arada gün aşırı vitamin ve her sabah bir Carlson balık yağı alıyorum. Balık yağı (Omega 3) zihnimi açıyor, vitamin sinirleri güçlendiriyor ve enerji veriyor. Aynı zamanda acıktırıyor. Bu yüzden gün aşırı alıyorum ve aldığım gün az yemeye özen gösteriyorum. Kiloyu böyle koruyorum.
İlgili yazı: Kimim ben?
Dolayısıyla abartmayın
Çivi çiviyi söker ama sizin kalbinizi göğsünüzden sökmenize gerek yok. Peki ya her hafta sonu yaptığım yemekli Instagram check-in’leri? Peki hafta sonu nasıl kaçamak yapılır? Son olarak onu da anlatalım.
Kaçamak yapma sanatı
- Hafta sonu fast food yiyebilirim. Burger King’e giderim, bir Steakhouse menü, bir tek peynirli tavuk burger, patates ve 12’li soğan halkaları yerim. Kaç kez? Ayda 1 kez, o da istersem. Her hafta bir kere de olsa hamburger yiyerek kilo veremezsiniz. 15 günde 1 bile yapmayın.
- Fast food mu yiyeceğim? Kola, Ice Tea gibi şekerli şeyler içmem, yani şeker yüklemesi yapmam (sadece buna dikkat ederek ne kadar kilo verebileceğinizi bilmiyorsunuz). Kızarmış patates yemem. Canım uyuşturucu mu çekti? Kızarmış soğan halkaları yerim.
- Kilo mu aldım? Birayı keserim. Şarap veya viski içerim. Mayalı alkolden uzak dururum. Zaten sosyal içiciyim. Bir kadeh veya bardak da olsa her hafta düzenli içen biri değilim.
- Öğle arası Marmia büfeye giderim, sade tavuk dürüm yerim, yanında fincanda çay içerim! Çayı çok severim. Ancak öncesinde en az 5 km yürümüşümdür. Akşam Cookshop’ta Pellegrino maden suyu ile tavuk şnitzel veya fıstıklı tavuk yerim. Ekmem yemem. Tatlı da.
- Cumartesi bunu yaparsam Pazar sabahı sadece kahvaltıda ekstra yumurta ve poğaça yerim. Gerisi yürüyüş ve normal diyetim (hafta içi kahvaltıda yumurta yemiyorum).
- Yani kaçamak adı üstünde kaçamaktır, rutin değildir. Nadiren yaparsınız.
- Ayrıca hep biraz dar pantolonlar alıyorum. Böylece göbeğe duyarlı oluyor, bel bölgesinde genişleme olursa hemen anlıyorum. Allah’tan yanaklarım çabuk doluyor, yanaklarım şişerse kilo vermem gerektiğini anlıyorum.
- Bu sayede sizin kilo vermeniz gerekirken asla ağzınıza koymamanız gereken her şeyi ara sıra yiyorum, ama yemek beni kontrol etmiyor. Ben yemeğin kölesi değilim. Yemek benim kölem, tek işi bana zevk vermek; ancak hayatımı kontrol edemez.
- Bu dediklerimi yaparsanız kiloyu verince ve kiloyu koruyunca aynen benim gibi olacaksınız. Tabii ki kilonuzu korumak için biraz da takıntılı olacaksınız. 🙂
- Not: Kilo verdikten sonra vücut sarkabilir. Yüzme ve egzersiz öneriyorum. Hafif fitness yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeden forma girmenin iyi bir yoludur.
İşte kiloyu böyle verdim ve kilomu böyle koruyorum. Siz daha iyisini yapabilirsiniz. Hatta belki de ideal kiloya ulaştıktan sonra spor yapabilirsiniz. Spor derken yüzme var, koşu var, bisiklet var, yelken var, dans ve pilates var. Umarım tecrübelerim size de yardımcı olur. Daha teknolojik bir yazıda görüşmek üzere.
1http://www.thedoctorwillseeyounow.com/content/emotional_health/art4456.html
2http://www.scientificamerican.com/article/how-sugar-and-fat-trick-the-brain-into-wanting-more-food/
Eyvallah Kozan’cım, harika öneriler çok teşekkürler
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Yazınız o kadar anlamlı ki insanı harekete geçirecek türden yapılan yanlışları azarlarcasına değilde zararlı olduğunu anlatırcasına yazmışsınız.
Denemeye değer buldum, açıkçası böyle bir yaklaşıma hiç rastlamamıştım. Bu sefer başarmak istiyorum. Çok teşekkür ederim bizimle paylaştığınız için, bu arada, bütün yazılarınızı fırsat buldukça okumaya çalışıyorum, çok güzel bir anlatımınız var, sıkmadan ve gerçekten anlatan bir tarzınız var. Keyifle takip ediyorum. Teşekkür ederim, Güzel bir gün dileği ile, nia
Üstat selamlar olsun, güzel yazı blogunuz da hoşuma gitti takip etmeye başladım, yazılarınız daim olsun.
Velhasıl kelam söz konusu olan bir erkek ise spor yapmadan zayıflamanın pek sağlıklı bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. Ben bunu yaptım ve kas kemik yapısı zaten öncesinde de güçsüzse ve verilen kilo 25-30 civarı ve üzeriyse vücut berbat bir görünüm alıyor 🙂 Ben tavsiye etmiyorum. Bu tarz benim gibi (örn: 110-120lerden 85-80lere) düşmeyi planlayan arkadaşlara kesinlikle sizin de dediğiniz gibi yavaş kilo vermelerini ve ağırlık kaldırarak desteklemelerini tavsiye ediyorum. Böylece kas yapısı güçlenip korunacak ve kilo verme sonrası vücuttaki sarkma ve deformeler en aza inecektir dolayısıyla da deri kendini çok daha güzel toparlayacaktır. Zayıflarken ağırlık kaldırmak ve yavaş kilo vermek (kalori açığını düşük tutmak) kas kaybını minimize ediyor yani sağlıklı bir şekilde çok yüksek oranda yağ yakmanızı sağlıyor. Aksi halde hem kas hem yağ gittiği için kafanızdaki zayıf profilini yakalayamayıp benim gibi hayal kırıklığına uğramayın 🙂
Kısaca kilo vermiş olmak için kilo vermek önemli değildir. Vücudunuzun görüntüsünü düzeltmek önemlidir. 100 kilodan 70’e düşersiniz kas kütleniz çok az olur ve ayna karşısında berbat görünürsünüz ama 100 kilodan 90’a düşersiniz kas kütleniz iyidir yağ yakmışsınızdır aynada kendinize bakar ne güzel oldu dersiniz 🙂 Dediğim gibi tartıya çıkınca göreceğiniz rakama değil aynaya bakınca göreceğiniz şekle odaklanın ona göre kilo verin.
18 ay gözümde büyüdü, sanırım kafadan kaybettim. Çok da mantıklı buldum yazınızı, en azından okudum, belki adım atmisimdir.
Yazınız o kadar anlatımlı ki var olan herşeyi yazmışsınız.Ayrıca tebrikler ! Yemek bağımlosı olmaktan kurtulmuşsunuz. Bunu hiç unutmayacağım.
Ben bir ayda 5 kilo vermis bir insanim hemde hashimoto hastaligi olan bir insan olarak. Az kalorili ve sporla ayda (hashimoto hastasi olarak) 5 kilo verebiliyorsam.gerisini soz dusunun. Evren matematik uzerine kuruludur. Aldigin kalori verdigin kalori. Aldigin az olacak ki kilo veresin
Aslında açlık da işe yaramıyor. O zaman beden leptin hormonu salgılayıp yağ yakımı durduruyor. Kiloyu koruyor. Kilo vermek için günde minimum 5 km yürümeli ve çok az değil, ölçülü yemelisiniz. Acil şifalar dilerim.