1 Milyar Yıllık Kayıp Kıtalar Bulundu
|Yerbilimciler Dünya’nın 1 milyar yıllık haritasını çıkardı. Yeni harita 1 milyar yıl öncesiyle kara hayvanlarının yaygınlaştığı 500 milyon yıl öncesi arasındaki kayıp halkayı tamamlıyor. Kıtalar kaydığı için yerkabuğu sürekli yenileniyor; ama artık 500 milyon yıl önce batıp kaybolan eski karaları görebiliyoruz.
Dünyamız 4,5 milyar yaşında
Güneş Sistemi’nin en yaşlı gezegeni Jüpiter olsa da Dünya ile arasında pek bir fark yok. İhtiyar Dünyamız 4,5 milyar yaşında; ama jeolojik açıdan bakarsak omurgalı kara hayvanları 540 milyon yıl önce yaşanan kambriyen patlamasının ardından yeni yaygınlaştı sayılır.
Avustralyalı bilim insanları da Dünya’nın 1 milyar yıl ile 500 milyon yıl önceki halini gösteren tam kapsamlı haritasını çıkardılar.1 Doğrusu yeryüzünün son 500 milyon yıldaki durumunu ve 1 milyar yıldan eski halini biliyoruz; ama aradaki 500 milyon yıl eksik kalmıştı. Şimdi kayıp halkayı tamamladık.
İlgili yazı: Çıplak Tekillik: Kara Deliklerin İçini Neden Göremiyoruz?
Neden eksik kaldı?
Kıtaların kayması yüzünden: Yerkabuğu kıtaların kaymasıyla sürekli şekil değiştiriyor. Eski karalar denize ve yeraltına batarken, yeni karalar denizden yükseliyor. Bu yüzden Dünya’da 200 milyon yıldan daha eski körfezler, dağlar ve kraterler bulmak zorlaşıyor.
Kısacası jeologlar 200 milyon yıldan eski zamanları dolaylı kanıtlarla araştırıyorlar. Siz de ilk bakışta kıtaların sadece yer değiştirdiğini ve Dünya’da hiç kayıp kıta olmadığını düşünebilirsiniz. Oysa bugünkü kıtaların yüzde 50’si son 3 milyar yılda ortaya çıktı.
İlgili yazı: İnternetinizi Uçuracak En İyi 10 Router Modem
Bu da büyük şans
Sonuçta bugünkü kıtalar eski karalardan hiçbir iz taşımasaydı Dünya’nın jeolojik ve iklimsel geçmişiyle ilgili hiçbir bilgiye sahip olamayacaktık. Tabii 200 milyon yıldan daha eski fosiller olmayacağı için canlıların son 4 milyar yılda nasıl evrim geçirdiğini de göremeyecektik.
Şansımıza Dünya cömert; öyle ki geçenlerde yaklaşık 4 milyar yaşında olan mikrop fosilleri bile bulduk ve ünlü tatil beldesi Mauritius’un yüz milyonlarca yaşındaki antik bir kıtanın kalıntısı olduğunu ortaya çıkardık. Bununla da yetinmeyerek Hindistan’ın yarısının son 50 milyon yılda Himalaya Dağlarının altına battığını öğrendik.
Bugün ise daha ihtiraslı bir keşif yapacak ve 500 milyon yıl önce kaybolan kadim kıtalar ve karaların haritasını göreceğiz.
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Tektonik plakalar
Kıtaların kayması dedik de bunun en büyük göstergesi tektonik plakalar. Bunlar kafatası kemiği gibi birkaç parçadan oluşan yerkabuğunun dikiş yerlerini gösteriyor. Tektonik plakalar yerkabuğunda sürekli hareket ediyor. Siz de yeni haritada eski karaların bugünkü kıtalarda kalan izlerini görebilirsiniz:
Açık mavi = Hindistan, Madagaskar ve Arap Yarımadası; mor = Avustralya ve Antarktika; beyaz = Sibirya; kırmızı = Kuzey Amerika; turuncu = Afrika; koyu mavi = Güney Amerika; sarı = Çin ve yeşil = Kuzey Avrupa.
İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi
Kayıp harita neden önemli?
Önemli; çünkü 700 milyon yıl önce tüm Dünya, okyanuslar dahil 1,5 km kalınlığında buzlarla kaplı olan bir kar topuydu ve Star Wars’dan bildiğimiz Hoth gezegeni kadar soğuktu. Ardından, 400 milyon yıl önce aşırı sıcak ve rutubetli bir dönem yaşadı. Kömür yatakları o zamandan kalan yağmur ormanı fosillerinden oluştu.
Bu sürecin sonunda atmosfere ilk kez bugünkü düzeylerde büyük miktarda oksijen karıştı ve enerjinin artmasına bağlı olarak çok hücreli yaşamın omurgalı hayvanları doğurduğu kambriyen patlaması yaşandı. Bütün bu süreci anlamak için Dünya’nın kayıp kıtalar ve yer şekilleri haritasını çıkarmalıyız.
İlgili yazı: Mobil İnternette Video İzleme Rehberi
Kıtalar ayağımızın altından kayıyor
Günümüzde işler kolay: Uydularla Dünya’nın detaylı haritasını çıkarmış bulunuyoruz. Bu süreçte 2500 km derinden gelen sıcak kaya sorguçlarının, manto tabakasından yükselip yerkabuğunun altında erimiş kaya havuzları; yani magma havuzları oluşturduğu ve böylece volkanları beslediğini biliyoruz.
Dünya’daki okyanus tabanı ve kıtalar yılda tırnak büyüme hızıyla, yerkabuğunun altındaki magma ceplerinin ve akışkan astonesfer tabakasının üzerinde yüzüyor. Magmanın yanardağlardan dışarı çıkan haline lav diyoruz ve okyanuslardaki volkanlar da Hawaii gibi zamanla tekrar denize batacak olan adaları doğuruyor.
Ancak, astenosferin altındaki manto tabakası bal gibi ağdalı aksa da manto erimiş kayalardan değil, katı kayalardan oluşuyor. Bunun nedeni yüksek basıncın kayaları sıkıştırması ve erimesine izin vermemesi.
İlgili yazı: Kontrollü Güç >> Telefon pil ömrünü uzatmak için en çarpıcı 5 yöntem
Kıtaların farkı
Bu süreçte okyanus tabanı Los Angeles açıklarından ve Doğu Asya’daki Büyük Okyanus kıyılarını saran ateş çemberinden Dünya’nın derinliklerine batıyor.
Okyanus tabanını oluşturan bazalttan daha hafif olan granitten oluşan kıtalar ise bazalt katmanın üstünde yüzdüğü için büyük ölçüde batmadan kalıyor. Biz de 1 milyar yıl öncesinin haritasını günümüz kıtalarından kalan eski karaların izlerine bakarak çıkarıyoruz.
Sonuçta yerkabuğunun parçaları 2900 km derine batarak Dünya’nın sıvı demir ve nikelden oluşan dış çekirdeğine ulaşıyor. Bu süreçte atmosferdeki kirli havayı (özellikle karbondioksiti) ve kirli suyu kayaçların mikroskobik gözeneklerinden geçirerek temizliyor.
Yeni okyanus tabanı, temiz su ve diğer volkanik gazlar ise Atlantik sırtındaki lav çatlaklarından çıkarak yerkabuğunu yeniliyor. Bütün bu süreç Dünya’nın havasını ve suyunu temizleyen bir klima olarak çalışıyor.
İlgili yazı: Renk Körlüğünü Düzelten Gözlük
Öyleyse antik haritayı nasıl çıkardık?
Bildiğiniz gibi yeryüzünün yüzde 70’i okyanuslarla kaplı. Bu da yerkabuğunun yüzde 70’nin bazalttan oluştuğu ve 200 milyon yıldan genç olduğunu gösteriyor. Kısacası son 4 milyar yılda kütlesini büyük ölçüde koruyan ve yerkabuğunun yüzde 30’unu oluşturan karaları saymazsak, taşkürenin büyük kısmı yerin dibine batmış durumda.
Yapışık ikizler
Neyse ki tıpkı Los Angeles açıklarında olduğu gibi anakaralar, okyanus tabanının yeraltına battığı kenarların üzerinde bulunuyor. Bu nedenle de eski yerkabuğundan izler taşıyor. Elbette kıtaların çarpışmasıyla eskiden derinlere batmış olan parçalar da dağlar halinde tekrar yükseliyor (bunun en çarpıcı örneklerinden biri Hindistan’ın Asya ile çarpışmasıyla oluşan Himalaya Dağları).
Ancak, yeni haritaya en büyük katkıyı Madagaskar, Etiyopya ve Brezilya sağladı. Özellikle de Dünya’nın manyetik alanına göre kutuplanmış olan demir cevheri içeren kayalar eski karaların konumu hakkında bilgi verdi. Böylece bugünkü dağılıma bakarak eski Dünya haritasını çıkarmak mümkün oldu.
İlgili yazı: Dokuzuncu Gezegen Yok Derken 10. Gezegen Çıktı
Fosil pusula
Kısacası yerbilimciler kıtaların geçmişteki konumunu gösteren bir pusula fosili kullandılar: Örneğin, yerkabuğunu saran manyetik alan çizgileri ekvatora yakın enlemlerde yeryüzüne paralelken, kutuplardan yerin dibine batmaya eğilim gösteriyor.
Bu nedenle Avustralya’dan pusula alırsanız iğnesi Kanada’da pek düzgün çalışmaz. Kanada gibi bir kuzey ülkesi için yüksek enlemlerde yerin dibini göstermeyen ve yüksek enlemlere rağmen kuzeyi göstermek üzere tavlanmış olan bir pusula almanız gerekir.
Yerbilimciler de eski karaların pusula özelliklerinden yararlanarak 1 milyar yıllık Dünya haritasını çıkarmayı başardılar. Her ne kadar paleomanyetik ölçüm tekniği tek başına yeterli olmasa da okyanus tabanının dalma-batma bölgelerindeki kazılar, bulmacanın eksik parçalarını tamamlayarak kayıp haritayı çıkarmamızı sağladı.
İlgili yazı: Dünyanın Derinliklerinde Yeraltı Okyanusu Bulundu
Ne işe yarıyor?
- 1 milyar yıllık Dünya haritası normalde binlerce yıl yüzeye çıkmayan derin okyanus suyunun döngülerini anlamamızı sağlıyor. Böylece eski okyanus iklimi ve eski deniz canlılarının haritasını çıkarıyoruz.
- Kıtaların dağılımı buzul çağının oluşup oluşmayacağını da belirliyor. Sonuçta kıtaların kayması Dünya’nın eskiden Güneş ısısının ne kadarını uzaya yansıttığını anlamamızı sağlıyor.
- Aynı şekilde eski kara iklimlerinin haritasını da çıkarıyoruz ve elbette eski canlılarının göç yollarını belirleyip uygun yerlerde fosil arıyoruz. Bu da eskiden bitişik olan kıtalara yayılmış canlıların bugünkü torunları arasındaki evrimsel ilişkiyi bulmamızı kolaylaştırıyor.
- Bütün bu süreç eski yanardağların izini sürerek toplu soy tükenişe yol açan kartopu Dünya devri gibi eski iklim değişikliklerini tespit etmeyi kolaylaştırıyor.
Bugün de biz insanların neden olduğu küresel ısınma ile yeni bir iklim felaketini tetikliyoruz. Ancak, bugün var olan sekizinci kıtanın nasıl bulunduğunu merak ediyorsanız kayıp kıta Zelandiya yazısına bakabilir veya kendinizi cesur hissediyorsanız 1 milyar sonra Dünya gezegenine ne olacağına göz atabilirsiniz. İyi keşifler. 🙂
Dünya yüzeyi 200km derinliğinde karbonatlı su ile kaplı milyarlarca yıl zaman geçtikten sonrasında uzayda parçalanmış yıldız parçaları asteroit olarak inerek 200km derinlik aralığında kimyasal reaksiyonla yeni maddeler oluşturarak Dünya yüzeyini 200km derinliğe kadar kısmı oluşturmuştur. ( şekillendirmiştir ) 200km derinlik altında çok kalınlıkta soğuk tabakalar vardır.