Sosyal Medya Pazarlaması >> Web sitenizde satışları ve dönüşüm oranını artırmanın 7 yolu

Sosyal medyada en önemli metriklerin dönüşümü, yani satışları artıran metrikler olduğunu biliyoruz. Ancak satışları artırmak isteyen markaların web sitelerini de buna göre tasarlaması gerekiyor. Web sitesi tasarımında aşağıdaki 7 ipucunu uygularsanız marka sayfanız potansiyel müşteri sayısını ve nihayet kazançlarınızı artıran gerçek bir para kazanma makinesine dönüşecektir.

 

 

 

Her şey açılış sayfası ile başlıyor

Açılış sayfası markalar için çok önemlidir. İnternetteki tüketiciler markanızın web sitesini ziyaret ettiklerinde karşılarına çıkan ilk sayfa açılış sayfanızdır. Bu sayfanın albenili, dikkat çekici ama aynı zamanda basit ve anlaşılır olması lazım. Özensiz ve aşırı basit sayfalarla dikkat çekemezsiniz. Flash animasyonlar ve büyük şerit reklamlarla dolu fazla cicili bicili bir sayfa ise dikkat dağıtır, göz yorar ve müşterinizi kaçırır. Doğrusu orta yolu bulmak.

Dönüşüm oranını artırmak isteyen siteler işe açılış sayfasıyla başlar. Bu sayfa bir müşteriyi sitenizde alışveriş yapmaya ikna etmek için gereken bütün öğeleri içermelidir. Kısacası sayfanız daha baştan “Burada alışveriş yap” diyebilmeli ama bu içten bir mesaj olmalı. Tüketiciye emir veremezsiniz ama sizden alışveriş yapmak için müşterinin kendini ikna etmesini sağlayabilirsiniz. Samimi fakat laubali olmayan marka mesajları bunu başarmanın en kolay yoludur.

 

Lafı uzatmadan web sitesi tasarımı için 7 ipucuna geçelim

 

1) Büyük ve çarpıcı bir başlık atın

Kısa, net, anlaşılır ve markanızın ana fikrini taşıyan bir mesaj olsun. Tüketiciye sizden neden alışveriş etmesi gerektiğini maksimum 3 kelime ile dürüst ve mantıklı bir şekilde açıklamalısınız.  “Bin bir çiçek web sitesine hoş geldiniz” gibi içi boş, genel bir mesaj olmaz. “Benden alışveriş edersen hayatın değişecek” gibi samimiyetsiz, yapay, iddialı ve “Neden değişecek?” sorusunu yanıtlamayan bir mesaj da olmaz. Unutmayın, dürüstlük güven verir.

 

2) Müşteriyi görsel olarak harekete geçirin

Müşteriyi harekete geçirmek için büyük, güzel, dikkat çekici bir düğme koyun. Öyle ki müşterinin o düğmeyi tıklayarak alışveriş yapmak için içi gitsin; sizi merak etsin, ürün ve hizmetlerinizi denemek istesin. Ancak, bu düğme için kısacık bir açıklama yazmak zorunda değilsiniz. Aklı başında 10 kelimelik bir cümle bile tüketiciyi düğmeyi tıklamaya ikna edebilir. Yeter ki markanızı neden tercih etmesi gerektiğini mantıklı bir şekilde açıklayın.

Bunun için T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın sitesine bakabilirsiniz. Siteye ulaştığınızda karşınıza bir “push the buton” (butona bas) düğmesi çıkacak. Bu düğme bilgisayarın açma/kapama düğmesini benziyor değil mi? Aynı zamanda yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor.

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda web editörü olarak çalışırken, farenin imleci bu düğmenin üzerine geldiğinde kırmızı butonu yeşile dönüştüren bir animasyon eklenmesi için çok uğraşmıştım. Siz de sayfanızda bu tür atraksiyonlar deneyin. Yeter ki o düğme mesajınız ve imajınızla doğrudan alakalı olsun.

 

3) Sayfa düzeni çok önemli

Bunun Türkçesi, içeriği sayfaya doğru yerleştirin. En basitinden müşteriye sizin ürün veya hizmetinizi neden satın alması gerektiğini açıklamadan önce sakın “Satın al!” mesajı vermeyin. Yukarıda samimiyetsizlik derken kast ettiğim bu. Müşteri sizden alışveriş etmeye 30 saniye içinde karar verir. Müşterinin aldatıldığını düşünmesine müsaade etmeyin. İşte bunun için doğru mesajı yazmak kadar mesajı sayfaya doğru yerleştirmek de önemli. Bir editörünüz, bir reklam yazarınız, bir uzmanınız olmalı ama işin mutfağını unutmayın ve sayfayı yapan arkadaşınızın da fikrini dinleyin. Sayfada neyin iyi göründüğünü sayfa yapımcıları iyi bilirler.

 

4) Açık ve net mesajlar (çok seçenek sunarsanız müşteri sıkılır)

Bayanların sabrına sığınarak size kadın–erkek ilişkilerinden basit bir örnek vermek istiyorum. “Hayatım nereye gidelim?” diye sorarsanız kız arkadaşınız kararsız kalabilir. Bu durumda sizin seçtiğiniz yeri de beğenmeyebilir. Ancak “Bugün şuraya gidelim” diye net bir seçenek koyarsanız ya peki der ya da hayır, şuraya gidelim der. Her iki durumda da “beni buraya nereye getirdin” polemiğinden kurtulmuş olursunuz.

Müşteri için de aynı şey geçerli. Müşteri beni buraya neden getirdin diye sormamalı. Müşteriyi linkleri tıklayarak sayfadan sayfaya atlamak zorunda kalacağı bir internet labirentine sokmayın. Net mesaj verin ve basit seçenekler sunun. Müşteriniz ne istediğini bilir. Ona bu şansı verirseniz sizi seçme olasılığı artacaktır.

 

5) Görselleriniz de net olmalı

Hiç çizgi roman okudunuz mu? Okumadıysanız hemen başlamalısınız. Benim gibi kaç okurun lise çağlarında sırf kapak resmini beğenmediği için en güzel çizgi romanları bile satın almaktan vazgeçtiğini biliyor musunuz? Sayfada kullandığınız resimler, görseller sayfa başlığındaki yazılı mesajınızı görsel olarak aynen vermeli. Özensiz bir sayfa imajınızı zedeler. Resimleriniz, görselleriniz markanızın ve ürününüzün kalitesini yansıtmalı.

 

6) Neden? Neden hemen şimdi ve Ne kazanacaksın?

Kendi kazançlarına odaklanan markalar müşterinin de ancak bundan bir kazancı olursa alışveriş yapacağını unutuyor. Müşteri size para ödüyor ve sizden bir şey satın alıyor. Peki neden yapsın? İşte bunları tüketiciye açıklamanız gerek.

 

A) Neden satın alsınlar? Ne yararı var?

B) Neden hemen şimdi satın alsınlar? (İndirim bitmek üzere mi, nedir bu acele? Açıklayın.)

 

7) Güvenilir tanıklar

Mahkemede sorarlar. Sen bu adamın sana vurduğunu söylüyorsun. Peki tanığın var mı? Tanığa da sorarlar, neden vurdu? Bu mantık online satışlar için de geçerli. Başbakanlığa iş başvurusu yaptığımda bana haritada Güney Kore’nin yerini bul dediler. Şimdi beni biraz tanıyan bir arkadaşım bu soruyu kafadan yanıtlayacağımı bilir ama Başbakanlıktaki mesai arkadaşlarım beni o sırada tanımıyorlardı ki! Nereden bilsinler neyi ne kadar bildiğimi?

 

Bu yüzden işe almadan önce mülakat yaparlar, sizi tanımaya çalışırlar. Marka sayfanızda müşteriniz için en dürüst ve net mesajı hazırlamış olabilirsiniz ama müşteriniz sizi henüz tanımıyorsa ona söylediklerinizin doğru olduğunu da kanıtlamanız gerekir. Başka müşterilerin markanız hakkındaki olumlu görüşleri, pozitif tanıklıkları işinize yarar. Başarı öykülerine sayfanızda yer verin.

 

Güçlü mesajlar, dikkat çekici bir açılış sayfası, linklerinden menülerine ve görsellerine kadar iyi tasarlanmış bir web sitesi markanızın gülen yüzüdür. Markanıza özen gösterin, satışlarınızı artırın.