Sisli Ekran >> Hareket sensörlü interaktif projeksiyon sistemi görüntüyü ekran yerine su buharı perdesine yansıtıyor
|Leia Ekran Sistemi, 2B görüntüleri düz duvar veya beyaz ekran yerine saydam su buharı perdesine yansıtıyor ve bunun için standart bir art projektör kullanıyor. Kinect benzeri hareket sensörleri kullanan sistemin oluşturduğu görüntüler tümüyle interaktif olup insanlar tarafından maniple edilebiliyor.
Polonya merkezli bir şirket tarafından geliştirilen ve su buharıyla çalışan “sisli ekran”ın havada ürettiği görüntüler, tıpkı dokunmatik 3B hologramlarda olduğu gibi el–kol hareketleriyle yönetiliyor. Leia Ekran Sistemi’nin oluşturduğu görüntüler fuarlardan moda gösterilerine, konserlere ve şirket etkinliklerine kadar pek çok farklı alanda kullanılıyor.
Leia Ekran Sistemi akıllı telefon ekranlarında olduğu gibi sürükle-bırak komutlarını destekliyor, ayrıca resimlerle animasyonların havada kaydırılması ve 360 derece döndürülmesine izin veriyor. Küçük modeli LED TV boyutlarında olan sistemin, içinden bir otomobil geçecek kadar büyük olan versiyonu ise sinema salonları ve konserlerde kullanılmak üzere tasarlanmış bulunuyor.
Gösteri dünyasında modern animasyonlarla lazer ışıklandırma sistemlerini rock ve heavy metal grupları yaygınlaştırdı. Ancak, animasyon teknolojisi Türkiye’deki ilk renkli TV’leri süslediği 80’li yıllardan bu yana büyük ilerleme kaydetti. Eskiden podyumlardaki etkileyici görüntüler mankenlerin arkasındaki dev ekranlarda yaratılırdı.
Leia Ekran Sistemi’nde ise podyuma çıkan Bar Refaeli veya Beyonce’yi bir anda havaya yansıtılan interaktif melek kanatlarıyla donatmak mümkün. Klasik dev ekranlarda olduğu gibi büyük cam-plastik paneller veya senkronize edilmiş çok sayıda TV seti kullanmayan Leia, sadece boş çerçevenin içine üflenen su buharı ve ayrı satılan standart projektörlerle çalışıyor. Leia’nın yarattığı rüya animasyonlar su buharıyla birlikte havada hayalet görüntüler gibi dalgalanıyor.
Leia’nın yaklaşık olarak 106 ekran TV büyüklüğündeki S-95 modelinde, su buharı çerçevenin altından üfleniyor ve havada dalgalanan buharın üzerine video görüntüleri yansıtılıyor. İçinden araba geçecek kadar büyük olan X-300 sistemi ise su buharını çerçevenin üst tarafından aşağı doğru üflüyor. Leia ekran sisteminin küçük modeli saatte bir bardak su kullanıyor (400 ml).
Ekran paneli kullanmayan sistemin en büyük avantajı üretim maliyetlerini düşürmesi ve konu mankenleriyle sunucuların animasyonlu görüntülerle bir bütün oluşturmasını sağlaması. Bu açıdan interaktif video oyunlarını da Kinect’in ötesine taşıyarak çığır açacak olan Leia’nın ne kadar kullanışlı bir sistem olduğunu aşağıdaki videoda görebilirsiniz.
Maliyet avantajı dikkate alındığında, organizasyon şirketlerinin Leia’yı değerlendirmesi gerekir. Leia aynı zamanda toplantı organizasyon şirketleri ile eğitim kurumları tarafından derslerde ve sunumlarda kullanılabilir. Su buharı için kendi üfleyicileriyle birlikte satılan sistemin açık havada ve rüzgarlı günlerde kullanılması tavsiye edilmiyor. Leia sistemi musluk suyu yerine arı su kullanıyor ve şu ana kadar üretilen en büyük modeli saatte 4 litre su tüketiyor.
Leia Ekran Sistemi’nin yaratıcıları büyük olasılıkla Yıldız Savaşları Bölüm IV’teki Prenses Leia hologramından esinlendi