Mimleyen Adam – 2 >> Hangi blogları takip ediyorum?
Bütün bloggerların esin kaynakları vardır ve yaratıcı fikirler geliştirmek için bu kaynakları takip ederler. İlgi çekici haberler elbette bilim-teknoloji sitelerinde yer alıyor. Ancak insanın yazarken teşvik eden en güzel şey blogger dostlarının akıcı yazıları, konulara yaklaşımları. Sevgili Fundalina beni mimlemiş, ben de Türkiye’de hangi blogları takip ettiğimi paylaşayım.
Fundalina İstanbul şehir hayatı ve vizyona giren yeni filmler hakkında en güvendiğim bilgi kaynaklarından biri. Sebebi de basit. Hem güzel film seçiyor hem de içten ve tarafsız yazıyor. Fundalina’nın hangi filmleri yazdığına bakarak bile fikir alabiliyorum. Üstelik bilimkurgu ortak noktamız ve bu konuyla ilgilenen bir kadın blogger olduğunu görmek güzel bir şey. Ancak Fundalina’yı anlamak istiyorsanız önce konsept fotoğraflarına sonra da bir öğretmen olarak hayat tarzıyla arkasında durduğu şu mesaja odaklanmanız gerekiyor: Bilgi paylaşıldıkça değer kazanır.
Buna ek olarak Hasan Yalçın’ın Tasarımcının El Çantası blogu var. Tekstil tasarımcısı bir anne-babanın oğlu olarak zamanında çini mürekkebiyle süper kahraman çizerdim. Bunu ilerletmedim ama çizgi roman, illüstrasyon, bilgisayar grafikleri ve animasyonlara olan ilgim sürüyor. Yazılarımı yazarken görsel düşünüyorum. Konuları renkler ve imajlarla ilişkilendiriyorum. Tasarımcının El Çantası görsel bir blog, sadece resimlere bakarak esinlendiğim zamanlar oluyor. Bol görselli yazılarımdaki resimli örneklerden bunu siz de anlayabilirsiniz.
Elbette bütün bunların arasında çay canavarı Teakolik’i es geçmem imkansız. Sevgili dostum Hamza en rahat ve en modern blogger dilini kullanan arkadaşlarımdan biri. Teknoloji konularındaki derin bilgisinin yanı sıra lafını sakınmayan ama ölçülü ve esprili anlatımıyla Türkiye’de genç kuşağın teknolojiyle tanışması için çok çaba sarf etti. User değil, power user olmak istiyorsanız Teakolik’i takip etmelisiniz. Siber güvenlik konularında kullanıcıları bilgilendirmek için yazdığı sayısız makale ile Türkiye’ye hizmette bulundu. Aynı zamanda en eski bloggerlardan biri olarak bayrağı ICQ’dan alıp Facebook’a ve ötesine taşıyor. Ayrıca heavy metal dinliyor!
Lifesyle konusunda ise sevgili Simto Alev’in blogunu takip ediyorum. Çok sayıda konusu olan bu blogun sekmelerini didik didik edip ilginç yazılar ararım. Ancak lifestyle derken karşınıza Vogue bir imaj çıkmasın. Simto sadece İstanbul hayatını tanıyan bir yazar değil, aynı zamanda olaylara ve insanlara son derece eleştirel gözle bakan, modern kültürü iyisiyle kötüsüyle ve politikasıyla anlatan açık sözlü, mert bir yazar. Benim de Lifestyle’dan anladığım sadece Chilai’da antrikot yemek değil (çok da iyi yaparlar), samimi ve ölçülü bir hayat tarzıdır ve Simto’nun yazılarında hayatın anlamıyla ilgili o kadar çok ipucu var ki bunları bulup okumak insana keyif veriyor.
Son olarak Süleyman Ateş’in Güneşin Tam İçinde blogu. Adından da anlaşılabileceği büyük bir içtenlikle yazılmış son derece canlı bir blog ama ismi hayatın içinden de olabilirdi. Siz de okursanız anlayacaksınız. Evet, ben de kendimi kaptırarak yazarım ama Süleyman’ın yüreği bir başkadır. Keşke daha sık yazsa. Üstelik bilim ve teknolojiden, edebiyat, müzik, fotoğraf ve tasarıma kadar pek çok konu içeriyor. Ayrıca erkek yazar olup da kadın kategorisi açan arkadaşlarımızdan biri.
Elbette başka birçok blogu takip ediyorum ama onlar da diğer yazılara kalsın. Ben de sevgili Simto, Süleyman ve Hamza‘yı mimliyorum. Onlar da hangi blogları neden takip ettiklerini, ilham kaynaklarını anlatsınlar.
