Kök Hücreler ile Yaşlanmayı Önlemek Mümkün mü?
|Kök hücreler nasıl yaşlanıyor? Peki kök hücrelerin bölünmesini hızlandırarak yaşlanmayı geciktirmek mümkün mü? Nitekim bizi kök hücreler büyütüp geliştiriyor ve ayakta tutuyor desek yeridir. Bunlar dokularımızı sağlıklı tutmak için diğer hücreleri yeniliyor. Oysa kök hücreler de yaşlanarak işlevini eskisi gibi yerine getirememeye başlıyor. Normalde vücudumuzun yaşlanması mitokondrilere bağlıdır. Bunlar hücrelerimizin enerji fabrikaları olup solunum yapmamızı sağlar. Besinleri yakmak ve enerji üretmek için bazı hücrelerde sayısı 10 bini bulan mitokondri organcıklarını kullanırız.
Kök hücreler ve mitokondriler
Mitokondriler metabolizma hızımız için o kadar önemlidir ki bunların DNA’sı ökaryot hücrelerimizdeki çekirdek DNA’sına eklenmemiştir. Mitokondriler değerli solunum DNA’sını kendinde tutar. Hatta mitokondri DNA’sı sadece kadınlardan aktarıldığı için bunu insan türünün soyağacını çıkarmakta kullanırız. Her durumda yaşlanma dediğimiz şey mitokondrilerdeki genlerin bozulmasıdır. Bu da bedenin enerji üretimini azaltarak yaşlanmayı başlatır. Hücreler eskisi kadar iyi çalışmaz ve bölünmesi yavaşlar. Yaşlıların 18 yaşındaki kadar faal olamamasının asıl sebebi budur.
Yaşlanmanın tek sebebi mitokondriler değildir. DNA onarım mekanizması da bunda rol oynar. Normalde hücrelerimiz bölünürken DNA kopyalanır ve bu sırada kopyalama hataları olur. Hücrelerimiz de DNA’ın uçlarındaki telomerleri ve gen makaslarını kullanarak bu hataları düzeltir. Oysa hücreler bölündükçe telomerler kısalır ve bu genetik yedek parça eksikliğine bağlı olarak hatalar birikir. Vücudumuz da kanserli hücre oluşumunu engellemek için biz yaşlandıkça hücrelerin bölünme hızını düşürür. Bu da genel olarak bedenin yaşlanmasına yol açar.
Hatta hücreler “beni öldür veya eskisi kadar hızlı bölünmeme izin verme” gibi mesajlar göndermek için kandaki serbest radikalleri kullanır. Bunları antioksidanlarla azaltmak aslında hücrenin erken uyarı mekanizmasını baskılayıp kanser riskini artırabilir. Her durumda mitokondri mekanizması öncelikle normal hücreler için geçerlidir. Buna karşın kök hücrelerin nasıl yaşlandığını pek bilmiyorduk ama artık çok ilginç şeyler öğrendik. Bunlar sadece genetik değil, mekanik sebeplerle de yaşlanıyor:
İlgili yazı: Kodlama İçin En Gerekli 16 Programlama Dili
Kök hücreler ne kadar büyükse
…o kadar kötü çalışıyor. Son yapılan araştırmaya göre1 kök hücrelerimiz ne kadar büyükse bölünmek ve alyuvarlar gibi belli bazı hücreler türetmekte o kadar zorlanıyor. Biyologlar özellikle yeni alyuvarlar üreten hematopoietik kök hücreleri araştırdılar. Nitekim ilikteki bu hücreler vücudumuzdaki en küçük hücreler arasında yer alır ve zaman geçtikçe daha hızlı bölünmeye başlar. Bu da DNA kopyalama hatalarının, yani genetik hataların artmasına neden olur. Elbette ki genetik onarım mekanizmaları hataların büyük kısmını düzeltir. Oysa bütün bu süreçte kök hücreler adeta şişmanlar!
Hücreler büyüdükçe büyür ve bu da onarım işini zorlaştırır. Genetik hataların artmasıyla kök hücrelerimiz de yaşlanmaya başlar. Bu da eskisi kadar sağlıklı kan hücreleri üretemeyecekleri anlamına gelir. Dolayısıyla hücre yaşlanmasının kök sebebi yine genetiktir… ama hücrelerin onarımda zorlanmasının nedeni DNA’nın eskimesinden ziyade hücrelerin büyümesidir! Örneğin araştırmacılar farelerden aldıkları kan hücrelerine hücre büyümesini engelleyen Rapamycin ilacını verdiklerinde, kök hücrelerin normal boyunu koruduğunu gördüler. Öyle ki DNA hatalarını gençlikteki gibi onarıyorlardı.
Dahası araştırmacılar DNA hasarını onarmakta yetersiz kalması için özel bir mutasyona uğrattıkları fareleri de kontrol ettiler. Bu farelerde genetik hatalar hızla birikiyor ve kök hücreler de daha çok çalışarak yaşlanıp büyüme eğilimi gösteriyordu. Buna rağmen biyologlar büyüme önleyici ilaç verdiklerinde kök hücrelerin küçük kalıp eskisi gibi bölünmeye devam ettiğini gördüler. Kısacası sadece hücrelerin büyümesini önlemek bile yaşlanmayı geciktiriyordu. Peki neden öyle?
İlgili yazı: Düz Dünya Teorisini Çürüten 12 Kanıt
Anladığımız kadarıyla
…kök hücrelerin artan hacmi hücre içi moleküler iletişimi bozuyor. Genetik talimatları protein fabrikası ribozomlara taşıyan mRNA’nın işini zorlaştırıyor. Neden derseniz diğer bir araştırma2 ribozomların kök hücrelerin gen ifadesini (epigenetik) düzenlediğini gösteriyor. Hücre büyüklüğü bu mekanizmayı bozarsa kök hücrelerin sağlıklı bölünüp diğer hücrelere dönüşmesini de engelleyecektir. İyi de vücudumuz neden kök hücrelerin yaşlanırken büyümesini önlemiyor? Bunun yanıtı sorunun içinde yatıyor:
Genetik hasarlı hücreler kanserojen hücreye dönüşebilir. Bunu önlemenin en iyi yolu hücrenin bölünmesini yavaşlatmaktır. Kök hücrelerin yaşlandıkça büyümesi işte bu işe yarar. Ben de bu yüzden mitokondri DNA’sını çekirdek DNA’sına ekleyerek yaşlanmayı önlemeye çalışan ekiplere bol şans diliyorum. 😉 Sonuçta mitokondri DNA’sı kanseri önlemek için mitokondride durur. Böylece daha büyük olan çekirdek DNA’sını etkileyen mutasyonlardan kendini korur. Bu sebeple onarım mekanizması daha güçlü olan mitokondri DNA’sını çekirdeğe taşımak, yaşlanmayı önlemek yerine kanser sebebiyle insan ömrünü kısaltabilir. Biz de böylece insan vücudunun bir denge mekanizması olduğunu görüyoruz.
Bedenimiz 4 milyar yıllık evrim sürecinde çok sayıda ince ayardan geçmiştir. Artık o kadar hassas ve karmaşık bir makine ki bir yerinde yapacağınız en ufak bir değişiklik başka birçok şeyi bozuyor. Tıbbın önündeki en büyük engel bu zaten. Onu da protein katlama ve yapay zeka ile çözmeye çalışıyorlar.
Nasıl derseniz ilgili yazıyı hemen okuyabilirsiniz. Alzheimer hastalığının gelişini 25 yıl önceden süper erken teşhisle nasıl bileceğimize şimdi göz atabilirsiniz. Dünya’daki bütün virüsleri yok edersek ne olur ve Biontech mRNA aşısı nasıl çalışıyor diye sorabilirsiniz. Dinozorların gerçek rengini bile merak ederek karanlık maddeyi açıklayan karanlık sıvı teorisine hemen bakabilirsiniz. Hızınızı alamayarak Y kromozomu yok oluyor, peki erkekler de yok olacak mı ve neden bazı insanlar artık iki anneden doğacak sorularını da gözden geçirebilirsiniz. Bilimle ve sağlıcakla kalın. 😊
Paralel evrenler var mı?
1Cell size is a determinant of stem cell potential during aging
2Ribosomes: An Exciting Avenue in Stem Cell Research