Hırsız Charon Plüton Atmosferini Çalıyor
|Plüton atmosferini çalan hırsız uydu Charon suçüstü yakalandı ve bu durumu cüce gezegen Plüton’u 2015 Temmuz ayında ziyaret eden Yeni Ufuklar sondası ortaya çıkardı. Güneş Sistemi’nin en tuhaf vakalarından biri olan atmosfer hırsızlığını Charon yüzeyindeki Mordor adlı büyük siyah leke ele verdi.
Soğuk ama hareketli
Cüce gezegen Plüton Dünya’ya ortalama 5 milyar 900 milyon km uzakta bulunuyor. Güneş’e çok uzak olan Plüton’un -233 derecelik sıcaklığıyla soğuk ve ölü bir gökcismi olduğunu düşünebilirsiniz; ama gerçekler bambaşka bir tablo ortaya koyuyor.
Plüton’un gökyüzünde çılgın hareketler yapan 4 küçük ayı var. Üstelik en büyük uydusu olan Charon 1200 km’lik çapıyla cüce gezegenin yanında dev gibi kalıyor. Charon, Plüton’un neredeyse yarısı kadar büyük ve bu eşleşmenin benzeri Dünya’da olsaydı Mars’ın yeryüzünün çevresinde dönmesi gerekirdi.
İlgili yazı: Plüton Hakkında 7 Şaşırtıcı Gerçek
Plüton gariplikleri bitmez
Plüton’un en büyük garipliği boyuna ve tüy sıklet olmasına bakmadan kalın bir atmosfere sahip olması. Öyle ki yükseklerde Dünya atmosferinin yalnızca 100 binde biri kadar basınca sahip olan Plüton atmosferi cüce gezegen yüzeyinden 150 km irtifaya kadar uzanıyor.
Plüton’dan yaklaşık 6 kat geniş bir çapa sahip olan Dünya’nın yoğun atmosferinin sadece 100 km yüksekliğe eriştiğini düşünürsek bu alışılmadık bir durum; ama dikkatli bakınca o kadar da tuhaf değil:
Plüton çok soğuk bir gezegen ve yetersiz kütlesine rağmen kalın bir atmosferi çevresinde gevşekçe tutabiliyor. Mars atmosferini uzaya üfleyerek yok eden güneş rüzgarının o kadar uzakta etkisini yitirmesi ve soğuk atmosferin yoğunluğunu artırarak ağırlaşması Plüton’un işini kolaylaştırıyor.
İlgili yazı: 2015’in En Büyülü 25 Uzay Fotoğrafı >> Mars’tan Plüton’a Güneş Sistemi Turu
Charon burada devre giriyor
2015 yılında Charon’un koyu kırmızı renkli kuzey kutbuna bakan gezegenbilimciler uydunun kuzeyinin tolin kimyasallarıyla kaplı olduğunu buldular. Charon yüzeyinde zift benzeri yapışkan ve gevşek bir tabaka halinde biriken bu hidrokarbonlar azot ve metan buzundan oluşuyor. Azot ve metan buzu Güneş’in morötesi ışın (UV) radyasyonuna maruz kaldığı zaman tolin bileşikleri üretiyor.
Dikkat edecek olursanız metan buzu dedik. Bu da Dünya’da olsa işleyip akaryakıt olarak kullanacağımız tolinlerin Güneş Sistemi’nde nadir olduğunu gösteriyor; çünkü metan gazını dondurup buza dönüştürmek için Güneş’e çok uzak ve soğuk bir cisim bulmak lazım.
Yıldızımıza 1 milyar 400 milyon km uzakta olan Satürn’ün donmuş uydusu Titan’da bile metan buzu yok. Bunun yerine soğuktan sıvılaşan metandan oluşan göller var.
Peki bunu niye anlattık?
Charon yüzeyindeki tolinlerin düşük yerçekimi yüzünden uyduya gevşekçe tutulan donmuş zift parçacıkları olduğuna dikkat edelim. Yoksa ne Charon’un ne de kendisinden daha ağır olan Plüton’un metan gazından oluşan bir atmosfer tutacak kadar güçlü yerçekimi var.
İlgili yazı: Plüton’un En Çılgın Ayları
Mordor diyarı
Bilim insanları Charon yüzeyindeki siyah lekeyi Yüzüklerin Efendisi filmindeki kötülük ülkesi Mordor’a benzettiler; çünkü Mordor da güzelim Orta Dünya haritasını leke gibi kaplıyordu.
Geçen yıl yapılan araştırmalar Charon yüzeyindeki tolinlerin gerçekten de son derece oynak ve kararsız olduğunu gösterdi. Charon Plüton’a sadece 19 bin km mesafede döndüğü için tolinleri cüce gezegen atmosferinden çalıyordu (karşılaştırma açısından, Dünya’nın çapı yaklaşık 12 bin km). Sonuçta Plüton kendi atmosferini koruyacak kadar güçlü bir yerçekimine sahip değildi.
Suçüstü yakalandı
SouthWest Araştırma Enstitüsü (SWRI) ve NASA Ames Araştırma Merkezi ekipleri, Yeni Ufuklar uzay sondası fotoğraflarını inceledikleri zaman, Charon’un Plüton atmosferini çaldığını ortaya çıkardılar. Gaz hırsızı özel renk tayfında incelenen fotoğraflarda yakayı ele veriyordu. Fotoğraflar Plüton’dan Charon’a uzanan seyrek bir tolin bulutu gösteriyordu.
İlgili yazı: Ay ve Dünya Nasıl Oluştu Dersiniz?
Neden Kuzey Kutbu?
Bunun iki sebebi var: 1) Plüton ve Charon neredeyse göbeğinin üstünde dönüyor; yani bu cisimlerin eksen eğikliği açısı çok büyük. Örneğin Dünya’nın eksen eğikliği 23,5 derece; ama Plüton ve Charon’un eksen eğikliği 119,5 derece!
Ayrıca iki gökcismi yaklaşık 6 milyar km uzaktan, Güneş çevresinde dönerken bir tam turunu 248 yılda tamamlıyor. Plüton Güneş’e göre oldukça eliptik (yumurta şekilli) ve eğik bir yörüngede döndüğü için cüce gezegen kışları gerçekten soğuk oluyor.
Böylece metan ve azot Plüton atmosferinde iyice buz keserek buz kristalleri oluşturuyor. Soğuğu seven bu kimyasallar donmuş Charon yerçekimine kapılıyor ve uydunun en soğuk bölgesi olan kuzey kutbuna kar halinde yağarak birikiyor. Charon kutbunun Plüton’a bakıyor olması süreci hızlandırıyor.
Yaz gelince?
Yaz ayı geldiği zaman, Charon’un kuzey kutbu Güneş’ten gelen yoğun morötesi radyasyona maruz kalıyor. Bunun nedeni Güneş’ten uzak gökcisimlerinde mevsimlerin eksen eğikliğinden çok Güneş’e uzaklığa bağlı olması.
Öyle ki Plüton için kış demek Güneş’ten iyice uzak olmak demek. Plüton’un Güneş ekvatoruna paralel olmayan eğik yörüngesi cüce gezegenin yıldıza bakış açısını değiştirerek kendine özgü bir mevsimsel döngü yaratıyor.
İlgili yazı: Dünya’da Yaşam Nasıl Oluştu ve Gelişti?
Uzayda hayatın kökeni
Dünya’da Yaşam Nasıl Oluştu? yazımda anlattığım gibi, hayatın temeli olan bazı basit organik bileşikler ve aminoasitler soğuk cüce gezegen, kuyrukluyıldız ve asteroit yüzeylerinde basit Güneş ışınlarıyla oluşabilir.
Sonuçta tolinler hayatın temeli olan karbon (vücudun yapıtaşı) ve hidrojen (su moleküllerinin bileşeni ve proton pompası) atomlarından oluşan metan gazı içeriyor. Charon önce bu gazı çalarak yüzeyinde depoluyor, sonra da tutamayıp uzaya kaçırıyor.
Plüton hayata izin vermeyecek kadar soğuk olabilir; ama Charon’un atmosfer hırsızlığı organik bileşiklerin Güneş Sistemi’nin en uzak köşelerinde bile yaygın olduğunu gösteriyor.
İlgili yazı: Paniklemeyin Ama Evren Küçüldü
Başka nerede var?
Tolinler Satürn’ün uydusu Titan’a ek olarak Neptün’ün uydusu Triton ve cüce gezegen Eris’te var. Bilim dünyasının 1970’lerin başında keşfettiği bu kimyasalın adını Carl Sagan ve Bishun Kare koydu.
Dünyanın ilk astrobiyologları arasında yer alan iki bilim insanı, Titan gibi donmuş uyduların hayatın temeli olan kimyasalları üretebileceğini düşünüyordu ve bu ihtimalin varlığını kanıtlamak üzere Cornell Üniversitesi laboratuarlarında yapay yollarla tolin ürettiler.
Bunun için galaksimizde bol bulunan gazları aldılar ve mikropları öldürerek besinleri sterilize etmekte kullanılan morötesi ışınlara maruz bıraktılar. Geriye yapışkan zift benzeri koyu kahverengi bir bulamaç olan tolin bileşikleri kaldı.
Metan gazında bulunan karbon atomu hayatın temeli olan karmaşık molekülleri üretebildiği için karbon içeren tolinler hayatın ana bileşenleri arasında yer alıyor.
İlgili yazı: HAARP Depreme Yol Açar mı?
Daha net söyleyelim
NASA Ames Araştırma Merkezi’nden Dale Cruikshank diyor ki “Tolinleri suyla karıştırır veya hidrolize ederseniz yeni aminoasitler oluşturuyorlar. Aminoasitler bildiğimiz anlamda hayatın temel yapıtaşlarından biridir.”
“Plüton-Charon sisteminin hiç beklemediğimiz ölçüde dinamik olduğunu gördük. Plüton küçük bir dünya ve insanlar 4 milyar yıldır donmuş, ölü bir yer olduğunu düşünüyordu. Oysa oraya gidince buz dağları, kabuk kayması ve atmosfer hırsızlığı gibi ilginç süreçler tespit ettik. Plüton’un aktif bir kimyası ve jeolojisi var.”
Siz de 1930 yılında keşfedilmesine rağmen Dünya’ya çok uzak olduğu için ancak 85 yıl sonra ziyaret edebildiğimiz Plüton’da neler bulduğumuzu merak ediyorsanız NASA’nın Plüton seferini anlatan Yeni Ufuklar yazısını okuyabilir ve sonda gönderilen en uzak gökcismine çok daha yakından bakabilirsiniz.