Gerçek Fütürizm – 2 >> 9 maddede teknolojik tekillik hayatımızı nasıl değiştirecek?
|Gelecekbilimcilere göre 2029-2045 arasında makine zekası insan zekasını aşacak ve teknolojik tekillik gelecek. Peki akıllı telefonların zekası bugün yaşayan 7 milyar 300 milyon insan beyninin toplam gücünü aştığı zaman ve Ex Machina filmindeki Eva gibi androitler geldiğinde bize ne olacak? Günlük hayat, toplum düzeni ve inanışlarımız nasıl değişecek? 9 maddede anlatalım.
1. TEKİLLİKTEN SONRA HER ŞEY DEĞİŞECEK
Teknolojik tekillik kavramını ilk kez Macar asıllı Amerikalı fizikçi John von Neumann kullandı (Evet, Kubrick’in 2001 Bir Uzay Destanı filmindeki tektaşa, Von Neumann sondalarına esin kaynağı olan adam).
Von Neumann 1958 yılında, “İnsan hayatında teknolojik ilerlemenin ve değişimin gittikçe hızlanması, türümüzün tarihinde kökten bir değişikliğin yaşanacağını ve bir tür tekilliğin geleceğini gösteriyor. Bu noktadan sonra bildiğimiz anlamda insan hayatı ortadan kalkacak” dedi.
Dolayısıyla tekillikten sonra ne olacak diye sorarsanız vereceğimiz ilk ve en kapsamlı cevap bu. Her şey, aklınıza gelebilecek her şey değişecek: Teknolojiden devlet düzenine, aile yapısından ahlak anlayışına, bedensel arzulardan dünya görüşüne kadar her şey. İyi de bu ne anlama geliyor? Detaylar için 2. maddeden devam edelim.
İlgili yazı: Kara deliklerin merkezindeki tekillikte neler oluyor?
2. ZEKA PATLAMASI VE İNSANOĞLUNUN SON İCADI
C3PO’nun Star Wars Bölüm 2 – Klonların Saldırısı’nda ne dediğini hatırlıyor musunuz? “Makine yapan makineler!” Bu sözlerin esin kaynağı matematikçi I. J. Good’un 1965 yılında yazdığı bir makale.
Bu makalede Good bir saatten sonra insanların makine yapmasına gerek kalmayacağını, çünkü makinelerin insandan daha iyi makineler tasarlayacağını söyledi: “Ultra zeki bir makine, dünyanın en zeki insanından çok daha zeki olan ve entelektüel faaliyetlerde insanları kat kat aşan bir makine olarak tanımlanabilir.”
“Makine tasarlamak da entelektüel bir faaliyet olduğuna göre, ultra zeki bir makine kendisinden çok daha gelişmiş makineler dizayn edebilir. Bu durum tartışmasız bir zeka patlamasına yol açacak ve insan zekası çok gerilerde kalacaktır. Böylece ilk ultra zeki makine aynı zamanda insanoğlunun yapacağı son icat olacaktır.”
Bundan en çok da Stephen Hawking korkuyor. Zeka patlaması “sonucunda makineler bizden çok daha zeki olacaklar. Hem de bizim sümüklüböceklerden zeki olmamızdan daha büyük bir farkla arayı açacaklar.”
İlgili yazı: Bill Gates yapay zekadan neden korkuyor?
3. MAKİNELER DÜNYAYI ELE GEÇİREBİLİR
Yapay Oyun filminde yeni Uzay Yolu filmlerinin yıldızı Benedict Cumberbatch tarafından canlandırılan vizyoner İngiliz matematikçi Alan Turing tekilliği bir felaket olarak görüyordu. Ona göre makineler bizden zeki olmakla kalmayacak. Aynı zamanda bize ihtiyaçları da olmayacak.
Turing 1951 tarihli ünlü makalesinde şöyle yazıyor: “Makineler kendi başlarına düşünmeye başladıkları zaman zayıf güçlerimizi aşmaları da uzun sürmeyecek. Bir kere makinelerin ölmesi diye bir sorun olmayacak ve birbirleriyle konuşarak zeka katsayılarını artıracaklar. Öyleyse bir aşamadan sonra makinelerin kontrolü ele alacağını düşünebiliriz.”
4. İNSAN TÜRÜNÜN VARİSLERİ
Özellikle ilk süper zekanın beynini bilgisayara yüklemiş bir insandan (Johnny Depp’in Evrim filmi) ortaya çıkacağını düşünen bazı araştırmacılar, örneğin Carnegie Mellon Üniversitesi’nden robot bilimci Hans Moravec, yapay zekalı makinelerin insanlığın yerine geçeceğine inanıyor. Çünkü makineler organik süper bilgisayara dönüşmüş insanlardan bile daha hızlı gelişecekler.
Moravec, “Zihin Çocukları: Robot ve İnsan Zekasının Geleceği” adlı kitabında robotların 2030-2040’larda Mass Effect video oyunlarındaki network zekası ürünü Gethler gibi yapay zekalı sentetik bir canlı türü haline geleceğini söylüyor.
Nasıl ki Homo sapiens sapiens şempanzelerden daha zeki, bu makineler de bizden o kadar zeki olacak. Bu senaryoyu Battlestar Galactica gibi birçok bilimkurgu dizisi ele aldı. Yapay zeka bizden çıkabilir ama bize ihtiyacı olmayacak.
5. YAPAY ZEKA İNSANOĞLUNUN HİÇBİR FAYDASI OLMADIĞINI DÜŞÜNEBİLİR
SpaceX ve Tesla’nun kurucusu Elon Musk yapay zeka geliştirmek istiyor, ama attığı bir tweette yapay zekanın “potansiyel olarak nükleer silahlardan daha tehlikeli olduğunu” söyledi ve bunun nedenini anlamak için Nick Bostrom’un Süper Zeka kitabını okumayı önerdi.
Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceğe Enstitüsü’nün kurucusu Bostrom tekilliği getireceği söylenen yapay zekanın bildiğimiz anlamda hayatı ortadan kaldıracağını söylüyor. Buna Turing’in önerilerini en uç noktasına taşımak da diyebiliriz.
Bostrom, Popüler Science Türkiye dergisi için kendisiyle yaptığım söyleşide süper zekayla ilgili şunları söyledi: “Varoluş açısından çok büyük tehditler var. Dünya’daki hayatın devamlılığını tehlikeye sokan tehditler söz konusu. Tekillik sonrası Dünya’da ekonomik ve teknolojik mucizeler geliştiren bir toplum olabilir, ama aynı zamanda bundan yararlanacak kimse olmaz. Çocuklar olmayan Disneyland gibi.”
6. EKONOMİ RAYINDAN ÇIKACAK
George Mason Üniversitesi’nden Robin Hanson, insanlık tarihinde en azından iki tekillik yaşandığını söylüyor: Biz bugün bunlara tarım ve sanayi devrimi diyoruz.
Sıradaki devrim olan teknolojik tekillik ise bu olayların postmodern eşdeğeri olacak. Öyle ki yıllık global ekonomik büyüme 60 ila 250 kat artacak: “Şu anda 15 yılda iki kat büyüyen ekonomik büyüme yakında haftada ya da ayda bir gerçekleşecek.”
İlgili yazı: Asteroit madenciliğinde dağ boyu altın içeren asteroit bulunsa dünya ekonomisi ne olur?
7. ÖLÜMSÜZLÜK GELİYOR
Cambridge Üniversitesi yaşlılık sorunları uzmanı Aubrey de Grey ise tekilliğe çok olumlu yaklaşıyor ve her şeyin yolunda gideceğini inanıyor. Grey’e göre dünyanın ilk ölümsüz bebeği şimdiden doğmuş olabilir.
De Gray’e göre, “yaşlanmaya bağlı moleküler ve hücresel hasarları onaran” tedaviler geliştirerek yaşlılıktan kaçacağız. Yıllar geçip gidecek ama bedeniniz bunu hissetmeyecek.
8. ÖLÜLERİ DİRİLTMEK MÜMKÜN OLACAK MI?
OK, burada Taht Oyunları dizisinde olduğu gibi ölüp öbür dünyaya gitmiş insanların ruhunu tekrar diriltmekten bahsetmiyoruz; ama artık hayatta olmayan anne-babamızın kişilik özelliklerini internet ve sosyal medyadaki paylaşımlarına bakarak kısmen yeniden yaratabiliriz.
Bunun için interneti tarayan yapay zeka yazılımları atalarımızın karakterini interaktif bilgisayar programları olarak canlandırabilir. Kısacası herkesin dijital avatarı sonsuza kadar yaşayabilir (yani biz veya düşünen makineler tekilliğin ardından ölümsüzlüğü keşfedene kadar).
Nitekim Google’ın danışmanlarından gelecekbilimci Ray Kurzweil, defalarca babası Frederick Kurzweil’ı yapay zeka yardımıyla geri getirmek istediğini söyledi.
İlgili yazı: Dokunmatik hologramlar
Kurzweil’ın bunu gerçekleştirmek için başka ilginç fikirleri de var: 2030’larda insan beynine nano robotlar göndererek sevdikleri kişilerle ilgili anılarını kaydetmeyi ve bunları ölen kişilerin DNA’sı ile birleştirerek ölülerin sanal versiyonlarını yaratmayı düşünüyor.
Hatta bu anıları ölülerin klonlanan bedenlerine veya onlara benzeyen robotlara yükleyerek onları geri getirebilir. Tabii bir kişinin başkalarında yarattığı izlenimlerden derlenen sanal benliği ile hayattayken sahip olduğu gerçek benliğinin birbirinden farklı olduğunu, dolayısıyla taklitlerin sadece asılları yaşatacağını söyleyenler olacaktır. Ancak amaç da bu zaten. Kurzweil taklitlerin asıllarını yaşatmasını istiyor.
İlgili yazı: Dijital avatarlar
9. TELEPATİK İNTERNET GELECEK
Geçen yıl iki insan arasında ilk kez düşünce transferi yapıldı ve şimdiden felçli hastalar su içmek için robot kolları düşünce komutlarıyla kullanıyor. Dolayısıyla telepatik internet hayal değil, gerçek ama Kurzweil daha da ileri giderek Matrix filminde olduğu gibi yeni meslek ve becerileri doğrudan insan beynine yüklemeyi planlıyor.
Bunu da insan beynine hücre büyüklüğünde mikroskobik robotlar şırınga ederek veya sentetik biyoloji ile gen mühendisliği yoluyla bizzat beyin hücrelerini değiştirerek başaracak.
GDO’ya (genetiği değiştirilmiş organizma) dönüşmüş beyin hücreleri veya nano robotlar insan beynini doğrudan bilgisayarlara bağlayacak. Böylece Cem Yılmaz’ın G.O.R.A. filmindeki gibi kaseti yükleyerek bir anda Kung Fu öğreneceğiz. 🙂
Gaia’nın doğuşu
Şimdi yazının başına dönüp Mass effect video oyunundaki network zekalı sentetik canlı türü Gethleri tekrar düşünmenin tam zamanı. Çünkü onlar da telepatik internet sayesinde ışık hızıyla düşünüp ışık hızıyla anlaşıyorlar.
Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un yaşayan gezegen Gaia’yı ve yaşayan galaksi Galaksiya’nın yaratılışını anlatan 1986 tarihli Vakıf ve Dünya romanında bu senaryo anlatılıyor. Kitapta bilimkurgunun büyük ustası, insan beynini bulut bilişim gezegenine bağlamaktan bahsediyor. Peki böyle bir şey gerçekten mümkün mü? Bunu da gelecek yazıda ele alacağız.
Kozan bey teknolojik tekillikle birlikte birçok alanda köklü değişiklik olacagini anlatmissiniz yalnız yazinizda benim takıldığım nokta teknolojik tekillikle birlikte ekonomik gelişme deki bu devasa rakamalar.Bu büyüme rakamlari dünya piyasasında büyük bir balon oluşturacağı kanısındayım.Dünya bu buyume ne kadar ayak uydurabilir ?