Bulutta Islak IT Modası >> Microsoft denizaltında veri merkezi çalıştırdı
|Windows 10’u saymazsak öncelikle kurumsal çözümlerle tanınan Microsoft, Project Natick kapsamında dünyanın ilk sualtı veri merkezini California açıklarında test etti. Peki, Microsoft Azure bulut bilişim hizmetlerini neden deniz altında test ediyor? Bulutta Islak IT modasını birlikte görelim.
Kendi kendine çalışıyor
Microsoft’un test ettiği veri merkezleri sualtında 5 yıl bakım görmeden ve insan müdahalesi olmadan çalışacak şekilde tasarlandı.
Windows 10 gibi işletim sistemlerinin ideal kullanım ömrünün 5 yılla sınırlı olduğuna ve veri merkezi kuran şirketlerin de donanıma 5 yılda bir yatırım yaptığına dikkat edersek bu ticari açıdan makul bir süre.
Nitekim Microsoft sualtındaki çelik odayı her 5 yılda sudan çıkarıp içine yeni bilgisayar koyarak tekrar suya batırmayı planlıyor.
İlgili yazı: Gerçekten ıslak bilgisayarlarla yüzde 97 enerji tasarrufu
Mobil yerine bulut
Bu noktada, Microsoft’un Lumia akıllı telefonlar yerine Surface marka mobil cihazlar satmak için Intel ile işbirliği yaptığına dair haberler yayınlandığını ekleyelim.
Surface telefonları 2016’da piyasaya sürmeyi düşündüğünü hesaba katarsak (özellikle de son çeyrek açıklamalarında Azure’un yükselişini dikkate alırsak) şirketin kurumsala ağırlık verdiğini görebiliyoruz.
Bulut krallığı
Microsoft Surface markasıyla telefon üretirse bunları bulutta birbirine bağlayacak. Bu yüzden Azure’u sualtında test ederek bulutta ıslak IT modası başlatması büyük önem taşıyor.
Bunun için de eski Cousteau belgesellerindeki deniz altı evlerine benzeyen bir sualtı odası tasarladılar ve 2,43 metre çapındaki bu basınçlı çelik odayı California açıklarında 9,41 metre derinliğe yerleştirip 105 gün boyunca test ettiler.
Her ne kadar ıslak IT desek de Microsoft’un sualtı veri merkezi çelik oda içinde hiç ıslanmadı ve acil durumda karadaki yedek sunucular hazır beklerken, Microsoft Azure müşterilerine üç ay hizmet verdi.
Neden ıslak IT?
Microsoft sualtındaki ilk veri merkezi kapsülünü Halo oyunlarından tanıdığınız Leona Philpott karakteriyle adlandırdı.
Bununla birlikte Microsoft gibi büyük bir firmanın Steve Jobs tarzı “çılgınlıklar” yapmasını bekleyemezsiniz. Veri merkezlerini durduk yere sualtına yerleştiriyorsa bunun bir sebebi olmalı. Nitekim var.
Ucuz ve kullanışlı
Şimdi diyeceksiniz ki sualtında çalışması için özel donanım gerektiren ve sırf bu nedenle dev sunucu çiftlikleri yerine tek bir sunucu odasıyla sınırlı olan Islak IT çözümleri nasıl olur da karadaki bilgisayardan ucuz olur?
Oysa sualtı veri merkezlerinin sunucu çiftliklerinden ucuz olmasının ana sebebi bu! Ve bunu 2012 yılında yazdığım bir yazıda ele almıştım. Ağ tabanlı zeka (networked intelligence) tarzında çalışan yarı merkezi (dağıtık) veri merkezlerinin, merkezi sunucu çiftliklerinin yerini alacağını söylemiştim.
İlgili yazı: Geleceğin bilgi ekonomisi
Merkezi IT modası geçiyor
Microsoft elbette genel bulut işinden çıkmayacak ama altyapı söz konusu olduğunda, dağıtık özel bulutun, merkezi genel bulutun yerini alacağını söyleyebiliriz. Buna günlük iş hayatından bir örnek verelim.
Diyelim ki 5 kişilik şirket toplantısı yapıyorsunuz ve size bilgisayar lazım. Akıllı telefonlar projeksiyon makinesine kablosuz ağla bağlanarak Powerpoint sunum ihtiyacınızı görebilir. Öte yandan, şirket işleri için size mutlaka telefondan güçlü bir laptop gerekebilir, belki de Windows 10 yüklü bir Toshiba.
İlgili yazı: Girişimciye hızlı startup kurma rehberi (101 ücretsiz araç ve yazılım)
Geçici veri merkezleri
Oysa toplantıya katılan herkesin bir akıllı telefon var. Bunlar aynı zamanda VPN delmeye yarayan WebRTC browser teknolojisinden yararlanarak kendi aralarında özel bulut oluşturabilirler ve bu sayede siz de kendi geçici veri merkezinizi kurabilirsiniz. Toplantı bitince de telefonu alıp evinize gidersiniz.
Gelecekte PC dünyası işte böyle çalışacak. Herkeste küçük ve zayıf cihazlar olacak. Bunlar kişisel işlerinizi görecek; ama şirket işlerini görmek için yolda birkaç dakika bir araya gelerek geçici özel bulut veri merkezi kurmanız yeterli olacak. Dağıtık veri merkezleri derken bunu kast ediyoruz.
İlgili yazı: Öğrenciler Brainly ile bulutta ödev yapıyor
Şimdi sualtına gelelim
Microsoft uzun bir süre boyunca klasik veri merkezlerini kullanmaya devam edecek. Sonuçta şirketin iş modeli bu. Ancak bu strateji altyapı yatırımlarını azaltmak için daha ucuz, düşük maliyetli ve kullanışlı veri merkezleri tasarlamalarına engel olmuyor.
Peki ne yapabilirler? Örneğin, emlak vergisi ödememek üzere büyük veri merkezlerini 100 küçük parçaya bölüp bunları belediye sınırlarının dışında kalan sahil şeridinde birkaç metre derine yerleştirebilirler.
Böylelikle bir şehrin veya ülkenin ihtiyacını dev sunucu çiftlikleriyle karşılamak yerine, her mahallenin ihtiyacını o semtin açıklarında yer alan sualtı veri merkezleriyle karşılayabilirler.
Su altındaki küçük veri merkezlerini Microsoft Azure kullanarak bulutta birbirine bağlayabilir ve büyük işler için toplu halde kullanabilirler. Tıpkı Yüzüklerin Efendisi’nde Sauron’un güç yüzüklerini Tek Yüzük’e bağlaması gibi. 🙂
İlgili yazı: 2016’da Dijital Pazarlama ve İş Dünyasını Değiştirecek 25 Teknoloji
Ya sunucu çiftlikleri?
Sunucu çiftlikleri Buz Devri gibi bilgisayar animasyonlu filmlerin özel efektlerini üretmek için kullanılmaya devam edecek. Ancak Microsoft, Göztepe gibi bir semtin veri ihtiyacını yerinde karşılamayı tercih edebilecek (en azından Amerika’da).
Böylece bilgi teknolojileri çözümlerini buluttan kullanmak isteyen yerel müşteriye çok daha rekabetçi fiyatlar sunacak. Bunu karada yapması zor. Mutlaka arazi satın alması ve emlak vergisine tabi olması gerekir. Oysa denizde sorun yok, toprağı kazıp yeraltına sunucu yerleştirmeye de gerek yok.
Dalga enerjisi
Ayrıca Microsoft veri merkezlerinin en büyük düşmanının nükleer savaşlar değil, özellikle Türkiye gibi ülkelerde elektrik kesintisi olduğunu biliyor. Sonuçta bir veri merkezi elektrikler kesilirse ancak kısa bir süre boyunca aküyle çalışabilir.
Bir hafta süreyle şarjı bitmeyen akü satın almak pahalı. Kendi jeneratörünü kullanmak, hatta kendi elektrik santralini kurmak çok daha pahalı.
İlgili yazı: Girişimciye hemen para kazandıran 15 dijital pazarlama teknolojisi
Temiz enerji
Oysa Dünya’nın kendi etrafında dönüşü ve uydumuz Ay’ın yol açtığı gelgitler sağ olsun, okyanuslar sürekli dalgalanıyor. Microsoft bunu kullanabilir ve deniz altı veri merkezleri için dalga enerjisiyle elektrik üretebilir. Bunların 5 yıl bakım gerekmeden tek başına çalışacağını söyledik değil mi?
Kısacası Microsoft Azure’un sualtı veri merkezleri şebeke elektriği kesilse bile kendi elektriğini üretecek. Ayrıca şebeke elektriğine bile gerek yok. Çünkü Microsoft elektrik parası vermek istemiyor. Kendi elektriğini üretip bulut müşterisine rekabetçi fiyatlar sunarak kâr marjını yükseltmek istiyor.
Rekabet avantajı
Veri merkezleri sunucuları çalıştırmak ve soğutmak için büyük miktarda elektrik tüketiyor. Öte yandan, Bill Gates temiz enerji istiyor ve bunun için Mark Zuckerberg, George Soros ile Richard Branson gibi ağır toplarla özel bir temiz enerji koalisyonu kurdu.
Dolayısıyla burada kazan kazan durumu var. Microsoft hem para kazanacak, hem çevre kirliliğini azaltacak. Bu ideali ne kadar gerçekleştirebilir, ileride göreceğiz ama keşke her şirket böyle yapsa dedirten bir teşebbüs bu.
İlgili yazı: 100 Dolarlık Startup > 5 adımda kendi işini kurarak para kazan
Google ensesinde
Veri merkezi konusunda Google for Works ve Gmail gibi hizmetleriyle Microsoft’a rakip olan Google da İsveç ve Amerika’da birçok rüzgar çiftliği satın aldı.
Sunucuları soğutmak için gereken elektrik tüketimini azaltmayı amaçlayan Google bununla yetinmeyerek en yeni veri merkezini Finlandiya, Hamina’da kurdu. Soğuk Baltık Denizi’ni Google kadar seven Facebook da İsveç, Luleå’da hidroelektrik santraliyle çalışan bir veri merkezi açtı.
Bu nedenle Microsoft’un sualtındaki veri merkezlerini dalga enerjisiyle çalıştırmayı planlaması gayet normal: Microsoft gelecek yıl Florida veya Kuzey Avrupa’da deneme amaçlı yeni sualtı veri merkezleri kuracak.