Kuantum internet Gizlilik ve Şifrenizi Koruyacak

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internetDevletler kuantum bilgisayar geliştirip internetteki bütün şifreleri kırarak herkesi gözetlemek istiyor. Oysa kuantum internet biz kullanıcıların şifrelerini koruyacak. Kuantum dolanıklık ve ışınlamadan yararlanan kuantum bilgisayarlar özel hayatın gizliliğini güvenceye alacak.

Kuantum internet ile koruyun

Bugünlerde herkes senaryo yazıyor. Biz de yazalım ve diyelim ki dünya gündemini değiştirecek kritik bir haber üzerinde çalışan gazetecisiniz.

Ancak, çıkar odakları e-posta şifrenizi ele geçirdiler ve hem sizin hakkınızda açık saçık mesajlar yayınlayarak hem de haber kaynaklarınızı açığa çıkararak sosyal medyada karalama kampanyası başlattılar. Ne yapacaksınız?

Doğrusu işler o raddeye geldikten sonra pek bir şey yapamazsınız; ama kuantum internet kullansaydınız şifrenizi ele geçirerek ne yaptığınızı öğrenemez ve bunu size karşı kullanamazlardı. Bundan çıkacak bir hayat dersi de var tabii:

Kuantum hayat dersi

Planlarınızı gerçekleştirene kadar kimseye anlatmayın. İnsanlar düşünce süreçlerinizi bilmesinler, bir sonuca ve fikre nasıl ulaştığınızı anlamasınlar. Böylece kariyerde rekabet gücünüzü artırabilirsiniz; ama biz kuantum internetten söz ediyoruz ve şimdi kuantum fiziğinin internette gizlilik için nasıl kullanılacağını görelim.

İlgili yazı: İnternetinizi uçuracak en iyi modem

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Önce şifre, sonra gizlilik

Önceki yazılarımızda kuantum bilgisayarların internette şifre kırmaya yarayacağını ve şimdi de kuantum internet teknolojisinin şifreleri internette koruyacağını söyledik. Öyleyse işe şifreden başlayalım. İnternette gizliliğini korumak için şifrelerden yararlanıyorsunuz.

Böylece sosyal ağ hesaplarınızı ve iletişiminizi meraklı gözlerden koruyor, hesabınızın hacklenmesini önlüyor ve VPN ile TOR Browser gibi önlemlerle en azından bazı devletlerin internette hangi sayfaları ziyaret ettiğinizi görmesini engelliyorsunuz.

İlgili yazı: Snowden Dinlenemeyen Telefon Yaptı

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Peki şifre nasıl çalışıyor?

Baştaki senaryodan devam edelim. Haber kaynaklarınızla nasıl yazışacaksınız? Tabii ki şifreli iletilerle! Bunun için de mesajınızı kodlamanız gerekiyor.

Öyle ki dışarıdan bakan biri kodu okuyamayacak, bu onun için anlamsız sayılar ve harflerden oluşacak; ama kod anahtarına sahip olan kişi (şansınız varsa gerçek haber kaynağınız) mesajınızı açıp okuyabilecek (internette e-posta iletilerinizi şifrelemenizi sağlayan birçok uygulama var).

İlgili yazı: Fotoğrafı Tabloya Çeviren Uygulama Prisma

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Matrix’in şifresi nasıl çalışıyor? Beyin yıkamayı bir kenara bırakın, herkes kendi zihninde hapis olduğuna göre?

 

En basitinden

Adınızı yazın. Sonra 1’den 10’a kadar rastgele bir sayı seçin. Diyelim ki 3’ü seçtiniz. Ardından isminizdeki her harfin alfabedeki yerini hatırlayın. Örneğin Kozan Demircan Türk alfabesinde aslında [14-18-29-1-17] [5-6-16-12-21-1-17] sayılarına karşılık geliyor.

Şimdi ilk harfin numarasından 3 çıkarın ve ikinci harfin numarasına 3 ekleyin. Dönüşümlü olarak bunu isimdeki bütün harflere uygulayın. Örneğin benim adımda bu [11-21-26-4-14] ve [8-3-19-9-24-1-20] olur. Basitlik olsun diye 1’den 3 çıkarmamak için soyadımdaki 1’i olduğu gibi bıraktım.

Bu durumda Kozan Demircan’ı yeni şifreyle yazarsak ISÜÇK GCÖĞTAP olur. Bu dünyanın en güçlü şifresi değil, ama bir şifre. İnternetteki kullanıcı adı ve parolanız (şansınız varsa) işte bu şekilde şifrelenerek hackerlardan korunuyor. Tabii en büyük şansınız dünyada 7 milyar 300 milyon insan olması ve sizin de hackerların özel ilgisini çekmeyecek sıradan vatandaş olmanız.

İlgili yazı: Özgür İnternet için TOR’dan 10 Kat Hızlı Riffle

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Adınızı şifrelemenin basit bir yolu.

 

İnternette şifre nasıl kırılır?

Gazeteci olarak düşmanlarınız e-posta iletinizi şifrelemek için hangi sayıyı seçtiğinizi, toplama ve çıkarma gibi aritmetik işlemlerini hangi sırada yaptığınızı bilirlerse şifrenizi kırarlar. Örneğin, hayatında biraz bulmaca çözmüş olan aritmetik sever bir arkadaş yukarıdaki şifreyi bir saat içinde kırabilir.

Kuantum internet teknolojisinin yeni geliştirildiği dünyamızda profesyonel güçlü şifreleri ise iki şekilde kırıyorlar: Bir şekilde şifrenizi ele geçirerek veya şifre yazılımına güvenlik açığı ekleyerek.

İlgili yazı: Sansüre Karşı TOR ve Orbot Rehberi >> Twıtter ve Facebook engellenirse nasıl girersin?

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Islıkçı.

 

Kuantum internet gücü

Tam da burada çıkıyor; çünkü kuantum internet sadece şifre kırmayı zorlaştırmıyor. Yöntemsel açıdan şifre kırmayı imkansız hale getiriyor! En basitinden şifrenizi bir şekilde ele geçirmeleri imkansız ve şifre yazılımına güvenlik açığı eklemeleri de imkansız.1

İnternette güçlü şifrenin öncüsü olan, ama FBI tarafından baskı altına alındığı için e-posta şifreleme hizmetinde bundan vazgeçen Zimmermann PGP şifreleme yöntemini 90’larda geliştirmişti. İngilizce kısaltmasının Türkçe açılımı olan Gayet İyi Gizlilik sistemi çift kör yönteminden yararlanıyor. Yazımız için gerekli olduğundan kısaca değinelim.

İlgili yazı: IBM Kuantum Bilgisayar Yaptı >> İnternette üniversitelerin kullanımına açtı

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Çift kör

Bu sistemde gazeteci olarak gizli bir anahtarınız var. Bu anahtarla belirli bir şifreleme yöntemi (matematik işlemi) kullanarak iletileri şifreliyorsunuz.

Gizli anahtarınızı kimse bilmiyor, size özel; ama bir de genel anahtarınız var. Bu da iletinizin alıcı tarafından okunması için gerekli ve genel anahtarınız sadece sizin bildiğiniz özel anahtarla şifreleniyor.

Şimdi alıcının onun yerine geçen NSA casusu değil de gerçek haber kaynağı olduğunu nasıl anlayacaksınız? Onun genel anahtarıyla tabii!

Karşı tarafından da özel anahtarı ve buna göre şifrelenmiş bir genel anahtarı var ve alıcı sizin genel anahtarınızın size ait olduğunu önceden biliyor. Siz de onun genel anahtarının ona ait olduğunu biliyorsunuz. Ancak ikiniz de birbirinizin özel anahtarlarını bilmiyorsunuz.

İlgili yazı: Her Şeyin Teorisi >> Sicim teorisi & halka kuantum kütleçekim kuramı birleşiyor mu?

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Öyleyse sıkıntı yok?

Aslında var. Örneğin polis “iPhone telefonuna bakacağım, parmağını bas ve telefonu aç” derse bilgilerinizi okuyabilir. Keza sizi veya karşı tarafı zorla ele geçirerek şifrenizi okuyabilirler. Dolayısıyla PGP’nin işe yaraması için 2 şarta ihtiyaç var:

1) Karşı tarafın gerçek muhatabınız olduğuna güvenmeniz lazım. Zimmermann bu yüzden PGP’ye Güven Ağı (Web of Trust) demişti. Bunun için de genel anahtar sertifikaları yayınlayan bir kurumun (üçüncü taraf) bunların orijinal olduğunu onaylaması gerekiyor.

2) Ancak son olaylar gösterdi ki bu kurumlar aldatılabiliyor veya aldatabiliyor. Tıpkı birkaç yıl önce Türkiye’de sahte SSL sertifikalarının yayınlandığı skandal gibi veya NSA’in yaptığı gibi: NSA Batı dünyasında şifreleme yazılım standartlarını kontrol eden ana kurum ve bu örgütün aynı zamanda dünya çapında interneti gözetlediğinizi biliyoruz!

NSA ne yaptı? Şifreleme yazılımlarına güvenlik açığı ekledi. Öyle ki yazılım size güçlü şifre kullandım diyor, ama aslında gizlice zayıf şifreleme yapıyor ve NSA sadece birkaç milyar dolarlık bir yatırımla kurduğu süper bilgisayarlar yoluyla istediği şifreyi birkaç haftada kırıyor. PGP bu yüzden Pek İşe Yaramıyor.

İlgili yazı: İnternette teknik takip ve gözetimi önleme rehberi

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Sıra kuantum internet çözümünde

Madem klasik internet bizi yarı yolda bıraktı, öyleyse biz de kuantum internet çözümüne geçelim. Bu noktada PGP’nin sahte SSL sertifikası örneğiyle anlattığımız lojistik probleme değinmemiz gerekiyor:

Haber kaynağına şifreli ileti gönderecekseniz hem alıcının hem de göndericinin iletiyi şifrelemekte kullanılan ve rastgele seçilen sayılara sahip olması lazım. Bunu PGP’nin daha sofistike olarak yaptığı gibi iki tarafa da önceden verilmiş olması lazım.

Üstelik taraflar hem bu anahtarı kimseye göstermeyecekler hem de iletileri okumak için kolayca erişebilecekleri bir yerde saklayacaklar. Birinci lojistik sorunumuz bu (ya eve hırsız girip anahtarı çalarsa vb.)

İkinci lojistik sorunumuz ile iletişim: Ya interneti gözetleyen NSA anahtarınızı öğrenirse? O zaman gelen kutunuza alıcı iletinizi okudu mesajı gelir, ama aslında okuyan NSA olur.

İlgili yazı: DNA’nın Tutkalı Kuantum Dolanıklık

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Elektron spini: Kuantum bilgisayarlarda elektronun sağa veya sola dönmesi kuantum internet şifresi için kodlanabilir.

 

Kuantum fiziği en iyi sır tutucu

Çünkü Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre bir parçacığın hızını ve konumunu aynı anda kesin olarak bilmemiz imkansız. Kısacası gözlem yaparken bile gözlem yaptığımız şeyi değiştiriyoruz. Dolayısıyla fizikte yüzde 100 kesin bilgi yok.

Kuantum fiziğinde Evren’in bu köşesindeki bir parçacığın durumu değiştiği zaman, Evren’in diğer köşesindeki parçacığın durumunun da aynı anda değişmesi olarak açıklayabileceğimiz ve kuantum ışınlamanın temeli olan dolanıklık olgusu bundan çıkıyor.

İlgili yazı: Fransa Tor Browser’ı yasaklamak istiyor

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Alice ve Bob kuantum internet iletişimi için foton polorizasyona göre kodlanmış olan 1 ve 0’lı foton öçümleri gönderiyorlar. Eş ölçümleri aynı anda 1 veya 0 ölçtükleri ölçümleri tutup gerisini çöpe atıyorlar ve böylece PGP çift kör şifreleme için gereken genel anahtarı kendileri bile bilmeden, tam mesaj gönderirken kuantum fiziğiyle oluşturuyorlar!

 

Kuantum internet dolanıklıkla çalışıyor

Bu yüzden de kuantum internet en iyi sır tutucu. Peki nasıl çalışıyor? Bunun temelinde yatan kuantum ışınlama teknolojisini Işınla Beni Scotty yazısında anlattım. Dolayısıyla burada tekniğe girmeyeceğim. Ancak şunu söyleyebilirim:

Dolanıklıkla çalışan kuantum ışınlama sayesinde hem e-posta iletisini gönderen kişiye (gazeteci) hem de bu iletiyi alması gereken doğru kişiye (haber kaynağı) iletiyi şifrelemekte kullanılan rastgele sayıları gönderebiliriz.

Üstelik dolanıklık ışık hızına bağlı olmadığı (anlık olduğu) için bu anahtarı alıcıya 1 saniye bile beklemeden, anında gönderebiliriz! Elbette kuantum ışınlama ışıktan hızlı iletişime izin vermiyor. Bu yüzden dolanıklık yoluyla kimseye ışıktan hızlı mesaj gönderemeyiz; ama karıştırmayın!

Kimseye açık mesaj göndermiyoruz zaten: Sadece şifreli mesajla birlikte karşı tarafın mesajı okuması için gereken anahtarı gönderiyoruz (aşağıda anlatacağım); ama en güzeli de ne biliyor musunuz?

İlgili yazı: En güvenli internet alternatifi Safe Network

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Kırmızıları tutup gerisini çöpe atarak ortak genel anahtar olan mavi kod dizisini oluşturuyorlar. Böylece gazetecinin haber kaynağı gazetecinin gönderdiği e-posta iletisinin kuantum şifresini çözmek için gereken genel anahtara sahip oluyor.

 

Bu sistem gerçekten kör!

PGP’ye geri dönersek gizli anahtarınızı bir kuantum bilgisayar size bile söylemeden rastgele seçiyor ve dolanıklık yoluyla bunu alıcının kuantum bilgisayarına gönderiyor. Dolayısıyla ne siz ne de alıcı şifrenin ne olduğunu biliyorsunuz. Bilmediğiniz için de kapınıza polis gelse bile söyleyemiyorsunuz.

Şimdi   hatırlayın: FBI ne yapıyor? Zanlılara telefonunu aç, içine bakacağım diyor. Oysa bu hukukun “Bir kişi kendi aleyhine delil üretmeye zorlanamaz” ilkesine aykırı. Aksi halde herkesi kaba kuvvetle, tehditle konuşturmak mümkün olurdu. Kuantum internet buna izin vermiyor. Şifreyi bilmiyorsunuz ki açıklayasınız!

Böylece PGP’nin önündeki iki problemden birini çözdük: Kişinin kendini ele vermesini. Sırada ikinci problem kaldı.

İlgili yazı: Google Chrome evde, ofiste, yolda konuştuklarımızı gizlice dinliyor

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
İlk kuantum PC muhtemelen optik bilgisayar olacak.

 

Ya interneti ve bilgisayarı gözetliyorlarsa?

Öyle ya bugün NSA bütün interneti gözetliyor. Ayrıca güvenlik güçleri bilgisayarınıza el koyabiliyor. Peki şifreyi böyle ele geçiremezler mi? Aslında burada iki ihtimal var ve kuantum internet teknolojisinin ikisini de nasıl önlediğini görelim.

1) NSA internet kablosuna kaynak yaptı ve siz dolanıklık yoluyla anahtarı karşı tarafa gönderirken interneti gözetlemek isterdi. Ancak kuantum internet söz konusu olunca bunu yapamaz! Ne dedik? Belirsizlik ilkesine göre dolanıklığı gözetlerseniz dolanıklık bozulur; yani NSA interneti gözetlediği anda anahtar bozulur (yok olur).

Üstelik dolanıklık bozulunca bilgisayarınızda alarm çalar (size biri internet iletişimini gözetledi der). Kuantum internet iletişimini kimse gizlice gözetleyemez. Bu fizik yasalarına göre imkansızdır.

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Kuantum bilgisayarlar Schrödinger’in kuantum kedisini evcilleştirecekler ki hiç ölmesin.

 

Kuantum interneti sevin

2) Polis eve geldi ve bilgisayarınıza el koydu. İçine açıp bakacak, anahtarınızı öğrenmeye ve eski e-posta yazışmalarınızı okumaya çalışacak. Yapamaz! Sistem dolanıklıkla korunduğu için birisi izinsiz baktığı anda bütün bilgiler bozulur. Geriye tek çözüm kalır: Sizi zorla konuşturmak.

Ancak şifreyi bilmediğiniz için karşı tarafa o şifreyle gönderdiğiniz mesajları siz de açamazsınız. Sadece zorla ağzınızdan alınan sözler delil olabilir. O da demokratik olmayan rejimlerde.

Oysa bugün genellikle olduğu gibi haber kaynağınız da anonimse (kimliği gizliyse) onu bulmak Fuat Avni’yi bulmaktan zor olacaktır; çünkü devamlı Twitter’da yazıp ne kadar çok şey bildiğini belli etmiyor ve bu bilgilere bakarak “Kimden öğrenmiş olabilir?” diye kaynağınızın izini sürmeleri imkansız.

İlgili yazı: 50 Milyonun Kimlik Bilgileri Neden Çalındı? >> Blockchain dijital kimlik olsa çalamazlardı

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Bunun için temel parçacıkları ve atomaltı parçacıkları birbirine bağlayan kuantum dolanıklıktan yararlanacaklar.

 

Kuantum şifre

Dolanıklık deneylerinin özünde iki yöne de parçacık gönderen bir kara kutu var. Bizim örneğimizde bunlar gazeteci ve haber kaynağı. Kuantum fiziğinde bunlara geleneksel olarak Alice ve Bob diyoruz. Alice ve Bob’a birbiriyle dolanık olan birer parçacık geliyor. Onlar da parçacığın kuantum durumunu ölçüyorlar. Buna da kolaylık olsun diye 0 ve 1 diyelim.

Heisenberg’in belirsizlik ilkesi yüzünden, kutudan çıkan bu parçacıkların durumu birisi ölçüm yapana kadar belirsizdir (bir elektronun aynı anda hem sağa hem sola dönüyor olması gibi ki buna süper pozisyon diyoruz, yani iki farklı kuantum durumunun üst üste binmesi).

Bu durumda Alice ve Bob’un 1 veya 0 alma şansı yüzde 50. Ancak birinin yaptığı 0 veya 1 ölçümünün öbürünün ölçümlerini anında etkilediğini unutmayalım. Dolanıklık var ve bu yüzden “aynı ölçümü” yaptıkları anda ikisi de aynı sonucu alacaklar (0’sa sıfır ve 1’se bir –detaylar için Einstein’ın En Büyük Yanılgısı yazıma bakın).

İlgili yazı: Babür Özden Başardı >> Nesnelerin İnterneti Arama Motoru MAANA 40 Milyon$ Yatırım Aldı

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Bir ve sıfırları üretmenin kuamtum internet versiyonu.

 

Aynı ölçüm

Anahtar kelimemiz bu ve çok kritik; çünkü Alice ile Bob aynı ölçümü yapmayabilirler. Bu da kriptografi (şifrebilim) açısından çok önemli. Alice ve Bob’un farklı ölçümler yapma şansı var, öyle ki ikisinin de aynı ölçümü (örneğin 1) yapma olasılığı sadece yüzde 25.

Biz de bu ek detay sayesinde kuantum internet şifresi kullanmanın daha etkili bir yoluna sahip oluyoruz. Nasıl çalışıyor derseniz:

Alice ve Bob birer parçacık alıyorlar ve belirsizlik ilkesine göre tümüyle rastlantı eseri olarak iki ölçümden birini yapıyorlar (1 veya 0); yani önceden ne ölçeceklerini bilmeleri mümkün değil. Kuantum fiziğine göre 1 ölçme ve 0 ölçme olasılığını önceden kesin olarak bilebilirler; ama ölçüm sonucunu önceden bilemezler.

Kolaylık olsun diye ölçüm şemasını yukarıda bulabilirsiniz. Ayrıca bu tür deneylerin bu kez de fizikçilere kolaylık olsun diye fotonlarla (ışık parçacıkları) yapıldığını ekleyelim.

İlgili yazı: Google Katili >> DARPA’dan internetin derinliklerini arayacak arama motoru Memex

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Her şey özel hayatın gizliliğini koruyan güvenli ve özgür bir internet için. Ootoriter rejimlerin yöntemi her zaman iletişimi ve enerjiyi kontrol etmektir. Şimdilik bu tekeli kıracak teknoloji onların tekelinde ama 30 yıl sonra…

 

Kuantum polarizasyon

Her ne kadar elektronların sağa ya da sola dönmesini (spin durumu) yazıyla açıklamak daha kolay olsa da elektron gibi yarım spin (1/2) yerine tam spin değeri alan fotonlarla çalışmak daha kolay.

Fotonların polarize olma (kutuplanma) yönünü değiştirerek dolanıklık yaratmak elektronları dolanıklığa sokmaktan kolay ve bunun için de fazla detaya gerek yok:

Polarizasyonun tıpkı bir elektronun sağa sola dönmesi gibi fotonlara ait bir kuantum durumu olduğunu bilmemiz ve polarizasyonla foton dolanıklığı oluşturmanın elektron dolanıklığı oluşturmaktan daha kolay olduğuna dikkat etmemiz yeterli (optik kuantum bilgisayarlar fotonlarla çalışıyor).

İlgili yazı: Dünyanın En Hızlı Kamerası Saniyede 100 Milyar Kare Çekiyor

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Kuantum bilgisayarlar mikroskobik kristallerden geçerken polarize olan ışıkla çalışacak.

 

Farklı ölçümlerin esprisi ne?

Düşünün: Alice ve Bob’un aynı ölçümü (1 veya 0) yapma ihtimali yüzde 25. Demek ki biri 1 ölçerken, diğeri 0 ölçebilir. Böylece Alice ve Bob kara kutudan birbirine çok sayıda parçacık (foton) yollar. Bunları 1’li ve 0’lı değerler olarak belirli bir sırada ölçer.

Alice ve Bob’un parçacıkları dolanık olduğu için ikisi de 1 ve 0 sıfırları aynı sırada ölçer. İşte size kuantum internet şifresinin anahtarı!

İlgili yazı: Evlere 10 kat hızlı optik Wi-Fi

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Zimmermann, internette bugüne kadar geliştirilen en iyi şifreleme yöntemini icat etti: PGP.

 

Tamam, biraz daha kompleks bir süreç

Yukarıdaki detayı hatırlayın: Alice ve Bob ne ölçeceklerini önceden bilemezler; çünkü kuantum internet sistemi Heisenberg’in belirsizlik ilkesine tabi.

Bu yüzden ölçüm sonuçlarını da bütün halinde (1 ve 0’lı dizinin tamamı) birbirleriyle paylaşamazlar (Bob’un ölçümleri Alice’in de ölçümlerini etkilediği için bunu yapamazlar, yoksa dolanıklık bozulur). Ancak ne yapabilirler biliyor musunuz? Tek tek hangi fotonlarda ne ölçtüklerini birbirleriyle paylaşabilirler.

İlgili yazı: Jüpiter’in Sobası Büyük Kırmızı Leke

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Foton polorizasyonu fotona eşlik eden elektrik dalgasının ve manyetik alanının birbirine göre nasıl dalgalandığını gösterir (salınım). Bunu kuantum internette kodlayarak şifrelemek ve genel anahtar yapmak mümkün.

 

Kuantum internet şifresi çıkıyor

Böylece kuantum internet şifresi ortaya çıkıyor ve bunu anlamak artık daha kolay. Diyelim ki Alice’te 11010101 ve Bob’da 11011001 dizisi var. Bu karşılaştırmayı yaparken sadece ölçümlerin aynı sonucu verdiği kısımları tutacaklar (resimde kırmızıyla görülen kod dizilerini).

Aynı parçaları tutmak zorundalar; çünkü 1) Rastlantısallığa bağlı belirsizlikten kaynaklanan sinyal parazitini aşmaları gerekiyor ve 2) Alıcının gönderilen e-posta iletisini açmak için göndericinin anahtarına ihtiyacı var. Böylece Alice ve Bob mavi diziye erişiyor (10101) ki bu da iletileri okumak için kullanacakları ortak anahtarı oluşturan kod dizisi.

Unutmayın! Ortak anahtar belirsizlik ilkesi yüzünden sadece onlar ölçüm yaptıktan sonra ortaya çıktı ve sadece aynı ölçümleri tutup geri kalanını çöpe attıkları için ortak anahtar oluşturdular. Fark ettiyseniz anahtar önceden bilgisayarlarında olmadığı için bilgisayarlara el koymak bile güvenlik güçlerinin işine yaramayacaktı.

İlgili yazı: Karanlık Madde Kara Delik mi?

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet
Dolanıklık henüz dalga fonksiyonu çökmediği için gerçekliğe adım atmamış olan parçacıkların birbirini uzaktan etkilemesidir. Resimde hem parçacık hem de dalga gibi davranan atomların etkileşimleri görülüyor.

 

Son olarak

Bu süreçte interneti dinlemenin neden NSA’in işine yaramayacağını da anlıyoruz. NSA interneti dinleseydi dolanıklığı bozacak ve ortak anahtarın (PGP’deki genel anahtarın) oluşturulmasına engel olacaktı. O zaman e-posta iletisini kimse okuyamayacaktı. Bu nedenle iletiyi kuantum internet üzerinden kimsenin gözetlemediği bir zamanda tekrar göndermek gerekecekti.

Bu da şöyle işliyor: Alice ve Bob ortak genel anahtarı oluşturmak için tek tek ölçüm değerlerini 1’ler ve 0’lar, yani dikey (1) ve yatay (0) polarizasyonlu fotonlar halinde birbirlerine gönderiyorlar. Anahtarın kod dizilerinin karşılaştırmasını da şöyle yapıyorlar:

Alice, Bob’dan yatay polarizasyonlu foton alırsa (1) Bob’a dikey polarizasyonlu bir foton gönderiyor (0). Belirsizlikten kaynaklanan rastgele ölçümlerdeki uyumsuzluğu böyle böyle eleyip doğru genel anahtar dizisine ulaşıyorlar.

İlgili yazı: Kuyrukluyıldız Dünya’ya Nasıl Hayat Taşıdı?

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

NSA’in Sauron gözü

Her durumda bütün ölçümlerin kuantum fiziği uyarıca rastgele yapıldığını unutmayalım. Bu durumda Alice’in Bob’la aynı ölçümü yapma şansı yüzde 50. Aynı sebeple yanlış ölçüm yaparsa elde edeceği sayının (dizinin) Bob’un dizisiyle uyuşma ihtimali de sadece yüzde 50. Kısacası Alice ve Bob birbirinin yardımı olmadan genel anahtarın ancak yarısını oluşturabilirler.

Yetmedi!

NSA (haydi o da Eve olsun, Sauron biraz arabesk kaçıyor) interneti gözetlemeye kalkarsa Alice ile Bob arasındaki kuantum internet iletişimine hatalar ekleyecektir. Örneğin Eve ve Bob farklı ölçümler yapar, ama Bob ve Alice aynı ölçümü yaparsa Alice ve Bob’un farklı sayılar elde etme olasılığı yüzde 50 olur!

Tamam da Alice ve Bob, Eve’in gözetlediğini nasıl anlayacaklar? Çok basit. Ekstra hatalar çıktığı için genel anahtarın oluşturulması, yani kuantum internet şifresinin eşitlenmesi beklenenden uzun sürecek ve böylece gözetlendiklerini anlayacaklar. Yukarıda NSA interneti gözetlerse dolanıklığı bozar derken kast ettiğim buydu.

İlgili yazı: Yapay Kaslı İnsana Benzer Robot

kuantum_internet-şifre-gizlilik-kuantum-internet

 

Basit bir örnek

Her durumda yukarıdaki hikaye kuantum internet ve kuantum şifrebilim için basit bir örnekti. Gerçekte şifreleme, gözetleme, gazeteciyle haber kaynağı arasındaki kimlik doğrulama ve anahtar doğrulama yöntemleri çok daha karmaşıktır.

NSA’den karşı darbe

Ayrıca NSA haber kaynağının evine baskın yapıp veya bilgisayarını sonradan gözetleyip şifresi çözülmüş e-posta iletisini okuyabilir. 🙂 Ancak, haber kaynağı kuantum bilgisayar kullanıyorsa bu kez de kuantum bilgisayar şifresini kıramayacağı için bunu yapamaz.

İşte bu yüzden kuantum internet teknolojisinden en çok NSA korkuyor ve en çok NSA bu teknolojinin halk arasında yaygınlaşmasını önlemek istiyor. Biliyor ki Çinliler Amerika’dan önce kuantum bilgisayar yaparsa devletin bütün şifrelerini ele geçirilecekler.

Öte yandan, önce Amerika kuantum bilgisayar geliştirirse diğer devletler kuantum bilgisayar geliştirene kadar rakipsiz olacak ve internette ulaşabildiği bütün belgeleri okuyabilecek. Öyleyse sıradan vatandaş ne yapabilir? Filler tepişirken çimenlerin ezilmesinden başka?

Bunun için özel hayatta gizliliğin ortadan kalktığı cesur yeni dünyaya alışmanız ve bu tüm gariplikleriyle dünyada yaşamayı öğrenmeniz gerek. Devletler insan uygarlığını kökten değiştirecek olan teknolojik tekilliğe kadar istedikleri gibi at oynatacaklar. Sonra istihbarat orta malı (commodity) olacak ve bu saçmalık bitecek. O zamana dek belgeleriniz gizli, hayatınız özel olsun!

1http://www.forbes.com/sites/chadorzel/2016/07/27/how-quantum-physics-could-protect-you-against-embarrassing-email-hacks/

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir